Yorumlu Haberler

ihtiyaçları olmasa akıllarına memur gelmez zaten...

yine sendikalar kazanacak demek ki,,şu memuru dşünen biri yok mu?

son cümle zaten herşeyi açıklıyor,yoruma falan gerek yok.

memura resmen rüşvet teklif ediliyor
ama şartlı
şart ne ki
REFERANDUM

verdikleri avutma parası.HAYIR vede hayır

Al gülüm ver gülüm, kazanan yine memur değil

Oy için halka dağıtılan beyaz eşya, koltuk takımları, çeyrek altın, yardım poşeti, kömür.....vs. vs.
Dikkatinizi çekmek isterim..; dağıtılanları değer olarak sıraya koyarsak, memurun sırası yine en sonda...)))  (komikmiş...
Değil 30 lira, 30 trilyon verseler yine de kendi bildiğim en doğrusudur.

Kravatın  Tarihçesi
  Sevgili  Sunay  Akın'ın  son  yazdığı  kitaplardan  birinde (Kız Kulesinde Kızılderili)     Kravatın  Tarihçesi  anlatılıyor.
  Aklımda  kaldığı  kadarı ile  sizlerle  paylaşmak  istedim.
  
  Osmanlıların  Balkanları  İslamlaştırma  dolayısı  ile  fetih  hareketini  bir misyon  olarak  kabul  eden  Akncılarımız, bugünkü  Hırvatistan  topraklarına  geldiklerinde  Hırvat çeteciler  Akıncıların  önüne  çıkarlar,Hatta  akıncılara  karşı  kendilerine  göre  başarı da  kazanırlar.
 
  Hırvat çeteciler  Akıncılara  karşı  zafer  kazandıklarına  inanarak   kendi  aralarında  eğlence  düzenlerler.Bu  eğlencede  çeşitli  renkte  kumaşları  keserek  değişik  şekillerde  bağlayarak  boyun  bağı  ve  atkı  yaparlar.
 
  Zamanın  Osmanlı  düşmanı  olarak  tanınan  Fransa  Kralı  Hırvat  çetecileri  kutlamak  ve  ödüllendirmek  üzere  huzuruna  çağırır.Hırvat  çeteciler  aynı  gösteriyi Fransa  Kralının  önünde de  yaparlar.Sonuçta  farklı  renkte  kestikleri kumaşları  ilk  defa boyunlarına bağlayarak  Türk  Akıncılarına ve  son  mukaddes  din  olan  İslam  dinine  karşı  zafer  kutlaması  yaparlar. Fransa'dan da  bu  bilinç  şuuru  ile    Türk  ve  İslam  düşmanı  olan  toplumlara  Kravat  yayılarak  bugüne  kadar  gelmiştir.
  
    'Sayın  milletvekillerimize  ve  kravat  takan  (ben de  dahilim) herkese  ithaf  olunur'

  Bağkurlu  olanlar  18  yaşına  kadar  olan  çocuklara  ilaç  ve  muayene  parası  ödemezken,Emekli  sandığına  tabi  olan  Öğretmen  ve  bakımlı  gösterdiği çocuklarından  Hastane  ve  Diş muayanelerinde  sadece  muayane  parası  8TL isteniyor..
  4 ÇOCUKLU  EŞİ  ÇALIŞMAYAN  BİR  ÖĞRETMEN  AYDA  EN AZ  10 DEFA  MUAYENE  İÇİN  DOKTORA  GİTMEK  ZORUNDA  KALIYOR, AYLIK  SADECE MUAYENE  PARASI 80 TL AYRICA  İLAÇ  PARASI 80 TL  ORTALAMA AYLIK 150 TL  GİDERİ  OLUYOR.
  
  yorum: Sayın sendikalar  ve  Milli  Eğitim  Bakanımız  inşallah ilgilenir

"Takdir edersen başarabilirim" diye bir proje duydunuz mu arkadaşlar?

"Takdir edersen başarabilirim" projesi
Öğretmenimiz Erhan Ağbaba. Çocukluğu sınırlı imkânlar arasında Anadolu'da geçmiş idealist bir öğretmen. İstanbul'a tayini çıktığında büyük bir şehre ait olacağını düşünüyor. Ümraniye'nin kenar semtlerinden birinde göreve başladığında, görev yaptığı yerin ne kent ne de köy olmadığını fark ediyor. Kapalı devre bir yer adeta.

Dar gelirli ve tek ebeveynli ailelerden oluşan veli profili üzerinde uzun uzun düşünüyor Erhan öğretmen. 2007-2009 yılları arasında 30 öğrencinin disiplin cezası almış olması onu acil olarak bir şeyler yapmaya mecbur ediyor.

Kendinden yola çıkıyor Erhan öğretmen. Ben nasıl bir çocuktum sorusunu soruyor. Eğitim sisteminin daima başarılı ve kabiliyetli olanları öncelediğini, diğerlerini un gibi öğüttüğünü farkediyor. "Ne sporda başarılı bir çocuktum, ne müzikte, ne genel kültürde. Derslerim de vasattı. Yani talebelerin büyük çoğunluğu gibi. Ama her öğrenci öğretmeninin kendisini farketmesini ister. Öyleyse biz her öğrencinin yapmış olduğu olumlu davranışları farkederek, bu olumlu davranışlar için bir teşekkür belgesi hazırlamalıyız" fikrinden yola çıkarak; "Takdir edersen başarabilirim" projesini, görev yaptığı okulda hayata geçiriyor Erhan öğretmen.

Öğrencilerin olumlu davranışlarını görmek için bütün öğretmenler de teyakkuz haline geçiyor. Bazıları dünyanın en güzel tebessümü ile mukabelede bulunduğu için; bazıları yerlere atılan çöpleri itina ile topladığı için; bazıları selam verme hassasiyetine sahip olduğu için. Yani aklınıza güzellik adına ne geliyorsa öğretmenleri bu davranışları öğrencilerinde görüp tespit etmek için seferber oluyor. Netice muhteşem! Çünkü teşekkür belgesi bütün okulun ve velilerin huzurunda büyük bir coşkuyla öğrenciye takdim ediliyor.

Her veli toplantısında çocuğu hakkında "ama diye başlayan" cümleler duyduktan sonra, ikinci bir toplantıya gelmeyen velilerin ayağının biri okulda oluyor bu proje ile.

Erhan öğretmenin projesi bütün hayatımıza uygulanabilecek bir proje. Kayınvalideler gelinlerini, gelinler kayınvalidelerini, eşler birbirini, anne- baba çocuklarını takdir ederse meşakkatin yarısını halletmiş oluruz.

Erhan öğretmenin başarı ile yürüttüğü projeden haberdar olunca ilkokul günlerime döndüm. Ben de hiçbir konuda fevkalade değildim. Daha doğrusu sevgili Anet Kaya öğretmenimiz hiçbirimizi biricik kılmamıştı sınıfta. Her birimiz sahasında biriciktik zaten. Ayhan'ın matematiği zehir gibiydi. Sabiha zihinden dört işlem yapmakta bir tane idi. Kimse okurken kelimelerin hakkını Şima gibi veremezdi. Halk oyunlarında hiç kimse Hediye'nin eline su dökemezdi. Bozlak dedin mi duracaktın. Mehmet Özbek'in sesi bütün okula yeterdi. Mehmet Emin vardı mesela. Güçlü kuvvetli fakat saf bir çocuktu. Öğretmen sınıfın düzenini değiştireceği zaman daima hadi Mehmet bir el atıver şu sınıfa derdi. Mehmet sıraları pehlivan gibi taşır biz her sınıf düzeninden sonra Mehmet Emin'e bir şeyler ısmarlardık.

Ben mi ne yapardım? Bana şiir okuturdu öğretmenimiz.

Eski kuşak öğretmenler bunları proje olarak değil, kendiliğinden yapardı. Fakat ne yapalım ki, devir proje devri. Erhan öğretmenin hayata geçirdiği bu projesinden dolayı kutluyor, okul müdürünü öğretmenlerinin projelerine inandığı için tebrik ediyorum. Çünkü pek çok idealist öğretmen, maalesef yöneticilerin fırsat vermemesinden dolayı ideallerini kaybedip hayat yorgunu haline geliyor. Bütün okulların ödüllendirme konusunda yeni projeler ortaya koymasını temenni ediyorum.

Eğitimimize bir güzellik mayası olarak; Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, Ümraniye Kaymakamı Mehmet Ali Yıldırım'ın Erhan Ağbaba ve okul müdürü ile bir fotoğrafını görmek istiyoruz.

Neydi projenin adı! "Takdir edersen başarabilirim." Öğretmenlerimizi takdir edelim ki, omuzlarındaki ağır yükü taşımak için enerjileri olsun.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Şu cümle dikkatimi çekti.

Referandum gündeme geldiğinde sizden beklentimiz büyük.

Hesapları memur falan değil hesapları referandum.

az bile istemiş.böyle sarı sendikalar fazlasını yapmaya dünden razı...Yazık beeeeee

Yaralı askerlere ambulans ışıkları ile müdahale ettik     
Tunceli'de 4 askerin şehit olduğu Sarıyayla Karakolu baskınının ardından karakola takviye ekipten önce ulaşan kahraman sağlık ekibi Zaman'a konuştu. Tunceli Valisi tarafından ödüllendirilen ekibin başındaki doktor Mahmut Yılmaz, haberi alır almaz tereddütsüz yola çıktıklarını söylüyor. Zifiri karanlıkta askerlere müdahale ettiklerini söyleyen Yılmaz, "Yine haber gelse çekinmeden yine gideriz." diyor.

<<<<TEŞEKKÜRLER>>><

Öğretmenlere nöbet muafiyetine yer verilmediği için yürütmesi durduruldu

danıştay kararı