Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.861
  • 1.093
  • 11.861
# 28 Eki 2011 17:44:42
  
    h.n.a.

TOPRAK - MAZİ

Gel arkadaş, gel seninle az dertleşelim;
Okuyarak hayat denen koca kitabı
Gönüldeki yaraları biraz deşelim.

Gömdüm kara topraklara melekten iyi,
Perilerden nazlı, güzel bir sevgiliyi.
Derin derin sızıldıyor gönlümde yaram,
Bana artık her saadet olmuştur haram.

Beni sardı kefen gibi mazinin tülü,
Yere batsın bu toprakla bu korkunç mazi!
Orda çünkü sevgilimle sevgim gömülü...

Hey arkadaş! Sözünü bil, hem kendine gel,
Bahtiyarlıklara olmaz ölümler engel.
Bir sevgili kızı senden aldıysa toprak
Buna katlan, toprak için çünkü bu bir hak!
Hem yaratan, hem büyüten topraktır bizi,
Üzerinde işitiriz ilk ninnimizi;
Fışkırttığı serin sular bize can verir!
Ormanları gönlümüze heyecan verir.

Hey arkadaş! Sende insaf duygusu yok mu?
Sana her şey veren, seni büyüten toprak
Senden bir tek kız aldıysa acaba çok mu?

Doğup ölmek... Millet için bunlar bir hızdır.
Toprak bizim beşiğimiz, mezarımızdır.
Toprak bizim anamızdır... İnsan yasına
Kapılarak nasıl söver öz anasına?

Hakikat ne şu göklerin derinliğinde,
Ne suların şairane serinliğinde...
Aristo'nun mantığında zerresi yoktur,
Pisagor' da, Eflâtun' da nebzesi yoktur.
Mefkûreler âleminde olunca kıtlık
Kafaların içerisinde başlar çıfıtlık;
Bir budala “zulüm yeter” diye haykırır,
Bir it çıkar, “proleter” diye haykırır!
Bir hayvanda hâkim olur cinsî heyecan,
Froyd denen Yahudi'ye gider, verir can...
Kimi kördür... Kendisine büyük gelir pek
Lenin denen o maskara vatansız köpek...
O ne felsefenin, ne de dinin hiçinde,
O, toprağın asırlardan beri içinde...
Hakikati bulmak için onu eşmeli,
Yükselmekten bir şey çıkmaz, derinleşmeli.
Göğe doğru yükselenler bir gün yorulur,
Derinleşen, hakikati toprakta bulur.
Şu ne başı, ne de sonu olmayan toprak
Gömdüğümüz vücutlardan gıda alarak
Bize hayat, bize tarih, mazi yaratır.
Mazi köhne kitap değil şanlı bir satır...

Mazi ırkın yarattığı coşkun bir seldir,
Mazi bizim alnımızı göğe yükseltir,
Geçmişlerin gecesinden ışık alırız.

Bir düşünsen mazideki olan işleri
Hâdisâtın büyüklüğü seni şaşırtır.
İstersen gel yâd edelim o geçmişleri...

Kaynar elbet damarında hâlis Türk kanın,
Damarında çünkü kanı var “Atillâ” nın,
Avrupa'nın her ırkından toplanan ordu
Onu Galya ovasında zorla durdurdu.

İradesi yenilmeden sinirle ete
Vatan için karısını bırakan “Mete”,
Yasa için kardeşini öldüren “Çengiz”,
Yer yüzünde bırakmadan küçücük bir iz
Geçip giden milyonlarca adsız kahraman,
Ki her biri bugün bize vermededir şan,
Bu erlerin cisimleri toprakta kaldı,
Ve adları tarihte bir şanlı yer aldı...
Hangisini hangisinden üstün tutmalı?
Her birisi bu toprağın, bu ırkın malı...
“Tonyukuk” un gizlenmiştir dehâ kanında,
Bismark onun at uşağı olmaz yanında...
“Alp Arslan”la “Kılıç Aslan” şanlı bir fasıl,
Avrupa'yı rezil eden “Yıldırım”... Nasıl?
Düşünsene ne biçim bir kahraman erdir
Ankara'da Yıldırım'ı eriten “Demir”...
Bu kadar mı? Bu saydığım ancak birkaçı
Katerinle neler yaptı acap “Baltacı”?
Anafarta cephesinde kim durdu en son?
İlk dayağı kimden yedi kuduz Napolyon?

Sevdiğin kız şu toprağa eğer girdiyse,
Sen toprağı eskisinden fazla benimse.
Bil ki toprak ebediyen senin olmuştur...

Bu dünyada bizim bir genç kızı sevmemiz
Filhakika gayet doğru, hem de çok temiz
Bir gayedir... Fakat bunun hududu dardır...
Sevgiliden sevgili bir mefkûre vardır.
Bir kız solar, yahut senin tükenir aşkın;
İnsan kalmaz uzun zaman neşeli, taşkın...
Ya mefkûre? Ebediyet onunla birdir,
Kişi oğlu müebbeden ona esirdir.

En mukaddes var’a böyle söversen,
Toprak ejder, mazi kanlı bir gece dersen,
İleriye bakamazsın, gözün kamaşır.
İstikbali kucağında bu mazi taşır...
Arkasında olmasaydı şanlı bir mazi
Bu milletten çıkar mıydı bir büyük Gazi?
Kara toprak yine bizden gıda almasa
Kalır mıydı aramızda bir töre, yasa?
Mazi bizim atamızdır, toprak anamız.
Biri bizi yetiştirir, biri verir hız.
Bu toprağa nasıl dersin kara bir ölü
Ki bağrında bütün şanlı ecdat gömülü.
Yabancılar bir gün yine akın ederse,
Ve zaferi kendisine yakın ederse
Sevgilimi aldı diye bu kara toprak
Tarihin ün meydanından uzak kalarak
O toprağın uğruna sen can vermez misin?

Bu maziyle bu toprağa küfürden sakın,
Kendine gel, iradeni üstüne takın!
Savaşları, töreleri, yasalarıyla,
Zaferleri, bozgunları, tasalarıyla
Mazi ırkın yarattığı bir şaheserdir...


Hey arkadaş! Sapıtmışsın, doğru yola gir;
Hakkı neyse ver maziyle kara toprağın...
Onlar değil efsaneyle cansız bir yığın!

Bu ikisi ebediyen kutlanacaktır...
Ve bunları inkâr eden, bil ki, alçaktır...

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Eki 2011 18:04:06
hoş geldin bebek!
 yaşama sırası sende,
 senin yolunu gözlüyor kuşpalazı, boğmaca, kara çiçek, sıtma,
 ince hastalık, yürek enfarktı, kanser filan,
 işsizlik açlık filan,
 tiren kazası, otobüs kazası, uçak kazası, iş kazası, yer depremi, sel baskını,
 kuraklık falan,
 karasevda, ayyaşlık filan,
 polis copu, hapisane kapısı falan,
 senin yolunu gözlüyor atom bombası falan
 hoş geldin bebek!
 yaşama sırası sende,
 senin yolunu gözlüyor, sosyalizm, komünizm filan.
- Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 28 Eki 2011 20:15:32
  Amma da  yorgunum  bugün
  Sanki  kör  Oedypius'u  gördüm
   
   Amma da  yorgunum  bugün
   Sanki  kendini  kör  edenleri  gördüm

  Amma da  yorgunum  bugün
  Sanki  dünyanın  etrafında  güneşle  tur  attım

 Amma da  yorgunum  bugün
  Sanki  çocukluğuma  geri  döndüm

  Amma da  yorgunum  bugün
  Sanki  dünya  küre  ve  elimde  biniyordum trene

  Amma da  yorgunum bugün
  Sanki  çocuktum  başımda bir  şapka  ve bakıyordum  geriye  binmeden  trene

 Amma da  yorgunum  bugün 
 Sanki  sekizinci  uyurdum,uyuyanların  taifesinde

 Amma yorgunum bugün 
  Önce  Konak, sonra  Karşıyaka ve sonra telefon  çaldı

  Gel  artık  yorma  kendini  diye..
 

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 28 Eki 2011 22:08:34
Tutuklu

Ne senden öncesi
Ne senden sonrası
Ayrılık aman
Ölümden yaman
Geçmiyor zaman geçmiyor
Ne anam, babam
Ne hoş hatıram
Yetmiyor canım yetmiyor
Ben sende tutuklu kaldım
Kendi hayatımdan çaldım
Yedi cihan dolandım
Bana mısın demiyor
Sakladım gözlerimi
Sustum hep sözlerimi
Yandım yar közlerimi
Savur savur bitmiyor
 
Sezen Aksu
 

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 28 Eki 2011 22:20:44
BÜYÜK ACILAR


Yüzümden firar etti gözlerim
Şimdi bir denize bakıyorlar
Dört duvar arasında kalmışım
Yanımdakiler öyle diyorlar


Kafamı çarptığım ranzanın demiri
Ciğerlerimi emen soğuk duvar
Saçımdaki karları çoğaltmışım
Yanımdakiler öyle diyorlar


Görüş günüm olmadı henüz
Daha yeni başlıyor büyük acılar
Ve daha epey ağrıyacakmışım
Yanımdakiler öyle diyorlar


Seni görmeyeceğim artık
Zaten tamamlanmıştı anılar
İhtimal sabah alınırmışım
Yanımdakiler öyle diyorlar


Gözlerime iyi bakarsın umarım
Günde milyonlarca kez seni ararlar
Diğer tüm hisleri bırakmamışım
Yanımdakiler öyle diyorlar


Yanımdakiler öyle diyorlar

Yusuf Hayaloğlu

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 28 Eki 2011 23:22:52
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?

Ahmed Arif

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.444
  • 177.518
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.444
  • 177.518
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 29 Eki 2011 23:04:30
Çok yoruldum baba,
Ben çocuk olmayı özledim!
Kaldıramıyorum bu yükü
Tekrar çocuk olmak istiyorum.
Söz baba,
O oyuncakçıdaki oyuncağı istemeyeceğim
Karanlık çökmeden eve gireceğim.
O sıcacık kucağını özledim,
Bayramları özledim baba,
Bayram namazını,
Verdiğin harçlıkları özledim.
Çocukluğumu özledim baba
Çocukluğumu!
Beni elinle okşamasan da,
Dudağımın, mübarek günlerde elini okşamasını özledim
Kızım demeni,sana baba demeyi özledim.
Söz baba,
Suları ben dolduracağım
Hatta kar yağdığında evin önünü ben kürüyeceğim
Sen sadece içerde otur, ben sobayı da yakarım.
Ben seni özledim baba,
Evimin direği,destekçim,her şeyimsin
Söz baba,
Sigarana bile karışmayacağım
Sen benim canımsın,atamsın,babamsın
Ne olur baba,
Ben çocuk olmak istiyorum

:( :( :(

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 31 Eki 2011 13:08:24
Ne desem kar yağıyor


sana anlattıklarım neleri susuyor bir bilsen
ve anlatmadıklarım neleri söylüyor

boğazımı yırtarcasına susuyorum

ya verilmekten yıpranan cevaplardayım
ya sorulmamaktan solan sorularda

sen ıslatmasını bilmeyen bir yağmur oldun her akşam
ben ıslanmasını bilmeyen ahmak
bu yüzden aşık olamadık sırılsıklam

pimi çekilmiş coğrafyalarda
zaman ayarlı bir aşkın
en tesirsiz parçasıydın

ve ben
günah şeridinde hatalı sonlanandım
az gittin
uz bittin
hiç geldin

uyurken bile uykusuzluk akan gözlerinde
kaçan trenlerin hesabını istasyonlara kesen
kalabaklıkta unutulmuş bir yalnızdın
kendine kaçak yolcular bindiren
her yolcuda kendine yakalanan

''kalbime girmek tehlikeli ve yasaktır''larla
yaşamamaya kalkışıyorsun hayata
ve ben
senden yırtılma bir yelkenle
aynı yöne gittikçe
aynı yere geldim
sonumu baştan yazdım
içimde hala bana ilk aldığın acım



gece sabahı da siyah kusuyor üstüme
aklıma yaprakların dökülüyor
bugün aklımda sen vardın
aklımı karıştırmadım

artık biliyorum
aşk bir intihar saldırısıdır
yalnızca iki kişinin öldüğü

aşkı nişan alıp ayrılığı ıskalayan acemi
hala gözlerinde kalp kapaklarım
seni almadan içinden nasıl giderim
ve sen kaç kez bu hırsla sevildin
koca koca kışları
kısa kısa şubatlara biriktirdin

susku sınanmamış bir ustura gibidir
susardın
iç denizine sığınmış gemileri yakan
limandan
bak şimdi
gönülsüz gittiler senden
gönlünü çaldıkların

yazmadıklarından korkarsın en çok
yaşadığın hiç bir şeyde
ve adın gibi bilirsin
aramayı unutan
bulmayı öğrenemez

bugünler dünlerinden utanıyorsa
hiç yarın olamayacaklar
şimdi ne bugünsün ne yarın
olsa olsa sadece bir yarım
ya da eksilen yanım

an kaybından ölen zaman
senden daha katilini bulamadı kendine

gelseydin eğer kendimi bile kovardım yanımdan
gelmedin
yine kendimsiz kaldım ardından
dünyanın tüm dillerinde sustum
ve bir şair bıraktın geride
ekmeğini aşktan çıkaran

sus'talı bir aşk seninki
sesinle çıplaklaşıp
suskunluğumla giyiniyorum
korunak sandığım bütün senlerde
içimde yoktan başka birşey kalmadı

ruh ölünce
cesedi beden taşıyor sırtında
iki büklüm acılarla
patlasam her yere acı sıçrayacak biliyorum
patlamamaya hazır bir bomba oluyorum

ben mi çok yorgundum sen mi çok dinç
bende mi eksikti
sendemi fazlaydı sevinç
dilsizler yalan söyleyemez anladım
ya ben konuşamadım
ya sen sağırdın
her şeye rağmen
bana öyle çok sığdın ki
içimde kimseye yer bırakmadın

bildiğin
ağaç misali toğrağa bağlandıkça gökyüzüne uzamak
çelişkin
giden bir trende kalanların şarkısını haykırmak
hangi dil kendini kandırabilir ki
aşk bir suç değil mi
her defasında kendini ihbar edip yakalatan
ve en saf ihanet
kendi ihanetine kanan

senin gibiler
vakitsiz susan aşkı severler

seni bu kör kuyulardan salan neyin şarkısıydı
gözlerinin kahvesinden içtiğimde oydu
şimdi
eksilen her yanıma adını verdim
bu yüzden güzelim ben

dudağına düğümlediğin türküleri kopardın sonunda
bir bardak suda
ben ancı sen soncu
sana dayanamadı bıçak
kemiğe dayandığı kadar

elbette unuturum sonunda
en fazla bir mevsim ağlarım
alışırım yalancı baharlara ama
ama
yine de
biri beni kandırdın yokluğunda

sen bu şiiri okurken
ben başka bir şiirde olacağım
başkasının kollarında da
senin yollarını adımlamak varmış

sana anlattıklarım çok şey susuyor
ve sustuklarım neler söylüyor
gittin değil mi
şimdi ne desem kar yağıyor...

Kahraman Tazeoğlu

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 01 Kas 2011 10:14:55
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

AHMET TELLI 

 Soluk Soluga....

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Kas 2011 18:18:20
YAR
Diz çökmüş gözkapaklarım üstüne;
Saçlarım içindedir saçları;
Hali var, ellerimin halinden
Rengi var, gözlerimin renginden;
Kapılmış, koyulmuş gölgeme,
Göğe karşı bir taş gibi.
Gözleri var, açıktır herdaim,
Uykuyu haram ettiren bana;
Ya güneşleri önüne katan,
Ya o ışık delisi rüyaları,
Güldürür ağlatır da güldürür beni,
Söyletir bilmeden ne söylediğimi.
Paul Eluard

Çevrimdışı sevooş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.227
  • 18.488
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.227
  • 18.488
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 Kas 2011 18:20:42
Sende; ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.

... Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
Ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
Ve bir avcı iştahıyla etini dişlemek senin.

Sende, ben, imkansızlığı seviyorum,
Fakat asla ümitsizliği değil...

Nazım Hikmet Ran - YİNE SANA DAİR

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 01 Kas 2011 19:31:35
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Sende; ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.

... Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
Ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
Ve bir avcı iştahıyla etini dişlemek senin.

Sende, ben, imkansızlığı seviyorum,
Fakat asla ümitsizliği değil...

Nazım Hikmet Ran - YİNE SANA DAİR

sevos ogretmenim ben de ayni siiri paylasmak uzere girmistim,kalp kalbe karsi...

Sende, ben, imkansızlığı seviyorum,
Fakat asla ümitsizliği değil...

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 01 Kas 2011 19:39:45
‎İstanbul Türküsü

İstanbul'da Boğaziçi'nde,
Bir fakir Orhan Veli'yim;
Veli'nin oğluyum,
Tarifsiz kederler içinde.

O Rumelihisarı'na oturmuşum;
Oturmuş da bir türkü tutturmuşum;

"İstanbulun mermer taşları;
Başıma da konuyor, konuyor aman, martı kuşları;
Gözlerimden boşanır hicran yaşları;
Edalı'm,
Senin yüzünden bu halim."

"İstanbulun orta yeri sinama;
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama;
El konuşur, sevişirmiş; bana ne?
Sevdalı'm,
Boynuna vebalim!"

İstanbul'da, Boğaziçi'ndeyim;
Bir fakir Orhan Veli;
Veli'nin oğlu;
Tarifsiz kederler içindeyim...

Orhan Veli Kanık

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 01 Kas 2011 19:40:11
BELKİ GELMEM GELEMEM
Puan Ver : Sen istinyede bekle ben burdayım
İçimde köpek gibi havlayan yalnızlığım
Çünkü ben buradayım karanlıktayım
Belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
Çünkü elimi kestim beni kan tutuyor
Şarabım bütün ekşi suyum soğuk
Yanımda olmadın mı seni daha bir çok seviyorum
Belki gelmem gelemem beş dakika bekle git

Yüzünü ıslatmadan ağlayabilir misin
Yarı geceden sonra telefon ettin mi hiç
Karanlık adamlar hüvviyetini sordu mu
Ben senin olmadığını arıyorum
Belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
Belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
Bana ait ne varsa hepsi seni korkutuyor sana ait ne varsa
Hiçbiri benim değil
Belki ölmek hakkımı kullanıyorum
Belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git
Belki gelmem gelemem 5 dakika bekle git


A.İlhan

Çevrimdışı tuqba38

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 53
  • 296
  • 53
  • 296
# 01 Kas 2011 22:28:12

Yaşam üzerine fazla geldiği zaman onu zorlama,
 Biraz duraksa, neler olup bittiğine anlam verme.
 Mutlaka yanlış bir şey oldu ve düşüncelerin ile dileklerin aynı orantıda değildi.
 Ve varlığın ile buluşamadı
 Sorun yok, sadece bekle.
 Güneş doğacaktır, çimler yeşerecektir,
 Çiçekler açacaktır,
 Rüzgâr esecektir
 Ve yağmur yağacaktır, zorlamaya gerek yoktur.
 Olması gereken kendiliğinden olur.
 
İzlemene devam et, şahitlik güzeldir
 Hem olayın dışındasındır hem de içinde…
 O bir dengedir,
 O anlamlıdır,
 Şahit ol, tanık ol, olan ile bütünleş.
 Güzellik olanların içinden filizlenecektir;
 Zorlamaya gerek yoktur.
 Olması gereken kendiliğinden olur.
 
“Hayat üç buçukla dört arasındadır
 Ya üç buçuk atarsın ya da dört dörtlük yaşarsın…”

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK