Facebook Gerçeği: Kişisel Bilgileriniz, CIA ve Gizli Servisler
Sizin de bir Facebook hesabınız var mı? Yakında almayı düşünüyor musunuz? Çevrenizdeki pek çok arkadaşınız çoktan Facebook'a geçti mi? Size de gelmeniz için pek çok davetiye yolluyorlar mı? O halde aşağıda yazılanları dikkatlice okuyun: [1]
Facebook sitesi artık paranoya nedeni! Sayfanızdaki kişisel bilgiler istihbarat örgütlerinden dolandırıcılara kadar herkesin ilgisini çekiyor.
Fenomen arkadaşlık sitesi Facebook, TÜBİTAK'ın bile gündeminde. Site hakkında araştırma yapan Emre Mineoğlu, sonuçları TÜBİTAK'ın Bilim ve Teknik dergisinde anlattı.
Başkası Söylese Paranoya Nedeni
İstihbarat örgütlerinde size ait bir dosyanın bulunduğunu söylemiş olsalardı ve o dosyada birçok resminizle beraber hangi okullara gittiğiniz, hangi işlerde çalıştığınız ve çalışmakta olduğunuz, kimlerle arkadaşlık ettiğiniz, nerelere gittiğiniz, resimlerle belgelenmiş olsaydı… Panikle ne yapacağınızı şaşıracağınıza kuşku yok. Ancak şu anda internetin sunduğu nimetlerin sonuncusu olan Facebook adlı sitede, kendi rızasıyla yer alan yaklaşık 48 milyon kişi var.[2]
Facebook Nedir?
Facebook, üyelerin fotoğraflarının ve şahsi bilgilerinin yer aldığı bir arkadaşlık ve sosyalleşme sitesi. Birbirini tanıyan kişiler burada “arkadaş'' olabiliyor. Sitenin birçok kişide “bağımlılık'' yaratmasının nedeni ise statü ihtiyacı olarak açıklanıyor. Uzmanlar, arkadaş sahibi olmanın 21'inci yüzyılın statü sembolü haline geldiğini, Facebook'un da bunu bir çeşit sağladığını söylüyorlar.
Yıl sonunda 60 milyon üyeye ulaşması beklenen Facebook daha şimdiden en büyük fotoğraf ve haber sitesi olma yolunda. Her ay 4 milyon üye ekleniyor. Ayda 600 milyondan fazla arama yapılıyor. Toplam 30 milyar sayfaya bakılıyor. Günde 9 milyon fotoğraf ekleniyor. Siteye daha şimdiden 1.8 milyar fotoğraf eklendi. Üstelik kısa sürede dünyanın en çok ziyaret edilen 7'nci sitesi haline geldi. Facebook'ta 500 bini aşkın grup bulunuyor. Facebook'un en büyük kullanıcı grubu 17-25 yaş arası kızlar (yüzde 69). Üyeleri hakkında her gün 300 milyon bilgi notu güncelleyen Facebook, dünyanın en büyük kişisel haber sitesi. [3]
1 Milyon Türk Kullanıcı Var
Facebook bize gösteriyor ki; toplumsal anlamda aidiyet ve gizlilik olguları yeniden tanımlanıyor. İnternet'te yaşanan hızlı gelişmeler, toplumsal değişim ve dönüşümün gelecekte nasıl yaşanacağı hakkında ipuçları verir nitelikte. Facebook, aynı zamanda sosyal bilimciler için de devasa bir laboratuar. 1 milyon Türk kullanıcı sayısıyla ülkemizde de çok ciddi bir kullanıcı potansiyeli oluşturuyor.
Dikkat! Arkadaşınızı da Yakmayın!
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Yönetim Kurulu Üyesi avukat Mehmet Ali Köksal, Bilim ve Teknik dergisinin yayımladığı haber sonrası merak edilen konuları aydınlattı:
Bir Anda Sorguya
İnsan ilişkilerinde kimin kiminle nereden tanışık olduğu istihbarat birimlerinin en çok merak ettiği konulardan. Kullanıcılar, Facebook sayesinde bu ilişkileri herkese açıyor. Yıllardır görüşemediğimiz arkadaşlarımızı bu sistem sayesinde bulmak güzel. Fakat o kişinin hatası ya da sevabı yüzünden sorgulanmak, ilginiz olmayan olaylara resmi makamlar ya da basın karşısında adınızın karışması güzel olmasa gerek.
Ticari Bilgiler, Büyük Şirketlerde
Bu bilgilerin pazarlayacağından bahsediliyor. Verilen bilgiler kullanıcıya reklam olarak dönecek. [2] Geçtiğimiz günlerde Zaman'da bir haber vardı. Oyakbank'ın 2,7 milyar dolara Hollandalı ING'ye satılması ilginç bir tartışma başlatmış. Askerlere ait bilgilerin de bu satışla el değiştirmesi sıkıntı oluşturmuş. Yani siz özel bilgilerinizi aslında kime vermiştiniz, bu satışla kimlerin eline geçecek meselesi.
Yukarıda da aktardığımız gibi, sanal arkadaşlık sitesi Facebook, üyelerine ait kişisel bilgileri reklâm şirketlerine satacağını çoktan açıkladı bile. E, ne demiş atalarımız; Kendi düşen ağlamaz.
Bu tür büyük iletişim organizasyonlarını geyik olsun diye el altından boşuna desteklemiyor ülkeler. Gizli servis elemanları artık oturdukları yerden kalkmadan, kahvelerini içerek seyrediyorlar bizzat kendilerini fişleyen insanları. Daha şimdiden 60 Milyon kişi gönüllü olarak kendisini bu yolla ihbar etmiş oluyor. Hele bu bilgiler art niyetli insanların eline geçmişse, her biri açık birer hedef haline gelmiş oluyor.
Tüm dünyada büyük bir hızla büyüyen Facebook, Türkiye'de adeta çılgınlığa döndü. Sadece ülkemizden kullanıcı sayısı 1 milyona ulaştı. Facebook yetkilileri, Türkiye'nin en aktif ülkelerin başında geldiğini açıklıyorlar. Türkiye'de en çok ziyaret edilen ikinci site haline gelen Facebook'a 3 hafta içinde 500 bin kişi üye olmuş.[3]
Koşullarını Kabul Ediyorsunuz
Maalesef tüm uyarılara rağmen TBMM'den kişisel bilgilerin korunması ve gizliliği konusunda beklenen tasarı çalışması tamamlanıp yasalaşmadı. Ayrıca hâlâ Türk Ceza Kanununun 135inci maddesinde kişisel verilerin kaydedilmesine ilişkin bir düzenleme var. Ancak bu düzenleme yeterli değil. Facebook olayına da uygulanması mümkün değil. Çünkü, siteye girebilmek için Facebook'un anlaşmasını kabul etmeniz gerekiyor. [2]
Facebook Hizmet Anlaşmasına göre web sitesine üye olmakla otomatik olarak Facebook'a tüm bilgilerinizi her türlü şekilde kullanma ve buradan yeni türettiği servislere de bu bilgileri aktarma hakkını vermiş oluyorsunuz ve bu geri çevrilemez bir hak.
Facebook'un ‘pulse' özelliğini gördünüz mü? Bu ‘pulse' özelliği sayesinde Facebook üniversite öğrencileri ve benzeri gruplar üzerinden çok detaylı istatistikler oluşturabiliyor. Mesela tutucu politik görüşlere sahip kadın öğrencilerin dağılımı. Veya öğrenci gruplarının en çok sevdiği ilk 10 film. Veya Gönülçelen'i kısa süre önce okumuş öğrenci grupları. Facebook'un tüm bu ve benzeri bilgileri işbirliği yaptığı "sorumlu" şirketlerle paylaşma hakkı var. Şirketlerin pazarlama departmanlarının bu tür istatistik bilgilerle ne yaptıklarını herhalde tahmin edersiniz.[1]
Siz mi Facebook'u Kullanıyorsunuz, Yoksa Facebook mu Sizi Kullanıyor?
Biliyorsunuz; Size gelen e-mailleri veya cep mesajlarını silseniz bile, sadece sizin ekranınızdan silinmiş oluyor. Cep hizmetini hangi GSM operatöründen, e-mail veya msn hesabınızı hangi uzantılı adresten almışsanız, yazdığınız çizdiğiniz her şey bu hizmeti aldığınız kurumlarda birer data (veri) olarak kayıtlı kalıyor. Yani sizin bu bilgileri silmiş olmanız ve ulaşamamanız, başkalarının ulaşamaması anlamına gelmiyor. Gerektiğinde hepsinin önünüze konulması an meselesi. Hrant Dink'le ilgili klibi YouTube atan şahsı nasıl da elle koymuş gibi buldular, aynen öyle.[3]
Peki hepsi bu kadar mı?
Facebook'a ilk ciddi yatırım PayPal'ın da kurucusu olan risk sermayedarı Peter Thiel'dan geliyor ve bu rakam 500.000$. Thiel aynı zamanda radikal muhafazakar bir grup olan Vanguard PAC'nin de yönetim kurulu üyesi.
Facebook'a ikinci risk sermaye yatırımı ise Accel Partners'ten geliyor: 12.700.000$.
Accel Partners yöneticisi James Breyer, daha önce NVCA (National Venture Capital Association - Ulusal Risk Sermayesi Birliği) yönetim kurulunda görev almış. Breyer burada Gilman Louie ile birlikte çalışmış. Louie ise In-Q-Tel‘in Yönetim Kurulu Başkanı.
In-Q-Tel, 1998 yılında CIA desteği ile kurulmuş bir risk sermayesi (Venture Capital - VC) firması. Ağırlıklı olarak veri madenciliği ile ilgili şirketleri destekliyor.
Bu arada James Breyer aynı zamanda BBN Technologies firmasının da yönetim kurulunda hizmet etmiş. Bu firma Internet ile ilgili pek çok kilit teknolojiyi geliştirmiş firmalardan biri.
Ekim 2004′te Dr. Anita Jones de BBN Technologies firmasına katılıyor ve Gilman Louie ile çalışmaya başlıyor.
Dr. Anita Jones BBN'ye katılmadan önce ne yapıyordu? Jones, In-Q-Tel yönetim kurulu üyesi idi ve ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı olarak Savunma Araştırmaları ve Mühendisliği Yöneticisi (Director of Defense Research and Engineering) olarak çalışmıştı.
DARPA yöneticilerinden olan Dr. Anita Jones, Bilgi Farkındalığı Ofisi (IAO - Information Awareness Office) ile de bağlantılı idi.[1]
Facebook ve CIA
Dünyanın en zengin insanı ve Microsoft'un sahibi Bill Gates 2006 yılı Ocak ayında Türkiye'ye geldiğinde bir gazeteci kendisine, “Siz Microsoft olarak CIA'ye bilgi veriyor musunuz?” diye sormuştu. Bu şok soru üzerine salonda kısa bir sessizlik oldu ve herkes verilecek cevaba odaklandı. Bill Gates'in cevabı ise sadece gülmek oldu. Herkes bu tebessümle cevabını almıştı.
Kısacası 10 bilgisayarın 8'inde Windows var. CIA bu yolla dünyadaki bilgisayarların büyük bölümünün içindeki bilgileri tarayabiliyor. Kaldı ki yapmaları değil, yapmamaları anormal olurdu. Bilgiyi kontrol eden, dünyayı kontrol eder. Durum bu kadar net...
Facebook'la ilgili 3 aydır bir yazı kaleme almak istiyordum. Fakat ülke gündemindeki hızlı dalgalanmalar sürekli ertelememe neden oldu. Baktım ki gündem yoğunluğu sürekli ertelettiriyor, bir önceki yazımın sonunda kendimi bir bakıma bağlamak için bugün bu konuya temas edeceğimi yazmıştım. Önce Facebook hakkında malumatı olmayanlar için kısa bir bilgi verelim, ardından uyarımızı yapalım.[3]
IAO nedir?
Information Awareness Office (IAO), ABD İleri Savunma Araştırmaları Projesi Ajansı (DARPA) Ocak 2002′de kurulmuş ve ulusal güvenliğe karşı tehdit oluşturabilecek eylemleri takip edebilmek için bilgi teknolojilerinin kullanılmasını hedefleyen projeleri bir çatı altında toplayacak bir oluşumdu. Gelen eleştiriler ve olumsuz kamuoyu sonucunda IAO'nun ödenekleri ABD Kongresi tarafından 2003 yılında kesildi. Ancak IAO çatısı altında geliştirilmeye başlanan projeler halihazırda farklı isimlerle fonlanmaya devam ediyor.
IAO'nun yaptığı merkezi veri biriktirme işlerinden sadece birkaçını saymak gerekirse:
Internet aktiviteleri, kredi kartı harcama bilgileri, uçak bilet işlemleri, araba kiralama bilgileri, tıbbi bilgiler, okul not bilgileri, sürücü ehliyet bilgileri, elektrik ve su fatura bilgileri, vergi iade bilgileri ve diğer tüm olası bilgiler…
Tüm bunlar cevaplardan çok sorulara yol açıyor…[1]
Kredi Kartı Numaranızı Küçük Hileyle Kapabilirler
Kredi Kartlarıyla ilgili her türlü işleminiz ABD merkezli uluslar arası veri bankası aracılığıyla zaten kayıt altında tutuluyor. Hesap hareketliliğiniz, bütçesiz, çapınız, ev ve işyeri adresi gibi bilgileriniz zaten veri bankasında bulunuyor. Bunlara bir de kendi elinizle arkadaş, dost, çevre, etnik durum, köken, dini-politik inançlarınız, belli konulardaki düşüncelerinizi girdiğinizde, gönüllü olarak kendinizi bir bakıma ihbar etmiş oluyorsunuz. [3]
Bilişim suçları konusunda çalışmalar yapan Başkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Çığır İlbaş, Facebook'un nasıl güvenli kullanılacağını özetledi:
Güvenlik ayarlarının (privacy) kullanıcı tarafından değiştirilmemesi durumunda, her türlü bilginizi başkaları görüyor. Bilgiler arasında e- posta, işyeri bilgileri, doğum tarihi, politik görüş ve kadınların kızlık soyadı da bulunuyor.
Ayarları gizliliği yapılandırılmış olsa da, phishing (sahte e-postalarla kredi kartı numarası sorarak dolandırma yöntemi) saldırıları olabilir…
Kullanıcı hesabıyla ilgili bildirimler e-postayla yapılıyor. Facebook'un ana sayfasının kopyasının yapılması yöntemiyle e-postadan açılan linkle girilen kullanıcı adı ve şifre bilgileri 3üncü şahısların eline geçebiliyor. Linkler yerine her zaman ana sayfadan giriş yapmayı tercih edin.
Özel mesaj atmayı tercih edin
Güvenlik için mutlaka yapmanız gerekenler şöyle:
Güvenlik ayarlarını kimsenin göremeyeceği şekilde yapın.
Duvar yazıları yerine özel mesajlar gönderin.
Güvenlik ayarları doğru yapılandırılmış olsa da kişisel kritik bilgilerin sayfaya eklenmemesine dikkat edin.
"Mini feed" ve "news feed"de, bilgi ve durum değişikliğinin görüntülenmemesi için gerekli ayarları yapın.
Başkalarının sizin ne kadar Facebook'u kullandığınızı görmesini istemiyorsanız, mutlaka "News feed and mini feed"e girip "show times in my mini feed" seçeneğini iptal edin.
Giderek Artan Uyarılar…
İngiliz askeri yetkilileri, kişisel bilgilerini Facebook'a koymamaları konusunda tüm orduya bir uyarıda bulundu. O kadar ki, Kraliyet Askerleri'ne bağlı 888 askerin isminin Facebook'ta bulunması, kişisel bilgilerin terör örgütlerinin eline geçebileceği endişesini doğurmuş. Uyarıda, "Facebook, MySpace ve Friends ReUnited" adlı siteleri kullanan askerlerin risk altında olabilecekleri kaydedilmiş.
Facebook, 6 Kasım'da yayınladığı bir ilanla 50 milyondan fazla üyesinin özel bilgilerini para karşılığı reklâm şirketleriyle paylaşabileceğini duyurdu. Özel hayatın korunması ile ilgili tartışmalara yol açan Facebook'un bu kararı, ABD ve Avrupa ülkelerinde tartışmalara yol açtı. Fransa'da Facebook aleyhine soruşturma açılması bekleniyor.
Yine İngiltere'de bir hükümet araştırmasında, İngiltere'de bu sitelerin üyesi olan 10.8 milyon kişiden dörtte birinin 'profillerinde' doğum tarihleri veya iletişim adresleri gibi önemli bilgilerini açıkladıkları, girilen bilgilerin, suç işlemek amacıyla kullanılmaya oldukça elverişli olduğu ortaya çıktı.[3]
Özel Hayatınızın Gizliliğine Dair Neleri Riske Attığınızın Farkında mısınız?
Facebook'ta en sevdiğiniz müzikleri, kitapları ve filmleri belirtmenizin yanı sıra bu sitede sizinle ve yakın çevrenizle ilgili ev ve iş adresleri, doğup büyüdüğünüz yerler, telefon numaralarınız, e-posta adresleriniz, katıldığınız kulüpler, çalıştığınız işler, eğitim geçmişiniz, cinsel eğilimleriniz, ilgi alanlarınız, günlük programınız, arkadaşlarınızla ilişkileriniz, fotoğraflarınız, politik eğilimleriniz ve daha pek çok bilgi yer alıyor. Pek çok kişi bu bilgileri seve seve veriyor ve hizmet anlaşmasını okumadan onaylıyor.
Facebook gizlilik politikasına göre, “gazeteler, MSN chat, Google talk, ICQ gibi anında mesajlaşma servisleri gibi yerlerden de bilgi topluyor. Bu bilgi, web sitesini kullanmanızdan bağımsız olarak toplanıyor.” [1]
Facebook da sansüre uğrayan yani yasaklanan sitelerden biri olma yolunda hızla ilerliyor bu arada; Suriye'de güvenlik nedeniyle Facebook sitesine giriş yasaklanmış durumda; bunun yanında bazı organizasyonlar ve şirketler de kendi bilgisayarlarında bu ağa ulaşımı sınırlandırmışlardır. Ayrıca bazı üniversiteler de dünya çapında bu uygulamaya gittiği biliniyor. Yakında ülkemizde böyle bir sınırlama getirilir mi bilinmez ama Facebook günden güne hızla gelişiyor ve böyle hızla büyüyen bir ağın kimlere neler kazandırdığını ve kalanlara neler kaybettirdiğini zaman gösterecek.[4]
Önerilerimize gelince… Facebook denen bu sitede ve benzerlerinde politik görüş veya hissiyatlarınızı kesinlikle paylaşmayın. Her türlü sitenin ardında konuşlanan gizli eller, sizin her türlü eğilimlerinizi, arkadaş, akraba bağlantılarınızı, resim ve videolarınızı, neye kızıp neye kızmadığınızı, okulunuzu, şakalarınızı, size takılan lakapları, sosyal çevrenizi, zaaflarınızı, ömrünüzün hangi döneminde vaktinizi ne zaman nerde geçirdiğinizi, kısacası her şeyinizi öğrenmiş oluyorlar. Bir gizli servis elemanının sizin hakkınızda yıllarca çalışarak elde edemeyeceği bilgileri bu yolla kendi elinizle sunmuş oluyorsunuz.
***yorumsuz***