Başından beri okudum inceledim. Durmadan diyorsunuz ki hani belgen, araştırman nerde?
Benim belgeye ihtiyacım yok aç, açıkta olan insanların halini göstermek için, görmek isteyen görür, pembe tablo çizmeye çalışanlar da gözlerini kapatır ya da başka yöne bakarlar. Madem her şey mükemmel, ihracat arttı, asgari ücret arttı, neden biz ay sonunu zor getiriyoruz, hatta getiremiyoruz? Neden maaşlar aldığımız gün bitiyor, ertesi güne birşey kalmıyor? Neden çalışan bir kişi 3 tane çocuğunu okuttuğu için yıllardır kendi sırtına bir tane gömlek bir tane pantolon alıp giyemiyor? Neden aldığı maaştan üç kuruş ayırıp kendi isteğine göre harcayamıyor?
Kusura bakmayın ama gerçekleri kanıtlamak için delile ihtiyacım yok. Herşey o kadar net ki görebilene ve görmek isteyene. Sizin anlattığınız, yok çamaşır makinesi taksiti, şu taksiti, bu taksitinden para kalmıyor diyorsunuz, bunları alabilen kesim, muhtemelen sizin de dahil olduğunuz kesim toplumun %30(tahmini) unu oluşturur, geriye kalan insanları sanırım ülke vatandaşı olarak görmüyorsunuz. Açlık sınırı nedir, kimler bunun altındadır, kaç milyon kişi açlık sınırının altında yaşıyor, ekmek isteyen anasını nasıl alıp gidiyor, askerlik yan gelip yatma yeri değilken, nasıl birilerinin evlatları yan gelip yatıyor da, yan gelip yatmaması gereken bizler şehit oluyoruz vatan için. Haklısınız ölmek, sürünmek bize, sefasını sürmek de kime kalıyor siz biliyorsunuz.
Ateist inancına uygun düşünen kişiler, görmediğime inanmam der.
Bu ifadelerinden kasteddikleri,
Yaratanı göremedikleri için yaratan bir varlığa inanmadıklarıdır.
İslam alimleri bu ifadeye şu şekilde cevap vermektedirler.
Yaratan, zuhurunun (varlığının) şiddetinden gaiptir (görünmez).
Örnek vermek gerekirse, hava (varlığının şiddetinden) görünmez bu nedenle ateist inancına uygun düşünen kişilere havanın varlığını GÖSTERMEK İÇİN
- 5 dakika için ağzını ve burnunu sıkı sıkıya kapatır mısın? ricasında bulunuruz.
Ateist inancına uygun düşünen kişi nefes alamayınca havanın varlığını kabul eder.
Bundan sonrası kolaydır.
- Masanın üzerinde duran şu kalem düzgün bir cümle kurabilir mi?
veya
- Şu tuğlalar birleşerek güzel bir bina oluşturabilir mi? vs.
şeklinde sorular sorarak her ESERİN BİR FAAİLİ (bir yapanı) olduğu gerçeğini gözlerinin içine sokarız.
Arkasından yeni sorularımız gelir, şu muazzam kainatı kim yapmıştır? Senin gözünü kim yapmıştır?
Ciğerlerinin havaya ihtiyacı olduğunu kim bilmiştir de havayı yapmıştır?
vs.
Ben GÖRDÜKLERİMİ delilleriyle birlikte ortaya koyuyorum. Forum arkadaşlarımın benim GÖRDÜKLERİMİ görmelerini sağlıyorum.
Sizin GÖRDÜĞÜNÜZ şeyleri ben göremiyorum. Bu durumda belge, araştırma istemek hakkım değil midir?Bir mesaja yazdığım cevapta şu ifadelere yer vermiştim :
Bu açıklamalardan sonra, kişilerin yaşadığı GEÇİM SIKINTISI ile ilgili olarak şunu söyleyebilirim.
İKTİSATÇILARA göre yoksulluğun TEMEL SEBEBİ (bana göre tek sebebi) İSRAFTIR.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli oranda İSRAF yapılmaktadır.
İsraf : Gereksiz yere PARA, ZAMAN, EMEK vb.ni harcama, savurganlık, tutumsuzluk
...
3 tane çocuğunu okuttuğu için yıllardır kendi sırtına bir tane gömlek bir tane pantolon alıp giyemeyen kişi kendine şu soruyu sormalıdır :
- Ben neleri İSRAF ediyorum?
Bu soruya DÜRÜSTÇE cevap verebildiği zaman problemin çözümü aşamasına geçebilir.
Açlık sınırının altında yaşayanların veya asgari ücretle geçimini sağlayanların çoğunlukta olduğu 70 milyonluk bir ülkede AYDA 1 MİLYON cep telefonu satılabilir mi?
Yüzde otuzluk kesim HER AY yeni cep telefonu mu alıyor?
Ankara'da veli toplantısı için okula giden velilerin ilk duydukları cümlelerden biri şudur :
- Okulda KAMERALI cep telefonu kullanmak yasaktır. Çocuklarınıza kamerasız ucuz telefonlardan alın.
Dikkat buyurun, ÇOCUĞUN okula cep telefonu getirmesin bile denmiyor. Kamerasız cep telefonu getirsin deniliyor.
Bir çocuk için cep telefonu ZORUNLU bir ihtiyaç mıdır?
Ülkemizde 1 ay içinde satılan, mobilya, televizyon, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi vs. eşyaları da bu bilgiler ışığında düşünebilirsiniz.
Gerçek anlamda geçim sıkıntısı çekenlerin sayısını çok abartıyorsunuz. Mesajlarımda verdiğim bilgiler dikkate alındığında, gerçek anlamda geçim sıkıntısı çekenlerin zaman içinde daha da azalacağı aşikardır.