Sınıf Öğretmenliğinden Kaçışın Sebebi Sizce Nedir?

Yazsam sabaha kadar yazarım da uykum var
Ama şu bilinsin ki sınıf öğretmenliği anne-baba gibidir. Nasıl ki çocuk yetiştirirken anneler babalar zorluk çeker,yıpranır sınıf öğretmenleri de aynen bunları yaşar. Eli öpülesi insanlardır ama kıymetleri bilinmez çoğu zaman. Kendi meslektaşlarımızın büyük kısmı bile burnunun ucuyla bakar lakin okul çağına gelen çocukları oldu mu en iyi sınıf öğretmenini arar dururlar.

Sınıf öğretmenliğinden kimse kaçmaz,şartlar öğretmeni buna zorlar ( tayin,fiziki şartlar,sağlık problemleri vb ) Diğer branş öğretmenleri ile mukayese bile edilmemesi gerekir. Yıllardır çalışıyoruz ancak değer veren çok nadir veli-idareci-öğretmene denk geldik. Bakış açısına göre değişir,kaçış mı kaçırılış mı

Yan alandan bilgisayara gecmek mantikli mi??

Bir de bakanimiz bu 18 saat magduriyetini cozecek gibi bir his var icimde

...Başlıktan da anlaşılabaileceği gibi, Sınıf öğretmenliğinden bir kaçış söz konusu. Herkesin mutlaka farklı bir sebebi var...
...Herşeyin özü olarak nerdeyse herkes sınıf öğretmenliğinden kaçmaya çalışıyor...

Tartışmaya boyut kazandırmak adına konu başlığı üzerinden yola çıkmak istiyorum. Öncelikle konu başlığını soruya dönüştürüp '' sınıf öğretmenliğinden gerçekten bir kaçış söz konusu mudur? '' diye sormalıyız.
Arkadaşlarım tayin işlemlerinin zorluğu vs. bazı nedenlerden dolayı başka branşlara geçme isteğini, idareci ve veli kaynaklı problemlerden mesleğe karşı soğuma oluştuğu yönünde fikirlerini belirtmişler.
Peki aynı durum ya da benzer durumlar branş öğretmenlerinde yok mudur ?
Daha da ileri boyutta düşünürsek idarecilerde, idarecilikten bir kaçış söz konusu değil mi ? Geçtiğimiz eğitim öğretim yılı 2. döneminde muhtelif nedenlerden dolayı çalıştığım ilçede 6 okula görevlendirme müdür yardımcısı bulunamadı. Bu yıl benim bizzat tanıdığım 4 arkadaşım müdür yardımcılığından istifa etti yada görev süresi dolan arkadaşlar ekonomik anlamda tatmin etmemesi, tayin sorunları, veli ve idarecilerle yaşanan sorunlar, sorumluluk, mesai saatleri gibi nedenlerden dolayı yeniden görevlendirme istemedi.

Diğer taraftan binlerce kişi müdür/müdür yardımcısı olmak için sınava ve mülakata giriyor. Sınıf öğretmenliği içinde geçerli olan bu durum ki binlerce kişi atanmak için kpss ve mülakata giriyor.
Mutsuz çalışanlar ordusunun arkasında, bu alana girmek isteyen binlerce aday sırada bekliyor buda ayrı bir durum.
Özetleyecek olursam ;
Ben özünde salt sınıf öğretmenliği mesleğinden bir kaçış olduğunu düşünmüyorum. Benim düşüncem genel anlamda her geçen gün çalışma şartlarının daha fazla ağırlaşmasından dolayı bir mutsuzluk söz konusu. Bu mutsuzluk çalışma koşullarının daha rahat olabileceği başka bir alana geçme eğilimine neden olabiliyor ancak bu durum sadece sınıf öğretmenliği branşı değil tüm eğitim çalışanları hatta daha ileri gidersek kamu çalışanlarının sorunu gibi görünüyor.

Aynı işi yaptığımız halde aylık karşılığı ek dersimiz az .ayrıca alancilar 2 kat ek ders alıyor biz kurs bile alamıyoruz.bu camianın en zor işi bizde insanın zoruna gidiyor.izin verseler 5 dakka durmam bu branşta.

Yan alandan bilgisayara gecmek mantikli mi??

Yan alana geçiş bu yıl ki  alan değişikliği için düşünülmüyor. Bizzat mebde görüştük. Yan alan 2012 için ihtiyaçtan dolayı yapıldı dendi. Atama şube müdürü ile görüştük. Yine d e mebin n e yapacağı belli olmaz.

Ben de maalesef Sınıf öğretmenliğinden genel olarak bir kaçısın olduğunu düşünenlerdenim. Bunun için bir çok sebep sıralanabilir. Özünde belki de öğretmenlik mesleğinin en tatmin edici, huzur verici ve keyifli bir branşı olmasına rağmen maalesef ama maalesef en büyük nedeni artık kanayan bir yara haline gelmiş tayin meselesidir. Kendi açımdan hayatta yapmam dediğim idarecilik görevini yapıyorum 2 yıldır. Nedeni ise istediğim okula sınıf öğretmeni olarak tayinimin çıkmaması. Şanslıyım ki adaletsiz bir mülakat döneminde değil de sadece sınavla idareci olanlardanım.
Umarım sınıf öğretmenleri de gün gelir, tayim dönemlerinde güzel güzel şehirler, ilçeler ve okullar için kararsız kalırlar

Tartışmaya boyut kazandırmak adına konu başlığı üzerinden yola çıkmak istiyorum. Öncelikle konu başlığını soruya dönüştürüp '' sınıf öğretmenliğinden gerçekten bir kaçış söz konusu mudur? '' diye sormalıyız.
Arkadaşlarım tayin işlemlerinin zorluğu vs. bazı nedenlerden dolayı başka branşlara geçme isteğini, idareci ve veli kaynaklı problemlerden mesleğe karşı soğuma oluştuğu yönünde fikirlerini belirtmişler.
Peki aynı durum ya da benzer durumlar branş öğretmenlerinde yok mudur ?
Daha da ileri boyutta düşünürsek idarecilerde, idarecilikten bir kaçış söz konusu değil mi ? Geçtiğimiz eğitim öğretim yılı 2. döneminde muhtelif nedenlerden dolayı çalıştığım ilçede 6 okula görevlendirme müdür yardımcısı bulunamadı. Bu yıl benim bizzat tanıdığım 4 arkadaşım müdür yardımcılığından istifa etti yada görev süresi dolan arkadaşlar ekonomik anlamda tatmin etmemesi, tayin sorunları, veli ve idarecilerle yaşanan sorunlar, sorumluluk, mesai saatleri gibi nedenlerden dolayı yeniden görevlendirme istemedi.

Diğer taraftan binlerce kişi müdür/müdür yardımcısı olmak için sınava ve mülakata giriyor. Sınıf öğretmenliği içinde geçerli olan bu durum ki binlerce kişi atanmak için kpss ve mülakata giriyor.
Mutsuz çalışanlar ordusunun arkasında, bu alana girmek isteyen binlerce aday sırada bekliyor buda ayrı bir durum.
Özetleyecek olursam ;
Ben özünde salt sınıf öğretmenliği mesleğinden bir kaçış olduğunu düşünmüyorum. Benim düşüncem genel anlamda her geçen gün çalışma şartlarının daha fazla ağırlaşmasından dolayı bir mutsuzluk söz konusu. Bu mutsuzluk çalışma koşullarının daha rahat olabileceği başka bir alana geçme eğilimine neden olabiliyor ancak bu durum sadece sınıf öğretmenliği branşı değil tüm eğitim çalışanları hatta daha ileri gidersek kamu çalışanlarının sorunu gibi görünüyor.

Cogu kisi kacis sozcugune takilmis gibi gorunuyor.Kacis sozcugu yerine yonelis de denilebilir.Ya da mecburi yonelis...
Sonucta kimse durduk yere bransini birakip idareci olmayi ya da alan degistirmeyi dusunmez.Buna iten sebepleri yazmistim daha oncede.
Idarecilikten istifa edenler cevremde de gordum.Ama istifa edenler ne hikmetse bransciydi brans ogretmeni idareci olmus.Tayini cikinca istifa etmis bransina dönmus. Bunu deneyen sınıfcilarda cok.Bana bile teklif ettiler.Tayinimin cikmamasindan yakinca idareci ol diye.Baskalarina kizdigim seyi kendim yapamam demistim.
Sonuc olarak gozlemlerime gore sinifcilari zorlayan sartlar var.Bu sartlar iyilestirilemediginden ya alan degistiriliyor ya da idarecilige geciliyor.Bu da bir gercek.

Birçok branşçı arkadaşım, zihinlerde var olan o yıpranmış, bir mum misali öğrencisini eğitmek adına örselenmiş öğretmenin sınıf öğretmeni olduğunu söylerler.
Bazen çok abartmıyor muyuz?
Çok mu kaptırıyoruz acaba kendimizi?
Bu meslek bizim işimiz. Acaba biraz daha profesyonel mi olmalyız? Kendimizi daha az yıpratma adına.

Zor branş öğretmenliğine kıyasla. Ek ders az. Tayin sıkıntı. İşin ilginci ben 2003 yılındaki şartlara göre kazanıp bu okulu okudum. Yani puanlarda ona göre yüksekti. Sonra biri çıktı branşlara fazladan ek ders, biri daha çıktı 4 4 4 deyip elimdeki bütün kazanımları aldı. Birde 6 yıldır tek b. S. Ö öğretmeniyim. Türkiye'de önümüzdeki 5 yılı planlayamayız.

Seminerde sınıfını temizleyen, perdelerini yıkayıp asan,panolarını düzenleyen,ders hazırlığı doküman hazırlığı yapan branş öğretmeni nadirdir.Ama sınıf öğrt hemen bu işlere girişir.

Ayrıca, birleştirilmiş sınıf okutan değerli arkadaşları unutmayalım.
Ben de okuttum. Hem de beş sınıf  birden. Ayrıca müdür yetkililik vardı. İnternet olmadan.
Ne günlerdi. Yaş 22. Üniversiteden yeni çıkmışız.dağ başında tek başına.
İki ay sonra sağlıkçılar gelmişti. Elim ayağım titremişti. 😊

Arkadaşlar bu başlıkta yazılan tüm yazıları bir çırpıda okudum.Benimle benzer olan durumlar var,ayrı olanlar var.
Benim hikayeme gelince ilçede en çok trercih edilen bir iki sınıf öğretmeninden biriydim,kılıcımın iki tarafıda kesiyordu.Veliler ağzımın içine bakıyorlardı.Ne istesen saatinde her şey karşılanıyordu.Okulum ilçenin en konforlu ve donanımlı kaymakam,hakim,savcı diğer devlet memuru çocukların okuduğu en gözde okuldu.Bu imkanları bırakıp tereddüt etmeden yan alanım olan sosyal bilgiler e geçtim.Yeni okuluma göreve başlamaya gittim ilk başta sözle söyleyemeselerde tavırlardan çakma sosyalci dediklerini hissediyordum.Ama asla bunu sözle söyleyemiyorlardı.Zira ilçede ağırlı olan birisiydim.Bir hafta bu okulda sosyal bilgiler derslerine girdim zümrem dersleri ikiye bölündüğü için biraz bozuldu ama yapacak bir şey yoktu.Bir gün dersten beni ilçe milli eğitime çağırdılar.Gittim İlçe müdürürümüz Hocam Anadolu lisesinin tarih,coğrafya,felsefe derslerinin tamamını sana verdik sen artık ortaokula girmeyeceksin dedi.Şaaşırdım,müdürüm biraz ortaokulda devam etsem filan dedim.Yok hocam dedi  yazını biz yazdık yarın orada başlıyorsunuz dedi.1 haftada sınıf öğretmenliğinden ortaokul sosyal bilgiler derken lise de tarih,coğrafya ve felsefe derslerine girecektim.Neyse Anadolu lisesinde gittim kendimden emin bir şekilde göreve başladım ve 30 saat bu derslere aslanlar gibi girdim.Öğrencilerimde,okul idareside öğretmen arkadaşlarımda çok memnun oldular bende çok memnun oldum.Tabi sınıf öğretmenliğindeki samimiyet ve sıcaklık branşta yok.Ama ders bitti mi kafan rahat.İnanın bana göre tüm milli eğitim camiasının yükünü sınıf öğretmenleri çekiyor.Sonra şube müdürlüğü sınavlarına girdim kazandım ve şu an şube müdürüyüm 4 yıldır.Bu başlığın tamamını okuyup bende biraz uzun oldu ama katkı sunmak istedim..

5 Yıldır her gün 120km civarı gidip geliyorum. Eş durumundan 20 yıl sonra tayinim çıkıyor bu günkü şartlara göre.

Sınıf öğretmenligi için kabaca ama cok kabaca "ögretmenliğin hamalı" diyebilirz..en çok yükü bizler cekiyoruz..en cok bizler yoruluyoruz..en fazla biz çalısıyoruz..buna ragmen en cok biz azarlaniyoruz en cok biz hakarete ve şikayete ugruyoruz..