Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.396
  • 6.345
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.396
  • 6.345
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 12 Nis 2011 13:16:11
Yağmurlar Islanmasın

Ben türkü saklarım aşkın bağrına
Ta ki derinlerden yanasın diye
Haykırsan da kulak vermem çağrına
İsmimi yürekten anasın diye

Anasın anasın diye
Sorma nasıl ve niye
Sana en son hediye
Gidiyorum...

Ağla ama gözyaşın yanmasın
Ağla ama yağmurlar ıslanmasın

Tariften mahrumdur bendeki çile
Her çile yol almaz bu hasret ile
Tebessüm ederim ölüme bile
Azrail sevdamı sınasın diye

Sınasın sınasın diye
Sorma nasıl ve niye
Sana en son hediye
Gidiyorum...

Ağla ama gözyaşın yanmasın
Ağla ama yağmurlar ıslanmasın

`aşk ki aşktır varsa sonunda ziyan
istemem vuslatı olsada ayan
sevdamı tarihe eyledim beyan
mecnunu leylay`ı kınasın diye`

Uğur Işılak

Çevrimdışı deniz_24

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 351
  • 974
  • 351
  • 974
# 12 Nis 2011 13:23:07
Bir Aşkı Öldürdün Sen (Papatyaları Soldurdun Sen)
gözler değil sözler değil söylenmeyendir yaralayan
kuru dalda kalan son yaprak gibi bekledim
geldiğindeyse mevsim kıştı, kuru bir soğuktu bahar
papatyaları soldurdun sen...

yurtsuz bir gemisin açık denizlerde biliyorum zor
insanlar soruyor seni benden ağrıma gidiyor
hangi denizdeysen söyle kalbim oraya liman
bir ırmağı kuruttun sen...

gittikçe uzaklaşıyor gözlerin gözlerimden
ya bu gözler senin değil ya bu dünya yalan
kimin gözleri bu gökırmaklardan boşalan
beni ağlattın sen...

parça parça kalbi kim onarabilir yeniden
biten bir aşkın ağrısını ne dindirebilir
sevgili değil sevgiyi aradığına inanmıştım ben senin
bir aşkı öldürdün sen...

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 12 Nis 2011 13:25:31
          YENİDEN  YARATTIM  SENİ

Umulmadık anda gelerek
Sevgilim seninim diyerek
Gönlüme ansızın girerek
Yeniden yarattım ben seni.

Aşkı anılarla dokuyup
Seven yüreğini okuyup
Bülbüller gibi şakıyıp
Yeniden yarattım ben seni.

Geçmişini bir yana atarak
Aşkımı aşkına katarak
Göğsüme baş koyup yatarak
Yeniden yarattım ben seni.

Aşkımızı çalan sazlarla
Doyulmayan sonsuz hazlarla
Birlikte yaşanan yazlarla
Yeniden yarattım ben seni.

Fincanların güzel falında
Göründük gülün dalında
Mutluluğun sevda yolunda
Yeniden yarattım ben seni.
 

Çevrimdışı rabia3360

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.436
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.436
  • 2.687
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 12 Nis 2011 14:57:36
HAYAT

Rüzgardan açılsa kapım, bir anda,

Kara haber gelmiş gibii ürkerim.

Sanki gemilerim... battı ummanda,

Paramparça oldu gökte ülkelerim.

......

Ne acı, kaybetmek için sahiplik!

Ölümlüyü sevmek, ne korkulu iş!..

Hayat mı, püf desen kopacak iplik,

Çıkmaz sokaklarda varılmaz gidiş

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 12 Nis 2011 15:47:25
Canım İstanbul

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.

İstanbul benim canim;
Vatanim da vatanim...
İstanbul,
İstanbul...

Tarihin gözleri var, surlarda delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
Bulutta saha kalkmış Fatih'ten kalma kir at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakısta o mana: Öleceğiz ne çare?
Hayattan canlı olum, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karaca Ahmet...

O manayı bul da bul!
İlle İstanbul’da bul!
İstanbul,
İstanbul...

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her aksam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
Bir ses, bilemem tambur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir katibi mi...

Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.
İstanbul,
İstanbul...

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef isler!
Yedi renk, yedi sesten şayisiz belirişler...
Eyüp oksuz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, ucan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;
Güleni söyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

Gecesi sümbül kokan
Türkçe’si bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul...
 
Necip Fazıl Kısakürek
 
 

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.703
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.703
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Nis 2011 16:21:16
Felek ne kadar kahretse kalbimize,
Zaman zaman hatırladığımız olur,
Hangi dilber ilk aşkı tattırdı bize;
Bir bahtiyarla yaşadığımız olur.
Ah o yaz gecesi, o mehtap, o havuz!
Balkonundan gül atan cömert sevgili!
Aşkınla deli divane olduğumuz,
Sarmaşığa tırmandığımızdan belli.
Belki bugün bu yaşta tekrar olunmaz,
İlk aşk gecesinin masum yeminleri,
Fakat nerde ilk öpüşün verdiği haz?
Saadet bilmiyorum o hazdan gayri.

---Cahit Sıtkı TARANCI---

Çevrimdışı muarmu

  • Uzman Üye
  • *****
  • 332
  • 1.494
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 332
  • 1.494
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 12 Nis 2011 16:49:01
Can Yücel Eger

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde ‘onca ayrılığın birinci dereceden failidir’ denmeseydi eğer.

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse…

Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!

Çevrimdışı adatepe1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 12 Nis 2011 17:13:41
MERDİVEN
 
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak…
 
Sular sarardı… Yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta…
 
Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller,
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
 
Bu bir lisân-ı hafîdir ki rûha dolmakta,
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta…
                     AHMET HAŞİM

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.534
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.534
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 12 Nis 2011 17:14:56
ALIŞTIM

Alıştım hayatın kirli yüzüne
Gücüme gitmiyor artık bir yerde
Güvenim kalmamış dostluk sözüne
Çekmişim arama bir siyah perde..

Vijdanın sızlarsa kaldır beni at
Zalimdan de zalim yaşanan hayat
Her türlü canlının özüne inat
Beni İsa gibi çarmıha ger de..

Birşeyler koparken şimdi içimden
Bu sahte bakışı kaldır üstümden
Kalkmayı öğrendim düştüğüm yerden
Umurumda değil varsa kaderde..

Dilin başka söyler bakışın yalan
İlk yaprak değilim dalında solan
Aşksa pazar olmuş, herşeyim talan
Almak yasak bana, vermek var serde..

Ali SÖNMEZ

Çevrimdışı adatepe1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 12 Nis 2011 17:23:47
YARIN
bir şeyler olacak yarın
duruşundan belli
kırdaki atların
bulutların koşuşundan belli
kazışından köstebeklerin toprağı

karıncaların telâşından belli
bir şeyler olacak yarın
belki bir tomurcuk
belki bir ağacın düşen yaprağı
belki de bir çocuk

pek o kadar göremesek de uzağı
kuşların uçuşundan belli
bir şeyler olacak yarın
öbür günden önemsiz
yarından önemli
       
BÜLENT ECEVİT

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 12 Nis 2011 17:56:41
Dalgaları karşılayan gemiler gibi,
gövdemizle karanlıkları yara yara
çıktık, rüzgarları en serin
uçurumları en derin
havaları en ışıklı sıra dağlara.
Arkamızda bir düşman gözü gibi karanlığın yolu.
Önümüzde bakır taslar güneş dolu.
Dostların arasındayız!
Güneşin sofrasındayız!
Dağlarda gölgeniz göklere vursun,
göz göze
yan yana
durun çocuklar.
Taşları birbirine vurun çocuklar.
Doldurun çocuklar,
doldurun
doldurun
doldur içelim.
Başları
göklere
atalım
serden geçelim..
Heeey, nerden geçelim?
Yalnayak
koşarak
devlerin
geçtiği
yerden geçelim.
Heeey
hop
Heeey
hep
birden geçelim.
Doldurun çocuklar,
doldurun
doldurun,
doldur içelim.
Dostların arasındayız!
Güneşin sofrasındayız!.

GÜNEŞİN SOFRASINDA SÖYLENEN TÜRKÜ
Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.273
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.273
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 12 Nis 2011 19:09:24
"Şeb-i yeldayı müneccimle muvakkit ne bilir
Mübtela-yı Gama sor kim geceler kaç saat!"

FUZULİ

Çevrimdışı gmzhmt

  • Uzman Üye
  • *****
  • 687
  • 2.087
  • Türkçe Öğretmeni
  • 687
  • 2.087
  • Türkçe Öğretmeni
# 12 Nis 2011 19:16:13
...
Hiç ağlarken gülüp
Gülerken üzüldün mü?
Sen hiç hayattayken öldün mü be can dostum?
Anlatsam dinler,
Dinlesen anlar mısın ki?
Dinlemen için hayatta olman,
Anlaman için de ölmen gerekli.
Oysa beni anlamanı
Hiçbir zaman istemedim ki...

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.275
  • 16.913
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.275
  • 16.913
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 12 Nis 2011 19:19:29
SÖZÜM VAR GÜLÜM


Son hatıram elimdeki resmini
Kalbimin içine kazdıydım gülüm
Sonunda sildirdin kendi ismini
Gönül defterine yazdıydım gülüm...

Bir zamanlar toz pembeydin alımdın
Yüreğimde tutunacak dalımdın
Ben sana konuşmadım boşa alındın
Kendi kaderime kızdıydım gülüm...

Küçük yüreğimde bitmez seridin
Çilelerle lime lime eridin
İnan ki mazimde birsen varidin
Senden gayrısını çizmedim gülüm...

Acın dinmez oldu sabrım bu kadar
Gelmezmisin hüzün dolana kadar
Deli divane oldum bulana kadar
Ferhat misali dağları deldiydim gülüm...

Yokluğunda yad olup gülmedi bahtım
Seni unutmamaya ahtım var ahtım
Viran olup gitsede bu gönül tahtım
Saraylar yapmaya sözüm var gülüm...

Serkan ERTAN

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.275
  • 16.913
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.275
  • 16.913
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 12 Nis 2011 19:19:59
İSYAN ETTİM



Aşkıma Sadaka Misali Su Serptin Sadece...



Sanmam ki o beni düşündü andı
Gördü başkasını bağlandı kandı.
O nasıl gidişti ciğerim yandı
İsyan ettim böyle ağladım gülüm...

Sitem dolu sözlerini içime gömdüm
Vurdun ya giderken yaşarken öldüm
Bir volkan gibiydim aniden söndüm
İsyan ettim böyle ağladım gülüm...

Erecektin benim gönül tahtıma
Terkedip gidişini yazdım ahtıma
Bu kötü kadere, kara bahtıma
İsyan ettim böyle ağladım gülüm...

Bahtıma yazılan yazı karaymış
İçimde yokluğun derin yaraymış
Sen çekip gittin bende sıraymış
İsyan ettim böyle ağladım gülüm...

Yeniden gelsende halim çok beter
Beni ver toprağa çileler biter
Alemin dilinden çektiğim yeter
İsyan ettim böyle ağladım gülüm...

Serkan ERTAN

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK