Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.272
  • 230.684
  • 29.272
  • 230.684
# 18 Eyl 2013 20:00:18
Bir gün daha bitti.
Ufukta yeni batan güneşin kızıllığı duruyor hala.
Ve ay güneşin görevini almak için bekliyor,
Yıldızlar da aya eşlik etmek için...
Bir gün daha bitti ve belki hayattaki son günlerimiz
Kaybolup gidiyor sezdirmeden bizlere.
Yapamadıklarımız için,
İçimizdeki keşkeler için ek süre tanınmayacak hiçbirimize..
İyisi mi daha geç olmadan bir yerlerinden tutmalı hayatın,
Güneşin güzelliğini farketmeli,
Yıldızlara sevdalar yükleyip, sahiplerine ulaştırmalı.
Seni seviyorum demeli,
Affetmeli herkesi,
Aşkın değerini bilmeli...
Bir gün daha kaymadan yüreğimizin ömründen ''keşke''leri ''iyi ki''lere çevirmeli''..

''Asla farkına varamıyoruz ama yarın geriye kalan ömrümüzün ilk günü....!''

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 18 Eyl 2013 20:02:33

Konuş sesin durmasın
 Gün doğdu ve battı kuşluğu atladık
 Uzun kuşluğumuzu, sen gelmeden önce
 Ceylan, yavrusuna bastı karanlıkta
 Suyun gözesine düşen sarı yaprak
 Dönendi dönendi akıp gidemedi
 Deniz kabarmayı boşuna bekledi
 Kumlar boşuna bekledi

 Konuş, sesin durmasın
 Uzun bir kuşluğu muştulayan sesin
 Susup dinlemeye girdi rüzgar
 Ağaçlar kulak kesildi ormanda
 Tedirgin bekliyor tuzaklar
 Sözlerin mavzer kurşunu
 Kentin delip geçiyor duvarlarını
 Dağlar çoğaltıp dağıtıyorlar
 Konuş, sesin durmasın

 Gülten Akın - Konuş

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 18 Eyl 2013 23:50:01

Enel Aşk

Yetmedi sana doğru akmaya benim gücüm,
Ummandan arta kalan bir damlaya say beni.
Bu ayrılıkta ey yâr var mı ki benim suçum,
Ya giyindir kuşandır, ya çırçıplak soy beni,
Bu yerlerde üşürüm ateşine koy beni.

Kelâmına can feda gönül kubbemde sesin,
Saatlere dur dedim sedânı duymak için.
Gözünden mi düştün sen bu dünyaya firdevsin;
Geceden yıldız çaldım saçına koymak için,
Uykuları uyuttum ben sana doymak için.

Çin-i Maçin de olsa bildirsen adresini,
Demir çarık eskisin yanına varayım da.
Kaknus’a emanet et o ergânun sesini;
Yeter ki kıvılcım ol şu köhne sarayımda,
Varsın kül olsun dünya ben sana yanayım da.

Başka âşık tanımam benzetme beni ele,
Tarihler yazmış mı hiç kor ateşle yağan kar.
Aslı ile kül olmak ne vermiş ki Kerem’e;
Tüm âşıklar yoruldu yarı olmadan yol yâr,
Ferhat candan vazgeçti, Kays’ın işi âh u zâr.

Bir çılgınlık anında Hallac’ı kıskandırıp,
Tel tel soydum derimi, tenini giydir bana.
“Enel Aşk” diye diye engelleri kaldırıp;
O sevgi celladının adını bildir bana.
Ha ayrılık, ha ölüm, ikisi de bir bana.

 

Yunus Kara
 

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 18 Eyl 2013 23:59:08
Baki Olan Aşk

Eskidi üstümüzde aşktan gayri ne varsa,
Yelkovanda dakika serde zaman eskidi.
Rüzgârdan bir el ile yoğrulan ömrümüzde,
Yürekteki kervancı, yolda kervan eskidi.

Ödünç alıp güneşten bir uslanmaz yıldızı,
Yakamoza sır yaptık biz gönül şavkımızı,
Çalsın diye beklerken bahtımız kapımızı,
Bahtımızda yıldızlar, dilde derman eskidi.

Teselli alnımızda nisyan ile bir yoldu,
Menzil bazen yâr idi bazen âh u zâr oldu.
Yüreğimi yaktı aşk sonra ateş yoruldu,
Bozuldu böyle töre, aşkta ferman eskidi.

Sonbahardır mevsimim, hazan vurmuş yaprağım,
Bağbozumu sinemde tarumar olmuş bağım.
Zulüm bana müptela ben ışığa yasağım,
Kalbe sevda taşıyan damarda kan eskidi.

Çatladı gök yüzünde son yağmurla melalim,
Tükendi nasip-kısmet hiçliğe değdi elim,
Sevgiye üflüyorum aşktan yandı da dilim,
Aşka sınır çizdiğim zaman-mekân eskidi.

 Yunus Kara

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 19 Eyl 2013 00:36:42

Bırakmadı Aşk Beni

Her gönülden bin sevdayı gül ile,
Derdim yine bırakmadı aşk beni.
Hamsın diye koymadılar dergâha,
Erdim yine bırakmadı aşk beni.

Bir peri kızıyla tutup el ele,
Çıkıverdim âzâd adlı sefere.
Masallardan örtü yapıp her yere
Serdim yine bırakmadı aşk beni.

İlhamı ben verdim neyzene neye,
Kurtuluş Mevlana,Şems’dedir diye,
Bin bir günden sonra başka Çile’ye,
Girdim yine bırakmadı aşk beni.

Siliverdim sevda yazan yerimi,
Kimi sır der,kara büyü der kimi,
Nesîmîyim her çıplağa derimi,
Verdim yine bırakmadı aşk beni.

* Ana Dergisi Şiir Yarışması Birincilik Ödülü (2001)
 Nüzhet Erman Şiir YarışmasıMansiyon (2000)

 

Yunus Kara
 

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.550
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.550
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 19 Eyl 2013 00:55:28
SEVGİLİ YAKINLIĞI

Seni hatırlarım sulara günün
   Şavkı vurunca;

Seni hatırlarım, dalgalara ay
   Renkler verince.

Seni görür gözüm uzak yollarda
   Tozlar kalkarken;

Derin gecelerde, dağ yollarında
   Yolcu titrerken.

Seni işitirim, boğuk seslerle
   Su yükselince;

Kırlarda sükûtu dinlerim gece
   Her şey susunca;

Uzakta da olsan, ben yanındayım,
   Sen yanımdasın.

Gün söner,yıldız ışır gökte, ah!
   Burda olsaydın.


Johann Wolfgang Von GOETHE

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.272
  • 230.684
  • 29.272
  • 230.684
# 19 Eyl 2013 06:52:19
GÜNEŞ olsam;
Renklerin sıcaklığıyla 'UMUT' Yüklü..
BULUT olsam;
Çocuklara SEVGİ..MUTLULUK yağmuru yağdıran..
RÜZGAR olsam;
Çocuklardan ACI'ları alıp silip süpürsem yeryüzünden..
TEBESSÜM olsam;
Hiç silinmeyen.....
Öylece Kala/kalsam.....

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.861
  • 1.093
  • 11.861
# 20 Eyl 2013 17:45:55

     h.n.a.

TOPRAK VE MAZİ
 
Gel arkadaş, gel seninle az dertleşelim:
Okuyarak hayat denen koca kitabı
Gönüldeki yaraları biraz deşelim.

Gömdüm kara topraklara melekten iyi,
Perilerden nazlı, güzel bir sevgiliyi.
Derin derin sızlıyor gönlümde yaram,
Bana artık her saadet olmuştur haram.

Beni sardı kefen gibi mazinin tülü,
Yere batsın bu toprakla bu korkunç mazi!
Orda çünkü sevgilimle sevgim gömülü…
Hey arkadaş sözünü bil, hem kendine gel,
Bahtiyarlıklara olmaz ölümler engel.
Bir sevgili kızı senden aldıysa toprak
Buna katlan, toprak için çünkü bu bir hak!

Hem yaratan, hem büyüten topraktır bizi,
Üzerinde işitiriz ilk ninnimizi;
Fışkırttığı serin sular bize can verir;
Ormanları gönlümüze heyecan verir.

Hey arkadaş sende insaf duygusu yok mu?
Sana her şey veren, seni büyüten toprak
Senden bir tek kız aldıysa acaba çok mu?

Doğup ölmek… Millet için bunlar bir hızdır,
Toprak bizim beşiğimiz, mezarımızdır.
Toprak bizim anamızdır… İnsan yasına
Kapılarak nasıl söver öz anasına?

Hakikat ne şu göklerin derinliğinde,
Ne suların şairane serinliğinde…
Aristonun mantığında zerresi yoktur,
Fisagorda, Eflâtunda nebzesi yoktur.
Mefkûreler âleminde olunca kıtlık
Kafaların içerisinde başlar çıfıtlık:
Bir budala “zulüm yeter!” diye haykırır,
Bir it çıkar “proleter” diye haykırır!

Bir hayvanda hâkim olur cinsî heyecan,
Froyt denen yahudiye gider verir can…
Kimi kördür… Kendisine büyük gelir pek
Lenin denen o maskara vatansız köpek…

O ne felsefe ne de “din”in “hiç”inde,
O, toprağın asırlardan beri içinde…
Hakikati bulmak için onu eşmeli,
Yükselmekten bir şey çıkmaz, derinleşmeli…
Göğe doğru yükselenler bir gün yorulur,
Derinleşen hakikati toprakta bulur.
Şu ne başı, ne de sonu olmıyan toprak
Gömdüğümüz vücutlardan gıda alarak
Bize hayat verir, bize tarih, mazi yaratır.
Mazi köhne kitap değil, şanlı bir satır…

Mazi ırkın yarattığı çoksun bir seldir,
Mazi bizim alnımızı göğe yükseltir,
Geçmişlerin gecesinden ışık alırız…

Bir düşünsen mazideki olan işleri
Hâdisatın büyüklüğü seni şaşırtır.
İstersen gel yadedelim o geçmişleri…

Kaynar elbet damarında halis Türk kanın,
Damarında çünkü kanı var “Atilâ”nın,
Avrupanın her ırkından toplanan ordu
Onu Galya ovasında zorla durdurdu.

İradesi yenilmeden sinirle ete
Vatan için karısını bırakan “Mete”
Yasa için kardeşini öldüren “Çingiz”

Yeryüzünde bırakmadan küçücük bir iz
Geçip giden milyonlarca adsız kahraman,
Ki her biri bugün bize vermektedir şan,
Bu erlerin cisimleri toprakta kaldı,
Hangisini hangisinden üstün tutmalı?
Her birisi bu toprağın, bu ırkın malı…
 “Tonyukuk”un gizlenmiştir dehâ kanında,
Bismark onun at uşağı olmaz yanında…

“Alp Arslan”la “Kılıç Arslan” şanlı bir fasıl
Avrupayı rezil eden “Yıldırım”… Nasıl?

Düşünsene ne biçim bir kahraman erdir
Ankarada Yıldırımı eriten “Demir”…

Bu kadar mı? Bu saydığım ancak bir kaçı!
“Katerin”le neler yaptı acaba “Baltacı”?
Anafarta cephesinde kim durdu en son?
İlk dayağı kimden yedi kuduz Napolyon?

Sevdiğin kız şu toprağa eğer girdiyse,
Sen toprağı eskisinden fazla benimse.
Bil ki toprak ebediyen senin olmuştur.

Bu dünyada bizim bir genç kızı sevmemiz
Filhakika gayet doğru, hem de çok temiz
Bir gayedir… Fakat bunun hududu dardır…
Sevgiliden sevgili bir mefkûre vardır.
Biz kız solar, yahut senin tükenir aşkın,
İnsan kalmaz uzun zaman neşeli, taşkın…
Ya mefkûre? Ebediyet onunla birdir,
Kişioğlu müebbeden ona esirdir.

En mukaddes iki “Var”a böyle söversen,
Toprak ejder, mazi kanlı bir gece dersen,
İleriye bakamazsın, gözün kamaşır.
İstikbali kucağında bu mazi taşır…
Arkasında olmasaydı şanlı bir mazi
Bu milletten çıkar mıydı bir büyük “GAZİ”?
Kara toprak yine bizden gıda almasa
Kalır mıydı aramızda türe yasa?
Mazi bizim atamızdır, toprak anamız,
Biri bizi yetiştirir, biri verir hız.
Bu toprağa nasıl dersin kara bir ölü
Ki bağrında bütün şanlı ecdat gömülü.

Yabancılar bir gün yine akın ederse,
Ve zaferi kendisine yakın ederse,
Sevgilimi aldı diye bu kara toprak
Tarihin ün meydanında uzun kalarak
O toprağın uğruna sen can vermez misin?

Bu maziyle bu toprağa küfürden sakın,
Kendine gel, iradeni üstüne takıl!
Savaşları, türeleri, yasalarıyla
Zaferleri, bozgunları, tasalarıyla
Mazi ırkın yarattığı bir şaheserdir…

Hey arkadaş, sapıtmışın, doğru yola gir;
Hakkı neyse ver maziyle kara toprağın…
Onlar değil efsaneyle cansız bir yığın!

Bu ikisi ebediyen kutlanacaktır…
Ve bunları inkar eden, bil ki alçaktır…

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.272
  • 230.684
  • 29.272
  • 230.684
# 21 Eyl 2013 06:18:07
'BASİT Biri Değilim..
Gözlerimi Kanatırcasına Ağladığım Gecelerim de Var,
Kahkahalara Sarılmış Anılarım da..
Herkes Kadar DERTLİ,
Bazılarından FAKİR,
Çoğundan ZENGİNİM...

Küfemde Taşıdığım Hayallerim,
Söylenecek Şarkılarım,
Paylaşılacak Dostluklarım Var..
Bilmeyene Sevmeyi Öğretecek Kadar Büyük Bir KALBİM,
Gidene Beddua Edemeyen DİLİM Var...

Yüreğimi Korkak Büyütmedim..
Kaybettiklerim, Dağıttığım Servetimdir!
Kırılgan bir çocuğum ben
Yüreğim cam kırığı
Bütün duygulardan önce öğrendim ayrılığı...

Saldırgan diyorlar bana
Oysa kırılganım ben
Gözyaşlarım mücevher
Saklıyorum herkesten
Ürküyorlar gözümdeki ateşten
Ürküyorlar dilimdeki zehirden
Ürküyorlar o dur durak bilmeyen gözükara cesaretimden..

Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum,
Bir yanı çılgın dağ doruğu.
Oysa böyle yapmasam ben
Nasıl korurum içimdeki çocuğu?
Bir yanım çılgın nar ağacı
Bir yanım buz sarayı..'

ERGİN CAN

Çevrimiçi hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.272
  • 230.684
  • 29.272
  • 230.684
# 21 Eyl 2013 09:31:11
Ahh evlat.!
Ten ne kadar kırışırsa kırışsın, yaşlanan sadece bedendir..
Ellerim titrer,
Gözlerim belki az görür,
Kulaklarım ise ağır işitebilir..
Evet bunların hepsi ve daha fazlası dış görünüşümü değiştirebilir...
Ama şuram var ya taa içte ''yürek'' denen yer,
Ve onun içinde duran''duygularım'' be evlat ;
Onlar hiç yaşlanmaz ki,
Aynı çay içiş,
Aynı bekleyiş...
Hiç eksilmeyen bir çocuksu bir seviş...
...
Ve
Her anın çizgisi sinse de yüzüme,
Gözlerim çerçeveler geçmişi..
Bu yüzden evlat;
Yürektir taze baharı her seferinde getiren...

- H.Çolak

Çevrimiçi adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.138
  • 24.240
  • 5.138
  • 24.240
# 21 Eyl 2013 14:40:16
NEYLERSİN..

Bazen acı dinmez, bazen de yağmur
Sevgilim gülümse, her şey unutulur
Suskunuz bu akşam üstü
Hasrete yanmışız, neylersin

Bir gün, bu mahzun sevdadan geriye
Kalırsa, sadece o hüzün kalır..
Sen de anladın ki yapa-yalnızız...
Buluşmamız yasak,
Görüşmemiz uzak...
Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız,
Neylersin...

Ah güzelim,
İncinmiş bir sesi vardır yağmurun;
Yanaklarına vurduğunda hissedersin.
Ve bir veda sözcüğü, saçlarına,
Titreyen bir öpücükle dokunduğunda;
Bu anı dondurmaya yetmez nefesin.
Bir film sahnesi gibi
Akar gider ayrılık,
Neylersin...

Biz zaten hiçbir romanda
Kendi hayatımıza rastlamadık.
Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı.
Ve bitin bulmacalar yarım bırakılmıştı.
Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız.
Oysa, tuttuğumuz balıkları bile
Yeniden denize bağışlamıştık.
Biz, hayata dair
Hiçbir yanlış yapmamıştık...
Neylersin...

Biz bu sonucu hak etmedik,
Hayır etmedik...
Ömrümüz bu talana lâyık değildi.

Bazen acı vurdu, bazen de yağmur
Hiç gülmedi yüzümüz,
Hiç büyümedi gülümüz...
Bizi yalnızca akşamlar kucakladı,
Biliyorsun,
Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz...

Bir gün, bu öykünün sonuna gelince
Ansızın desem ki: hoşça kal canım!
Unutursun,
Mecburen unutursun...
Yıldızlar söner, bu aşk da biter!
Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız.
Neylersin...

Ah bebeğim, ah.. .
Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının,
Dudaklarına sızınca fark edersin.
İçindeki vurgun aşklar mezarlığında,
Ayrılık, ölümden üste yazılınca,
Gideni durdurmaya yetişmez sesin...
Bir inme gibi
Dolanır bedeninde pişmanlıklar,
Neylersin...

Biz zaten hiçbir sinemaya
Tam vaktinde yetişemedik.
Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı.
Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı.
Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi.
Oysa Nuh'un gemisinde bile
Bize yer kalmamıştı.
Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı.
Neylersin...

Biz bu aşkı sürdüremezdik,
İnan, sürdüremezdik...
Kalbimiz bu heyecana müsait değildi.

Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur...
Unutmasan bile artık
Unutur gibi yapacaksın.
Ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda,
Hiç bitiremediğim
Bir şiir olarak kalacaksın...

Yusuf Hayaloğlu

Çevrimdışı Asİ Mavİ

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.019
  • 8.342
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 4.019
  • 8.342
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 21 Eyl 2013 19:17:39
YALNIZLIK
 Yalnızlık,
 Uzun yaz günlerinde karanlığı beklemek gibidir,
 Herkes gülerken içten,içe ağlamak,
 Hürken tutsaklık gibidir,
 Yalnızlık,
 Kimsesizliktir,
 Çaresizliktir,
 Hayata karşı yenilmişliktir,
 Birken hiç olmak gibidir,
 Herkesin içinde görünmez olmaktır,Yalnızlık,
 İçtiğin sigaranın dumanını seyretmek,
 Kendi kendine konuşmak,
 Masaya her akşam bir tek kadeh koymaktır,
 Yalnızlık,
 Her gece içmek,
 Her heceyi yazıp,yazıp silmek,
 Durduk yere haline ağlarken gülmek,
 Bir başına ölmektir yalnızlık...

Çevrimiçi adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.138
  • 24.240
  • 5.138
  • 24.240
# 21 Eyl 2013 23:08:29
ŞAŞIRDIM KALDIM İŞTE..

Sözde, senden kaçıyorum dolu dizgin atlarla..
Bazen sessiz sedasız ipekten kanatlarla..

Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla..
Karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla..

Adını yazıyorsun bulduğun fırsatlarla..
Yüreğimin başına noktalarla.. Hatlarla..

Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla..
Sözde, senden kaçıyorum doludizgin atlarla.

Ne olur bir gün beni kapında olsun dinle..
Öldür bendeki beni..
..Sonra dirilt kendinle!

Çarpsan karasevdayı en azından yüzbinle..
Nasıl bağlandığımı anlarsın kemendinle..
Kaç defa çıkıp gittim buralardan yeminle..
Ama her defasında geri döndüm seninle..

Hangi düğüm çözülür.. Nazla.. Sitemle.. Kinle..
Ne olur bir gün beni, kapında olsun dinle..

Şaşırdım kaldım işte, bilmem ki n’emsin..?
Bazen kızkardeşimsin.. Bazen öpöz annemsin..
Sultanımsın susunca, konuşunca kölemsin..
Eksilmeyen çilemsin..
Orada ufuk çizgim, burda yanım yöremsin..
Beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin..

Çâresizim.. Çâremsin..
Şaşırdım kaldım işte bilmem ki neyimsin…

Yavuz Bülent BAKİLER

Çevrimdışı uyuzz

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.562
  • 13.073
  • 2.562
  • 13.073
# 22 Eyl 2013 02:02:48
söylesem ah söyleyebilsem derdimi
mehtap bir gecede açabilsem sana kalbimi
göreceksin seninle dolu
desem, diyebilsem ki seviyorum seni
çılgınca aşığım sana
ama demem, diyemem
çünkü aramızda dağlar, denizler
ve benim o kahrolası gururum var
bu böyle sürüp gidecek
sen, seni sevdiğimi bilmeyecek, öğrenmeyeceksin
ben her gece yıldızlara seni sevdiğimi söyleyeceğim
sana asla...
çünkü aramızda dağlar denizler
ve benim o kahrolası gururum var

Victor Hugo

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.385
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 22 Eyl 2013 02:10:29

Yalnızlık

Gizlenmiş,karışmış çem-i giryeme,
Gözümden gönlüme akar yalnızlık.
Endülüs’e vurgun Tarık misâli,
Bütün gemileri yakar yalnızlık.

Ferhat’ım, saçımda sevdanın tozu,
Külüngümde gizli vuslatın yazı.
Elimde Kerem’in o dertli sazı,
Dilimden sazıma akar yalnızlık.

Yalnızlık; sevdanın sancağı surda,
Yalnızlık; kuzunun selamı kurda.
Öfkesi kurşundan şaki olur da,
Her yerde yoluma çıkar yalnızlık.

Âdem’im girmişim haram bağına,
Yalnızım, hasretim dost kucağına.
Bir bilinmez güçle takmış ağına,
Her gece ruhumu çeker yalnızlık.

Yalnızlık, gecenin yanan gözleri,
Ruhuma dikilen ateşten deri.
Zamanın sırtında gezer her yeri,
Postunu gönlüme serer yalnızlık.

Hayalim buz tutar,gerçeğim narda,
Gülümü kaybettim umudum harda.
Zümrüdüanka’dan feyiz alır da,
Sonunda kendini yakar yalnızlık.

*Simav Anadolu Dergisi Şiir Yarışması İkincilik Ödülü (Mayıs 2001)
Kahraman Maraş İl MEM ve Yeni Ufuk Dergisi Şiir Yarışması İkincilik Ödülü (2005)


 

 

Yunus Kara
 

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK