Ana Sayfa
Dosyalar
Forum
Haberler
Giriş yap
Üye ol
Şifremi unuttum
Egitimhane.Com
»
Genel Konular
»
Kültürel Paylaşımlar
»
Sevdiğimiz Şiirler
Sayfa:
1
...
676
677
678
679
680
[
681
]
682
683
684
685
686
...
1538
Aşağı git
Sevdiğimiz Şiirler
tuqba38
Tecrübeli Üye
53
296
53
296
#
02 Eyl 2011 19:35:45
bir demet çiçekle gelen mutluluğu,
o afacan,
o sevimli çocuğu
kovdum bu sabah hiç düşünmeden..
ey yüreğime denk düşen mevsim!
baştan ayağa seninleyim..
seço58
Bilge Üye
3.343
41.706
4. Sınıf Öğretmeni
3.343
41.706
4. Sınıf Öğretmeni
#
02 Eyl 2011 19:37:32
Diyelim ki yazdan kalma bir günde
Diyelim ki yaşım kırk
Nabzım
Uzak bir akraba gibi bana yatıya gelmiş
Otel defterlerine işlenirken yalnızlık.
Diyelim ki yazdan kalma bir günde
Diyelim ki yaşım kırk
El kadar bir sabahla dünyadan taşınırken
Susmak da bir şivedir
Güzel ayrılık
Ali Ayçil
aslı_80
Bilge Üye
2.080
12.052
Öğrenci Velisi
2.080
12.052
Öğrenci Velisi
#
02 Eyl 2011 19:47:51
Unut Gittiğin Bir Yerde
Adının karşısında acı yazıyor bütün sözlüklerde
Ne desen küfür gibi, senden yana cümleler bile
Gülüşlerim vardı benim
Ben kimim, ben nerdeyim
Tam karşıya geçerken bıraktığın o el benim
Bir de sen bırak beni
Unut gittiğin bir yerde
Kim kaldı ki
Çok büyüdüm sayende
Tabirim caiz değil, numunem yok, sende kalsın aslım
Müstakil bir masaldı, bitti işte, ben aynı haytayım
Gülüşlerim vardı benim
Ben kimin, ben nerdeyim
Tam karşıya geçerken bıraktığın o el benim
Bir de sen bırak beni
Unut gittiğin bir yerde
Kim kaldı ki
Çok büyüdüm sayende
Cevahir08
Tecrübeli Üye
631
4.368
4. Sınıf Öğretmeni
631
4.368
4. Sınıf Öğretmeni
#
02 Eyl 2011 20:19:35
"Bir şey yap.
Güzel olsun.
Çok mu zor?
O vakit güzel bir şey söyle.
......Dilin mi dönmüyor?
Güzel bir şey gör.
Veya güzel bir şey yaz.
Beceremez misin?
Öyleyse güzel bir şeye başla...
Ama hep güzel şeyler olsun.
Çünkü:
"HER İNSAN ÖLECEK YAŞTA...
" Geç kalmayasın!"
canegt
Bilge Üye
2.904
12.100
2.904
12.100
#
02 Eyl 2011 20:29:22
Ruhum
gözlerini yumuşacık yum
kucağımdaymışsın gibi bırak kendini
ninni,
uykunda unutma beni
ninni...
Gözlerini yumuşacık yum
yeşil ela gözlerini
ninni ruhum ninni
Sen yukarda yemişli dalların içindesin,
yeşil gözlerin güneş dolu,
dudakların bala bulanmış
ben ağacın dibindeyim,
bir ayağım çukurda...
Ben senden çok önce gideceğim,
sen bensiz kalacaksın ihtiyarlığında...
Ruhum - Nazım Hikmet Ran
zemheri84
Çalışkan Üye
66
37
66
37
#
02 Eyl 2011 21:17:41
UNUTMA DOSTUMSUN Puan Ver : Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan
Bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam
Her akşam bir mektup yazarım dağlar kadar
Meşeler göğermiş diyorsun, varsın göğersin
Anlamını yitiren bir şeyler mi var şimdilerde
Yazdığım şiirlere yabancıyım, sokaklara yabancıyım
Taşı delemiyor bir çığlık ve apansız
Su oluyorum ipince, kendime sızıyorum
Dünya yetmiyor bazan, bırakıp gidebilir miyim?
Kuşları ürkütülmüş bir dal gibiydin, öylesine mahzun!
Efkar da yakışırdı sana, ilk kadeh kekik kokardı
Unutalım mı şimdi kente indiğimiz o ilk günü
Sabahlara kadar okuduğumuz o kitapları
Sabahlara kadar düşüncelerimizde yaşattığımız hayallerimizi
Kar aydınlığında yürüdüğümüz o yolları
Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan
Bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam
Her akşam mektup yazarım dağlar kadar
Kayıp bir adresten geliyor sesin şimdi, üşüyorsun
Unutma dostumsun sen, neredeysen orda ölmek isterim .
AHMET TELLİ
Cevahir08
Tecrübeli Üye
631
4.368
4. Sınıf Öğretmeni
631
4.368
4. Sınıf Öğretmeni
#
02 Eyl 2011 21:48:07
En Fazla İçimde Ölürsün
En fazla içimde ölürsün
Cesedini sürüklerim gittiğim her yere
Kızıl sonbaharım
Hangi aşk kendi fırtınasına dayanabildi
Ellerimde çoğul bir gölge kuşu
Adının arkasına basmadan yürüdüm
Alnımda birikti çizikler
Adımdan çıkardım aklımı
Aklımsız kaldım
Neylersin
İnsanız
Ne yapsak eksiğiz işte
Ölüme ayarlı saatiz
En fazla içimde ölürsün
Sorarım
Şiir papirüslerinin hangi köşesine karaladın beni?
Hangi hare’mden yakaladın da çiğnemeden yuttun gözlerimi?
Kekeme repliklerin ezber bozduran kuşu
Hangi rüzgârlara sattın da saçlarını
Devrik cümlelerimin öznesi oldun?
İçindeki kötü senaryoların kahramanı olmak istemezdim
Dağıldı bak derlenip toplanmış dağılmalarım
En fazla içimde ölürsün
Nasılsa yokluk rehin bırakılıyor kalana
Kalan gidene denk neyi varsa susuyor.
Ve susmak inceltiyor her yarayı
Ve susmak bakmak oluyor
Gitmediğin her yere
Kim tutuklanmış yalnızlıktan
Gizin içine gizlenen kim
Söyle beni nerene sakladın
Ki şimdi bu kadar sokaktayım
En fazla içimde ölürsün
Karla karışık yağarsın yara Bereme
Karma karışık kalırsın cinnet şeridinde
Kaldırımların kaldıramadığı her neyse işte
Bulamadığın her ne varsa büyük yıkımların izinde
Sana borcum olsun
Hiç yazılmayacak bir şiirin içinde
En fazla içimde ölürsün
Yanağında yanar avucum
Avucumda imlası bozuk bir şiir kalır
Gözlerinin namlusu döner, yakar kirpiklerimi
Kulağımda bir tepenin rüzgârı uğuldar
Gırtlağıma kadar aşka batarım
Yeteri yok. Eksiği fazla.
Neyin kaldı eksilenlerden arta
İçeri doğru kapanan bir kapıydın
Saçlarından geçtim önce
Ve kendimden öylece
Neyim yoksa var bildim
Eğildim
Eksildim
Eridim
Bir seni bitirmedim
Hangi rüzgarlara sattın da saçlarını
Uğultusuna tutunamadın
Ömürden nefes çalarak ne kadar yaşarsa insan
Öyle yaşadım gözlerini
Tenimde itiş kakış
Cebimde depremlerin
Esrarlı gece ayinleri
Volkanik şiirler
Usul usul giymedim mi sözlerini
Yalnızlığın tiradını kapamadım mı her sefer
Sensizlik seni anlattı en çok
Vazgeçmeler vazgeçmekten vazgeçti
Söyle saçlarında öldüğüm
Bir geri gidiş kaç günde gelirdi?
En fazla içimde ölürsün
Cesedini sürüklerim gittiğim her yere
Tenimin yırtıldığı yerden mi girdin içeri
Açar gibi yaparak açık bir kapıyı
Beni ikiye böldün
Hadi içimi kendine aldın da
Beni nerde bıraktın
Hangisini seçerdin benim için
Ve hangisinden vazgeçerdin kendin için
Ben yarama çoktan sen bastım
Yaşım kadar gencim
Adın çabuk diye geçti
Ardında aç köpekleri bırakarak
Ezberimden geçtim.
Hızla biten aşk şarkılarından geçtim
Senden bir şey eksiltmeden sana çok şey bırakmaktı aşk
Bildim
Biz dalkavuk bir aydınlığın yerine
Onurlu bir karanlığı seçtik
Ve bir öyküden ağlarcasına geçtik
Cesurduk çünkü
Kendimizi kendi düşlerimizden kovacak kadar
Ömrüne yüz çevirmiş iki masalcıyız
Gerisi hiçlik
Gerisi yokluk
Sensizliğin anlattığı ne vardı senden başka
Bir hayatın tüm yanılgılarını
Saçlarında çözdüm
Şimdi beni hangi yanımdan susacaksın
Sessizlikte bir dildir
Çoğul susulur
Pusulur
Şimdi beni hangi yanımdan kusacaksın
Yıkık şehrimin izbesi
En fazla içimde ölürsün
En çok
Gözlerime gömülürsün.
Gözlerimi kaparım
Vasiyetimi yazarım
Kahraman Tazeoğlu
Cevahir08
Tecrübeli Üye
631
4.368
4. Sınıf Öğretmeni
631
4.368
4. Sınıf Öğretmeni
#
02 Eyl 2011 22:57:18
Her Aşk Katilidir Bir Öncekinin
rüzgarlı bir tepenin yamacındayım şimdi
kent suskun
ve istasyonlar ayrılık için var bu şehirde
imlası buzuk, üşümüş ve kirli bir çocuk olurum seni düşünürken
ömrüme iliştirdiğim martı leşleri yamalı bir geçmişi oynar
imtihanlar ve intiharlar üzerine kurulu hayatlardan
gecenin en serseri yanını alırım günceme
durup durup şiirler yazmak yoluna
yeni bir yaşam biçimim oldu son günlerde
kendimi sende kalabalık buluşum belki de bundan
her gece yorganımın altında sakladığım
kırlangıç sürüleriyle geliyorum sana
sen uykudayken
babam her gece ölüyor şimdilerde
annem nihavent bir çığlık oluyor
bana en çok sensizlik koyuyor
sonra babilin asma bahçelerine asıyorum kendimi
uyanmak için
eski bir aşkını anlatıyorken bana
konuştuklarından yapılma bir sessizlik oluyor ağzım
kaç kez kanıyorum bir bilsen
(ya da hiç bilmesen)
sesinin ardında yüzün sessiz bir tabanca gibi duruyor
kendimi kötü kurulmuş bir cümle sanıyorum
gece yüklü bir kamyon uykularımı solluyor
yastığının altında yalnızlığın var biliyorum
oysa ben senden bir bardak su istedim
akdeniz değil
son yalnızı benimdir bu kentin
istanbul arkamdan gelir
ey hüznü yüzünde gülücük diye taşıyan kız
hep kendine mi saklarsın çocukluğunu
ağzıma bir bulut bulaşsa da yokluğundan yapılmış
kayadan seken kurşun
en serseri yanımız olur kimi zaman
ve ben hep kendimi terk ederim senden
her katilin aşkı
her aşkın katili
bir öncekinin faili
hep ben olurum
hep ben ölürüm
içime uzanan koridorların ortasından
hep gülerdin beni görünce
bense sana hep geç kalırdım
sona kalırdım
sonra kanardım
yağmurlarla inseydin içime
içim senden yanaydı
yüzümdeki işgaller senden karaydı
seni sevmek en gizli ağlama biçimimdi
sana yazacaklarım sil sil bitmezdi
ve ben
sende hiçbir şeydim
sen bende herşeyken
canım
yastığının altında biriktirdiğin yalnızlıklarım
kendine varlaşıp bana yoklaşan biri yapar seni
ve ne kadar kaçsan o kadar yakınsındır aslında kendine
geciken sevdalar yıkık kentlere benzer bilirsin
ve sevgisizlik alır bir gün seni benden
işte bu yüzden
sen hep sevil
hep sevil
sevil
Kahraman Tazeoğlu
muhars
Uzman Üye
531
3.605
531
3.605
#
03 Eyl 2011 00:22:48
HİÇ YOLUNUZ ORMANA DÜŞTÜ MÜ
hiç yolunuz ormana düştü mü
gözgöre küçük bir adam
bir büyük ağaçla döğüştü mü
ağaç büyüktü ama tek
adam küçüktü ama çok
dedelerinin dedeleriyle gelmiş utanmadan
elinde balta sırtında nacak
dedelerinin dedeleriyle gelmiş arlanmadan
kolunda bıçkı belinde ip
dedelerinin dedeleriyle gelmiş sıkılmadan
dengesiz bir boy ölçüşmeydi bu
ağaç büyüktü ama tek
adam küçüktü ama çok
Celal Sılay
AKSA
Üyeliği İptal Edildi
1.564
2.847
1.564
2.847
#
03 Eyl 2011 10:25:38
PLATONİK AŞIK
Kendime kızdım:"Niye aramadın?" diye...
Ama arasam, ne söyleyebilirim ki?
Sanki cesaretlendim şiir yazdım diye...
Ama şu garip halim anlaşılamaz ki...
Şu platonik aşkım belki de biter diye...
Çok korktum,bu yasak aşkı duyarsın diye...
Mutsuz olurum, yine anlatamam diye...
Platonik âşkıma devam ederim,böyle...
Aşk madem, insanları mutlu etmek için...
Bu da işte, kendimce yarattığım biçim...
Sensizlik her ne kadar biraz sızlatsa da...
Bu sızıntılara,alışık artık içim...
-Yazana değil de,şu yazdırana bak sen
Can Sinemce
seço58
Bilge Üye
3.343
41.706
4. Sınıf Öğretmeni
3.343
41.706
4. Sınıf Öğretmeni
#
03 Eyl 2011 10:47:21
Sanılar
Şimdi belki benim gibi ölesiye yalnızsındır
Uçan kuşları gözlemektesindir tek başına
Çamların yeşiline dalmış gitmiştir gözlerin
Radyo dinliyorsundur ya da susarak
Bir kitabı okumaya çalışıyorsundur kim bilir
Sonsuz güzellikte bir aşk düşünüyor olabilirsin
Belki de anılarını deşiyorsun bir olmazı
Bir açmazı derinden derine kurcalar gibi
Bir kahve içmeyi bir elma yemeyi kurarak
Saatine bakıyor olabilirsin uykulu gözlerle
Çocukların oyununa dalmış gitmiş olabilirsin
Mahpus gibi tutsak gibi belki köle gibi
Yarını olmamak gibi bir duygu içindesindir
Belki de kendini bağışlamıyorsundur
Benim hiç bilmediğim bir şeylerden ötürü
Kırık tirenler gibi öylece kalakalmışsındır
Kalkıp gidip çekirdek almayı düşünüyorsundur
Ya da uyumak istiyorsundur her şeyi unutmak için
Belki sen de benim gibi ölesiye yalnızsındır
Afşar TİMUÇİN
hercaihoca
Uzman Üye
1.402
6.353
1. Sınıf Öğretmeni
1.402
6.353
1. Sınıf Öğretmeni
#
03 Eyl 2011 11:24:23
Beceriksiz
Kabuğunu koparmadan
ne bir elmayı soyabildim
ne de iyileştirebildim bir yaramı
ama karşıma çıkınca
kızmadım hiç elma kurduna
bendim çünkü bıçağı saplayan
onun yurduna
Şair diyorlar benim için
bilmiyorum oysa
her şiire konmalı mı uyak
her yere nedense
konamıyor teyyare
hay dilimi
arı türkçe soksun; uçak
Kaptan olmak isterdim
aynanın karşısında
eski bir sinema yıldızı
gibi ağlayan
İstanbul'un hatlarında
bir fırça hafifliğiyle gidip
gelen vapurlara
Eskimo bir şair dokunuyor omuzuma
ve Kız Kulesi'ni göstererek
bırak artık diyor üzülmeyi
yedi tepeli bu şehirde
şiir okunacak tek yer
elbette denizin ortasındaki
şu küçük buz dağı
Terzi olsa da babam
sökük dikmesini beceremem
beni yalnızca sen anlarsın
iğnenin deliğinden geçsin
diye ipliklerin
bir anlık ıslatıldığı dudaklara
takılıp kalan annem
Sunay Akın
Tolstoyevski
B Grubu
24.726
258.568
3. Sınıf Öğretmeni
24.726
258.568
3. Sınıf Öğretmeni
#
03 Eyl 2011 11:30:19
DİNMEYEN AŞK
Bakmadan kara,yağmura,
Göğüs vererek rüzgâra,
Kayalar içinde ıslak,
Sisleri aşıp koşarak,
Sevmek, bıkmamak sevgiden!
Dinlenmeden, ara vermeden!
Ömrün tadını, neşesini
Taşımadansa boş yere
Ben ıstırabı, acıyı
Üstün tuttum sevinçlere,
O yakınlık duygusunu,
Gönülden gönüle akışı;
Ah bir şeye benzemez
İnsanı yaratır acı!
Nereye kaçayım, nereye?
Ormanlara mı, ırağa mı?
Boşuna her şey, boşuna!
Huzura varmayan neşe
Ey aşk! Her şeyin başı!
Johann Wolfgang Von GOETHE
Cevahir08
Tecrübeli Üye
631
4.368
4. Sınıf Öğretmeni
631
4.368
4. Sınıf Öğretmeni
#
03 Eyl 2011 12:05:15
Sussam Yalnızlık Konuşsam Ayrılık
Yıkılmış ve geç kalınmış viraneleriz
şimdi ne senin gözlerinde harranın suya hasretler yangınları var
ne de benim gözlerimde şiir
yaz dedin oysa kışlar yaşıyorum her mevsim
açmak üzereyken papatyalar yeni karlar yağıyor üstüne
üşüyorum evet hala üşüyor ellerim
hüzün kapımızı çalalı beri
bin günü aştı
bin ömür bin soluk
bin yıkılış yaşadım
ömrümün arka sayfalarında altı çizilmiş satırlarımı okumaya başladım
sığınışlarını susuşlarını ve haykırışlarını işittim mavi adadan
korunaklı bir liman olamadım sana
ve arkama bakmadan giderken haykırışlarını duymamak için kapattım yüreğimin kulaklarını
şimdi bin ömür geçmiş ömrümden
ben bir rüyadan uyanmak istercesine çırpınıyorum
hani zaman ilacı olurdu herşeyin
hani zamana bırakmalıydık
atalar yine yanıldı
bir günün sonunda binlerce tükenişle ölürken ben
zaman zehrini içerken yudum yudum
artık bitsin istiyorum
ataların ilaç dedikleri yoksuzluğun bitsin
bitmezlerin bilincinde diyorum yine
yıkılmış ve geç kalınmış viranelerız
şimdi ne senin gözlerinde harranın suya hasret yangınları var
ne de benim gözlerimde şiir
şimdi kendini yok edişlerini dinliyorum
susuyorum
susuşlarımın öznesi sen oluyorsun hep
şehrine gidiyorum
yokluğun açıyor kapıları
yıkılan şehirler arası bir otobüs terminalinde ayak izlerimiz duruyor
halaa haklısın
kokun sinmiş soguk duvarlarına şehrin
herkezin gözünde seni arıyorum yoksun
yoklugunu salıp gitmişsin
gidişle bırakıldıığın bu kentte
susuşlarına bile yandıgın soguk dağlarımın eşkıyası
bağışlama dilemiyorum
gel demiyorum
sev demiyorum
haykırışların yankılanıp boşlukta kaybolmadı bilesin
sığındığın mavi adada yaktığın ateşi göm
yanaştırabilirsem gemilerimi tutucam ellerinden
şimdi yanıyorum kanıyorum ve yıkılışların altında tekrar eziliyor bedenim
geç kalınmış bir soluk mu bir günün sonunda
yoksa çaresizliklerimin son çırpınışlarımı bilmiyorum
kayıp adresten yazıyorum son kez
sussam yalnızlık konuşsam ayrılık
dönsem yıkılış dönmesem yok oluş
şimdi ben susuyorum yalnızlığa talip
sende sus bana
sus ki bir daha ölmeyeyim.
Kahraman Tazeoğlu
gokseldeniz34
Uzman Üye
2.877
3.719
2.877
3.719
#
03 Eyl 2011 12:05:43
GÜVERCİN KAYALARI
Cemal Süreya'ya
Şimdi birçok yıldız doğdu
Kekik kokulu okaliptus tepelerinde
Uyanabilirsen uyan bir bak
Silahın parmaklarının biraz yakınında duruyor
Parmaklarının biraz yakınında sen duruyorsun
Uyanabilirsen uyan bir bak
Kirli ayaklarının altında
Yeşeren bu diken biraz Afrikaysa
Sen de biraz Afrikasın
Yavru güvercinler gidiyor dağlarından
Senin kan kokulu ellerine
Bazı kurşunlardan sonra bir parça kan akıyor
Ne olacak bir parça kan işte
İşte bir parça kan
Afrika önünde
Şimdi birçok yıldız doğdu
Uyanabilirsen uyan bir bak
Kopmuş bir dağ gibi ölü yalnızlığına düşüyor
Şehirlerin pis kokusuna
Etinin daha pis kokusuna
Uyan bir bak
Sol yanında yusufçuk kuşları
Umulmadık şiirler söyleniyor
Bir Afrika haritasına yakın
Denizin sabah aydınlığıyla dolduğu yerde
Güvercinlerin gelip gittiği yerde
Muzaffer İlhan ERDOST
Sayfa:
1
...
676
677
678
679
680
[
681
]
682
683
684
685
686
...
1538
Yukarı git
Egitimhane.Com
»
Genel Konular
»
Kültürel Paylaşımlar
»
Sevdiğimiz Şiirler
Gitmek istediğiniz yer:
=> Kültürel Paylaşımlar
Giriş yap
Üye ol
Her Şeyi Ara
Dosya Ara
Forum Son 100 Konu
E-Bordro ( Maaşlar Hakkında Soru Cevap)
Uzman Ve Başögretmenlik Süreci
Genel Sohbet Günlüğü
Meb Sınav Görevleri Bölümü
Seminer Memlekette Alinabilecek Mi?
Öğretmenlikte Genç Kalabilmenin Yolları Neler?
Son Eklenen Dosyalar
2. Sınıf Matematik Gizli Sayıyı Bul 7
4. Sınıf Matematik Ters İşlem Problemleri (Kolay) 12
Sağlıklı Beslenme Posteri (Pano İçin)
4. Sınıf Matematik Ters İşlem Problemleri (Normal) 12
4. Sınıf Matematik Ters İşlem Problemleri (Zor) 12
Şu an
3.071
kişi ve
101
üye var.
Aktif üyeler için tıklayınız.
Egitimhane.Com
©2006-2023
KVKK