Yorumsuz! : Haberler

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 19 Ağu 2010 20:34:52
ABD  bir yumurta üreticisi yüzlerce hastalık vakasının yaşanması üzerine yaklaşık 380 milyon yumurtayı toplatma kararı aldı. Wright County Egg firmasının 143 farklı marka altında üretip dağıttığı yumurtaların, salmonella virüsü taşığı ve pek çok insanda rahatsızlığa neden olduğu ortaya çıktı.

Amerikan Ulusal Gıda İdaresi’nin Temmuz ayından bu yana konuyu araştırdığı ve söz konusu yumurtalarda normalin 4 katı salmonella bakterisi tespit ettiği bildirildi.

Yüzlerce kişinin yumurtalardaki virüsten hastanelik olduğu açıklandı. Yumurtaların iyi yıkanmamasından oluşan salmonella bakterisi bağırsak enfeksiyonlarına sebep oluyor.

Uzmanlar bunun son 20 senede görülen en büyük salgınlardan biri olabileceği uyarısında bulunuyor.

Salmonella bakterisi içeren gıdaları tüketen kişilerde, 8-72 saat içinde ishal, kusma, ateş, mide ve baş ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkıyor.

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Ağu 2010 02:21:06
Neden memur olmak istiyoruz?
20 Ağustos 2010 Cuma
2010 yılında KPSS'ye 3 milyona yakın memur adayı devlette çalışmak için ter döktü. Bu durumun nedenini Bakan Ömer Dinçer açıkladı.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.317
  • 4.164
  • 47.317
# 20 Ağu 2010 11:45:14
Meğer dağdaki terörist patron olmuş!
20 Ağustos 2010 Cuma 11:01
Parçalı ithalatla cep telefonunda vergi vurgununun PKK'nın en büyük gelir kaynaklarından biri olduğu ortaya çıktı!..

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 20 Ağu 2010 19:41:22
Bizler zor günlerde canımızı dişimize taktık ailemizle bile aramız açıldı psikolojilerimiz bozuldu...ama bunnları duymak insanı greçekten üzüyor Allah hakkım varsa bunların 7 sülalesine gün yüzü göstermesin..

  [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Ağu 2010 15:01:03
Üç gün fırtına var
Günlerdir Marmara'yı yakıp kavuran sıcaklar Poyraz'la birlikte azaldı. Nem oranı rüzgarla birlikte düştü. Ancak bu sefer de deniz ulaşımı aksadı. İDO'nun Yenikapı-Bostancı seferleri iptal edildi. Fırtına 3 daha sürecek.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 22 Ağu 2010 00:42:15
DİSK Genel Başkanı: 2.5 milyon sendikalı sayısı 650 bine düştü
21:02 | 21 Ağustos
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı zalim09

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
  • 7.885
  • 16.332
  • Öğretmen Adayı
# 22 Ağu 2010 14:45:13
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Yarından sonra bu kopyacılrda öğretmen olacak ne yazık ki ve bunlardan da bunun gibi örnekler beklemek ve görmek süpriz olmamalı haramla gelen haramıda seve seve yer Allah hepimizi ıslah etsin

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ağu 2010 14:17:48
Memur-Sen yeni zam teklifini bekliyor
23.08.2010 - 14:05
Memur-Sen, hükümetin zam teklifini 3. tur görüşmelerin yapılacağı 24 Ağustos’ta masaya getirmesini istedi.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ağu 2010 14:42:50
Memurlara 'özel hayat' müjdesi 
23 Ağustos 2010 14:34
Diyarbakır 1. İdare Mahkemesi, milyonlarca memuru yakından ilgilendiren bir karara imza attı. Devlet dairelerinde uygulanan kameralı takip mahkemenin kararı ile kaldırıldı
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı S.OZKAN

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.699
  • 7.305
  • 2.699
  • 7.305
# 24 Ağu 2010 01:14:38
Okula Yürüyerek Gitmek İlaç Gibi

Uzmanlar çocukların okula yürüyerek gitmesinin kalp atışlarını ve kan basıncını düzenleyerek hastalık riskini azalttığını söylüyor

Uzmanlar çocukların okula yürüyerek gitmesinin kalp atışlarını ve kan basıncını düzenleyerek hastalık riskini azalttığını söylüyor

Sabahları okula yürüyerek gitmek çocukların gün içinde yaşadığı stresi en aza indiriyor. Kalp atışları ve kan basıncı düzenlenerek çocuğun yetişkin olunca kardiyovasküler hastalıklara yakalanma olasılığı azalıyor. Ortalama 1.6 km yürümek, kalp ve damar rahatsızlığına neden olan kalp atış hızının artmasını ve kan basıncının yükselmesini kontrol altına alıyor. Uzmanlar, okul servisleri yerine mümkünse çocukların okullarına özellikle sabahları yürüyerek gitmesini öneriyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. İrem Acar okula yürüyerek gitmenin yararlarını sıraladı:

DÜZTABANLIĞI ENGELLİYOR
Çocukların yürümesi, kemik gelişimi açısından yararlı olur. Geleceğe yönelik osteoporozdan (kemik erimesi) korunma açısından da faydası olabilir. Aslında toprak yollarda yalın ayak, ayak kaslarını çalıştırıcı zeminlerde yürümeleri en yararlısı. Çünkü şehirleşme arttıkça düztabanlık oranı artıyor. Oysa Anadolu'da toprak yollarda, yalın ayak dolaşan çocukların ayakları çok daha sağlıklı; çünkü taban kasları çalışıyor. Okula yürüyerek gitmek, bu sırada temiz hava almak çocukların psikolojisini de olumlu etkiler. Yürüyüş de bir spordur sonuç olarak. Grup halinde yürüyüşler, çocuklar için bir oyun da olabilir. Bu sayede çocukların birbirleriyle olan iletişimleri güçlenip daha sosyal bireyler haline gelirler.

AYAKKABI VE YOLA DİKKAT!
Ayakkabı ve kıyafet seçimi çok önemli. Ona uygun, esnek tabanlı ve ayak bileğini kavrayan ayakkabılar olması gerekir. Çanta ağırlığı makul olmalı ve dengeli taşınmalı. Yürüyüşün hem eğlenceli hem de yararlı olabilmesi için tempolu, orta tempolu yürümelerinde fayda var. Yaş ilerledikçe mesafe de artabilir. Çünkü boy uzadıkça, bacak uzunluğu, adım mesafesi artıyor, daha kolaylaşıyor. Küçük çocuklarda daha az mesafe yürünebilirken bu mesafe boy uzadıkça büyüyerek artar. Okul yolunu yürürken havanın temiz olması büyük önem taşıyor.

Yürüyüşün çocuğa olumlu etkileri şöyle sıralanabilir
1- Şişmanlığın önüne geçilmesi
2- Kan akımının hızlanmasıyla dolaşıma faydaları
3- Kas ve kemiklerin güçlenmesi, eklemlerin esnekliği
4- Sindirimin kolaylaşması
5- Akciğer kapasitesinin artışıyla solunuma yararı
6- Beyne giden oksijen miktarının çoğalmasıyla zihinsel keskinlik ve düşünce potansiyelinin artması
7- Metabolizmayı uyararak dinç tutmak
8- Bağışıklık sistemini uyararak direncin ve dayanıklılığın artması 9- Moral ve özgüven artışı 10- Sosyalleşme

UZMAN GÖRÜŞÜ

YORULACAK DİYE KORKMAYIN BIRAKIN ÇOCUK HAREKET ETSİN
Doç. Dr. Erdem Bagatur (Medical Park Bahçelievler Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı): Çocuklar yorulacak diye korkmayın. Küçük çocuk daha çabuk yorulur ama daha ileri yaştaki çocuklar daha geç yorulur. 13-15 yaşındaki çocuklar ise neredeyse yorulmaz. Günde 6 saat top oynayabilirler. Sağlık açısından mesafenin bir kısıtlaması yoktur, bir zararı da yoktur. Orta derece yorulmalar sorun değildir; çocuk 5-10 dakika dinlenip iyileşir. İlkokul çocuğuna '4 kilometre yürü sonra derse katıl' demek doğru olmaz. Ama bir iki kilometreyi rahatlıkla yürüyebilir.

HEM SOSYALLEŞİR HEM DE GÖZLEM YETENEĞİ ARTAR
Dr. Pınar Balgöz Ergül (Medical Park Bahçelievler Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı): Günümüzde çocuklar çok hareketsiz. Okula yürüyerek gidebilme imkânı olsa, sağlıklı gelişimlerine önemli bir katkı sağlayabilir. Çocukların okula servisle gitme mecburiyeti olmadığı durumda okula yürüyerek gitmeleri son derece sağlıklı bir durum olur. Bu, çocuğu obeziteden koruyacak, hareketini ve spor performansını artıracaktır. Sosyalleşme anlamında da katkısı olacaktır; arkadaşlarıyla beraber okula giden çocuk onlarla sohbet edecektir. Çevresini gözlemleyip gözlem yeteneğini geliştirecektir. Servisle okula giderken uyuyan çocuk, yürüyerek okula gittiği zaman etrafını inceleyerek daha uyanık, çevresiyle daha ilgili olacaktır.

ÇANTA YÜKÜNE DİKKAT EDİLMESİ GEREKİR
Dr. Gülnihal Şarman (Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı): Çocuklara her gün en az 45 dakika hareket yapmalarını öneriyoruz. Eğer çocuk okuduğu okula yürüme mesafesinde yaşıyorsa, yürüyerek gitmesi genel sağlığı için faydalı. Bu kadar hareketi, egzersizi aynen beslenme gibi hayat programına almak gerekiyor. 3 hatta 4'üncü sınıfa kadar kendi kendine okula gitmesi önerilmez. Annenin veya babanın götürmesi en uygunu, en güvenlisidir. Okula gidip gelirken çanta yüküne dikkat etmek de gerekir.

sabah

Çevrimiçi huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.842
  • 147.085
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.842
  • 147.085
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 24 Ağu 2010 01:20:43
Diyanet İşleri: Memura zekat verilir 
13 Ağustos 2010 14:40

Sendikalar 2.5 milyon memur adına 15 Ağustos’ta başlayacak 9’uncu dönem toplu görüşmeler öncesinde, taleplerini dile getirmeye başlarken, Diyanet memura da zekat verilebileceğini açıkladı.

Diyanet ‘80.18 gram altın’ karşılığı malı olmayan memura zekât verilebileceğini söyledi
 
Diyanet İşleri Başkanlığı Dini İşler Yüksek Kurulu Üyesi Dr. Hüseyin Kayapınar, temel ihtiyacından fazla, “80.18 gram altın” karşılığı malı olmayan memura zekat verilebileceğini belirtti.
 
Yoksul tanımını, “Temel ihtiyacından (yeme, içme, barınma gibi) fazla olarak, 80.18 gram altın karşılığı malı olmayan” şeklinde yapan Kayapınar, “Eğer memur, söylenen bu niteliğe uygun, asli ihtiyacını karşılayamıyor ve asgari ücret alıyor, anne ve babasından da miras yok ise memura da zekat verilebilir” dedi.

YÜZDE 70'İNE VERİLEBİLİR

Haksen Genel Başkanı Ayhan Çivi de, zekat tutarının 4 bin 800 TL olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Memurların yüzde 70’i kredi kartı ya da bireysel kredi borçlusu. Dolayısıyla memurların yüzde 70’ine zekat hatta fitre de verilebilir.
 
Memurların büyük çoğunluğu özellikle de sözleşmeli ve 4/C’li geçici personel fitreye de muhtaç. Vatandaşlar zekat veya fitre vermek için ihtiyaç sahiplerini aramak yerine herhangi bir devlet dairesine gittiklerinde çok rahatlıkla ihtiyaç sahiplerini bulabilirler.”

AA

Çevrimiçi huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.842
  • 147.085
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.842
  • 147.085
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 24 Ağu 2010 01:36:30
1 bardak kola, 1 saatte neler yapıyor?
 
1 bardak kola içtiğinizde kanınıza 10 çay kaşığı kadar şeker giriyor. Yani almanız gereken günlük şeker dozunun yaklaşık 100 katı.
Güncelleme:23 Ağustos 2010 16:45

İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, bir bardak kolanın 60 dakikada vücuda verdiği zararı sekiz başlık altında şöyle özetliyor:

1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan 'fosforik asiddir'.

2. İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.

3. 40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.

4. 45 dakika içinde: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.)

5. 60 dakika içinde: Ani açlık hissi oluşur.

6. Tekrar kolaya ve tatlılara saldırırsınız.

7. Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde leptin ve insülin direnci gelişir.

8. Şişmanlık hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.   
 
haber.mynet.com

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 25 Ağu 2010 10:18:57
Özel Tarabya Rum İlköğretim Okulu’na Lozan Anlaşması gereği 20 yıldır müdür atanıyor, ancak okulun bir tek öğrencisinin bile yok!

Tarabya’da Ahmet Çelebi Caddesi’nde yalıların hemen karşısında bulunan tarihi bina oldukça metruk bir halde. Bakımsız bir bahçe içinde bulunan sözde okul binasının camları kırık dökük içi harabeden farksız. Yatak yığınları ve bazı eşyaların bulunduğu binada tam 20 yıldır eğitim verilmiyor. Tarihi okul binasının hizmetini görmekle yükümlü olan Rum ailesi ise oradaki tek hayat belirtisi.

MÜDÜR BİLE ATANIYOR

Tarihi bina Rum cematine ait bir okul olarak gözüküyor ancak binada 20 yıldır eğitim verilmiyor. Çünkü Rum cemaatinin nüfus olarak azlığı sebebiyle çocuklar belli okullara dağılmış durumda. Ancak Milli Eğitim, Lozan Anlaşması gereği okula müdür yardımcısı atıyor. Yani atama anlaşmaya göre okulu açık gösterebilmek için usulen yapılıyor. İstanbul’un en güzel yerlerinden birinde yalıların hemen karşısında bulunan “ilkokul” tabelalı tarihi bina içler acısı bir halde kullanılmayı bekliyor. Okulun müze yapılmasını isteyenler de çoğunlukta.

SABANCI MÜZE YAPMAK İSTEDİ

Kentin en gözde yerlerinden birinde bulunan ilkokul tabelalı bina içler acçısı bir halde beklenken Sabancı Vakfı binayı müzeye çevirmek için girişimde bulundu. Ancak okulun müze yapılmasına da izin çıkmadı.

Okuldaki tek hayat belirtisi okulun hizmetini gören Rum ailesi..

Çevrimiçi huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.842
  • 147.085
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.842
  • 147.085
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 28 Ağu 2010 00:40:24
Orgeneral İlker BAŞBUĞ'un devir teslim töreninde yaptığı çok önemli açıklamalar :
 
TSK'NIN YAPISI ÇOK GÜÇLÜDÜR  

TSK'da ancak bağlılık ve devlet sevgisiyle yükselinir.
Erdem biz askerler için en değerli sözcüktür. Alçak gönüllülük, fazilet, sadakat, şeref erdemle bütünleşir. Sonuç olarak erdem bir askerin özünü oluşturur.
 
Bu kavramlar üzerinde durmamın nedeni asker ile ilgili ileri geri bir çok yorum yapıldığı bu ortamda askerin ruh halini size biraz olsun anlatabilmektir.  

Sivillerin ve askerlerin olaylara bakış açısı farklıdır.
 
TÜRKİYE AYRIŞMIŞ  BİR ÜLKE DEĞİL
 
Türkiye ayrışmış bir ülke değildir.  

Türkiye etnik farklar yüzünden ayrışmış değildir. Vatandaşlarımızın derin bir ortak geleceği paylaştığını görmekteyiz. 

Ortak değerleri olmayan bir toplumun geleceğinin pek parlak olmayacağı da açıktır.
 
Günümüzde bir diğer güvenlik sorunu da siber savaştır. Günümüzde devletler siber savaşa karşı yeni güvenlik tedbirlerini ortaya koyacaktır.
Bilişim teknolojilerinin sağladığı imkanlarla yaratılmak istenen algı tüm dünyaya çok kısa sürede yayıla bilmektedir.
 
Sanal alem güvenlik için yeni bir tehdittir.
 
GEÇMİŞTE YAŞANANLARI GÜNDEME GETİRMEK YANLIŞTIR
 
Sivil ve asker ilişkilerinde önemli bir unsur da şudur: Yaptıkları teklifler dinlenecek ve değerlendirilecektir. TSK devlet içerisinde önemli bir sorumluluğa sahiptir. Bazı çevrelerce bilinçli olarak ifade edildiği gibi ayrıca bir özellik içermemektedir.
TSK normal bir çağdaş demokrasinin değerlerini içselleştirmiş bir kurum olarak görev yapmaktadır. 

Geçmişte yaşananları sürekli gündeme getirmek ve farklı bir algı yaratmak yanlıştır.
Unutulmamalıdır ki barış ya her yerdedir  ya da hiç bir yerdedir. Terör karşısında boyun eğemeyiz. Mücadeleye kararlılıkla devam etmeliyiz.

 
PKK İLE MÜCADELE DEVAM ETMEKTEDİR
Terörle mücadele kararlılıkla sürdürülmelidir. Türkiye terörle 30 yıldır mücadele etmektedir. Bu 30 yılda büyük bedeller ödedik. Ancak büyük devletler yeri geldiğinde büyük bedeller ödeyebilmelidir. Küçük bir zaafiyet terörle mücadelede büyük yara açmaktadır.
 
TERÖRLE MÜCADELE DEVLETE, TERÖRİSTLE MÜCADELE  İSE GÜVENLİK KUVVETLERİNE AİTTİR.  
 
Terörle mücadele yasalar çerçevesinde ve insan odaklı olmalıdır.  
 
TSK terör örgütüyle mücadelede en başarılı ve en tecrübeli ordulardan biridir.
1994 yılında örgüt mücadeleyi siyasal alanda gerçekleştirme kararı almıştır. TSK'nın kararlı tutumu terör örgütünü strateji değişikliğine gitmesine neden olmuştur.
93-99 safhası bölücü terör örgütüne ağır darbeler indirdiği ve bu mücadelenin kazanıldığı dönem olarak adlandırılıyor.
2004 yılında terör örgütü yine eylemlerini arttırmıştır. Terör örgütünün eylemlerinin olmadığı zamanlar yanlış anlaşıldı. Ama terör örgütünün dağ kadrosu duruyordu. O dönem daha iyi tespitler yapılabilseydi daha olumlu sonuçlar doğurabilirdi.
 
Terör örgütü 1999'da tam olarak neden bitirilemedi? 

Devlet 3 şeyi önleyemedi:
 
-Örgüte katılımların önüne geçilemedi
- Örgütün para kaynakları kesilemedi
-Örgütün barındığı yerler etkisizleştirilemedi..
 
 

TEK TİP ASKERLİK
 
Anayasamıza göre Türkiye'de askerlik hizmeti bir vatan borcudur. Tek tip askerliği uygun olarak görmekteyim. Bütün bunlara rağmen iç güvenlikle ilgili bazı durumlar için uzmanlaşmış birimlerin varlığı zorunludur.
 
TSK'nın veremeyeceği hiç bir hesap yoktur. 
 
Önemli olan bu olaylarda ihmal var mıdır, suç unsuru var mıdır? Soruşturması bitmeden bazı olaylarla ilgili açıklama yapılmasını beklemek hukuka saygısızlıktır. Yapılabilecek hataların gündeme getirilmesinden hiç bir zaman rahatsız olmayız. 
 
Bizi üzen art niyetle bazı uygulamaların ısrarla günlerce aylarca medyada gündeme getirilmesidir.  

Terör örgütüne verilen ağır kayıpların medyada yer almamasını anlamak mümkün değildir. 
 
Bu durumda medya terörle mücadelede yanımızda mı değil mi sorusunu aklımıza getiriyor.

Örgüt terörün sürdüğü bölgelerde 90'lı yıllardaki düzeye çekmeyi hedefleyebilir. Ancak bölücü terörle mücadelede tek ses ve tek vücut olarak mücadele edildiği taktirde Türkiye Cumhuriyeti'nin kararlılığı karşısında bu örgütün amacına ulaşması mümkün değildir.
 
Daha önce TSK'ya karşı asimetrik bir saldırı olduğunu söylemiştim. TSK kendisine karşı uygulanan psikolojik harekat karşısında zorlanmıştır. 
TSK'nın kendi medyası yoktur. TSK'ya karşı olanların ise elinde üstün bir medya gücü vardır. Kuralları olmayan bir tarafa karşı mücadele etmek zordur. 

 
TSK'nın sık sık medya karşısında yer alması mümkün değildir.
TSK doğru bilgi vermek için araştırma yapmak zorundadır. Medyanın geri kalanları ise kendilerine ulaşan bilgileri, haberi doğrulama zahmetine katlanmıyorsa bilinçli ya da bilinçsiz psikolojik harekat faaliyetlerine katılmış olmaktadır.
 
KAĞIT PAÇAVRASI AÇIKLAMASI
 
İllegal kayıtların delil olarak kullanılamamasına rağmen bazen kabul edilmektedir.  

Bir belgeyle ilgili kağıt paçavrası olduğunu söylemiştim. Bu fotokopinin doğru olduğuna dair gerçek belgelerin ortaya çıkması durumunda bunun soruşturmasının devam edeceğini söylemiştim. Aynı şey Poyrazköy olayında da bu durum söz konusudur.
Yaşananlar karşısında TSK'nın sakinliğini görenlere TSK'nın geleneğini hatırlatıyoruz. Yoğunlaşmamız gereken başka konular varken bu tür telkinleri yapmak herkesin düşünmesi gereken bir konu olmaktadır.
Yargı konusunda bazı bulanıklaştırmalara izin verilmemelidir. Masumiyet karinesi gözardı edilmemelidir. Gizli tanıkların ifadeleri üzerinden bazı hukuki sürece büyük önem verilmelidir.
 
Açıkça belirteyim TSK'nın yaşadığı bu zor dönemin bir tesadüf olduğunu düşünmüyorum.
 
Silah arkadaşım sayın Işık Koşaner, dünyanın en büyük ordularından birisinin komutanı oluyorsunuz. Görevinizde başarılar diliyorum.
 
Özellikle iki yıllık görev zamanımda zor zamanlarda yanımda olan eşime ve benim çocuklarım olduğu için kızım ve oğluma çok teşekkür ediyorum.

Çevrimdışı UMUDUM KPSS

  • Uzman Üye
  • *****
  • 275
  • 223
  • Sosyal Bilgiler
  • 275
  • 223
  • Sosyal Bilgiler
# 28 Ağu 2010 09:21:32
Üniversiteli Genç, Ölüme Atladı

İZMİR'in Özkanlar semtinde üniversite öğrencisi Pelin Özşahin, 5'inci kattaki evlerinin balkonundan atlayarak intihar etti. 21 yaşındaki genç kızın çok istediği öğretmenlik mesleği için formasyon kursunda istenen not ortalamasını tutturamadığı için bunalıma girdiği öne sürüldü. Okulunda yarı burslu okuyan Özşahin'in, gerekli olan 2.50 başarı ortalamasını 0.9 puanla kaçırarak 2.41 puanda kaldığı kaydedildi.

Olay, bugün saat 08.30 sıralarında 275/11 sokak 14 numarada meydana geldi. Yaşar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İngiliz Edebiyatı Bölümü'nden 2'nci sınıftan 3'üncü sınıfa geçen Pelin Özşahin, annesinin kahvaltı hazırladığı sırada evlerinin balkonundan kendisini boşluğa bıraktı. 5'inci kattan apartmanın yeşil alanına düşen Özşahin, ailesinin haber vermesi üzerine gelen sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından Ege Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Acil serviste tedavi altına alınan üniversiteli kız kurtarılamadı.

YETERLİ PUAN ALAMAMIŞ

Olay sırasında evde olan mali müşavir baba Mustafa Özşahin ile öğretmen anne Münire Özşahin, acil servis önünde endişeli bekleşinin ardından kızlarının acı haberini alınca sinir krizi geçirdi.

Okulunda yarı burslu olarak okuyan Pelin Özşahin'in, çok istediği öğretmenlik mesleği için formasyon kursuna, başvurusunun kabulü için 2.50 olması gereken ders başarı ortalamasını 0.9 puanla kaçırıp 2.41'de kalınca bunalıma girdiği öne sürüldü.

KEŞKE SORUN YAPMASAYDI

Kızının intiharının ardından büyük şok yaşayan baba Mustafa Özşahin gözyaşları içinde şunları anlattı:

�Kızım, öğretmenlik mesleği için okulunun gazetede yer alan ilanının ardından formasyon başvurusunda bulundu. Öğretim yılında hem 3'üncü sınıfa devam edip hem de 6 ay boyunca formasyon kursu alacaktı. Ama not ortalaması tutmayınca bunu gerçekleştirmedi. Kendisiyle konuştuğumuzda da önümüzdeki yıl notlarını yükselterek bu kursu almasına karar verdik. Ama onun psikolojik yapısı farklı olduğu için böyle bir olayı gerçekleştirdi. Çok önemli değildi. Başka bir okuldan da aynı kursu aldırabilirdik, buna maddi imkanımız da vardı.�

PROJELERDE GÖREV ALMIŞ

Arkadaşları arasında neşesi ve başarısıyla dikkat çeken Pelin Özşahin'in, birçok sorumluluk projesinde görev aldığı, son olarak da kitap toplama kampanyasında çalışıp kitapların ilköğretim okulu öğrencilerine dağıtılmasını sağladığı belirtildi.

Pelin Özşahin'in cesedi, nöbetci savcının incelemesinin ardından otopsi için Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Herhangibir not bırakmayan Pelin Özşahin'in intiharıyla ilgili polisin soruşturmasının sürdüğü bildirildi.

vatan

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK