Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı Eğitimci35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Ağu 2010 13:34:01
İSTANBUL

Salkım salkım tan yelleri estiğinde
Mavi patiskaları yırtan gemilerinle
Uzaktan seni düşünürüm İstanbul
Binbir direkli Halicinde akşam
Adalarında bahar
Süleymaniyende güneş
Hey sen güzelsin kavgamızın şehri

Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
Bakışlarımda akşam karanlığın
Kulaklarımda sesin İstanbul

Ve uzaklardan
Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde
Sen şimdi haramilerin elindesin İstanbul

Plajlarında karaborsacılar
Yağlı gövdelerini kuma sermiştir.
Kürtajlı genç kızlar cilve yapar karşılarında
Balıkpazarında depoya kaçırılan fasulyanın
Meyvesini birlikte devşirirler
Sen şimdi haramilerin elindesin İstanbul

Et tereyağı şeker
Padişahın üç oğludur kenar mahallelerinde
Yumurta masalıyla büyütülür çocukların
Hürriyet yok
Ekmek yok
Hak yok
Kolların ardından bağlandı
Kesildi yolbaşların
Haramilerin gayrısına yaşamak yok

Almış dizginleri eline
Bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
Onların kemik yalayan dostları
Onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
Ve sen esnaf sen söyle sen memur sen entellektüel
Ve sen
Ve sen haktan bahseden Ortaköyün Cibalinin işçisi
Seni öldürürler
Seni sürerler
Buhranlar senin sırtından geçiştirilir
İpek şiltelerin istakozların
ve ahmak selameti için
Hakkında idam hükümleri verilir

Haktan bahseden namuslu insanları
Yağmurlu bir mart akşamı topladılar
Karanlık mahzenlerinde şehrin
Cellatlara gün doğdu
Kardeşlerin acısıyla yanan bir çift gözün vardır
Bir kalem yazın vardır
Dudaklarını yakan bir çift sözün vardır
Söylenmez

Haramiler kesmiş sokak başlarını
Polisin kırbacı celladın ipi spikerin çenesi baskı makinesi
Haramilerin elinde
Ve mahzenlerinde insanlar bekler
Gönüllerinde kavga gönüllerinde zafer
Bebeklerin hasreti içlerinde gömülü
Can yoldaşlar saklıdır mahzenlerinde

Boşuna çekilmedi bunca acılar İstanbul
Bulutların ardında damla damla sesler
Gülen çehreleri ve cesaretleriyle
Arkadaşlar çıktı karşıma
Dindi şakalarımın ağrısı

Bir kadın yoldaş tanırdım
Bir kardeş karısı
Hasta ciğerlerini taşıdığı çelimsiz kemikli omuzları
Ve hüzünlü çehresiyle bebelerini seyrederdi
Cellatlara emir verildiği gün haramilerin sarayında
Gebeliğin dokuzuncu ayında
Aç kurtların varoşlara saldırdığı
Tipili bir gece yarısı
Sırtında çok uzak bir köyden indirdi
Otuzbeş kiloluk sırrımızı
Zafer kanlı zafer kıpkırmızı

Boşuna çekilmedi bunca acılar İstanbul
Bekle bizi
Büyük ve sakin Süleymaniyenle bekle
Parklarınla köprülerinle kulelerinle meydanlarınla
Mavi denizlerine yaslanmış
Beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle
Ve bir kuruşa Yenihayat satan
Tophanenin karanlık sokaklarında
Koyunkoyuna yatan
Kirli çocuklarınla bekle bizi
Bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi
Bekle dinamiti tarihin
Bekle yumruklarımız
Haramilerin saltanıtını yıksın
Bekle o günler gelsin İstanbul bekle
Sen bize layıksın

 Vedat Türkali

Çevrimdışı şevket57

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.666
  • 16.111
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 2.666
  • 16.111
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 27 Ağu 2010 15:22:10
      METRİSİN ÖNÜ

Ben hep onyedi yasindayim.
Her Ayak sesinde ürperirim.
Demirkapinin her acilisinda,
gögsümün Kafesine sigmaz yüregim.
Her türlüsünü tattim, acilarin ayriliklarin.
Herseye biraz alistim.
Bir seni beklerken kendimi yenemedim…..

Su Metrisin önü,bir uzun Alan.
Birtek seni Sevdim,gerisi Yalan.
Senin Hasretindir, Hücreme dolan.
Birtek seni Sevdim, gerisi Yalan.
Senin Hasretindir, Hücreme dolan.
Birtek seni Sevdim, gerisi Yalan,
gerisi Yalan…

Hücremdeyim, hasretinle Yanarim.
Senin icin hergün, hergün Aglarim.
Kanin hep icime akar kanarim.
Beni anlamadin, oana yanarim.
Kanin hep icime akar kanarim.
Bizi anlamadin, ona yanarim,
ona yanarim…
            Ali ASKER

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 27 Ağu 2010 16:27:39
 

SENİ DÜŞÜNMEK...

Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum...

( Nazım Hikmet RAN)

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 27 Ağu 2010 16:31:43
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Celal Sahir Erozan, Atatürk'e şiir okuyordu:

Boş, boş, boş...
Sokaklar boş,
Meydanlar boş,
Dükkanlar boş,
Her taraf boş,
Ufuk boş,
Toprak boş,

Atatürk, dayanamadı:
_ Ne o Sahir, dedi, bu şiiri nüfus sayımı gününde mi
yazdın?



eylül öğretmenim,1000. teşekkürünüzü ben edemedim ama 999. teşekkürle yolu açtım:)

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 27 Ağu 2010 17:58:57
Unutamadığım 
      
Açardın,
Yalnızlığımda
Mavi ve yeşil,
Açardın,
Tavşan kanı, kınalı-berrak.
Yenerdim acıları, kahpelikleri...

Gitmek,
Gözlerinde gitmek sürgüne.
Yatmak,
Gözlerinde yatmak zindanı.
Gözlerin hani?

"To be or not to be" değil.
"Cogito ergo sum" hiç değil...
Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,
Durdurulmaz çığı
Sonsuz akımı.

İçmek,
Gözlerinde içmek ayışığını.
Varmak,
Gözlerinde varmak can tılsımına.
Gözlerin hani?

Canımın gizlisinde bir can idin ki
Kan değil,sevdamız akardı geceye,
Sıktıkça cellad,
Kemendi...

Duymak,
Gözlerinde duymak üç-ağaçları
Susmak,
Gözlerinde susmak,
Ustura gibi...
Gözlerin hani?
 
Ahmed Arif   

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 27 Ağu 2010 18:05:09
          SENSİZDE  YAŞANIRMIŞ

Gidişinle kahrolmuş, özleminle yanmıştım
Sevgi kuşanan yürek, hasret de kuşanırmış
Nefes almam imkansız, hayat sensin sanmıştım
Yaşıyorum bak işte, sensiz de yaşanırmış…
Sabrımla suluyorum gönlümdeki ekini
Umursamıyorum hiç saçlarımın ak’ını
Tek başına sırtladım bu sevdanın yükünü
Taşıyorum bak işte, sensiz de yaşanırmış…

Savurdum yüreğimden senden kalan külleri
Dertli türkü çalmıyor bağlamamın telleri
Ömür maratonunda aşılmaz engelleri
Aşıyorum bak işte, sensiz de yaşanırmış…

Çok yalvarmıştım sana, gözüne bakıp bakıp
Kanamıştı gözlerim acıyla, dertle akıp
Şimdi ise ben seni kederinle bırakıp
Boşuyorum bak işte, sensiz de yaşanırmış…

Gelmeni beklemekten kırıldı artık saat
Benden sana yâr olmaz, başka yüreklerde at
Dostlarımla, meşk ile ne kadar güzel hayat
Coşuyorum bak işte, sensiz de yaşanırmış…

Sesinden uzak kalsam döverdim başı, bağrı
Acıtmıyorsun artık, kalmadı bende ağrı
Sensiz bir geleceğe, yeni aşklara doğru
Koşuyorum bak işte, sensiz de yaşanırmış…

Çevrimdışı bulut86

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 172
  • 610
  • 172
  • 610
# 27 Ağu 2010 20:54:34
GİDERAYAK
Kalkıyorum.
Yolcu yolunda gerek.


Bana şöyle
eski yüzlü,
epey hırpalanmış,
yamalı da olsa,
bir sevgi bulsanız.

Bütün istediğim
Bu soğukları çıkartmak.


 
              Ahmet CEMAL

Çevrimdışı sevooş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Ağu 2010 21:01:15
İstediğin zaman, rasladığın yerde
Kıyasıya olmalı beni vuruşun
Kanım günlerce akmalı caddelerde
Tam kalbime değmeli attığın kurşun
...Ya kalbime ya alnımın ortasına
En can alacak yerime nişan al
Çare bulunmaz her kurşun yarasına
Beni öldür ve açık gözlerime dal
Bir eser olmasın içinde korkudan
Tetiği kininle, garezinle çek
Kurşun değil ölüm çıkmalı namludan
Bırak benim kanım olsun dökülecek
En son kurşunun da olsa namluya sür
Nasıl olsa ölüm var, bari sen öldür...

Ümit Yaşar OĞUZCAN

Çevrimdışı samurai

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 203
  • 785
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 203
  • 785
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 27 Ağu 2010 22:40:17
Hani Kurşun Sıksam Geçmez Geceden

Yiğit harmanları, yığınaklar,
Kurulmuş çetin dağlarında vatanların.
Dize getirilmiş haydutlar,
Hayınlar, amana gelmiş,
Yetim hakkı sorulmuş,
Hesap görülmüş.
Demdir bu...

Demdir,
Derya dibinde yangınlar,
Kan kesmiş ovalar üstünde Mayıs...
Uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde,
Çelik kadavrası koruganların.
Ölünmüş, canım, ölünmüş
Murad alınmış...
Gelgelelim,
Beter, bize kısmetmiş.
Ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
Susmak ve beklemek, müşiş
Genciz, namlu gibi,
e çatal yürek,
Barışa, bayrama hasret
Uykulara, derin, kaygısız, rahat,
Otuz iki dişimizle gülmeğe,
Doyasıya sevişmeğe, yemeğe...
Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri,
Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
Ve asıl biz biliriz kederi.

İçim, bir suskunsa tekin mi ola?
O Malta bıçağı, kınsız, uyanık,
Ve genç bir mısradır
Filinta endam...
Neden, neden alnındaki yıkkınlık,
Bakışlarındaki öldüren buğu?
Kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri...
Nasıl da almış aklımı,
Sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan,
Dost, düşman söz eder kendi kavlince,
Kınanmak, yiğit başına.
Bu, ne ayıp, ne de yasak,
Öylece bir gerçek, kendi halinde,
Belki, yaşamama sebep...
Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
Ve zehir - zıkkım cıgaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık...

Ahmed Arif

Çevrimdışı sevooş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Ağu 2010 22:44:12
 Bütün soruların yanıtları bir tek yerde
O suların çekilmediği tek yerde
Bir göç alır başını, bizden çoğa doğru


...Toplasam önüme düşen gölgelerimi
Yaptıklarıma değil, yapacağıma bakar
Yine de bir şeylere güvenmemek
Güvenmektir tek birşeye
İzin verse sevinç yoksunluğu


Nerelerde gizlidir asıl yolculuğumuz
Ne zaman, nerede başlayacaksa
Pusuda çırpınır umudun ilk dilimi
Şimdi toplandı artık üstümüzde
Dinle bak, o fırtınanın uğultusunu

Özel ARABUL

Çevrimdışı kardelen_4410

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.452
  • 2.278
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.452
  • 2.278
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 27 Ağu 2010 23:20:39
Bu Şehir

Islak sokaklar mevsimindeyiz artık
Bu kalabalık şehre hüzün yağar bu zamanda
Yalnızlık yağar caddelerine
Darmadağın saçlar ıslanmış yüzler hep yere bakar
Kahveleri bile dert yüklenir
Çayları daha bir demli
Unutulan sevgililer hatırlanır
Veya sevgililer unutulmaya çalışılır
Bu mevsimde vitrinleri az sulu rakı gibidir bu şehrin
Her adım yalnızlığa uzanır
Yine de hızlı adımlar atılır koşulur bu sokaklarda
Herkes kendi türküsünü söyler yüzünü buruşturarak
Herkes kendi hikayesini acıklı sanır
Dün gece bir aşkı gömdüm derine
Dün gece sensiz öldüm
Gözlerimi kapattım uyumadan
Düşümde seni gördüm
Sensiz olan bu şehir istemem aşksız olsun
Sensiz olan bu aşk istemem bensiz olsun
Kendisi koca bir yalanken gerçeği arar bu şehrir
Sokakları gibi evleri de acı doludur
Gözyaşları taşar pencerelerinden
Geceleri gerçeklerini saklar da her gün başka bir maske takar insanları
Hayatları vardır anlattıkları bir de tek başına kalınca yaşadıkları
Aşkları bir damla gözyaşında boğulur bu şehrin
Onun için geceleri yeni hayatlar yazılır kimsenin bilmediği zamanlara
Onun için kimse üzülmez gidenlere
Ve acır geride kalanlara
Herkes kendi türküsünü söyler bu şehirde sade kendi acısına ağlar
Herkesin tiyatrosudur bu şehir herkesin en yalandan sahnesi
Ve onun için bulunmayı bekler bu şehrin denizlerinde incilerin en sahtesi
Yine de yalan olduğunu bile bile her gün aynı oyunu oynar bu şehrin insanları
Herkes kendi hikayesini en acıklı sansa da her geceyi pembeye boyar gündüzün yalanları
Bu mevsimde vitrinleri az sulu rakı gibidir bu şehrin
Her yudumun yalnızlığa uzanır
Yine de hızlı adımlar atılır koşulur yalnızlığa
Herkes kendi türküsünü söyler yüzünde bir maskeyle
Her gün insanlığından bin defa utanır



Çevrimdışı mt0212

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.310
  • 10.550
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.310
  • 10.550
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 27 Ağu 2010 23:24:29
SİS



İki şehri var gecenin, biri gözümde
tütüyor, birinin dumanı üstünde yağmur
gibi çöken siste, bana bu uykusuz
şehri niye bıraktın, göze alamadığım
bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin,
gece değil istediğin hayli karanlık
bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak
hevesindesin! Gözlerini anlıyorum henüz
bağışlayabileceği gözleriyle çarpışmadı kimsenin;
gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız
göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır,
ve gözleri ancak gözler bağışlayabilir,
öyle acıyor ki gözlerim kim bağışlayacak,
sis değil, uykusuzluk değil, iki uzak
şehir gibi ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim :
Biri hepimizle gözgöze gibi hala uykusuz,
biri sis içinde kirpiklerine kadar açık,
bu sessizliği kim bıraktıysa, göremiyorum
konuşkan gözlerinde tek sözcük bile,
gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde


Kimsenin kimseye gözü değmiyorsa, şiir niye ?

Çevrimdışı parames_syum

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.381
  • 15.878
  • 1.381
  • 15.878
# 28 Ağu 2010 00:46:24
     SİGARAM
Boyun parmak kadar,
Şöhretin Dünya’yı tutar.
İçsem kötü, içmesem kötü,
Sigaram sende ne var ?
Senin yüzünden anam kızar, babam kızar.
Gün olur paket paket içerim.
Dumanların karşısında dans eder düşüncelerim.
O dumanlar ki, bilirlerde söylemezler.
Petek petek olmuş ciğerlerim.
Bir sen varsın dudaklarımda,
Bir de yarim var.
Senin ne günahın var ki ?
Seni de yakarlar…

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Ağu 2010 00:50:15
MAHALLEMDEKİ AKŞAMLAR


Kımıldanır mahallemin daralan ruhu
Basma perdelerimde gün batarken
Atıp saatler süren uykusunu
Odama uzanır akasyam pencereden
Kırmızı uzak damlarda bir serinleme
Uyanır gündüz uykusundan evler
Kapılarda işleri ellerinde
Kadınlar giyinip kocalarını bekler
İyi insanların ruhudur yakınlaşır
Takunya sesleri gelir evlerden
Yalnız bu dem rahat bir dünya taşır
Bin mihnet dolu kafasında yorgun beden
Her şeyin geliş saatidir akşam
Mahallede ömürler akşamüstü başlar
Hepsi burda buluşmaya gelir akşam
Başka dünyalardan ayaklar, başlar..
 
orhan veli

Çevrimdışı f_001

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 120
  • 127
  • 120
  • 127
# 28 Ağu 2010 01:19:06
Geldi, dostlar,
Güneşim, Ay'ım geldi.
O gümüş bedenlim
Gözüm, kulağım, canım geldi,
Başım sarhoş
İçim bir hoş bugün..
Sabahlara dek öldüğüm,
Bir demet gül gibi yoluna döküldüğüm,
Servi hıramanım geldi.
Bak Allah'aşkına!
Bak şu baharın şevkine
Ey güneş, dökül - saçıl serapa
Sevgilim gibi cömert,
Bir tohum gibi fışkıracak,
Bedenimdeki kuvvet,
Kükremenin tam çağı,
Arslanım geldi.
Dert dindi, acılar unutuldu, birer birer,
Şu er,
Şu güle benzeyen!.
Ni bileyim şekere, bala benzeyen,
Cananım geldi.
Ey Tebrizli Şems!.
Ey gözümdeki nur.
Beni benden aldılar bugün,
Kurulsun dernek - düğün,
Ahun tenlim,
Gümüş bedenlim.
Dilim, dilberim geldi...

MEVLANA

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK