Bolu Valisi: Okullar özel sektöre devredilse öğretmenlerin yarısı işsiz kalır
26 Şubat 2009 23:17
BOLU(CİHAN)- Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar, Bolu'da imkanlara rağmen eğitimde başarının düşük olmasına vurgu yaparak, okulların özel sektöre devredilmesi halinde öğretmenlerin yarısının işsiz kalacağını, böylece kalan yarısının daha iyi çalışacağını söyledi.
Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nde 2008-2009 eğitim-öğretim yılının ikinci dönem değerlendirme toplantısı yapıldı. Toplantıda, İl Milli Eğitim Müdürü Recep Sezer tarafından brifing verildi.
Vali Akpınar, toplantıda yaptığı konuşmada, Bolu'nun Türkiye'nin en güzeller illerinden biri olduğunu kaydetti. Akpınar, devletin yaptığı yatırımların dışında hayırseverlerin yaptığı yatırımlarla Bolu'nun Türkiye ortalamasının üzerinde alt yapıya sahip olduğunu dile getirdi. Bolu'dan önce Ağrı'da görev yaptığını hatırlatan Akpınar, şunları söyledi: "Türkiye'nin en yoksul şehirlerinden biri ve kamu yatırımlarında en geride ki illerden beri. Okullarda yer yok diye öğrenci kayıtları yapılamayan bir il. Okulların çoğunda tuvalet yoktu. İşin kötüsü yaptıracak para da yoktu. Bolu'da her şey var. Mükemmeli her zaman ararız. Öğretmen sayısı bakımından Bolu'nun her şeyi var. Burada rehavet var diye düşünüyorum. Boluluların rehaveti var. İdarecilerimizde de rehavet var. Bolu bu şartlar altında Türkiye'de plaka numarasının ardına düşmemesi gereken bir il. Ama demek ki yanlışlar var. Sadece müdür ve müdür yardımcılarının yanlışı yok. Hepimizin yanlışı vardır."
VALİ: ÖĞRENCİLERİN AİLELERİNİ ZİYARET EDİN
Vali Halil İbrahim Akpınar, Bolu'da öğretmen sayılarının büyük ölçüde yeterli olduğunu ifade etti. Haftada 1 ya da 2 gün okula giden öğretmenlerin var olduğunu belirten Akpınar, şöyle devam etti: "Demek ki sayı o kadar da az değil. Eğer Bolu gibi bir yerde tüm okulları özel sektöre devretmiş olsak, öğretmenlerin yarısı işsiz kalır, kalan yarısı da daha iyi çalışır."
Vali Akpınar, okullarda başarını olması için öğretmen, öğrenci ve ailenin iyi çalışması gerektiğine vurgu yaptı. Okullarda idarenin iyi çalışmasına dikkat çeken Akpınar, şu önerilerde bulundu: "Öğrencilerimizi iyi takip etmeliyiz, birebir ilgilenmeliyiz. Aileler ile ilişki kurmayı resmi okullar becerebilse çok şey değiştiririz. Sadece veli toplantılarına gelen velilerle ilişkiler sınırlı kalıyor. Kabuğumuzu kırıp onlara biz gitsek ne kaybederiz? Okul müdürü, müdür yardımcıları öğretmenlere bölüştürse ve evlere ziyarete gidilse bir şey kaybedilmez. Öğrencilerin evlerinde durumu nasıl? Çocuk nasıl koşullarda yaşıyor? Bunları gözlemleyebilirsiniz."
VALİ: KENDİNİZİ OKULA HAPSETMEYİN
Akpınar, öğretmenlerin görevlerini kendilerini sabah 8'de okula hapsedip, okul bitince kapıları kilitleyip gitmek olarak gördüğü takdirde buradan başarı çıkmayacağını düşündüğünü aktardı.
"Kalıplarımızı değiştirelim" diye konuşmasını sürdüren Akpınar, şunları kaydetti: "Herkes öğretmenler ile bir toplantı yapsa ve hepimiz bunu yapacağız, 'evlere gideceğiz' desek. 'Sonuç alırız' diye düşünüyorum. Okullardaki toplantılar mutlaka gerekli ama yeterli değil. Sınavlara hazırlanma da çocuklara özel gayret göstersek. Bilgisayar ve interneti etkin ve verimli kullanmaları için öğrencilere rehberlik yapsak. Laboratuarlarımızı günün her saati açık tutalım."
VALİ: ETKİNLİKLERİ DERS SAATİ DIŞINDA YAPIN
23 Nisan'ın yaklaştığını akabinde 19 Mayıs'ın geleceğini hatırlatan Akpınar, "Ders saatleri dışında bayramlara öğrencileri hazırlayalım. Ders saatini kesip öğrencileri hazırlamayalım. Ben lisede okurken hiçbir zaman matematiğin 100. sayfasından ilerisini görmedim, çünkü vakit yetmiyordu. Geriye dönüp öğrenme şansımız da yok. Hiçbir etkinliği dersleri keserek yapmayalım. İngilizce, Matematik vs. dersleri kesip onun yerine tiyatroya, konsere, geziye gidelim demeyelim. Ders saatleri dışında bu etkinlikleri yapın." dedi.
Okullarda tamir ve bakım işleri için gayret gösterilmesi gerektiğini vurgu yapan Akpınar, şöyle devam etti: "Öğrencilerden para almak arzumuz değil ama bu bir ihtiyaç, zorunluluk. Biz her zaman Özel İdare bütçesinden para ayırıp veremiyoruz. Kendiniz gayret gösterin. Öğrencilere parayı vermesen karne alamazsın sınıfı geçemezsin demeden öğrencilerden yardım isteyelim. Vermeyen yardım etmeyen olabilir ama yardım edenlerden biraz fazla almak suretiyle yapılabilir. Türkiye'de kişi başına gelir 10 bin dolar değil de 40 bin dolar olan bir ülke olsaydı, bende para toplamanıza gerek yok, ne kadar istiyorsanız biz vereceğiz derdim."
İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ: BAŞARI ÇITASI YÜKSELMELİ
İl Milli Eğitim Müdürü Recep Sezer de, Bolu'nun eğitimde sıkıntıları olduğunu belirterek başarı çıtasının yükselmesi için çalışmalar yapıldığını kaydetti.
Sezer, şöyle konuştu; "İlimizin öğrenci sayısı 46 bin. Bunun yaklaşık 30 bini ilköğretimde, 16 bini de ortaöğretimdedir. Bakanlık ile yaptığımız görüşmelerde Bolu ilinin yatırım konusunda sıkıntısı olmadığı bize söyleniyor ama Bolu'nun eksiklikleri var. İlköğretim okullarımızdaki başarı oranını yükseltmek için 2,5 yıllık bir eylem planı hazırladık. Bu çok önemli. Çünkü, temel eğitim olan ilköğretimde öğrencilerimizi ne kadar başarılı kılarsak eğitimde başarımızı yükseltmiş oluruz. Bu takvimli bir çalışmadır. Bunun takip edilmesi gerekiyor. Bundan dolayı valimize bize verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum." Toplantıya, Vali Halil İbrahim Akpınar, Vali yardımcısı Hüseyin Doğan, İl Milli Eğitim Müdürü Recep Sezer ve okul idarecileri katıldı.