Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı Eğitimci35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 19 Tem 2009 00:00:07
Sis Çanları

ağır yol, uzak yapılar
yaklaşmak için yaklaşık tanımlar
onlarla çıktık yola
yollarda kaldık
sis bastı her yanı
tutukluk çeken silahlar gibi
sözcükler, fısıltılar, mırıldanışlar
eksilerek vardık bir yapıya
O mu, değil mi?
Kim bilebilir şimdi
kılavuzlar şehit
şehitler hain
gözlerimiz karanlık bir pusuda
çoğumuz büyümüş, kimimiz ölmüş
kendimiz bile tanıdık değiliz artık
gözümüzden silinen düşün sabahında
önümüzde açılan yeni bir uzay
Şimdiki Zamana ait bomboş ve ölü anlar
ne başka yer ne başka zaman
bizler için hala biryerlerde çalınan
sis çanları var
belki bir gün buluşur diye
aynı ormanda kaybolan çocuklar

Murathan Mungan

Çevrimdışı gmzhmt

  • Uzman Üye
  • *****
  • 687
  • 2.087
  • Türkçe Öğretmeni
  • 687
  • 2.087
  • Türkçe Öğretmeni
# 19 Tem 2009 00:28:10
BEN SANA MECBURUM

Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun.

Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam  ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun.

Belki haziran  da mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor

Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız   fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.

        Attila İLHAN

Çevrimdışı Eğitimci35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Tem 2009 00:02:57
ödünç hançer öldürmez beni

bir küfür gibi kara
kayış dilini ver
binlerce kez açıklasam da
dilini çözemediğim ihanet
gel bir daha bende dene kendini
ne sen öldürebiliyorsun beni bu cenkte
ne ben yenebiliyorum seni
yazıldığın mevsime çok su ver kendi izinden
giden yolları suçlarından arındır
arkanda kaldı seni ilerde bekleyenler
unutkan şiirler, kopmuş alıntılar
hiçbir zaman kullanamadığın hatıralarla
kendine yazdığın yaşam öyküsü!
ah, bu kadar aşk herkesi yanıltır
gelme üstüme
boşalmış yeminlerin bileği
ben sandığın sözcüklere vuran aksimdir
ödünç hançer öldürmez beni
ya başka bir silah seç kendine
ya bırak başkasının ellerine
ölüm aşkın işidir
kork benden sevgilim
ahretin olurum senin
bu kadar çok seven öldürmesini de bilir
ben seni
çok yanılmış kalplerin sağlamlığıyla sevdim
gücümdü güçsüzlüğüm
ey, izini sürdüğüm ruhumdaki kara gölge,
büyüttüğüm oğullarımı bir bir elimden alan hayat
yanıltma beni, beni bana yakıştır
son darbeden önce ilk sözü söyleyemeyen!
kolay değil ödenmiş hayatın katili olmak
kör eder hançerini içimin gücü
ölümü göze alan yaşamasını da bilir

MURATHAN MUNGAN

Çevrimdışı burcum7

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.555
  • 42.729
  • 5.555
  • 42.729
# 21 Tem 2009 01:10:58
BELKİ BUGÜN MUTLULUK SATIN ALIRIM

Belki bugün kapılar açılır, içeri doluşur hep tüm sevdiklerim. Sohbetler ederiz tüm içtenliğimizle, kahkahalar savururuz göklere. Bir de çay demlemeli mutlaka, cam bardaklarda içeriz çaylarımızı.

Belki bugün aşk yine kapımı çalar. Ben geldim der, içimi sarıverir ne olduğunu anlamadan. İyi ki geldin derim.

Belki bugün yağmur yağar. Yağmura, suya susamış bu topraklar, sokaklar, bahçeler bayram eder. Kana kana içlerine alırlar suyun o eşsiz tadını.

Belki bugün yumuşak olur biraz daha insanların kalpleri. Herkes daha bir düşünerek incelikle konuşur ve iyilik yapmak ister hep çevresindekilere.

Belki bugün ağaçlar aynı anda çiçek açar. Rengarenk olur her taraf. Çiçeklerin güzelliği içimizi sarar.

Belki bugün güzel bir haber gelir uzaklardan. Ne zamandır beklediğim, ihtiyacım olduğunu bildiğim bir haber.

Belki bugün işler hep yolunda gider. Aksi, karşısındakini dinlemeyi nedense hiç bilmeyen insanlar çıkmaz yoluma, bugün giremezler hiç hayatıma.

Belki bugün ben de daha iyi olurum, yararlı şeyler yapabilirim kendim ve ailem için; tüm sevdiklerim için.

Belki bugün vakit ayırırım kendime. Şiirler yazarım, sevdiklerimi ararım, eski defterlerimi karıştırırım, fotoğrafları düzenler, anılara dalarım. Belki de gezerim kafamı dağıtmak istercesine. Yeşile, maviye, sarıya, kırmızıya dalarım. Dere sesi dinlerim, kuşların suya kanatlarını değdirip havalanmalarını seyrederim.

BELKİ BUGÜN MUTLULUK SATIN ALIRIM ÖNÜME ÇIKAN TÜM SATICILARDAN….

Çevrimdışı senerss

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 1.049
  • 332
  • 1.049
  • 332
# 21 Tem 2009 11:45:07
Geri Gelen Mektup

Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.

Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...

Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!
......................
......................                   H.N.A

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 21 Tem 2009 12:01:44
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.

çok güzel mısralar...ağlamak üzereyim gerçekten...

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 21 Tem 2009 12:03:57
Aldırma sen bu kadar
Dert etme sevgili yar
Böyle söyler şarkılar
Her aşkta bir hüzün var

Hüzün aşkın yakışığı
Söner mi hiç ışığı
Bir hayal kırıklığı
Her aşkta bir hüzün var

Daim bahar olsa da
Gonca güller açsa da
Mutlulukla geçse de
Her aşkta bir hüzün var

Yol zahmetli yol uzun
Perçinler aşkı hüzün
Hem geçmişte hem bugün
Her aşkta bir hüzün var

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 21 Tem 2009 12:06:57
Sen benim gönlümün sultanı oldun
Sevgimle büyüdün aşkımla yoğruldun
Ben seni sevdim sen bana vuruldun
İçimde yaşarsın sevdiğimsin sen.

Kadere ne yazılmış ise gelirmiş başa
Dostlarım da diyor ki sevdasız yaşa
Çekilmezki hayat sevdan olmasa
yüreğimde yaşarsın sevdiğimsin sen.

Korkutmasın seni sevdamın ateşi
Bu deli gönlümün sensin neş'esi
Elbet bir gün bitecek hasret çilesi
Ruhumla yaşarsın sevdiğimsin sen.


Çevrimdışı beyay77

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.065
  • 668
  • 1.065
  • 668
# 21 Tem 2009 12:19:32
VİSAL

 

Beni zaman kuşatmış, mekân kelepçelemiş;

Ne sanattır ki, her şey, her şeyi peçelemiş...

Perde perde verâar, ışık başka, nur başka;

Bir ânlık visal başka, kesiksiz huzur başka.

Renk, koku, ses ve şekil, ötelerden haberci;

Hayat mı bu sürdüğün, kabuğundan, ezberci?

Yoksa göz, görüyorum sanmanın öksesi mi?

Fezada dipsiz sükût, duyulmazın sesi mi?

Rabbim, Rabbim, Yüce Rab, âlemlerin Rabbi, sen!

Sana yönelsin diye icad eden kalbi, sen!

Senden uzaklık ateş, sana yakınlık ateş!

Azap var mı âlemde fikir çilesine eş?

Yaşamak zor, ölmek zor, erişmekse zor mu zor?

Çilesiz suratlara tüküresim geliyor!

Evet, ben, bir kapalı hududu aşıyorum;

Ölen ölüyor, bense ölümü yaşıyorum!

Sonsuzu nasıl bulsun, pösteki sayan deli?

Kendini kaybetmek mi, visalin son bedeli?

Mahrem çizgilerine baktıkça örtünen sır;

Belki de benliğinden kaçabilene hazır.

Hâtıra küpü, devril, sen de ey hayal, gömül!

Sonu gelmez visalin gayrından vazgeç, gönül!

O visal, can sendeyken canını etmek feda;

Elveda toprak, güneş, anne ve yâr elveda!

1982
Necip Fazıl KISAKÜREK

Çevrimdışı Eğitimci35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Tem 2009 14:18:41
ÖZLEMEDİM SENİ

Hiç özlemedim seni
Özlemek dostluktandır
dostluğundan öte bulmalıyım seni

Sıcaklığını bulmalıyım
dokunuşlarını, kenetlenişi
Terimizle sulanmalı yeryüzü
güneş terimizle ışıldamalı sabah olunca

Apansız fırtınalar çıkmalı
sarsılmalıyım

Özlemek
yanında olmak isteğidir
gülüşünü görmek biraz da
Hiç özlemedim seni

Saçlarına gül takmam
bir ırmak gibi akıtırım ovaya
soluğunla yanar
dudaklarımın bozkırı

Akkor halindeki ufuk
bakır bir tel gibi eriyip gider
kraterler ortasında kalırım

AHMET TELLİ

Çevrimdışı gmzhmt

  • Uzman Üye
  • *****
  • 687
  • 2.087
  • Türkçe Öğretmeni
  • 687
  • 2.087
  • Türkçe Öğretmeni
# 21 Tem 2009 18:19:21
RAZIYIM

Tüm duygularımı erteledim geleceğin güne

İster bu gün,ister yarın,razıyım bir gün bile olsa.

Razıyım yaşamaya,sığacaksa eğer, öleceğim güne

O'gün sadece bedenim ölür,ruhum değil.

çünkü ruhum seninle dirilir,

İşte o gün yeniden doğarım ben.

Azraili bekletirim geleceğin güne

Bir gün bile olsa yaşamaya razıyım seni

Sığacaksa eğer,ÖLECEĞİM GÜNE

Çevrimdışı deva35

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.396
  • 11.766
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 7.396
  • 11.766
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 21 Tem 2009 18:34:47
Gidersen Yıkılır Bu Kent   
     
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken

Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca

Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Bir de seni ekliyorum susuşlarıma

Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam

Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar

Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık

Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine

Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde

Ahmet Telli

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 21 Tem 2009 19:23:46
Gönlümde güllere bedesten kurdum
Gül kadri bilmeyen paralar beni
Kemliğe pirim yok dostluktur derdim
Lakin dost kalemi karalar beni

Kalbimde kin varsa varsın kanasın
Düşmanım kınasın dostum kınasın
Nefsim, aşk narına sende yanasın
Diyar-ı gurbete süreler beni

Sevdim mi ben Allah için severim
Bilirim o Allah her zaman kerim
Pir Sultanım demiş bende hep derim
Dostun attığı gül yaralar beni

Yaralandı yürek kanım sızıyor
Ne acı ki dostum beni üzüyor
Güzellik dururken kötü yazıyor
Vurup balyoz ile kıralar beni

Kuruldak dert etme bunlarda geçer
Bu dünya bir handır her gelen göçer
Gassalın elinde kalınca naçar
Beyaz kefenime saralar beni

Mustafa Kuruldak

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 21 Tem 2009 19:25:19
Seni sevdiğimi nasıl anlatsam
Kelimeler yetmez dil aciz kalır
Okşayıp sevmeye canımı atsam
Sana dokunmaya el aciz kalır

Her bakışta yakar kara gözlerin
Kalp atışım artar titrer dizlerim
Semadan duyulur tatlı sözlerin
Melekler bir yana kul aciz kalır

Seyretsem laleyi gülü sümbülü
Koklasam sinende tomurcuk gülü
Dinlerken seherde öten bülbülü
Mızrap tele vurur tel aciz kalır

Aşkın gözlerinden kalbime akar
Hasretin özümü kor olur yakar
Kalbim kuş misali hep kanat çırpar
Dağlar geçit vermez yol aciz kalır

Sevda gönüllere dolup taşarsa
Seven sevdiğinden ayrı düşerse
Ferhat şirin için dağlar aşarsa
Mecnun çöle düşer çöl aciz kalır

Âşıktan maşuka mektuplar gider
Maşuksa aşığa bin cefa eder
Özüne doluşur gam ile keder
Gönül sitem eder hal aciz kalır

Açılır bahçemde son güz gülleri
Ötmeyi bıraktı aşk bülbülleri
Yüreğimde eser hazan yelleri
Dökülür yapraklar dal aciz kalır

Hüsn-ü cemalini göremeyince
Tomurcuk gülünü deremeyince
O ince belini saramayınca
Kollar yana düşer bel aciz kalır

Gül bülbüle hasret boynunu büker
Bülbül gülden ayrı gözyaşı döker
Bu sevda bülbülü gülü de yakar
Bülbül figan eder gül aciz kalır

Mustafa Kuruldak

Çevrimdışı atasay15

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.483
  • 10.706
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.483
  • 10.706
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 21 Tem 2009 19:28:13
ONLAR
Nerde kaldı o anlar ki,
Analar kurt doğururdu,
Hilkat insan çamurunu
Destanlarla yoğururdu.

Nerde o yiğitler ki gür
Sesleri ülkeyi bürür,
"Yürü!" dese dağlar yürür,
"Dur!" dese kalpler dururdu?

Yurda, baş dedikleri bir
Ağır adakla geldiler
Ve şu bayraksız dünyaya,
Bayrakla geldiler.

Kopardılar ayı gökten,
Bir ipek dala astılar...
Yurt dediler, gölgesine
Ayaklarını bastılar.

Yeryüzünün göbeğinde
Kuruldu Kurultayları...
Günleri sönmek bilmedi,
Yere düşmedi ayları.

Onlardan kaldı bu toprak...
Biz gezip tozmayalım mı?
Yabanlar kıskanır diye
Destan da yazmayalım mı?

Benim, dedemle yan yana
Yazılı kalacak adım...
Yıldızların söneceği
Güne yıldızlar sakladım.

Arif Nihat ASYA

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK