Sınıf Yönetimi Teknikleriniz Neler?

Benimde her gün bayılma numarası yapan bir öğrencim vardı. Her sınıfa girişimde yerlerde yatıyordu. Ben içeri girince ona hiç bişey söylemedim. o bekledi, ben derse başladım yokmuş gibi, sonra kendiliğinden kalkıp sırasına geçiyordu. 10 gün kadar devam etti. Bu davranışıyla ilgili olarak ayrıcada konuştum. Bana bir daha bayılma numarası yapmıyacağını söyledi ve yapmıyorda. Bazen görmezden gelmek işe yarıyor o tür öğrencilerin en ufak olumlu davranışı pekiştirildiğnde işe yarıyor. İstikrarlı ve sabırlı olmak gerekiyor. Kolay gelsin.

Arkadaşlar, daha önce açılan konuyla bu konuyu, anlayışınıza sığınarak, birleştirdim.Paylaşıma buradan devam edelim

hocam ben ödev yapmayanlara teneffüste yaptırıyorum.isim söyleyerek uyarıyorum etkili oluyor.en önemlisi de sevgi bağı oluşturmak.bu olunca sertçe bağırdığım günde 1 veya 2 kere oluyo.not eksiltme ile de ceza oluyo arkadaşlaar.başka da bişey yapmıyorum.

Arkadaşlar hepimizde aynı sorunlar mevcut havaların ısınmasıyla bu sorun daha da belirdi.Geçici  çözümler üretiyorum sürekli her öğrencinin kişiliği farklı birinde etkili olan bir yöntem diğerinde işe yaramıyor hepimize kolay gelsin

 Öğrenciyi öğretmenin gözünde sevimsiz yapan ve onun "problem çocuk" olarak nitelendirilmesine yol açan neden öğrencinin sınıf içinde olumsuz davranışlar göstermesidir. Oysa öğrenci ile iletişimde başarılı olan öğretmenler, öğrencilerin sınıf içinde gösterdikleri davranışlara hangi uygun tepkiyi vereceklerini bilirler. Aşağıda, sınıf içinde olumsuz davranış gösteren öğrenciler ile bu davranışlara uygun tepki veren başarılı öğretmenlerin alternatif davranışlarından söz edilmektedir.
       
       Problem Davranış: Öğrencinin öğretmenle iletişimi kopmuş, dersle ilgisi kalmamıştır. Sınıf içinde gelişigüzel dolaşmakta, derse karşı ilgisiz davranmaktadır.

     Öğretmenin Alternatif Davranışı:
       1. İlgili konuyu yeniden ifade ederek öğrenci dikkatinin odaklanmasını sağlayınız.
       2. Sınıfa, soru yönelterek ilgilerini canlandırınız.
       3. Görsel araçlar kullanınız; tahta ve tepegöz gibi araçlardan yararlanınız.
       4. Öğrenciye "konuyu özetler misiniz?" ya da "şunu mu sormak istiyorsunuz?" gibi sorular yönelterek dikkatini çekiniz.

      Problem Davranış: Öğrenci utangaçtır, içe kapanık ve derse katılamamaktadır.

      Öğretmenin Alternatif Davranışı:
       1. Öğretme stratejinizi gözden geçiriniz.
       2. Herhangi bir katkı için öğrenciyi zorlamayınız.
       3. Öğrenciye doğrudan soru sorarak derse katılımını sağlamayı deneyiniz.
       4. Gözle iletişim kurunuz.
       5. Böyle bir öğrenciyi küçük bir gruba lider tayin ediniz.

      Problem Davranış: Öğrenci çok konuşmakta ve her şeyi bilme havası içindedir, üstelik kurnaz davranarak, yeri gelince sürekli şikayetçi davranış göstermektedir.

      Öğretmenin Alternatif Davranışı:
       1. Öğrencilerin yaptığı yorumları olduğu gibi kabul ediniz.
       2. Görüş veya duyguların dile getirilmesi için onlara sınırlı zaman veriniz. (Örneğin:Düşünceni 2-3 dakika ile özetler misin?)
       3. Konuşmasını istediğiniz başka bir öğrenci ile göz iletişimi kurarak, onunda konuya katılımını sağlayınız.
       4. Bu gibi öğrencilerle, teneffüslerde özel ilgileniniz.
       5. "Bu ilginç bir nokta. Şimdi diğer arkadaşlarının da ne düşündüğüne bakalım" türünden ifadeler kullanınız.

      Problem Davranış: Öğrenci kendisini göstermek için sürekli itiraz etmekte, "hayır" sesleri çıkarmakta; şaşırtmaca sorularla sınıfı oyalamaktadır.

      Öğretmenin Alternatif Davranışı:
       1. Gerçekten size sorulan sorunun cevabını bilmiyorsanız bilmediğinizi ifade edin, sınıfa ya da öğrenciye soruyu tekrar sorarak yeniden dönün.
       2. Bilinmeyen konularda ortak öğrenmenin önemine dikkat çekin.
       3. Davranışı görmezden gelin.

      Problem Davranış: Öğrenci hırçın, kavgacı ve sinirli davranışlar göstermekte, iç düşmanlık duyguları yansıtan davranışlar sergilemektedir.

      Öğretmenin Alternatif Davranışı:
       1. İç düşmanlık bir endişenin maskesi olabilir. İç düşmanlığı kişiselleştirmekten çıkararak, endişe edilen nedenleri ortadan kaldırın. Öğrencinin içsel tepkisine değil, endişesine karşı tavır alınız.
       2. Sakin ve nazik olmayı sürdürünüz. Sinirlerinizi kontrol altında tutunuz.
       3. Öğrenciyle aynı fikirde olmadığınızı söylemek yerine, ona kendi düşüncenizi söyleyiniz.
       4. Öğrenciyle göz iletişiminizi sürdürünüz.
       5. Öğrenciyle asla çekişmeyiniz.
       6. Tepkili öğrenciye "Bana öyle geliyor ki gerçekten kızgınsın. Bir başkası olsa böyle davranır mıydı?" deyin. Böylece arkadaşlarından ona baskı yapmalarını rica edin.
       7. Öğrencinin problemi çözmesine yardım edin.
       8. Öğrencinin davranışını bazen görmezden gelin.
       9. Teneffüs sırasında özel olarak konuşun.
     10. Son bir çare olarak, kişiden sınıftan çıkıp gitmesine izin verin.

      Problem Davranış: Öğrenci davranışlarınızı mazur göstermek için sürekli bir şekilde dikkat çekmek istemektedir.

      Öğretmenin Alternatif Davranışı:
       1. Ona, sınıftaki gidişatı değiştirmenin mümkün olmadığını hatırlatın.
       2. Onun görüşünün doğruluğunu sınayın.
       3. Problemi öğrenci ile özel olarak tartışabileceğinizi belirtin.
       4. Tartışmak istemiyorsanız, zamanınızın kısıtlı olduğunu söyleyin.

      Problem Davranış: Yanındaki öğrencilerle sürekli konuşmakta ve kendisinin olduğu gibi arkadaşlarının da dikkatini dağıtmaktadır. 

      Öğretmenin Alternatif Davranışı:
       1. Konuşanları mahcup etmeyin.
       2. İşlenilmekte olan konu hakkında onların görüşlerini sorun.
       3. Konuşanlara, fikirlerini paylaşmak isteyip istemediklerini sorun.
       4. Kasti olduğunu belli etmeden konuşanlara doğru yürüyün.
       5. Onlarla göz iletişimi kurun.
       6. Gruplarla ilgili olarak yorum yapın. Bunu yaparken, onlara bakmadan, üçüncü şahıs veya geçmiş zamandan birilerinden söz ediyor gibi, örneğin "bir zamanlar birisi..." gibi cümlelerle başlayıp davranışı eleştirin.
       7. Konuşanların yanında durarak, öğrencilere bir soru yöneltin. Böylelikle konuşanların dikkati yeniden toplanmış olur.

                                                                Sergen SAZAK /Yeni Eğitim Dergisi
       

Zeyna Öğretmenim, güzel ve yararlı paylaşmınız için öncelikle teşekkür ederim

Bu bilgilerin bu başlıkta yer almasının daha iyi olacağını düşünerek ve her zamanki gibi anlayışınıza sığınarak, konuları birleştirdim...

Daha önce de değişik vesilelerle bahsetmiştim sınıfta nasıl bir sistem uyguladığımdan.

Yeri gelmişken yine bahsetmek istiyorum. Çümkü gerçekten faydalı olduğunu iki yıldır görüyorum ve arkadaşlarıma da mümkün olduğuncada tavsiye ediyorum.

Sınıfımda bir papatya tablom var.  Öğrencilerime ödev verdiğimde , araştırma  veya bir etkinlik yaptıklarında papatya ile ödüllendiriyorum. Sınıfın düzenini bozduklarında , yaramazlık yaptıklarında ise papatyalarını çıkarıyorum.

Ortalama 2 haftada bir bu papatyalar bitince en çok papatya alıp ilk dörde giren öğrencileri tahtaya çıkarıyorum.

Nasıl başarılı olduklarını, hedeflerini anlatıyorlar. Alkışla onları onurlandırıyoruz. Bu çok hoşlarına gidiyor.

Birde ilk 3 e giren öğrencileri yıldız ile ödüllendiriyorum ve bu yıldızlar karne notlarını etkileyecek.

Bunu da bildikleri için hem mütiş bir azimle ders çalışıyorlar , hemde sınıf düzenini bozmamak için azami gayret gösteriyorlar.

Hatta daha çok papatya alabilmek için ekstra ödev istedikleri çok oluyor.

Arkadaşlar tavsiye ederim . Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Eminimki herkes kendine göre bunu çok daha farklı geliştirebilir.

Saygılar.

Güzel paylaşımınız için çok teşekkür ederiz Chns Öğretmenim

teneffüse çıkmaya bizimk,ler bayılıyor bu yüzden ödevlerini yapmayanlar teneffüse çıkmıyor.bir de premac ilkesi vardı hatırlıyoruzdur.. bunu öğrenirseniz bilgisayarda boyama yapıcaz şarkı söyliycez beden eğitiminde voleybol oynayacağız  diyorum o kadar istekli oluyor ki tabi sözümde durmam lazım yoksa etkisini kaybedeceğinden eminim:)

bence arkadaşlar birde mesafe önemli.öğretmen yüz göz olmamalı öğrenciyle.o incee çizgiyi muhafaza etmeli,yoksa koyacağı hiçbir kural işlemez...haksızmıyım:)))

    Birleşik sınıflı okulda çalışıyorum ve inanın kendim istediğim için.
    Yoksa çoktan müstakil sınıflı bir okuldaydım. Neden biliyormusunuz. Çünkü herşey doğal ve yapılan işler,çalışmalar öyle bir an geliyor ki doğaçlama oluyor.
     Sınıfımda herjangi bir problem yaşadığımda hemen dersi keser"Arkadaşlar problem bu.Ben içinden çıkamadım.bana yardımcı olurmusunuz" derim.
     Mesela bir öğrencim diğerine pasaklı demiş. Diğeri de ağlıyor.
    Hemen konu sınıfın önüne konur.Neden olduğu, neden olmaması gerektiği, olduğundan dolayı nasıl çözülmesi gerektiği gibi sorulara sınıfça cevap aranır.
     Bu ders çalışmayan öğrencide de böyle yapılır, annesine karşı gelene de.
     Sonuç olarak kimse sınıf mahkemesinin önüne çıkmak istmediği için artık pek problem yaşanmıyor.
      Şaka yapan ve arkadaşını üzdüğüne inanan öğrencim bile, hemen özür diliyor ve bana aksetmesini önlüyor.Bana aksederse sınıf mahkemesine çıkacak, sonra da irdelenecek de irdelenecek.
     Çok rahatım artık.
     Bu öğrencilerin beyin fırtınası yapmalarına da yardımcı oluyor. Savunma yapan da, eleştiren de, eleştirilen de kendisini ifade ediyor.
     Bazen olayın peşinden değerlendirmelerini yazarak yapmalarını istiyorum.
     Biraz uzun  ve köy çocuğu ile yapılamaz gibi görünse de, denemenizi tavsiye ederim.
     Kendinizi üzmenize bile gerek kalmıyor.
     Nerede o öğrenci biz de demeyin lütfen. Bakın baranuz öğretmenin başardıkları ortada.Hem de 1.2.3. sınıf öğrencileri ile.

bence arkadaşlar birde mesafe önemli.öğretmen yüz göz olmamalı öğrenciyle.o incee çizgiyi muhafaza etmeli,yoksa koyacağı hiçbir kural işlemez...haksızmıyım:)))

öğretmenim bu konuda çok haklısınız.
her işte olduğu gibi öğretmenlikte de ince bir çizgidir bu. arkadaş gibi olucam derken bir bakmışsınız öğrencinizin size en ufak bir saygısı kalmamış. yada otoriter olucam derken öğrencilerin kendi özgüvenlerini kazanmalarına engel olmuşsunuz.

Bu çok hassas bir çizgi , zaten öğretmeni öğretmen de yapan bu ince çizgide yürüyebilmesidir.

Bir de öğretmenin sınıfın kurallarını kanun gibi görüp asla unutmaması.

Öğretmen ne kadar tutarlı olursa , karşısında da o kadar tutarlı öğrenci görür.

Eğer birgün aldığınız bir kararı bir başka zaman uygulamayı unutuyorsanız veya önemsemiyorsanız, karşınızda da işini önemsemeyen öğrenciler görmeniz pekala mümkündür.

Sınıf kuralları ne kadar tutarlı olursa ve ne kadar tutarlı uygulanırsa öğrencilerin kişilikleride ona göre gelişecektir.

Verdiğiniz bir sözü yerine getirmediğinizde öğrencilerin ödev yapmadıklarında onlara kızmanızın çok da doğru olduğunu düşünmüyorum.

Sınıf kurallarıyla ilgili , bugün sınıfımda yaşanan ilginç bir olayı size anlatmak istiyorum.

Sınıf başkan yardımcısı bir öğrenciyi şikayet etti.

Ne yaptığını sordum. Sınıfta koştuğunu söyledi. Bu bizim sınıf kurallarına göre önemli bir suç . Sınıfta oynamak , koşmak büyük bir suç .

Koşan kişinin adı Yasin . Yasin e neden koştuğunu sordum . Şaşkındı, çünkü sınıfta pek işlenmeyen bir suçtu. Öğretmenim ben koşmadım ki dedi.

Durumu anlamaya çalıştım ve başkan yardımcısına nerden nereye kadar koştuğunu sordum .

Koştuğu mesafeyi gösterince gülmemek için kendimi zor tuttum . Yasin yaklaşık 1 metre koşmuş.

Öğrencilerim birinci sınıftan itibaren oyun yerinin  bahçe olduğunu o kadar kanıksamışlar ki , sınıfta 1 metre bile koşmayı büyük bir suç olarak görüyorlar.

Nasıl ilginç değil mi?

sınıfta uygulanan kanunları öğretmen mı belirlemelidir?

öğrençiler mi?

öğretmem- öğrenciler mi?

ya da başka biri mi?