Yorumlu Haberler

balamirkan öğretmenim konu nerden bakarsanız elinizde kalacak derin bir mevzu...ben ne yazacağımı düşünüyorum ama ne yazsam yanlış anlaşılır diye de kendimi alamıyorum doğrusu...

hakikaten bazen bazı yerde haksızlık yapılıyor...bi kere öğretmenin şu ekdersini kaldırmak en garanti çözüm yolu bence...çünkü ekders öğretmenler arasında husumetin bile çıkmasına sebep oluyor kanımca..yok sen bu kadar aldın ben bu kadar aldım muhabbetlerini hergün duymaktan sıkılır oldum...

iyisi mi ekders kalksın onun yerine öğretmenin maaşına ortalama 250 lira zam yapılsın..biz de bu tartışmalardantüm öğretmenler olarak kurtulalım asıl işimiz olan eğitim öğretime odaklanalım diyorum...yine de ekldeiğiniz haberin tartışılacak konuşulacak çok yönü var...konuşmak istişare etmek gerek ama çözüm yolunu da bulmak ve adalete de dikkat etmek gerek

İyi De Hocam 15 Saat Giren Öğretmenle 30 Saat Giren Öğretmeni Nasıl Ayıracaksın. 250 Veya 300 Tl Herneys. Haksızlık Zaten Olacak. En Güzeli Sınıf Branşlaşması. 1. Sınıf Öğretmeni 1. Sınıfı Okutup Ona Göre Maaş Alacak. Yıpranma Payını Alacak. Diğerleri De Öyle.

balamirkan
hocam anlattıklarınıza gönülden katılıyorum. ancak takdir edersiniz ki ülkemizde branş öğretmeni sıkıntısı olduğu bir gerçek bu öneriniz yibo ve tek okullu yerlerde belki geçerli olabilir.ilçe ve il  merkezlerinde bunu yapmaya kalkarsanız,şöyle bir istismara yol aç maz mı? diyelim bir branş öğretmenin bir okulda  15 saat görevi var ,ilçede ,ilde başka bir okulda ihtiyaç var ama gerek istemediğinden,gerek başka nedenlerden dolayı branş öğretmeni ben okulumda kalmak istiyorum ,diyebilir.bu durum zaten başka okulda görev almak istemeyen ,zorla giden öğretmenlere daha da yenilerin ekleyebilir,bence çok iyi düşünülmesi gereken bir öneri diye düşünüyorum

İyi De Hocam 15 Saat Giren Öğretmenle 30 Saat Giren Öğretmeni Nasıl Ayıracaksın. 250 Veya 300 Tl Herneys. Haksızlık Zaten Olacak. En Güzeli Sınıf Branşlaşması. 1. Sınıf Öğretmeni 1. Sınıfı Okutup Ona Göre Maaş Alacak. Yıpranma Payını Alacak. Diğerleri De Öyle.

sizin dediğiniz gibi olursa(ki şuan birçok öğretmen 1.sınıf almaktan kaçıyor) o durumda da diğer sınıfları oktacak öğretmen bulunmaz..dedim ya sayın öğretmenim..nerden tutarsanız elinizde kalacak bir konu bu...bakın elimizde kaldı bile şimdiden..

sınıf branşlaşması olabilir bende yıllardır sizinle aynı düşüncedeyim.

İyi De Hocam 15 Saat Giren Öğretmenle 30 Saat Giren Öğretmeni Nasıl Ayıracaksın. 250 Veya 300 Tl Herneys. Haksızlık Zaten Olacak. En Güzeli Sınıf Branşlaşması. 1. Sınıf Öğretmeni 1. Sınıfı Okutup Ona Göre Maaş Alacak. Yıpranma Payını Alacak. Diğerleri De Öyle.

Öğretmen kalp krizinden öldü

6 Şubat 2010 15:02

ORDU’nun Fatsa İlçesi’nde Dumlupınar İlköğretim Okulu öğretmeni 55 yaşındaki Yakup Öktem, kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi.

Evli ve 2 çocuk babası Fen Bilgisi öğretmeni Yakup Öktem, dün akşam rahatsızlanınca Fatsa Devlet Hastanesi’ne gitti. Burada durumu ağırlaşan ve kalp krizi geçirdiği belirlenen Öktem, yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.

Yakup Öktem için bugün görev yaptığı Dumlupınar İlköğretim Okulu’nda tören düzenlendi. Törene, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Çaya, Okul Müdürü Nihat Altay, öğretmen arkadaşları ve öğrencileri katıldı. Okul Müdürü Altay, törende yaptığı konuşmada, “Kendisi çok başarılı bir öğretmenimizdi. Gerek sosyal faaliyetler olsun, gerekse de okuldaki başarısı, diğer öğretmen arkadaşlarına da hep örnek olmuştu. Başımız sağolsun. Sözün bittiği nokta burası. Ailesine ve tüm dostlarına başsağlığı dilerim” dedi.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Çaya ise Öktem'in başarılı bir öğretmen olarak her zaman görevini layığı ile yaptığını söyledi. Konuşmalar sırasında öğrencilerin ağladığı görüldü. Törenin ardından Yakup Öktem, Merkez Camii'de kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları arasında Asri Mezarlık'ta toprağa verildi.

HÜRRİYET...


Allah rahmet eylesin..ailesine de sabır versin...

Öğretmen kalp krizinden öldü

6 Şubat 2010 15:02

ORDU’nun Fatsa İlçesi’nde Dumlupınar İlköğretim Okulu öğretmeni 55 yaşındaki Yakup Öktem, kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi.

Evli ve 2 çocuk babası Fen Bilgisi öğretmeni Yakup Öktem, dün akşam rahatsızlanınca Fatsa Devlet Hastanesi’ne gitti. Burada durumu ağırlaşan ve kalp krizi geçirdiği belirlenen Öktem, yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.

Yakup Öktem için bugün görev yaptığı Dumlupınar İlköğretim Okulu’nda tören düzenlendi. Törene, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Çaya, Okul Müdürü Nihat Altay, öğretmen arkadaşları ve öğrencileri katıldı. Okul Müdürü Altay, törende yaptığı konuşmada, “Kendisi çok başarılı bir öğretmenimizdi. Gerek sosyal faaliyetler olsun, gerekse de okuldaki başarısı, diğer öğretmen arkadaşlarına da hep örnek olmuştu. Başımız sağolsun. Sözün bittiği nokta burası. Ailesine ve tüm dostlarına başsağlığı dilerim” dedi.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Çaya ise Öktem'in başarılı bir öğretmen olarak her zaman görevini layığı ile yaptığını söyledi. Konuşmalar sırasında öğrencilerin ağladığı görüldü. Törenin ardından Yakup Öktem, Merkez Camii'de kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları arasında Asri Mezarlık'ta toprağa verildi.

HÜRRİYET...


Allah rahmet eylesin..ailesine de sabır versin...

Allah rahmet eylesin..ailesine de sabır versin...

Allah ahiretteki mekanını cennet etsin. eşine, çocuklarına ve öğrencilerine sabır versin.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk yaptığı yazılı açıklamada, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınacağı yönünde bir açıklaması olduğunu hatırlatarak, ancak aradan aylar geçmesine karşın bunun gerçekleşmediğini ve sözleşmeli öğretmen alımına devam edildiğini belirtti.

Sözleşmeli öğretmenlerin bir diğer sorununun da eş durumundan tayin hakkına sahip olmamaları olduğunu belirten Koncuk, ''İl emrine atanma hakkı sadece kadrolu öğretmenler için getirilmiş, ancak kısıtlamalar yapılmış, sözleşmeli öğretmenlere ise bu hak hiç tanınmamıştır. Bu sebeple sözleşmeli öğretmenler eşlerinden, çocuklarından ayrı görev yapmak zorunda kalmaktadırlar'' dedi.

Koncuk, sözleşmeli öğretmenleri ilk günden beri desteklediklerini belirterek, 13 martta gerçekleştirecekleri mitingde sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınmamalarını protesto edeceklerini bildirdi. Hipodrom'dan yürüyüşün başlayacağını belirten Koncuk, mitingin 81 ilden gelecek eğitimcilerle Abdi İpekçi Park'ında yapılacağını kaydetti.
Kaynak:İnternethaber.com

ben artık kadro olayından vazgectım.eger olacaksa da bi iki -üç yıl daha beklemem gerekecek.kitap siparişimi verdim.ders çalışmayı deneyecegim.

Kadrolu bir öğretmen olarak sözleşmeli çalışan arkadaşların yaşadıkları sıkıntılardan en kısa zamanda kurtulmalarını dilerim.

mitinglerle ,yürüyüşlerle olmuyor başka çözüm bulmak lazım.nitekim bir büyük şöyle dememiş miydi;yürümekle yollar aşınmaz

 

mitinglerle ,yürüyüşlerle olmuyor başka çözüm bulmak lazım.nitekim bir büyük şöyle dememiş miydi;yürümekle yollar aşınmaz

  O BÜYÜKLER TARİH OLDU HOCAM...

ben artık kadro olayından vazgectım.eger olacaksa da bi iki -üç yıl daha beklemem gerekecek.kitap siparişimi verdim.ders çalışmayı deneyecegim.

Size kolay gelsin hocam.

SAÇ KURUTMA MAKİNASIYLA BUZDOLABİNİ PATLATTI

İstanbul'da 28 yaşındaki Çiğdem Küçükkara, buzdolabındaki buzları saç kurutma makinesiyle çözmeye çalışınca evde yangın çıktı. Genç kadın "Tamirci, bu yöntemi uygulamamı söyledi. Canımızı zor kurtardık" dedi

İstanbul Arnavutköy'de meydana gelen olay, şaşkınlık yarattı... İki çocuk annesi Çiğdem Küçükkara (28), geçtiğimiz pazartesi günü buzdolabının alt bölmesi buzlanma nedeniyle çalışmayınca beyaz eşya servisini aradı. Evdeki buzdolabının yetkili servisi olmayan tamircinin, telefonda kendisine fön makinesiyle buzluk kısmını ısıtmasını söylediğini iddia eden genç kadın, çalışır vaziyetteki makineyi buzdolabında bırakıp kapıyı açmak için hole geçince bir anda mutfağı dumanlar kapladı.

'ISITICI KOYAN VAR'

Olay yerine koşan akrabaları tarafından evden çıkarılan Küçükkara, "Evde çocuklar vardı. Onları hemen dışarı çıkarttım, 'Belki söndürürüm' diye mutfağa geçtim. Buzdolabının içindeki hava boruları patlamış, ben çıkınca buzdolabı da patladı. Canımızı zor kurtardık" dedi. Arnavutköy İtfaiye Grup Amirliği'ne bağlı ekiplerin müdahalesi sonucu can kaybının yaşanmadığı olayda mutfak tamamen yanarak kullanılmaz hale geldi. Yaşadığı olayın etkisini hâlâ üzerinden atamadığını belirten Küçükkara, "Çocuğumun öğretmeni bile buzluğu fön makinesiyle çözdüğünü anlattı. Buzdolabının içine ısıtıcı koyan dahi var. Fön makinesi elimde olsaydı belki ölmüş olacaktım" diye konuştu.

YETKİLİ SERVİS ŞART

Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği Başkanı Mustafa Göktaş ise konuyla ilgili şunları söyledi: "Yanlış bilgilendirilen tüketicilerimiz bu tip olaylarla çok sık karşılaşıyor. Beyaz eşyalarınızın tamiri için mutlaka yetkili servisi tercih edin ve mutlaka yazılı belge alın. Camına beyaz eşya markalarının logosunu yapıştıran tamirciler servis olduklarını iddia ederek hizmet veriyor. Bu tip merdiven altı işletmelerin yanlış yönlendirmeleri can ve mal kaybına sebep oluyor. Tüketiciler kaçak servise kanmasın."

ÜÇ SERVİSTEN BİRİ 'FÖN MAKİNESİ TUTUN' DEDİ

SABAH muhabiri, Çiğdem Küçükkara'nın yönteminin ne kadar sağlıklı olduğunu öğrenmek için, kullandığı buzdolabının yetkili servislerini aradı. 3 servis yetkilisinden ikisi uzman müdahalesi gerektiğini belirtirken, bir tanesi "Uzaktan fön makinesi tutun, buzlar erir" cevabını verdi.

SABAH

yorum:
güler misin ağlar mısın haberlerinden biri bu...iyi ki tamirci içinde odun yak filan dememiş    neyse yine de geçmiş olsun meslektaşımıza...