Sizce Eğitimde Sorun Nerede?

Bu soruya bir hikayecikle cevap yazmak istedim. Fakat yazmak istediğim hikayeyi henüz bulamadım. Aşağıdaki hikaye soruya bir cevap teşkil edebilir.

Halinize Şükredİn

Teknolojiden ve insanların çok konuşmasından sıkılan bir adam bir manastıra kapanamaya karar verir. Keşişlere gerekçelerini anlatır.  Baş Rahip "Burada sana bir oda verilecek. İçinde kitaplar, resim çizebilmen için gerekli malzemeler olacak. İstediğin gibi kırlarda dolaşabilirsin. Hiçbir teknolojik araç yok burada ancak olağanüstü durumlar dışında sadece yedi yılda bir konuşabilirsin" demiş.

Adam tüm şartları kabul etmiş. Aradan yedi yıl geçtikten sonra keşişler adama söylemek istediği bir şey olup olmadığını sormuşlar. Adam "Odam çok soğuk" demiş.   Odasına bir soba koymuşlar. Aradan bir yedi yıl daha geçmiş. Bir diyeceği olup olmadığını sormuş keşişler. "Yemekler çok tuzsuz" demiş adam. Aradan bir yedi yıl daha geçmiş. Adamı çağırıp bir isteği olup olmadığını sormuşlar. Adam "Buradan çıkmak istiyorum." demiş. Bunun üzerine başrahip sinirlenerek elini masaya vurmuş:

"Biliyordum, Biliyordum, Biliyordum. Geldiğinden beri hep şikâyet, hep şikâyet, hep şikâyet."
 

%80 Veli. (6 YAŞ ÇOK GEÇ OLABİLİR )
Her öğretmenin sınıfında süper öğrenciler , normaller ve durumu kötü olanlar var. Bir sınıfta bir iki tane bile süper olması öğretmenin işini yaptığına delildir. Süperlerin başarısının sırrını araştırdığında arkasında fedakarca ilgilenen anne ve babaları görürsünüz. Diğer başarısız öğrencileri araştırdığınızda ise boşverilmiş, doğduğundan beri ailesinin cehalet ve ilgisizliğinden hastalıklarla boğuşmuş bunun sonucu yanlış ve dengesiz beslenmenin sonucu zihinsel gelişimi için gerekli olan vitaminleri alamamış (Eskiden çalıştığım bir köyde iyotsuz tuz kullanımı yüzünden geri zekalı ve guatırlı çocuklar çoğalmıştı ve ilk defa onları bu konuda ben bilgilendirmiştim. Doktorlar habire ilaç vermiş nedenlerini anlatmamışlar bile.)birde bu sorunların yanında ailelerin iş dönüşü yorgunluğu bahanesiyle çocuklarıyla iletişim kurma yönündeki isteksizlikleri tv izlemede disiplinsiz denetimsiz yetişmiş çocuklar adeta sürü gütmek mantığıyla yetişmiş çocuklar dolu sınıflarda. Veli toplantılarında konuştuğum velilere hep sormuşumdur. Çocukla birebir ilgilenen senmisin babası veya annesi? Bazıları şöyle diyor:
 -hocam ben ev işlerinde çok yoruluyorum (erkeklerde kendi işlerini söylüyorlar.) onun için ablası ilgileniyor. Ama nedense ablasını hiç dinlemiyor. Hep kavga ediyor. Hep bildik cevaplar. İlgilenen velinin cevabı ise:
- hocam vallahi ev işlerini hep akşam çocuklar yattıktan sonraya bırakıyorum. Bütün gün onlara birşeyler yaptımak için o kadar uğraşıyorum ki bilemezsiniz. Tabi ki bu velinin çocuklarının notları hep 5,5,5 .
    Trt 4 canlı yayın seminer notlarında Profesör pedagogların anlatılanları okuyunca şu slogan ortaya çıkıyor "6 YAŞ ÇOK GEÇ OLABİLİR " Çocuğa ilgi anne karnında başlıyor. 6 yaşında %60- 70 i bitmiş oluyor.Ondan sonrası da yoğun ilgiyle devam etmeli.
Eğitim sistemi ne kadar mükemmelleşirse mükemmelleşsin durum değişmiyecektir.
Çünkü mevcut eğitim sistemimiz sürekli Öğretmen-öğrenci-okul ile ilgilenmekte,"VELİ EĞİTİMİ" ile ilgili pek birşey yapmamaktadır.

      Ah keşke ana sınıfları olduğu gibi anaları babaları eğitme sınıfları da olsa. Bakın görün o zaman neler neler değişirdi.

Eğitimde sorun yanlış eğitim politikaları,bakanımız bile eğitimci değil.Bu herşeyi ortaya koymuyormu?

Öğretmen Yetiştirilmesi Yanlış...uygulama Eksikliği Ve Fiziksel Ortam....

aynı Zamanda Öğretmenin Parasal Sorunlara Daha Çok Eğilmesi

milli Eğitimin Bütün İş Ve İşlemlerinin Uygulama Ve Sonuç Almadan Çok, Belge Hazırlama Ve Formalitelerle Geçmesi...

kimse Şu İşi Yaptın Mı Sonuç Ne Diye Sormaz...
işi Yaptığına Dair Belgeyi Getir Der...

Bence okumayan toplum oluşumuzda.Velilerin bilinçli  olmaması ve ilgisiz olmasında.

benim çalıştığım bölgede sorun türkçeyi konuşamamakta.1.sınıfa gelen öğrencilerim tek kelime türkçe konuşamıyor. bu da okuma-yazmaya darbe vuruyor.

Bence eğitimdeki en büyük sorunlardan ikisi(aslında çok fazla başlık var da)
1-Televizyon
2-Bilgisayar
Bunları tamamen ortadan kaldırmak değil ama yerinde ve zamanında kullanmak galiba sorunun çözümünde yarı yarıya etkili olabilecek kanısındayım...

Eğitimciler ne kadar eğitimci?İşte bütün mesele bu.

sorun öğretimin ve dosyaların ön planda olup eğitimin geri plana atılmasında

Ah keşke ana sınıfları olduğu gibi anaları babaları eğitme sınıfları da olsa. Bakın görün o zaman neler neler değişirdi.

Deniz öğretmenime aynen katılıyorum.Toplumun temelini aile oluşturuyor ve bizde aille eğitimi diye birşey yok.evlenen çifler boşanIyor çocuklar ortada kalıyor ne anneler ne de babalar ne de devlet bu çocuklara sahip çıkmıyor.Bence gittikçe sorunlu bir toplum oluyoruz her tarafımız dökülüyor.cinayetler ,tecavüzler duyunca insanlığımdan utandığım olaylar ....canavar bir toplum oluyoruz.EVLENEN ÇİFTLERE EVLENMEDEN ÖNCE TESTLER KAN TAHLİLLERİ YAPILIYOR DA NEDEN AİLE EĞİTİMİ VERİLMİYOR ANLAMIYORUM BENCE TOPLUMU BİLİNÇLENDİRMEK BİRİLERİİNİN İŞNE GELMİYOR.

Bence eğitimdeki en büyük sorunlardan ikisi(aslında çok fazla başlık var da)
1-Televizyon
2-Bilgisayar
Bunları tamamen ortadan kaldırmak değil ama yerinde ve zamanında kullanmak galiba sorunun çözümünde yarı yarıya etkili olabilecek kanısındayım...

tanercelebi52 öğretmenim , televizyonu ve bilgisayarı zamanında ve doğru şekilde kullanmayı öğretebildiğimiz  zaman eğitimdeki hangi sorunlarımız  düzelecek ? ben pek anlamadım da..
 

sorun değil koskoca bır sorunlar yumağı.. milli egitimde yaptıgımız toplantılarda eksik olan dosyalar cevaplanması acıl yazılardan bahsediyoruz ama egitim duzeyımıznde ders basarılarından çocukların okuduklarını anlamamalarından, anladıklarını söylemeyemediklerinden hiç söz etmiyoruz. Ulaşım sorunu dıl sorunu kültür ilgisizlik okulun önemsenmemsi, klavuz dısına cıkmaktan korkan öğretmenler, arada kaybolan yetenekler..... ne zaman bahsedilirse o zamn sorun belki kalkar. ha bi de her hukumetın kendıne has politikalarını uygulama biçimi

En büyük sorun işin planlayıcıları ve uygulayıcılarında..Milli eğitim bu kadar politize edilmememeli..İşi layıkıyla yapabilecek kişiler planlayıcı konumunda olmalı..

Uygulayıcı olarakta öğretmenler,kendilerini geliştirmeli,yenilikleri özümsemeli..Müfettişlerde dahil çoğu öğretmenin hala yeni müfredatı tam olarak bildiğini düşünmüyorum..Yaklaşık olarak 14 okulda program seminerleri yaptım.Daha programın ne olduğunu öğretmenler bilmiyorlar..Gelde eğitim sorunlarından bahset,daha o kadar çok sorun varki.En büyük sorun öğretmenlerin değişim ve gelişime kapalı olmaları...

İyi öğretmen anlayışının sınavlarda alınan başarılarla ölçüldüğü bir zihniyetin olduğu bir yerde eğitimden ne kadar bahsedilebilir ki? Öğretime ağırlık vermeniz için üzerinizde bu kadar baskı varken velileri, idareyi, çevreyi ne derece ikna edebilirsiniz. 12 yıllık öğretmenlik hayatımda bunun mücadelesini verdim. vermeye de devam edeceğim. moralimin bozulduğu isyan ettiğim zamanlar olmadı mı? elbette oldu. hala da oluyor.  Varsın okul idaresi ya da çevre öğrencilerim için dereceye girememiş. şu sınıftan şu kadar öğrenci derece yapmış. o öğretmen daha iyiymiş desinler. önemli olan eğitimdir. Eğitimli bir toplum, öğrenmenin yolunu zaten bulur.

sitemkar45 öğretmenime katılıyorum.  Biz öğretmenler önce iğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batırmalıyız.  Bir çok öğretmen yeni sistemini hala kabullenememiş durumda, sınıfıma girer, dersi anlatır çıkarım. Öğretmen bugünün şartlarında bunu yapamaz, çünkü sistem, çevre herşey değişiyor. öğretmende değişmek ve kendini yenilemek zorunda, Ancak bu şekilde faydalı olabilir.

Eğitimin sisteminin sistemsizlik üzerine kurulması...
Bürokrasi...
Eğitimin herşeyden önce geldiğini halen anlayamamış olmamız...