Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Eki 2011 13:54:21
Seni düşünmeyi sevdim önce
Sonra görmeyi sevdim
yakmanı
yanmayı
dokununca ellerimdeki yangını sevdim
vakitsiz aşklar savurdum
vakitsiz sonbaharlara
dirgen uçlarında
kara bulutlar biriktirdim
yağmurları göz pınarlarımda
sonra sesini sevdim
dinlemeyi
tınını
duymayı
sözlerindeki söylemeyişleri sevdim
uçları kanlı mermiler düştü düşlerime
uykusuzluklarımdan
yorgundum
emanetti nefesim
zamanı değildi seni istemenin
kokunu okşuyordu iki elim
birikmiş
söylenmemiş sözlerine taliptim
ve gözlerini sevdim
demir attığım gözlerini
görmeyi
bakmayı
diner sandığım fırtınalarda
gözlerinde sulara gömülmeyi sevdim
birkaç kadehe sığmıyordu acılar
esrik kayboluşlarım bundandı gece yarıları
adı unutulmuş sokaklarda
hüzünler büyütüyordum gök kuşaklarında
beyaz bir tek kağıdımda kalınca
sebepsiz kırılıyordu kalemin ucu
ay kırıkları batıyordu ayaklarıma
kumsalında dolaşınca
gözlerin düşüyordu yollarıma
hiç söylemedim
ama ben seni
- bilirsin ölüm vardır ayrılıklarında –
bir merminin kovanını sevdiği kadar sevdim
yatak odasındaki kırmızı ışık kadar sırdaş
bir kentin ışıkları kadar bilge
keskin bir bıçak sırtı kadar yakın
çığlıkları suskun bir kadını sevdim
sonra seni ummayı sevdim
içimdeki kanamayı
bildiğim tüm küfürler dil ucumda
anla işte
ben seni sevdim
yalnız senin olduğum bir ayindeyim şimdi
dualarım yollarına serili
sana uykusuz
ve yedi rengindeyim seni özlemelerin
bu yüzden cümle yollarım kördüğüm
cümle sokaklarım çıkmaz
yara acır
kan acımaz...

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 Eki 2011 13:59:06
BIRAKTIĞIN YERDEYİM

Bir ateş düşerde yüreğine, ararsan beni sevdiğim!
Bil ki yoruldum, gidemedim, uzaklarda değilim.

Yarım kalmış, çaresiz sevdaların, ilk acısında,
Oynanmış, kırılmış gönüllerin, son sancısında,
Gidene dökülen gözyaşının, her damlasında,
Sevmeye küsmüş yüreğinin, tam ortasında,
Yokluğunla beni başbaşa bıraktığın yerdeyim.

Issız, sessiz, kimsesiz, isimsiz bir yerdeyim,
Çaresiz, dertli, ümitsiz, sensiz divaneyim.
Yıkılmış, eskimiş, anılarla dolu bir viraneyim,
Gittin, ama unutma, hep o bıraktığın yerdeyim.

Kalbim kırık, umutlar tükenmiş, yıkılmış hayallerim,
Gönlüm yasta, gözler kurumuş, boş kalmış ellerim,
Sevgim hüsran, şarkılar hazin, mezar olmuş gecelerim,
Çabam nafile, esirin olmuşum, hâlâ bıraktığın yerdeyim.

Bir gün, ağır gelirde sevgin, yıkılırsa dünyan başına,
Her gün kırılırsa kalbin, kalırsan kimsesiz bir başına,
Çekip giderse senin gibi, acımadan, kıyma gözyaşına,
Yıkılma sen benim gibi, gel, hâlâ bıraktığın yerdeyim.
Süleyman AKIN

Çevrimdışı mihri zeynep

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 203
  • 2.346
  • 203
  • 2.346
# 12 Eki 2011 22:38:40
 NEYLERSİN

Bir gun bu mahsun sevdadan geriye
Kalirsa sadece o huzun kalir
Sende anladinki yapayalniziz
Bulusmamiz yasak gorusmemiz uzak
Devrilmis kadehler gibi donuyor basimiz
Neylersin..
Ah guzelim incinmis bir sesi vardir yagmurun yanaklarina
Vurdugun da hissedersin
Ve bir veda sozcugu saclarina
Titreyen bir opucukle dokundugunda
Bu ani dondurmaya yetmez nefesin
Bir film sahnesi gibi akar gider ayrilik
Neylersin..
Biz zaten hicbir romanda kendi hayatimiza raslamadik butun
Sarkilar bizi yanlis anlatmisti
Ve butun bulmacalar yarim birakilmisti
Tenha sokaklarda usuyup durdu sirtimiz
Oysa tuttugumuz baliklari bile yeniden denize bagislamistik
Biz hayata dair hicbir yanlis yapmamistik
Neylersin..
Biz bu sonucu hak etmedik hayir etmedik
Omrumuz bu talana layik degildi
Bazen aci vurdu bazende yagmur
Hic gulmedi yuzumuz hic buyumedi gulumuz
Bizi yanlizca aksamlar kucakladi biliyorsun
Sabaha cikmayan bir yoldu yürüdüğümüz
Bazen aci dinmez bazende yagmur
Sevgilim gulumse hersey unutulur
Suskunuz bu aksam ustu hasrete yanmisiz
Neylersin..
Bir gun bu oykunun sonuna gelince
Ansizin desemki hoscakal canim
Unutursun mecburen unutursun
Yildizlar soner bu askta biter
Bazi gun hatirlayinca sessizce aglariz
Neylersin..
Ah bebegim ah..
Kekremsi bir tadi vardir gozyasinin
Dudaklarina sizinca farkedersin
İcindeki vurgun asklar mezarliginda
Ayrilik olumden uste yazilinca
Gideni durdurmaya yetismez sesin
Bir inme gibi dolanir bedeninde pismanliklar neylersin..
Biz zaten hicbir sinemaya tam vaktinde yetisemedik
Butun vapurlar bizden once kalkmisti
Ve butun biletler biz gelmeden satilmisti
Bosuna telaslarda yorduk gunlerimizi
Oysa nuhun gemisinde bile bize yer kalmamisti
Ve hicbir mutluluga adimiz kaydolmamisti
Neylersin..
Biz bu aski surduremezdik inan surduremezdik
Kalbimiz bu heyecana musait degildi
Bize hep acilar kaldi bize hep yagmur
Unutmasan bile artik unutur gibi yapicaksin
Ve burusturup burusturup attigim kagitlarda
Hic bitiremedigim bir siir olarak kalicaksin..
Bazen aci dinmez bazende yagmur
Sevgilim gulumse hersey unutulur
Suskunuz bu aksam ustu hasrete yanmisiz
Neylersin..

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 13 Eki 2011 11:38:30
SEVMEK İÇİN GEÇ, ÖLMEK İÇİN ERKEN 
 Akşamın acı su karanlığı içinden,
Soğuk kadife teması yalnızlığın,
Şuh bir kahkaha balkonun birinden
Gizli işareti midir bir başlangıcın?



Sevmek için geç, ölmek için erken..



Başbaşa çay, elele yürümek derken
Boğaz vapurları mı iskele sancak?
Telefonda kaybolmak sesini beklerken
İnsan insanı yeniler, doğrudur, ancak,



Sevmek için geç, ölmek için erken..



İçimdeki gökkuşağı besbelli neden,
Bulutların içinden kuşlar yağıyor,
Bir şiire başlarsın birini bitirmeden,
Hiç kimse gözlerine inanamıyor,



Sevmek için geç, ölmek için erken..



Sevmek, sevildiğini bile fark etmeden,
Yaklaştıkça ölüm soğuk bir yağmur gibi,
Sevmek zehir zemberek ve yürekten,
Gecikerek de olsa vuruşur gibi,



Sevmek için geç, ölmek için erken...


   Attila İlhan

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 13 Eki 2011 11:56:13
ŞAŞIRDIM KALDIM İŞTE BİLMEM Kİ NEMSİN

Sözde senden kaçıyorum
Dolu dizgin atlarla
Bazen sessiz sevdasın
İpekten kanatlarla
Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla
Karşıma çıkıyorsun
En serin imbatlarda
Adını yazıyorum
Bulduğun fırsatlarla
Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla
Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla
Sözde senden kaçıyorum
Dolu dizgin atlarla
Ne olur bir gün beni
Kapından olsun dinle
Öldür bendeki beni
Sonra dirilt kendinle
Çarpsam kara sevdayı
En azından yüzbinle
Nasıl bağlandığımı
Anlarsın kemendinle
Kaç defa çıkıp gittim
Buralardan yeminle
Ama her defasında
Geri döndüm seninle
Hangi düğüm çözülür
Nazla, sitemle, kinle
Ne olur bir gün beni
Kapından olsun dinle
Şaşırdım kaldım işte
Bilmem ki nemsin
Bazen kız kardeşimsin
Bazen öp öz annemsin
Sultanımsın susunca
Konuşunca kölemsin
Eksilmeyen çilemsin
Orada ufuk çizgim
Burda yanım yöremsin
Beni ruh gibi saran
Sonsuzluk dairemsin
Çaresizim çaremsin
Şaşırdım kaldım işte
Bilmem ki nemsin
Yavuz Bülent Bakiler

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
# 13 Eki 2011 23:48:24
Çek Perdeyi

Evler döşemekti bendeki tasa,
Yaptım, ettim, nöbet mezara geldi.
Yeter bana, üç beş arşın bez olsa;
Beklenmedik mallar pazara geldi.

Penceremde bir gün günlerden bir gün:
Ses baygın, renk dalgın ve ışık süzgün;
Belirsiz bir semte insanlık sürgün...
Çek perdeyi güneş nazara geldi.

                                Necip Fazıl Kısakürek

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 14 Eki 2011 01:14:10
Sağım Yalan Solum Yalan

Sağım yalan solum yalan
Ben yalan canım yalan
Sevdiklerimdir yaşatan
Gelenler ve gidenler yalan

Seviyorum diyen diller yalan
Arkadaş bilenler yalan
Gözlerdeki bakışlar yalan
Sağım yalan solum yalan

Gururlar yalan
İnkâr etmeler yalan
Çekip gitmeler yalan
Unutmalar yalan

Sözler var yalan
Yalnız kalan diller yalan
Ağlayan gözler yalan
Sağım yalan solum yalan

Kader diyen diller yalan
Göz göze gelen gözler yalan
Elveda diyen diller yalan
Köşe başları yalan

Ben ve biz yalan
Gülüşüm yalan
Sessizliğim yalan
Sağım yalan solum yalan….
 
Sedat Bahçacıoğlu

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 14 Eki 2011 01:16:56
Saçlarıma rüzgar değdi
Elin gibi elin gibi
Ben o rüzgarı tanırım
Gül kokulu tenin gibi

Sağım yalan solum yalan
Giden yalan dönen yalan
Döndüm baktım dünya yalan
Senin gibi senin gibi


Geldin öldüm, güldün öldüm
E lattın uykumu böldün
Ben bülbüldüm sen de güldün
Bakma bana bir el gibi

Bu yol gidip dönülmezmiş
Bu iz tarif edilmezmiş
Var mı yok mu bilinmezmiş
Sezilmezmiş sezilmezmiş
Benim gibi benim gibi

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Eki 2011 12:16:11
YALNIZ İNSAN

Yalnız insan merdivendir
Hiçbiryere ulaşmayan
Sürülür yabancı diye
Dayandığı kapılardan
Yalnız insan deli rüzgar
Ne zevk alır ne haz verir
Dokunduğu küldür uçar
Sunduğu tozdur silinir
Yalnız insan yokki yüzü
Yağmur çarpan bir camekan
Ve gözünden sızan yaşlar
Bir parçadır manzaradan
Yalnız insan kayıp mektup
Adresimi yanlış nedir
Sevgiler der fırlatılır
Kimbilir kim tarafından

Louis Aragon

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 14 Eki 2011 13:07:02
SANA BİRİKİYORUM

Artık çıkmıyorum İstiklal'e.
Sabah Fatma Hanım uyandırıyor.
Helva, ekmek, çay...
Bana onlar bakıyor.

Odanın hali perişan,
ben perişan.
Kimse yok işime karışan.

Ara sıra balkona çıkıyorum.
Fesleğenler kuruduğunda Ocaktı.
Ben baharı bekliyorum.

Ne olduğunu bilmediğim
bir umudum var hala
Gözüm şişelere takılıyor,
becerebilseydim ne ala.

Bu günlerde böyleyim ben,
yas denen şiirdeyim.
Bir köşede gülüşün var,
sırtımda kanlı bıçağın.

Hiçbir zaman duymayacağın,
duysan da anlayamayacağın
bir çığlıkta
sana birikiyorum...

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.861
  • 1.093
  • 11.861
# 14 Eki 2011 14:46:28

  h.n.a.


BAHTİYARLIK

Bahtiyarlık ne zafer kısrağına binmektir;
Ne yaşarken dünya uçmağına inmektir.
Şekli olmaz, rengi yok, belirsizdir ve tektir.
Bahtiyarlık: Ömründe bir kere sevinmektir.

Bir karanlık geceye akıyorken bu varlık
Bulunur mu dünyada ebedi bahtiyarlık?
Mükafatın, yapsan da en büyük bir yararlık
Nihayet zafer adlı bir kısrağa binmektir.

Dört hecelik söz olan “bahtiyarlık”... O bir sır...
Bilmeyecek insanlık bunu daha bin asır.
Bilgi, bolluk, para... Hepsi boş, hepsi kısır...
En fazlası bir dünya uçmağına inmektir.

Her şeyin bir şekli var, her derdin bir ilacı...
Türlü türlü yemişler verir dünya ağacı.
Zafer çetin, ilim güç, bozgun kötü, aşk acı.
Halbuki bahtiyarlık: Belirsizdir ve tektir.

Bahtiyarlık: Boraca yüce dağları aşmak
Varılmadan ölünen uzak yerlere koşmak,
Tanrı’nın sofrasında mest olarak konuşmak
Ve ömründe bir kere, bir kere sevinmektir...

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 14 Eki 2011 16:05:30
HASRET

Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli,
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.

Yüz yıldır bekler beni
bir şehirde bir kadın.

Aynı daldaydık, aynı daldaydık.
Aynı daldan düşüp ayrıldık.
Aramızda yüz yıllık zaman,
yol yüz yıllık.

Yüz yıldır alacakaranlıkta
koşuyorum ardından.


Nazım Hikmet RAN

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 14 Eki 2011 22:15:48
Vicdanla birlikte, şeref ararım ben sevdiklerimde.


Dün canım olan

Yarın, düşmanım olmaz benim

Yaşananların hatırı hep saklı kalır,

Hatırları hep sorulur selamları hep alınır…



Sildiklerim vardır bir de,

onlar yanlışlarım ve pişmanlıklarımdır

Adları anılmaz, hatırları sorulmaz,

Sadece beddualarımdır



Vicdanla birlikte

Şeref ararım ben sevdiklerimde.

Her zaman doğru değildir elbet seçimlerim

Zaman gelir şerefsizleri de severim



Her yerde gözüm kulağım vardır benim

“Eksik söylemek yalan söylemek değildir” mantığındaki “Çok dürüstler”?

Beni değil, kendilerini kandırırlar yalnızca

Bilmezden gelişlerim, aptala yatışlarım

Kaybetme korkumdan değil,

Karşımdakilerin yalan söyleme potansiyellerine olan merakımdandır…



İnkar olmaz benim hayatımda

Yaşananı, “yaşanmamış” saymam

Sayanları da saymam

kelimelere sığmaz,

Sayfalar sürer beni anlatmak,

Ama ne kadar anlatılırsa anlatılsın

Yaşayan bilir beni, yaşamayan anlamaz



Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz,

Büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz...

N.H

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 15 Eki 2011 11:28:46
'' Seni öylesine, buldum ki,
Öylesine, kendimden fazla.
Yalnız sensin gölgesiz,
Ayrılmamacasına, yanımda..
Akların arasında karan,
Karaların ortasında akınla.

Öylesine istedim ki seni,
Senden önce..
Öylesine, her şeyin içinde,
Öylesine dışında, !

Ö.ASAF

Çevrimdışı banu2011

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
  • 1.073
  • 3.654
  • Müdür Yetkili
# 15 Eki 2011 22:37:08
Ellerindi ellerimden tutan
 Ellerimdi ellerinden tutan...
 Bıraktığı anda ellerimiz ellerimizi
 Gökyüzüne vuracaktı gölgeleri ellerimizin
 Kimbilir kaç martılar halinde...

 Bir masada karşı karşıya
 Seyrederken dudaklarını senin,
 Dile gelmiş ilk Türkçeydik...
 Henüz başlamış külrengi bahar,
 Ne savaş, ne barıştık biz...

 Bu dünyaya yeni gelmiş bir diyar
 Manolyaya gece konmuş kumrular...

 Can Yücel - HAYAL OYUNU

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK