Soma'da Maden Faciası

Tebrikler hocam çok iyi anlatmışsın.

Dünyaya geliyorsun, bu dünyada yaşamak için tek bir ömrün var. Aynı ânı bile tekrar yaşayamıyorsun. Sonra birleri, bir şeyler çıkıyor ve o hayatı senden çalıyor. Ailenin, özellikle de çocuklarının hayatını ise hep yarım bırakıyor, hep eksik, hep bir yürek sızısı.
Neden? ...
Sadece insan olmak yetmeli oysa, yetmiyor.
Bu hayat benim demek yetmeli...
Dünyada sınıflar olduğundan beri bu böyle.   Yetmiyor insan olmak, yetmiyor...
Mağaralarda en ilkel insanlar gibi yaşasaydık da tek derdimiz doğanın zorlukları olsaydı keşke.
İlkelliği hiç bırakmadık nasılsa... Büyük insanlık büyüdükçe "insan" küçülmedi mi sizce de ?

''Dinle Küçük Adam'' daniyi bir ders vermişsiniz sevgili öğretmenim.Tamamına katılıyorum.

Benim memeleketimde insanınhayatı bu kadar ucuz ne yazık ki...

Dün çocuklarıma ülkemdeki gerçeklerden bahsediyorum ''Tezekle ısınan köy okullarındaki çoçuklar ''ile ''Tabletleeğitim gören akıllı tahtalı sınıflardan''
Ülkede böylesine biradaletsizlik yaşayacaksınız ve insan hayatı ucuz olmayacak...

Fıtrata inanmamızı bekleyeceksiniz...

Çok beklersiniz.

Hayatını kaybedenler yalnızca ölenler değildir.

Ucuzdur her şeyden önce hayat. ‘Ucuz’ diye nitelemek de dil alışkanlığıdır. Ucuz olanın bir değeri olmak zorundadır ve genelde bu değer maddiyatla ilişkilendirilmektedir. Gene algısal problem, gene yanılgılarla dolu yanlışlara kaynaklık eder bütün bunlar. Hayata ‘ucuz’ gözüyle bakmak onun az da olsa bir değere haiz olduğu aşılar beyinlere. Oysa ucuz olamaz hayat, olsa olsa ‘değersiz’ olur. Tam bulamadım kavramı, ucuz olan değersiz olur zaten algısı var şu an beynimde. Boş? Galiba böyle demeli, hayat bu kadar mı boş? Bu kadar mı sıfır? Bu kadar mı hiç? Bu kadar mı yok?
Ölenler ile ölüme sebep olanlar. Kaygılar içindeyim gene, öldürenler yazamadım. Hep bir kaçamak yolları aramaya itilmiş benliğim. Evet işte, öldürenler. Yok sayıp onca hayatı, bunca vebalin altına gireceğini hesaplamayıp alenen öldürenler. Onlara bir şey olmaz zihniyetiyle kendi keyiflerine göre yönetmelik esnetenler, genelgeyi umursamayanlar. Var olan hayatı gene var olduğunu iddia ettikleri mevzuatlarla kıyaslayanlar, açıklamaya çalışanlar.
Ölüm. Elbet hak. Tek gerçek. Hiç kimsenin dillendirmeye cesaret edemediği tek gerçek. Lakin sebepleri yıpratıyor işte insanı. Elbet sebepsiz ölüm de yok. Var olan sebepler, ah işte onlar.
Mesela tarlaya çalışmaya giden altı kişiyi pusuya düşürüp kan davası uğruna dördünü öldüren zihniyet, nasıl bir zihniyet? Orada ölen dört kişinin tek suçu erkek olmak. Evet evet yanlış değil okuduğunuz erkek olmak. Belki başka bir yerde bunu tersi de mümkün. Yani kadın olmak da öldürülmek için yeterli sebep. Bu nasıl bir sapkınlık?
301 kişinin öldüğü bir maden kazası. Faciası. Cinayeti. Bu bile kişiden kişiye göre nasıl oluyor da değişebiliyor? Facia mı, kaza mı, cinayet mi?
Nasıl kişiler topluluğuyuz biz?
301 kişiyi istatistik olarak ‘en büyük’ sıralamasının en tepesine oturtmak mı bizim marifetimiz? 432 çocuk babasız kaldı denildiği zaman, vay arkadaş 432 de çokmuş be diyebilecek kadar ne zaman karardı kalbimiz? 1 çocuk olaydı o evet evet yalnızca 1 çocuk olaydı tek bir kelime yazacak mıydık?
O 1 çocuk olmadığımız sürece bunu anlama şansımız maalesef yok. İlle başımıza gelecek.
Meydanlara dökülmemiz için ille de 301 kişi ölecek.
Ya da en az 301 kişi diyelim.
Değersiz dahi olamayacak hayatlarımızın ceremesini ‘bu son olsun’ dilekleriyle ödeyebileceğimizi düşündüğümüz sürece o hiçbir zaman son olmayacak.

Tüylerim diken diken oldu ..içim parçalandı...bu bizim gerçeğimiz..ne kadar acı
ne kadar küçük zavallı ve çaresiz hissediyorum kendimi...yazıklar olsun bu cinayetin hesabını soramayan bana !

İçimizde yanan mumlar ne kadar da hızla sönüyor

Aynı dili değil aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir demiş, Mevlana.

 kısa ve öz söylemek gerekirse; Her ne kadar bunu tüm topluma yaymak hayal olsa bile en azından benim gibi düşünen insanlar olacaktır.

Öyle ölüler vardır ki,
Ben onların öldüklerini düşündükçe,
Vakit olur,
Yaşadığımdan utanırım.

 N.Hikmet RAN

AFAD

Gerçek ve tiizel kişiler bu hesaplara doğrudan bağış yapabilecekleri
operatörlerinin
 "1866" kısa SMS numarasına "Soma" yazarak 5 (Beş) TL
gibi, Turkcell, Vodafone ve Avea GSM
karşı lığı bağışta bulunabiieceklerdir.

Günaydın Soma...
Hâlâ aklımdasın...

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Bunu niye kimse önemsemedi acaba?
1 kişi için üzülmeye tenezzül eden mi olmadı, yoksa vicdanlarınızın istatistik merakına mı yenildi bu haber?
İbrahim SAĞNAK da insandı ve kaçak işletilen bir maden ocağında can verdi.

1 kişiyi ciddiye almayan vicdanların 301 kişi için yaktığı ağıtların ciddiye alınacak tarafı yoktur!

Kilitlensin bence artık bu konu, herkes çekirdeğini çitlemeye devam etsin.

Somadaki olay, ögrenilmiş unutganlığımızı,insanı hiçsizleştiren sistemi  bir kez daha bizlere hatırlattı.

Başı olan ama sonu olmayan "AHLAR" nereye kadar....

İnsan Yaşamının Bu Kadar Ucuz Olduğu Başka Bir Ülke Yok Sanırım.

Günaydın Soma...
Hâlâ aklımdasın...

Söz bitti,balık hafızası var bu ülkede.

günaydın Soma...
hâlâ Aklımdasın...

Unutmaması gerekenler unutuyorsa bizim aklımızda olsa ne farkeder.... Çok yazık çokk...

3 gün önce Şırnak’ta maden faciası meydana geldi. Opteye köyü yakınlarında bulunan Maden Ocakları Mevkiindeki özel bir şirkete ait olan 2 Nolu kömür ocağında şok edici bir göçük meydana geldi. Edinilen bilgilere göre bir madenci göçük altında kaldığı öğrenildi...

Unutma Unutturma..

iyi geceler Soma
Hala aklımdasın...

Ve Şırnak ve Yatağan ve Zonguldak ve Cizre ve Lice ve Rojava
iyi geceler, unutmadım unutturmam !

 Gün kömür karası...