Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Ara 2016 12:12:31
Yalnızsın

Bir akşam ışıkların daglara güldüğünü
Bir akşam bulutların seyre döküldüğünü
Görürsün, hasretiyle sabah ezgilerinin
Bir akşam gözlerin ufka dalar pek derin
Kuşlar öter, uçuşur, yeşil dallara konar
Umutlar yaprak yaprak alevlenirde yanar
Son mutluluk sesleri dökülür dudaklardan
İnsanlar gölge gibi çekilir sokaklardan
Rüzgar okşamaktayken annen gibi tenini
Gecenin kolları sessizce yakalar seni
Anlarsın gözlerinin dolup boşaldığını
Anlarsın yanlızlıgını ve yanlız kaldıgını


                                    Nurullah Genç
 

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Ara 2016 12:14:02
Bekleyen

Sen kaçan ürkek bir ceylansın dağda
ben peşine düşmüş bir canavarım.
istersen dünyayı çağır imdada
sen varsın dünyada birde ben varım
seni korkutacak geçtiğin yollar
arkandan gelecek hep ayak sesim
sarıp vücudunu belirsiz kollar
enseni yakacak ateş nefesim
kimsesiz odanda kış geceleri
için ürperdiği demler beni an
deki odur sarsan pencereleri;
deki rüzgar değil odur haykıran
göğsümden havaya kattığım zehir
solduracak bir gül gibi ömrünü
kaçıp dolaşsan da sen şehir şehir
bana kalacaksın yine son günü
ölürsün kapanır yollar geriye
ben mezarla sırdaş olur beklerim
varılmaz hayale işaret diye
toprağında bir taş olur beklerim

Necip Fazıl Kısakürek

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 29 Ara 2016 12:22:43


         h.n.a.


YAKARIŞ - 1

Anlamayız hayatı felsefeyle, ilimle;
Hayat çelik ellerle atılan zar olmalı.
Rahat yatakta ölmek acep olmaz mı çile?
Kanlı sınır boyları bize mezar olmalı.

Aşık nasıl bulursa iç açan bir serin su
Sevdiği bir güzelin som yalaz dudağında,
Sönecektir bizim de gönlümüzün tamusu
Tanrıların gezdiği yüce Tanrı Dağında.

Tanrı Dağı! Tanrılar, tanrılaşanlar Dağı!
Orda on üç asırdır bizi bir gözleyen var.
Savaş türküleriyle aylı kızıl bayrağı,
Kefensiz ölülerin ruhunu özleyen var.

Ulu Tanrı! Kür Şad’ın yenilmeyen ruhunu
Yüce Tanrı Dağında biraz daha barındır!
Geleceğiz yakında! Yarın bütün oralar
Demir bileklerdeki çelik kılıçlarındır.

Tasa mıdır yakarsa bir kurşun kalbimizi?
Ne çıkar süngülerle delinirse bağrımız?
Bu kurşunlar, süngüler öldüremezler bizi,
Belki diner onlarla ezeli kalp ağrımız.

Gözümüzde bir hasret parlayarak düşünce,
Toprak ana elbette bize açar kolunu.
Onun kadar düşünmez bizi hiçbir düşünce,
Kendi koynunda saklar can veren her oğlunu.

Yurt ve şeref uğrunda sen seril de toprağa
Varsın hiçbir dudakta anılmasın er adın!
Kan sızarak göğsünden huzuruna varınca
Iztırabı dinecek belki o gün Kür Şad’ın.

Gam mı ceylan gözlüler bizlere yar olmasa?
Yeter ki kılıçlarla süngüler yar olmalı,
Rahat yatakta ölmek sanki değil mi tasa?
Savaş ve er meydanı bize mezar olmalı.

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.402
  • 69.701
  • 3.402
  • 69.701
# 29 Ara 2016 13:39:31
Aşka ve yaşamaya tanıklık edenler biliyor sadece
Toprak nasıl karışır insanın etine
İnsan nerede başlar şaşarak inanmaya
Topraktan yapılmış ellerin çiçekliğine
Bir sır var söyleyeyim onu hemen
Hayretimi hasretim artıyor
Bir gelincik olmak elbette yaşamaktandır
Deniz nasıl kabartırsa insanın yüreğini
Öyle düştüm annemin gizli rüyalarına
Ve yaşamak döşümü deniyor bu çağda ancak

Bir şehir gelişiyor içimde durmadan
Uzakları hangi yalnızlık öptüyse alnından
Onunla çarpışmayan bir şehir
Et benim, yara benim, o müstesna kabuk benimken
Dağdan inen ırmağı katıverdim göğsüme
Uysal değildim bütün bunlar olurken
İtiraz edebilecek yaştaydı parmaklarım
Daha sonra barutla anılacak ismimi
Ölümün kara günlerinde büyüttüm
Gençken edinilen güce çiçeklerde rastladım, ben hayran
Dünyaya iliştim kısa cümleler kurarak

Yanağımı kanırtan bir gözyaşım olsundu
Bir yakarış çıkartabilirdim kendimden
Saçlarım çok sonra bir güzele kalsın istiyorum
Saçların yağmurda ne de güzel sınanıyor demeli rüzgâr
Gidip kendimi şu göğe hatırlatayım
Bir aşk alsın yürüsün beni
Buğdayı tam, başağı tam
Nereye doğru debelensem orada dünya ağrısı karşılamakta
Durdurulmakta her şey, sabahı kim tutuyor gömleğinden
Evet aldandım gelinciğin uykusuna
Şimdi Allah'ın kıyısında nar tanesiyim

Cengizhan Konuş

Çevrimdışı ganiabim

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 48
  • 58
  • 48
  • 58
# 29 Ara 2016 16:23:04

Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
 Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
 Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
 
Victor Hugo

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 30 Ara 2016 15:30:32
Fazla kurcalamayın hayatı,
vicdanınız temizse,
yüreğiniz de güzelse..
yaşayın gitsin işte...

 Can Yücel

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 30 Ara 2016 21:13:37
Aklımın almadığı şeyler var:
Bunlardan biri;
Vicdanıma sığmıyor bir vicdanımın olması.
Her yaşam ölüme aynı uzaklıktadır, desen de
Hayat, her zaman gereğinden uzun sürer
İyilik, dünyayla boks yapan bir kelebek gibidir,
Oysa, seyirci üstünlüğü vardır hep kötülüğün
Sabah ezanında sesi kısılan imamın utanışını alıp şuraya koyalım.
Utanıyor musun? Böyle iyi.
Doğruyu bulduran her sorunun cevabını biliyorum,
Üzümün şaraptan yapıldığını belirten bir terslik bilgisi,
Ya da tüm hayatı bir kediye dokunarak sevmenin,
 İnsanı nedensiz gücendiren hali mi dersin?
Otogarlara gidip bazen kendini uğurlamak istersin
Adını sorana, o taşındı buradan, denmesini
İstemediklerin hep yanındadır sanki.
Aklımın aldığı şeyleri sana söyleyemem ki.
Evveli ahir olan hayata, ahiri ebed mi diyelim ?
Yetersiz bakiye gibi, mahcubuz kendi ellerimizle

Uzatıp kendi ellerimizi tutuyoruz, uzanıp kendi ellerimizle..

Mustafa Akar

Çevrimdışı Quasimodo

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 70
  • 675
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 70
  • 675
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 30 Ara 2016 22:55:06
KAHRAMANLARIN ÖLÜMÜ
Gerilir zorlu bir yay
Oku fırlatmak için;
Gece gökte doğar ay
Yükselip batmak için.
Mecnun inler, kanını
Leyla’ya katmak için.
Cilve yapar sevgili
Gönül kanatmak için.
Şair neden gam çeker?
Şiir yaratmak için.
Dağda niçin bağırılır?
Feleğe çatmak için.
Açılır tatlı güller
Arılar tatmak için.
Tanrı kızlar yaratmış
Erlere satmak için.
İnsan büyür beşikte
Mezarda yatmak için.
Ve………………………
Kahramanlar can verir
Yurdu yaşatmak için…


Hüseyin Nihal ATSIZ/1931

Çevrimdışı eessrraa

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.908
  • 46.143
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 5.908
  • 46.143
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 31 Ara 2016 09:55:34
nazlı bir sevdaya tutuldu kalbim ...
geride bir şehir .. iki göz ...
ve bir ayrılık bıraktım ...
oysa , dur dese , ömrümce kalacaktım...
 * ibrahim inecik *

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 31 Ara 2016 14:50:48
Ya Rab! Böyle mi olacaktı, benim cennet yurdum?
Baktım da etrafıma yalnızım, ağladım durdum.
Bir mânâ veremedim, şu Milâdî yıl başına!
Şaştım da kaldım, Müslümanların vah telaşına!
Çevirdim başımı, nereye ettimse bir nazar.
Gördümki, noel için hazır, yer-yer çarşı-pazar.
Haykırmak gelmişti içimden, seslendim millete.
Heyhat! Duyuramadım, ne Âhmed'e ne Mehmed'e.
Ey Âlem-i İslâm'ın baş tacı, büyük Türkiye!
Mukaddesatı unuttun, Avrupa diye diye!

Yurdumu işgal eylemiş, şu garbın safsatası,
 Kiminin maymunu var, kiminin "Noel babası!"
Anladım, zaman geçmekte bugün dünden de beter.
Kim bilir? Yarın ne hâle düşecek bu şaşkın beşer.

Kulaklar tıkanmış, gözlere çekilmiş perde.
Nankör adam, fazilet arıyor geçmiş giderde.
İslâmdır bu vatanın dini, kitabı Kur'an-ı Kerim'dir.
Müslümanın bayramı, Ramazan ve Kurbandır.
Kalamaz bu böyle Fatihin, Yavuzun diyarı,
Noel kutlamada, geçerek hiristiyanları.

Maziyi düşündüm de, hayran oldum istiklâle
Ecdadıma söz verdim, varmak için istikbâle,
Çanakkale'de şehidlerim kefensiz yatıyor!..
Sakarya'nın rengi, hâlâ kıpkızıl kan akıyor!..
Şehidlik, gazilik şerefidir Müslümanların.
Düşmanlara alkış tutmak, işidir alçakların.
Şu alçakça yaşayanların aklına yanayım.

Gel ölüm gel, neredesin? Kanımla yıkanayım!
İstemem bu hayatı, Sultan etseler cihanda.
Ölürüm, şerefimle yatarım, toprak altında.
Ya Rab! Hidâyet ver kurtulsun bu millete..
 Mehmet Akif ERSOY

Çevrimdışı Gülirem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.123
  • 17.811
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.123
  • 17.811
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 31 Ara 2016 20:39:43
.........
Üç katlı ahşap evin her katı ayrı âlem!
Üst kat : Elinde tesbih, ağlıyor babaannem,
Orta kat : (Mavs) oynayan annem ve âşıkları,
Alt kat : Kız kardeşimin (Tamtam)da çığlıkları.
Bir kurtlu peynir gibi ortasından kestiğim;
Buyrun ve maktaından seyredin işte evim !
Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu tutmuş !
Kökü iffet , dalları taklit , meyvesi fuhuş...
Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım !
Mukaddes emanetin dönmez dâvâcısıyım!
Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana ;
Yükseldik sanıyorlar , alçaldıkça tabana.
Zaman, korkunç daire  ilk ve son nokta nerde?
Bazı geriden gelen , yüz bin devir ilerde !
Yeter senden çektiğim, ey tersi dönmüş ahmak!
Bir saman kâğıdından, bütün iş kopya almak;
Ve sonra kelimeler ; kutlu, mutlu , ulusal.
Mavalları bastırdı devrim isimli masal.
Yeni çirkine mahküm, eskisi güzellerin;
Allah kuluna hâkim , kulları heykellerin !
Buluştururlar bizi, elbet bir gün hesapta;
Lafını çok dinledik , şimdi iş inkılâpta !
Bekleyin , görecektir , duranlar yürüyeni ;
Sabredin gelecektir, dolmaz pörsümez yeni !
Karayel , bir kıvırcım; simsiyah oldu ocak !
Gün doğmakta , anneler ne zaman doğuracak ?

                   muhasebe- n.f.k

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Oca 2017 00:02:57
..

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Oca 2017 21:09:31
Özleyeceksin.
Kızıyordu,
Kıskanıyordu,
Küsüyordu,
Çok soru soruyordu;
Ama beni seviyordu diyeceksin.

Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Oca 2017 21:16:32
Ay Karanlık (Maviye Çalar)

Maviye/Maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine/Rüzgarda asi,
Körsem/Senden gayrısına yoksam
Bozuksam/Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık...
İtten aç/Yılandan çıplak,
Vurgun ve bela
Gelip durmuşsam kapına
Var mı ki doymazlığım?
İlle de ille/Sevmelerim,
Sevmelerim gibisi?
Oturmuş yazıcılar
Fermanım yazar
N'olur gel,
Ay karanlık...
Dört yanım puşt zulası,
Dost yüzlü,
Dost gülücüklü
Cıgaramdan yanar.
Alnım öperler,
Suskun, hayın, çıyansı.
Dört yanım puşt zulası,
Dönerim dönerim çıkmaz.
En leylim gecede ölesim tutmuş
Etme gel,
Ay karanlık...

Ahmed Arif

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.812
  • 227.461
  • 28.812
  • 227.461
# 02 Oca 2017 07:12:15
Dost dost diye nicelerine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yârim kara topraktır

Nice güzellere baılandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yârim kara topraktır

Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğmeyince kıt verdi
Benim sadık yârim kara topraktır

Ademden bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yetirdi
Her gün beni tepesinde götürdü
Benim sadık yârim kara topraktır

Karnın yardım kazmayınan belinen
Yüzün yırttim tırnağınan elinen
Yine beni karşıladı gülünen
Benim sadık yârim kara topraktır

İşkence yaptıkça bana gülerdi
Bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim dört bostan verdi
Benim sadık yârim kara topraktır

Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sadık yârim kara topraktır

Dileğin var ise Allah'tan
Almak için uzak gitme topraktan
Comertlik toprağa verilmiş Hak'tan
Benim sadık yârim kara topraktır

Hakikat ararsan açık bir nokta
Allah kula yakın kul Allaha
Hak'kın hazinesi gizli toprakta
Benim sadık yârim kara topraktır

Bütün kusurlarım toprak gizliyor
Merhem çalıp yaralarım düzlüyor
Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Benim sadık yârim kara topraktır

Herkim olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bağrına basar
Benim sadık yârim kara topraktır

AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK