Sizce Eğitimde Sorun Nerede?

Çevrimdışı horsaik

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.011
  • 1.410
  • 1.011
  • 1.410
# 27 Ara 2009 15:14:41
zihniyet bozuk.

Çevrimdışı erseven_tr

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 395
  • 311
  • 395
  • 311
# 27 Ara 2009 15:16:18
Yeni ilköğretim programında hedeflenen beceriler şöyle sıralanmaktadır;
1.   Eleştirel düşünme
2.   Yaratıcı düşünme
3.   Araştırma
4.   İletişim
5.   Problem çözme
6.   Bilgi teknolojilerini kullanma
7.   Girişimcilik
8.   Türkçeyi doğru, etkili ve güzel kullanma
9.   Karar verme
10.   Kaynakları etkili kullanma
11.   Güvenlik ve korunmayı sağlama
12. Öz yönetim
13.   Bilimin temel kavramlarını tanıma
14.   Temalarla ilgili temel kavramları tanıma
İlköğretim Program’ı ile öğrencilerin aşağıdaki kişisel nitelikleri ve değerleri geliştirmelerine yardımcı olunması hedeflenmektedir:
1.   Öz saygı
2.   Öz güven
3.   Toplumsallık
4.   Sabır
5.   Hoşgörü
6.   Sevgi
7.   Saygı
8.   Barış
9.   Yardımseverlik
10.   Doğruluk
11.   Dürüstlük
12.   Adalet
13.   Yeniliğe açıklık
14.   Vatanseverlik
15.   Kültürel değerleri koruma ve geliştirme

yeni ilköğretim programları bunları hedefliyor tabii bizede bu hedeflere ulaşmak için özverili bir şekilde çalışmamız gerektiğini , yenilikleri özümsememiz gerektiğini , değişim ve gelişime açık olmamız gerektiğini söylüyorlar.

sonra...
 
oks , sbs , oges , dpy , öo , als , öss , ales , üds , dgs , kpss ....

yapılan bu sınavlarla hedeflerin hangileri ölçülebiliyor.

 test tekniğini öğreten mi ? proje hazırlamayı öğreten öğretmen mi? daha başarılı sayılıyor.

en çok soruya doğru cevap veren öğrenci mi?
en iyi projeyi yapan öğrenci mi ? en iyi devlet okullarına yerleştiriliyor.

sitemkar45 , daha programın ne olduğunu bilmemek değil , programın ne olduğunu bilip ; istenilenlerle ,uygulamalar arasındaki tezatlığı görüp buna karşı direnç uygulayan bünyeler var.

Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 27 Ara 2009 15:23:16
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Yeni ilköğretim programında hedeflenen beceriler şöyle sıralanmaktadır;
1.   Eleştirel düşünme
2.   Yaratıcı düşünme
3.   Araştırma
4.   İletişim
5.   Problem çözme
6.   Bilgi teknolojilerini kullanma
7.   Girişimcilik
8.   Türkçeyi doğru, etkili ve güzel kullanma
9.   Karar verme
10.   Kaynakları etkili kullanma
11.   Güvenlik ve korunmayı sağlama
12. Öz yönetim
13.   Bilimin temel kavramlarını tanıma
14.   Temalarla ilgili temel kavramları tanıma
İlköğretim Program’ı ile öğrencilerin aşağıdaki kişisel nitelikleri ve değerleri geliştirmelerine yardımcı olunması hedeflenmektedir:
1.   Öz saygı
2.   Öz güven
3.   Toplumsallık
4.   Sabır
5.   Hoşgörü
6.   Sevgi
7.   Saygı
8.   Barış
9.   Yardımseverlik
10.   Doğruluk
11.   Dürüstlük
12.   Adalet
13.   Yeniliğe açıklık
14.   Vatanseverlik
15.   Kültürel değerleri koruma ve geliştirme

yeni ilköğretim programları bunları hedefliyor tabii bizede bu hedeflere ulaşmak için özverili bir şekilde çalışmamız gerektiğini , yenilikleri özümsememiz gerektiğini , değişim ve gelişime açık olmamız gerektiğini söylüyorlar.

sonra...
 
oks , sbs , oges , dpy , öo , als , öss , ales , üds , dgs , kpss ....

yapılan bu sınavlarla hedeflerin hangileri ölçülebiliyor.

 test tekniğini öğreten mi ? proje hazırlamayı öğreten öğretmen mi? daha başarılı sayılıyor.

en çok soruya doğru cevap veren öğrenci mi?
en iyi projeyi yapan öğrenci mi ? en iyi devlet okullarına yerleştiriliyor.

sitemkar45 , daha programın ne olduğunu bilmemek değil , programın ne olduğunu bilip ; istenilenlerle ,uygulamalar arasındaki tezatlığı görüp buna karşı direnç uygulayan bünyeler var.


Programın uygulanması ile ölçme-değerlendirme mantığı arasında bir problem var.Kazandırılmak istenen ile ölçülmek istenen çelişiyor biraz..Bunda bir sorun yok..Bu yanlışı düzeltmeleri gerekir..

Daha beceriyi,kazanımın ne olduğunu,programın felsefesini  bilmeyen meslektaşlarımız var.Çoğu okullarda çift program uygulanıyor..

Tamam  bürokratik yanlışlar,planlayıcıların hataları var..Ama öğretmenlerinde hataları  var..Değişim ve gelişime kapalılık devam ediyor sonuçta..

Çevrimdışı ertugrul43

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.318
  • 2.536
  • 1.318
  • 2.536
# 27 Ara 2009 15:34:43
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Öğretmen Yetiştirilmesi Yanlış...uygulama Eksikliği Ve Fiziksel Ortam....



Bence de öğretmen yetiştirilmesinde büyük sorunlar var...4 yıl boyunca neler veriliyor ne işe yarıyor.eğitim fakültelerindeki  üniversite hocaları eğitimden bihaber....
bence herşey baştan düzenlenmeli...

Çevrimdışı hemaw

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.400
  • 19.127
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.400
  • 19.127
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 27 Ara 2009 15:40:53
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Programın uygulanması ile ölçme-değerlendirme mantığı arasında bir problem var.Kazandırılmak istenen ile ölçülmek istenen çelişiyor biraz..Bunda bir sorun yok..Bu yanlışı düzeltmeleri gerekir..

Daha beceriyi,kazanımın ne olduğunu,programın felsefesini  bilmeyen meslektaşlarımız var.Çoğu okullarda çift program uygulanıyor..

Tamam  bürokratik yanlışlar,planlayıcıların hataları var..Ama öğretmenlerinde hataları  var..Değişim ve gelişime kapalılık devam ediyor sonuçta..

Size katılıyorum öğretmenim.  kademe kademe uygulanan bu sistemi merak bile etmeyen branş öğretmenleri kılavuz kitaplar geldiğinde ne yapacaklarını şaşırmışlardı. Aslında bunu önceden araştırıp hazır olmaları gerekmezmiydi?  Hala eski yönteme göre ders anlatan arkadaşlarımız var. bu sistemin temelinde yaparak-yaşayarak öğrenme ve bilgiyi değil, bilgiye ulaşma yollarını kavratma var. bunu yaptığınızda zaten öğretimle eğitim birlikte gidiyor. öğrenme yaşantılarının içine eğitimi katarak veriyorsunuz. daha kalıcı oluyor. hiçbir sistem mükemmel değildir. Ölçme değerlendirmede sorunlar var. ölçekler, gözlem formları öğretmenin daha çok çalışması gerekiyor. bu da kalıplaşmış eski sistemin direnişi ile karşılaşıyor. her yenilik karşısında lışkanlıklar yüzünden direnişlerin yaşanması gayet doğal. önemli olan sürecin ne kadar devam edeceği.

Çevrimdışı ankaraankara

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.691
  • 2.318
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.691
  • 2.318
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 27 Ara 2009 15:47:00
yanlışlık en başta başlıyor aslında. fakültede staj diyerek merkez okullara gönderiliyoruz. köy okullarına gitmek azım halbuki. kimse merkez okulunda başlamıyor göreve. öyle haftada bir gün de değil, en az üç gün. okul ortamını, çalışma şartlarını iyice görmeli aday. bizim stajlar genellikle misafirlik gibi geçiyor, öğretmenle tanışamıyorsunuz bile. üç gün olunca bu aşılabilir. üstelik öğretmen adayına idari ve sınıfla ilgili görevler verilmeli. çoğumuz bi iki kez ders anlattı ya da anlatmadı staj okulunda. dolayısıyla pek bi şey öğrenemeden geri döndük. ikincisi fakültelerde alan derslerine ağırlık verilmeli. sınıf yönetimi, materyal hazırlama, okul yönetimi ve öğretim dersleri tırıvırı ders olmaktan çıkarılmalı. bizim hocalarımızın çoğu konuları paylaştırırdı, kendisi de arkaya geçip not verirdi nasıl anlatıyorsunuz diye. ne öğrettin ki nasıl anlatılacağını bilelim? birbirimizden görerk öğrendik çoğu şeyi. artık ne kadarı doğru oldu bilemiyorduk. bi de slayt açıp okuyanlar vardı. bizim alan derslerimiz hep böyle geçti üniversitede. böyle olunca son sınıfa geldiğinizde bile öğretmenlik bilginiz çok az oluyor. ezbere biliyorsunuz kuramları, teorileri ama uygulama nerde...

Çevrimdışı ogretmen67

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.756
  • 3.377
  • Türkçe Öğretmeni
  • 1.756
  • 3.377
  • Türkçe Öğretmeni
# 27 Ara 2009 15:48:37
bence kitaptan kaynaklanıyor sosyal bilgiler kitapları berbat. ben yazsam daha güzel yazardım

Çevrimdışı hazin_e

  • Uzman Üye
  • *****
  • 290
  • 304
  • 290
  • 304
# 27 Ara 2009 15:57:40
21.yy Türkiyesinde hala okulsuz köy, virane okullu köy varsa...
merkezdeki okul projeksiyonla akıllı tahtayla eğitim verirken köydeki okul kaynak bulamıyorsa...
kitapları bedava veriyoruz derken işe yaramaz birsürü laf salatasıyla günleri boşa geçirtiyorsan...
bunun üzerine bir de sınav zorunluluğu getirip soruları konulara paralel sormuyorsan...
öğretmenine değer vermeyip kendi içinde parçalıyorsan,eziyorsan,emeğinin karşılığını vermiyorsan...
sorun çok büyük demektir

Çevrimdışı A_Lev2007

  • Uzman Üye
  • *****
  • 815
  • 1.122
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 815
  • 1.122
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 31 Ara 2009 18:05:14
gereksiz evraklarla harcanan zaman ve emek en büyük sorun...

Çevrimdışı bastug

  • B Grubu
  • 422
  • 403
  • 422
  • 403
# 31 Ara 2009 18:15:28
eVET ateş düştüğü yeri yakar.Senin okulunun duvarı yoksa.tek dersliğe 135 evet 135 öğrenci katarsan birde 0 130 kişilik sınıfa 7 adet bilgisayar kurmamaızı isteyen olmadı pencereye kur diyen ,Her sabah köyün tüm eşeklerini oklun ve lojmanın önünde pisliğini görürsen siz eğitimden mi bahsediyorsunuz Ben 3 yıldır o kavramı arıyorum bulamadım bulanlar bize de yolasın
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
köy okullarının şu anda çoğunda bilgisayar projeksiyon ve internet bağlantısı var o anlattıklarınız  18 yy dan mı kalma ? ben okulumda bilgisayar kullanırken ilçe merkezindekiler köydeki bilgisayarları istiyor .. eleştirirken neden hep köyden başlanırki buna anlam veremem o köylerde öğretmenlik yapan bizden öncekiler atla eşekle ilçeye gelip gidiyorlarmış şu anda minibüsün gitmediği köy varsada genel içinde çok azdır .. size köy okulumuzun resimlerini göndermek isterdim ama boyut çok fazla ..
interaktif eğitim , halıfleksi sınıf ortamı. bakanlıktan gelenler dahi ki bizim köylümüz (ağrı .....) böyle okulu ankarada göremedik diyor 

sorun uyugulayıcıların herşeyi emek harcamadan elde etmek isteyişindeeee

Çevrimdışı Nevcivan AYDIN

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.933
  • 3.225
  • 1.933
  • 3.225
# 31 Ara 2009 20:36:52
Sözleşmeli olmasan iime daha iyi yoğunlaşacağım. Yine deelimden geleni yapıyorum ama içim rahat değil.

Çevrimdışı bilalguclu

  • Uzman Üye
  • *****
  • 988
  • 436
  • 988
  • 436
# 31 Ara 2009 20:40:08
idareciler de

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 31 Ara 2009 22:26:21
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
eVET ateş düştüğü yeri yakar.Senin okulunun duvarı yoksa.tek dersliğe 135 evet 135 öğrenci katarsan birde 0 130 kişilik sınıfa 7 adet bilgisayar kurmamaızı isteyen olmadı pencereye kur diyen ,Her sabah köyün tüm eşeklerini oklun ve lojmanın önünde pisliğini görürsen siz eğitimden mi bahsediyorsunuz Ben 3 yıldır o kavramı arıyorum bulamadım bulanlar bize de yolasın

yaptırabilirsiniz hocam köylüyle iletişim ile yaptırın yani şikayet etmeyi çok seviyoruz herşeyi devletten bekliyoruz benim okulmunda iki yıl öncesine kadar duvarı yoktu  ek bina talebinde bulunmadıysanız kaymakandan ki burada bulunup hemen bir yılda yaptırdılar ve öğretmen talebiniz yoksa milli eğitimden ..... yani iş yine bizde biter burasıda bir köy okulu şu anına kolaymı geldi sanıyorsunuz

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 31 Ara 2009 22:37:31
Zamanın birinde her milletten öğrencileri toplayıp şu soruyu sormuşlar:

       “Filler üzerine bir yazı yazsaydınız, bu yazının konusu ne olurdu?”

       Öğrenciler sırayla cevap vermeye başlamışlar.

       Çinli öğrenciler “Fil pişirmenin bin yolu” demiş.

       Etiyopyalı ise “Bir fille bin kişi nasıl doyar” demiş.

       Ardından İngilizler “Safaride fil avlama teknikleri”,

       İranlılar “Filler çarşafa nasıl sokulur?”

       Almanlar : “Filler ve fillerin Alman dil ve kültürüne etkileri”

       Amerikalılar : “Daha büyük ve görkemli fil nasıl yetiştirilir?”

       Japonlar : “Daha küçük ve daha ucuz fil nasıl yetiştirilir?”

       Yahudiler : “Filler en pahalı ve en kârlı nasıl satılır?”

       Brezilyalılar : “Fillerle karnavalda samba yapma metotları”

       yazmışlar da yazmışlar öğrenciler... Sıra bizim Türke gelince el cevap:


       “Ne olacak bu fillerin hali?”


       Komik bir o kadar da gerçeklik payı olan bir fıkra. Bir insan evladının sorunla karşılatığında vereceği tepki ya sorundan kaçmak, ya görmemezlikten gelmek ya da sorunu çözmektir. Psikoloji de bile kayıtlara geçmemiş olan, ‘hem sorundan kaçıyım, hem de söyleneyim’ tepkisi sadece ve sadece benim milletime has olan bir özellik sanırım. Ama bu azimle çok kısa sürede psikolojide “Türk usulü sorun çözümü (!)” adıyla yer alacağına inanıyorum

       İstisnaların kaideyi bozmadığını da ekleyeke belirtmek gerekir ki herhangi bir sorunla karşılaştığımzda çözüme odaklanmak yerine durup durumdan şikayet etmeyi daha çok seviyoruz. Gerçi pek seviyoruz denemez de en kolayı seçiyoruz desek daha iyi olacak

       İşte bir özellik daha bulduk: Tembellik  Bunun üzerine ayrı bir yazı yazmak gerekir...

       Hadi size bu konuda iyi bir haber vereyim  Zihin tembelliği sadece bizim memlekete has bir özellik değil. Bilinçaltı herhangi bir sorunla karşılaştığında eski deneyimlerinden yola çıkarak en kolay ve o anda durumu kurtaran en geçerli çözümü uygulamaya sokar. Tabi ne kadar çözüm denirse...

       Daha zihnimin kişisel gelişime pek bulaşmadığı zamanlarda bir sorunla karşı karşıya kaldığımda yapabileceğim en kolay şeyi yapıyordum: Söyleniyordum!

       Yalnız bir süre sonra söylenmenin çözüm yerine daha büyük sorunalr getirdiğini gördüm. Mesela, bir türlü çözüme ulaşmayan sorunların hala boylu boyunca masada yattığını görürsünüz. Sadece bununla kalsa iyi. Bir başka bilimsel gerçeği üzerinizde defalarca test edersiniz. Hani bir söz vardır ya, herşey zihinde başlar, diye... İşte sorunlar hakkında kullandığınız kelimeler sürekli zihninizde yankılanmaya başlar. Akıllıya kırk kere deli derden deli olur, sözüyle de pekiştirerek beliteyim ki eğer o sevimsiz kelimeler sürekli zihninizde fır döndüğü için bir süre sonra tıpkı o kelimeler gibi hoş olmayan duyguları hissetmeye başlarsınız. Peki, siz hiç kendini dibe vurmuş, mutsuz, olumsuz düşünen birinin çözüm bulabildiğine şahit oldunuz mu? (Eğer ki olduysanız, eğer ki varsa böyle bir şahsiyet, lütfen bize haber verin. Belki bilime bir katkımız olur )

       Eveeettt, neden sorunlar üzerine konuşuyoruz diye sormuştuk ve cevabımız “Hem kolay hem de anlık durumu kurtaran bir çözüm (!) bulmak” olmuştu. (Söylenmek de çözüm sayılabilir. En azından sorun üzerine konuşarak ilgili olduğunuzu gösterirsiniz. Ayrıca ‘bak üzerine düşünüyorum ama bir türlü cevap bulamıyorum’ mesajı vererek herkesten önce kendinizi kandıırarak, vicdanen rahatlarsız)

       Hayır, biz kolay olanı değil, işimize yarayacak olanı istiyoruz!!!!

       diyorsanız. Ya da

       “Nerde bu sorunların çözümü be güzel kardeşim?”

Çevrimdışı yenibetşe

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.338
  • 3.551
  • 3.338
  • 3.551
# 31 Ara 2009 22:40:58
Eski sosyal bilgiler kitaplarını arıyorum.Şimdiki Hayat Bilgisinin versiyonu gibi oldu.Ama diğerleri daha iyi.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK