Yorumsuz! : Haberler

KPSS adayları ÖSS'yi ikiye katladı
11 Ağustos 2009 08:30

Ekonomik krizle birlikte işsiz kalan binlerce genç çareyi devlet kapısında arıyor. 2008 yılında Kamu Personeli Seçme Sınavı'na (KPSS) giren öğrenci sayısı 2.5 milyona ulaşırken önümüzdeki yıl bu rakamın 3 milyona dayanması bekleniyor. Yoğun talebe karşın bu yıl kadroya alınacak toplam memur sayısı ise başvuruda bulunanların sadece yüzde 2'si yani 55 bin. Adaylar arasında yüzde 2'lik dilim arasına girmek için kıyasıya bir rekabet yaşanırken bu fırsatı değerlendiren KPSS dershanelerinin sayısı hızla artıyor. Üstelik artık devlet memurluğu da eskisi gibi iş garantisi anlamına gelmiyor. Çünkü Türkiye'de 1.8 milyon memur kadrolu olarak görev yapıyor ve bu sayının kademeli olarak azaltılması hedefleniyor.

Bu amaçla kadrolu memurun yerine her yıl artan oranda sözleşmeli personel atanıyor. 2008'in ağustos ayında sözleşmeli olarak atanacak öğretmen sayısı kadroluların 2 katına çıktı. Bu ağustosta atanacak 15 bin öğretmenin de 10 bini sözleşmelilerden oluşacak.


Memur ataması krizde ilaç olur

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk'a göre sözleşmeli personel politikasının amacı memurlar üzerinde baskı oluşturmak. Türkiye'de kamu çalışanına düşen nüfus sayısının da Avrupa ülkelerinin üzerinde seyrettiğine dikkat çeken Koncuk, "Bu rakam Fransa'da 12, ABD'de 13, Almanya'da 18, İspanya ve İtalya'da 25 iken Türkiye'de her bir kamu çalışanına 30 kişi düşüyor. Ülkeler ortalamasının 20 olduğunu düşünecek olursak ülkemizde kamuda çalışanların sayısının 3 milyon 500 bin civarında olması gerekiyor" diyor.

Türkiye'deki memur sayısının ihtiyacın çok altında olduğuna işaret eden Memur Sen yetkilileri de 300 bin yeni memur atanması gerektiğini belirtiyor. On binlerce memur adayının iş beklediğini kaydeden Memur Sen, atamaların yapılmasıyla birlikte kriz döneminde ailelere sabit bir gelir yaratılacağına da işaret ediyor.


KPSS adayları ÖSS'yi ikiye katladı

Atanan memur sayısının azlığına karşın iş garantisi umuduyla KPSS'ye sarılan gençler dershanelere de yeni bir fırsat yaratıyor. Eğitim Bir-Sen'in 15 üniversitedeki öğretmen adaylarına yönelik yaptığı araştırmaya göreKPSS'ye giren öğretmen adaylarının yüzde 28.1'i sınava hazırlanırken dershaneye gidiyor. Türkiye'nin en büyük eğitim kurumları bünyelerinde KPSS'ye yönelik kurslar açarken, sadece bu alana odaklanan işletme sayısı da her geçen gün artıyor. 2009 yılında ÖSS'ye giren 1 milyon 349 bin 782 kişiye karşılık son KPSS'ye 2 milyon 408 bin 379 adayın başvuruda bulunduğuna dikkat çeken İhtiyaç Akademi Müdürü Bekir Oktay, "Biz dershaneciler eskiden üniversitenin ön kapısında bekliyorduk. Şimdi arka tarafta bekliyoruz. Çünkü mezunların sayısı üniversiteye hazırlananları katladı" sözleriyle durumu özetliyor.

KPSS'nin her geçen yıl zorlaştığına dikkat çeken Oktay, bu nedenle üniversiteden mezun olan gençlerin artık kendi mesleklerinde ısrarcı olmadıklarını, tek hedeflerinin bir an önce bir iş bulmak olduğunu söylüyor. Bu durumun dershanelere olan talebi artırdığını kaydeden Oktay, şu bilgileri veriyor: "Polisliğe başvuranların yüzde 90'ı eğitim fakültelerinden mezun. Öğrencilerimiz arasında kendisi KPSS'ye, çocuğu ÖSS'ye hazırlananlar var. Evlenip çocuk yapmak için KPSS'yi kazanmayı bekleyenler de var."


KPSS'ye özel dershane açtı

Bu yıla kadar ÖSS ağırlıklı eğitim veren Ankara Maltepe Dershanesi de adaylardan gelen istek üzerine sadece KPSS hazırlık eğitimi veren bir kurs açtı. Maltepe Dershanesi Yörünge Şubesi'nin Müdürü Recep Eraslan, son iki yıldır KPSS'de beklentilerin çok üzerinde zor sorular geldiğini, bu durumun da öğrencilerin daha üniversite üçüncü sınıftan itibaren dershanelere yönelmesine neden olduğunu söyledi. Yoğun ilgi nedeniyle Ankara kent merkezinde neredeyse her sokak ve cadde başında bir KPSS dershanesi açıldığını vurgulayan Eraslan, birçok dershanenin de KPSS'ye özel bağımsız bölümler açtıklarını anlattı.



Öğretmenlerin çoğu polis oluyor


Her yıl biraz daha zorlaştırılan KPSS'yi kazanamayan adayların büyük çoğunluğu işsizler ordusuna katılırken bir bölümü ise farklı mesleklere yöneliyor. Fakültelerden mezun olan gençler arasında mağaza açan da var, polis olan da.

O.Ö: Bolu Abant Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği'nden 3 yıl önce mezun oldum. Kadrolu atanabilmek için KPSS'den en az 80 puan almam gerekiyor. Ancak her yıl biraz daha fazla hazırlanarak girdiğim sınavda 2 yıl önce 73, geçen yıl 75, bu yıl 65 puan aldım. Öğretmenliği çok sevmeme rağmen mağazacılık yapıyorum.

Ö.E: Sosyal bilgiler öğretmenliğinden mezunum. 3 yıldır KPSS'ye hazırlanıyorum. İlk 2 yıl evde hazırlanıp kazanamayınca geçen yıl dershaneye gittim. Ancak bu kez de soru tarzları çok değiştiği için 70 puan alabildim. Hâlâ 600 TL maaşa ücretli öğretmenlik yapıyorum. İşsiz kalmaktansa bu paralara çalışıyorum.

F.Ö: Öğretmenlik mezunuyum. 4 yıl KPSS'ye hazırlandım. Kazanamayınca askeri sınavlara girdim. Şu an subay olarak görev yapıyorum.

H.A: Hayatımda en çok istediğim öğretmenlik mesleğini yapabilmek için 4 yıl okudum. Ancak maalesef kesinlikle alan bilgisini ölçtüğünü düşünmediğim KPSS'yi geçemediğim için turizm sektörüne atıldım. Şu anda bir otelde ön büro görevlisi olarak çalışıyorum

Memurluğa ilgi yoğun (Sınava girenlerin sayısı)
2004 1 milyon 731 bin 759
2006 2 milyon 119 bin 569
2008 2 milyon 408 bin 333
Kaynak: Devlet Personel Başkanlığı

--------------------------------
Hizmet kollarına göre memur sayısı
Hizmet kolu Memur sayısı
Büro Bankacılık ve Sigortacılık Hizmetleri 171.721
Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri 838.651
Sağlık ve Sosyal Hizmetler 386.801
Yerel Yönetim Hizmetleri 91.750
Basın, Yayın ve İletişim Hizmetleri 37.290
Kültür ve Sanat Hizmetleri 15.000
Bayındırlık, İnşaat ve Köy Hizmetleri 30.216
Ulaştırma Hizmetleri 26.006
Tarım ve Ormancılık Hizmetleri 50.676
Enerji, Sanayi ve Madencilik Hizmetleri 39.747
Diyanet ve Vakıf Hizmetleri 96.536

REFERANS

Danıştay, Hasta Katılım Payının 2. Kez Yürürlüğünü Durdurdu
 09 Ağustos 2009 22:26

Türkiye Sağlık İşletmeleri Derneği tarafından açılan davada Danıştay 2. kez, hasta katılım payı alınmasının yürürlüğünü durdurdu.

Memurlardan alınan muayene katılım payı ile ilgili Basın Bildirisi



Türkiye Sağlık İşletmeleri Derneği adına Av. Bülent Özer kanalıyla Maliye Bakanlığı aleyhine açılmış bulunulan ve 31.12.2008 tarih ve 27097 (7.mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tedavi Katılım Payının Uygulanması Hakkında Tebliğin 6.Maddesinin, Özel Sağlık Kurum ve Kuruluşlarına ilişkin kısmının iptali ve yürütmesinin durdurulması konulu davada (DEVLET MEMURLARINDAN 10 TL KATILIM PAYI ALINMASI) Danıştay 10.Dairesi 2009/2169 Esas sayılı kararı ile DEVLET MEMURLARINDAN 10 TL ALINMASININ YÜRÜTMESİNİ DURDURMUŞ BULUNMAKTADIR.

Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan dava konusu kararın, davalı Maliye Bakanlığı’na Tebliğinden itibaren 7 gün içinde İdari Dava daireleri Kuruluna itiraz hakkı bulunmakta olup, Maliye Bakanlığı itiraz hakkını kullanmadığı takdirde 30 gün içerisinde Danıştay’ın vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararı çerçevesinde yeni bir düzenleme yapmak durumunda kalacaktır. Tüm Özel Sağlık Kurumlarının yanı sıra değerli devlet memurlarımıza hayırlı olmasını dileriz. 07.08.2009


Dr. Serdar Sargın
Türkiye Sağlık İşletmeleri Derneği
Genel Sekreteri

Çubukçu, eylemci öğretmen adaylarıyla görüştü
 10 Ağustos 2009 15:10

Çubukçu, eylemci öğretmen adaylarıyla görüştü

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, KPSS puanlarının yetersizliği nedeniyle atanamayan ve Abdi İpekçi Parkı'nda geçen hafta üç günlük açlık grevi yapan öğretmen adaylarının temsilcileriyle görüştü.

Öğretmen adayları, ellerinde istem ve tepkilerini dile getiren sloganlar yazılı dövizlerle Milli Eğitim Bakanlığı önünde toplandı. Adayları temsilen iki kişi ile destek amacıyla gelen DSP Genel Sekreteri Hasan Erçelebi, Milli Eğitim Bakanı Çubukçu'yu ziyaret etti.

Yaklaşık yarım saat süren görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan Erçelebi, Çubukçu'nun "bu yıl sözleşmeli öğretmen atanmayacağını, atanacak tüm öğretmenlerin kadrolu olacağını söylediğini" belirtti. Çubukçu'nun, bu yıl atanacak okul öncesi eğitimi öğretmenlerinin sayısının daha fazla olacağını kaydettiğini dile getiren Erçelebi, "Sayın Bakan hangi alanda ne kadar öğretmene ihtiyaç olduğu konusunda bir insan gücü projeksiyonu yaptırdığını söyledi" dedi.

İŞSİZLİK FONUNDAN AKTARMA

Çubukçu'nun kaynak sıkıntısını dile getirdiğini belirten Erçelebi, şunları kaydetti:

"Ben de kendilerine, 'Bu konu kaynak konusu ise o zaman işsizlik sigortası fonunun bir parçasının atama bekleyen öğretmenlere aktarılabileceğini, bu konuda Mecliste kendilerine destek vereceğimizi söyledim. İşsizlik fonu aslında kadro bekleyen öğretmenler için kullanılırsa biraz da esprisine uygun bir yaklaşım olur. Bunu sayın Başbakana da iletmelerini istedik.

Kendisi birden somut adım atmalarının mümkün olmadığını ancak konuya vakıf olduğunu ifade etti ve önümüzdeki günlerde çözmek için adım atacaklarını söyledi."

Çubukçu ile görüşen öğretmen adayları da, ücretli ve sözleşmeli öğretmen atanmasını doğru bulmadıklarını Çubukçu'ya ilettiklerini, öğretmen ihtiyacını dile getirdiklerini belirterek, "Sayın Bakan bize çok iyiniyetli yaklaştı. Bizim taleplerimiz belliydi. Ancak kaynak sıkıntısı ve bütçe sıkıntısı olduğunu söyledi" bilgisini aktardı.

anadolu ajansı

ÖSS tercih sonuçları bugün 9:30'da açıklanıyor

Yaklaşık 1,5 milyon öğrencinin hayatını derinden etkileyen üniversite sınavının yerleştirme sonuçları bugün açıklanıyor.   

12 Ağustos 2009 00:10

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, ÖSS Yerleştirme sonuçlarının yarın açıklanacağını bildirdi.ÖSS yerleştirme sonuçları, bugün açıklanacak.

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ÖSS yerleştirme sonuçlarının yarın açıklanacağını bildirdi. Yarımağan, saat 09.30'da sonuçların ilan edileceğini, adayların sonuçları internetten öğrenebileceklerini kaydetti.

Üniversitelerin ön lisans ve lisans programlarına, kontenjanı olmayan açıköğretim programları hariç toplam 643 bin 528 öğrenci yerleştirilecek. 

Sonuçlar saat 09.30'dan itibaren [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] ve [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]   internet adreslerinden öğrenilebilecek. Yerleştirme sonuçları ile kayıt işlemlerine ilişkin duyuru da aynı saatte ÖSYM'nin internet sitesinde yer alacak.

Devlet üniversitelerinin ön lisans ve lisans programlarına toplam 529 bin, vakıf üniversitelerinin ön lisans ve lisans programlarına toplam 73 bin öğrenci alınacak.

Üniversitelerin kontenjanları geçen yıla göre yaklaşık 90 bin artırılmıştı.


AA

Valim bu şovdan 'hayır' gelir mi?
12 Ağustos 2009 07:41

Pisuvar yasağıyla gündeme gelen Vali Kaban'ın eşinin, Ordu'da kime ne yardım yaptığı resmi sitede sıralandı. İsim, adres, özel durumlar tek tek deşifre edildi. Kocası tarafından istenmeyen kadın bile afişe

Ordu Valisi Ali Kaban'ın, 'dinen uygun değil' diyerek camilerdeki pisuvarları kaldırtması çok konuşuldu. Ancak Kaban'ın eşi Neriman Hanım'ın yardımlarına yönelik uygulama da hayli tartışılacak türden. Neriman Hanım için, Cumhurbaşkanı eşi Hayrünnisa Gül'ünkine benzer bir uygulamayla, Valiliğin resmi sitesinde özel bölüm açıldı. 'Sosyal Yardım Çalışmaları' adlı bölümde Neriman Hanım'ın yaptığı yardımlara yer veriliyor. Ancak sitede kime ne yardım yapıldığı tek tek sıralanıyor. Onlarca kişi, adreslerine kadar deşifre ediliyor. Bununla yetinmeyen valilik, kişilerin 'özel durumlarını' da açıkça yazmaktan çekinmedi.

DİNEN UYGUN DEĞİL

Diyanet İşleri Başkanlığı ise, yapılan yardımların 'deşifre edilmesinin' dinen uygun olmadığını belirtti. Diyanet Fetva Hattı, şu değerlendirmeyi yaptı: Dinimizde uygun olan, yardımların gizli tutulmasıdır. Yardımlar ancak başkalarını teşvik amacı taşıyorsa belki açıklanabilir. Böyle bir amaç taşımadığı sürece yardımları deşifre etmek insanları rencide eder. Bu da dinimize uygun değildir. İster devlet büyüğü olsun ister eşleri aslolan yardımların gizli tutulmasıdır.

HANIMEFENDİ'DEN ALTIN VE TERMOSİFON

ValİlİĞİN resmi sitesinde 'Valimiz Ali Kaban'ın eşi Neriman Kaban Tarafından Yardıma Muhtaç Ailelere Gerçekleştirilen Ziyaretler ve Yapılan Yardımlar' başlığıyla verilen listeden çarpıcı birkaç örnek:

- O.B. ve eşi: Baba görme özürlü, anne sakat olan aileyi ziyaret ederek bebeklerine altın hediye etti.

- S.K: Hanımefendi aileyi ziyaret etti; gıda, kömür yardımı sağlandı. Elektrikli süpürge alındı.

- C- H.Ö: 4 çocuklu Ö. ailesine, gıda, giyecek ve nakdi yardım yapıldı. Hasta olan baba ve çocukların tedavileri sağlandı.

- M-H.K: Yaşlı karı-koca, Hanımefendi tarafından ziyaret edilerek, M. Bey'in tedavi ettirilmesi sağlandı. Evine tuvalet yaptırıldı.

- C-S.G: Felç olan ve gözleri görmeyen C.G.'nin evine televizyon alındı.

- N.Ç: Evleri yanan aileyi iki kez ziyaret eden Hanımefendi, 500 TL yardım, 3.500 TL'lik ev eşyası, giyecek ve yiyecek yardımında bulundu.

- T.G: Eşi özürlü olan aileye 10 çuval fındık kabuğu verildi.

- C-P.P: Ailenin lösemi hastası 5 yaşında bir oğulları M., 2 yaşında kızı Z., 2 aylık oğulları E. var. C. Bey asgari ücretle çalışıyor. Hanımefendi, M.'nin istediği örümcek adam masa ve sandalyesini aldı. 200 TL nakdi yardım yapıldı

- K.Ö: 3 çocuğuyla birlikte kirada oturan aileye gıda yardımında bulunuldu. Çocuklara ayakkabı alındı. Eve termosifon bağlatıldı.

- N.D: Eşi 3 yıl önce terk etmiş. Sokakta poşet satarak geçimini sağlıyor. Evli oğlu ve 3 aylık torunuyla kalıyor. Hanımefendi aileyi ziyaret etti. Set üstü ocak ve tüp yardımında bulundu.

- Z.V: Eşi tarafından istenmeyen ve 8 yaşındaki çocuğuyla kalan, oğlu asker olan aileye gıda ve nakdi yardımda bulunuldu.

- M.Ö: Doğuştan sakat çocukları bulunan aileye nakdi ve ayni yardımda bulundu. Bebek arabası aldı.

- N.Y: Çocuğu vefat etmiş. Kas erimesi olan bir çocuğu var. Hanımefendi aileyi ziyaret ederek, gıda ve nakdi yardımda bulundu. Hasta çocuğuna bazalı yatak ve 55 ekran TV aldı.

AKŞAM

İkinci el oto pazarlarının, ‘muayyer, ilk sahibinden, doktordan, öğretmenden, bayandan’ yalanları bir mesajla son bulacak.


Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi (TRAMER) ikinci el araba alan vatandaşın, ‘acaba gerçekten temiz’ mi, endişesini bir iki saniye içinde bitirecek. Bir kısa mesajla satışa konu arabanın, son 7 yıl içinde kaza yapıp yapmadığı, hasar oranı gibi bilgileri tümüyle ortaya dökülecek.

5664’e kısa mesaj

Buna göre vatandaşın, beğendiği arabayı almadan önce bir mesaj atması yeterli olacak. hasar yazıp boşluk bırakacak ve aracın plakasını girdikten sonra TURKCELL 5664’e kısa mesaj olarak gönderecek. Araçla ilgili tüm bilgiler, plakası değişmiş bile olsa birkaç saniye içinde cep telefonuna gelecek. Söz konusu hizmetin bedeli ise 7 SMS yani 14 kontör.

TRAMER Müdürü Mehmet Üst, bu uygulama sayesinde ikinci el oto alımında vatandaşın gerçek bilgiye ulaşımının sağlandığını söyledi. Üst, “Oto pazarında vatandaşın arabanın kaza yapıp yapmadığını anlaması için tamirci aramasına gerek kalmayacak. Kısa mesajla alacağı aracın geçmişi anında cebine gelecek” dedi.

Kusur oranı da mesajla

TRAMER, hasarların yanı sıra kaza tespit tutanakları raporlarının sonuçlarının da bir mesajla öğrenilmesini sağladı. Bunun için de kaza yapan araç sahibinin KAZA yazıp, boşluk bıraktıktan sonra araç plakasanı girerek yine TURKCELL 5664’e göndermesi yeterli olacak. Aynı şekilde kaza raporunun çıkıp çıkmadığı, çıktıysa kusur oranları bu mesajla cep telefonuna gelecek. Böylece kaza yapan sürücünün sigorta şirketinden bilgi almak için uğraşmasına gerek kalmayacak. Bunun bedeli 5 SMS yani 10 kontör.

Poliçeniz var ama unuttunuz

Zorunlu trafik sigortası ya da kasko poliçelerinin yürürlükte olup olmadığı; kasko poliçelerine uygulanan hasarsızlık indirimi gibi konularda da vatandaş mesajla bilgi alabilecek. Bunun için de trafik ya da kasko yazıp boşluk bıraktıktan sonra aracın plakasını girerek aynı mesaj numarasına göndermek yeterli olacak.

Mehmet Üst, “Örneğin bir sürücü tatile çıkarken zorunlu trafik sigortası poliçesini yayına almayı unuttu ama trafik polisi de kendisini durdu. Hemen bir mesaj atarak polise poliçesinin geçerlilik süresinin dolmadığını ispatlayabilir” dedi.

Mağdurlara müjde

Merkezin bir diğer hizmeti de trafik kazası mağdurlarına yönelik. Bunun için de trafik kazası mağdurunun hasarı hangi sigorta şirketinden alacağını öğrenmek için MAĞDUR yazıp; boşluk bırakarak TC Kimlik No’sunu girdikten sonra TURKCELL 5664’e gönderebilecek. o

Kaynak:Hürriyet Haber

Danıştay: Memur, KPSS10 puanıyla öğretmenliğe başvurabilmeli

Memur olarak çalışanların veya memur olarak çalışmakta iken istifa edip yeniden öğretmenliğe atanmak isteyenlerin başvuruları, "memuriyetteki hizmet süresi" kıstasına göre değerlendirilmektedir. Bu konudaki uygulamanın dayanağı Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve yer Değiştirme Yönetmeliğidir. Kılavuzlarda yer alan sınırlamalar da bu yönetmelik hükmüne dayanmaktadır.

12 Ağustos 2009 11:52

Bilindiği üzere ilk defa öğretmen olacak olanlar KPSS puanıyla, memur olarak çalışmakta olanlar veya memur olarak çalışmakta iken istifa edip öğretmen olarak atanmak isteyenler ise "hizmet süresi" kıtasına göre öğretmenliğe atanmaktadır. Memur olarak çalışanlar veya memur olarak çalışmakta iken istifa edenler için bir diğer zorluk ise ayrılan kontenjanlardır. Zira ilk defa öğretmen olacaklar için ayrı, memuriyet hizmeti olanlar için ise ayrı bir kontenjan ayırılmaktadır ve memuriyeti olanlar için ayrılan kontenjanlar ise yüzde 2 civarındadır.

Danıştay Onikinci dairesi daha önce memuriyeti olup da istifa eden ve yeniden KPSS puanıyla öğretmen olmak isteyen bir adayın başvusunu reddeden Milli Eğitim Bakanlığı işleminin yürürlüğünü durdurmuştur.

DANITAY KARARININ İLGİLİ BÖLÜMÜ

"Her ne kadar Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde, "ilk atama" ve "açıktan ilk atama" ayrı ayrı tanımlanmış ve ilk atama, Kamu Personel Seçme Sınavına katılan ve bu sınavlarda Bakanlıkça belirlenen taban puan ve uzerinde puan alanlar arasından gerekli diğer şartları da taşıyanlar olarak belirtilmiş ve anılan yönetmeliğin 9. maddesinde, "ilk atama" dışında diğer atama çeşitleri kapsamında başvuruda bulunanlardan Kamu Personel Seçme Sınavına katılma şartı aranmayacağı ifade edilmişse de, açıktan ilk atama kapsamında atanacakların belirlenmesinde, atanmaya esas kriter olarak "sınav" değil de, "memuriyetteki hizmet süresi"nin esas alınması halinde, anılan durumdaki kişilerin, ihtisas mesleği olan öğretmenlik mesleğine atanma yeterliliğine sahip olup olmadıkları yönünden herhangi bir objektif değerlendirmeye tabi ttulmaksızın atanmaları sonucu ortaya çıkacaktır. Dolaysıyla, öğretmenlik mesleği dışında, farklı sınıflarda görev yaparken istifa ederek görevinden ayrılanların, "sınav" kriteri dışında, bu sınıflarda geçirdikleri sürelerin öğretmenlik mesleğine atanmada esas alınmasının, kamu yararı, hizmet gerekleri ve Milli Eğitim Temel Kanununun anılan hükümleriyle bağdaştırılması mümkün bulunmamaktadır."

DAYANAK İPTAL OLDU

Bu karar ile birlikte memuriyet hizmeti olanların KPSS puanıyla başvurmasının önündeki engel kalkmış olmaktadır. MEB bu karar itiraz edecektir. Ancak itiraz sürecince de karara uyulması gerekmektedir. Kararın MEB'e tebliğ tarihi tarafımızca bilinmemektedir. Ancak kararın tebliğinden itibaren en geç 1 ay içinde işlem tesis edilmesi gerekmektedir. Eğer karar geçen ay MEB'e tebliğ edilmiş ve 1 aylık süre dolmuş ise, Ağustos öğretmen atamalarına, memuriyet hizmeti olanlar da KPSS10 puanıyla başvurabilmelidir.

MEMURLAR.NET

Trafik Sigortası hiç böyle zamlı olmadı

Trafik Sigortasında limit ve primlerin düzenlenmesi serbest piyasaya bırakıldığında fiyatların düşeceği beklenirken, ticari araca ait Trafik Sigortaları bedeli işletmelerin kabusu oldu.   

12 Ağustos 2009 19:30

Hakan Göksel'in haberi

Trafik sigortalarında birbiri ardına yapılan düzenlemelerle, önce 19.06.2009 tarihinde Trafik sigortası priminin peşin tahsili zorunluluğu kaldırıldı. 1 Temmuz tarihinde de yürürlüğe konulan ikinci uygulamayla; bugüne kadar teminat limitlerini ve primlerini belirleyen Hazine bu yetkisini sigorta şirketlerine devretti.

Ne olduysa bu süreçten sonra oldu. Geçen yılki fiyatlar bir anda patladı. Serbest piyasa şartlarının rekabet getireceği düşüncesi tutmadı.

Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) ise yeni uygulamanın başlamasına çok az bir zaman kala, illere göre farklı primlerin belirlendiği öneri niteliğinde rehber tarife hazırlayarak, sigorta şirketlerine göndermişti.

Düzenleme öncesi zorunlu trafik sigortasına; özel araçlar 160 YTL, ticari araçlar 200 YTL, taksiler 575 YTL, minibüsler 410 YTL, otobüsler ise 1 milyon 150 bin YTL prim ödeniyordu. Yeni uygulamaların yürürlüğü girmesi ile
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği trafik sigortasına gelecek zamları da açıklamıştı.

Değişiklik sonrasında ise fiyatlarda patlama oldu. Şahsa ait ticari nitelikte olmayan trafik sigortalarında kısmen rekabet görüntüsü verilirken ticari araçlara ait trafik sigortalarındaki artış dudak uçuklattı.

Haber 7’ye okuyucularından bir tanesi bu konudaki serzenişini bizlere ulaştırdı. Geçen yıl yaptırdığı ticari işletmesine ait trafik sigortası ile bu yıl yaptırdığı sigorta poliçelerini elektronik postasına ekleyip göndermekle yetinmedi bir de telefon etti. “Küresel krizin yaşandığı, işletmelerin ayakta kalabilmek için her türlü imkânını sarf ettiği bir dönemde; bankaların kredi musluklarını kıstıkları, talebin düştüğü gerçeğini göz ardı edip, vatandaşı mağdur etmeye yönelik bu yaklaşımlara bir dur diyecek yok mu? Sigortayla ilgili serbest piyasa politikasına geçilirken denetim konusu ihmal mi ediliyor?” diyerek geçen yıl 218 TL’ye yaptırdığı sigortayı bu yıl 427 TL’ye yaptırdığını ifade etti.

Sigorta şirketleri düzenlemenin yürürlüğü girdiği tarihlerde rekabetin artacağını hatta fiyatlarda indirime gidileceğini ifade etmişlerdi. Ama durum beklendiği gibi olmadı.  Büyükşehirlerdeki riskin fazlalığının sigorta fiyatlarını artırmasına bir de serbest piyasa keyfiyeti eklenence ticari işletmelere kriz  döneminde yüzde yüz artan trafik sigortaları ekstra yük oldu.

Özellikle yasa sonrası Türkiye’de araç sayısının çok olduğu Ankara, İstanbul, İzmir vb büyükşehirlerde trafik sigortaları ticari araç sahiplerini vurmaya devam ediyor.

Haber 7

Türkiye Kamu-Sen'in pazarlık şartları

15 Ağustos'ta hükümetle masaya oturacak olan Türkiye Kamu-Sen, toplu görüşmelere ilişkin taleplerini açıkladı. İşte tüm kamu görevlilerine net 200 TL zam iste-yen Kamu-Sen'in talepleri:   

13 Ağustos 2009 12:59

Türkiye Kamu-Sen, toplu görüşmeler öncesi ek ödemelerin 110 TL artırılmasını, tüm kamu görevlilerine net 200 TL seyyanen zam yapılmasını ve toplu görüşme priminin 50 TL'ye çıkarılmasını talep etti.

Konfederasyon Genel Başkanı Bircan Akyıldız, bağlı sendikaların genel başkanlarıyla Türkiye Kamu-Sen Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, toplu görüşmelere ilişkin taleplerini açıkladı.

Son dönemde kamu görevlileri arasında ''yandaş memur'' oluşturularak, kamu hizmetlerinin ''yandaş kadrolar'' eliyle gördürülmesine yönelik çabaların dikkatten kaçmadığını öne süren Akyıldız, bazı bürokratların sendikal ayrımcılıkta önemli rol oynadıklarını savundu. Akyıldız, yeri ve zamanı geldiğinde hukuk yoluyla yapılan haksızlıkların hesabını soracaklarını söyledi.

Mutabakat metni hükümlerinin birçoğunun gereğinin 3 aylık süreye rağmen, geçen 1 yılda yerine getirilmediğini ifade eden Akyıldız, ''Konfederasyonumuzun bütün iyi niyetli çabalarına karşın, yetkililerin sergilediği kayıtsız tutum, toplu görüşme sürecini gergin ve kısır bir ortama doğru sürüklemektedir. Hükümeti, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'na karşı suç işlediği konusunda bir kez daha uyarıyoruz'' dedi.

Bircan Akyıldız, kamu görevlilerinin grev ve toplu sözleşme hakkının önündeki tek engelin siyasi irade olduğunu savunarak, ''Siyasi iradenin bu konudaki isteksiz ve vurdumduymaz tavrı, ülkemizi bu yıl ILO'nun en ağır yaptırımlarından biri olan 'teknik yardım dayatılan ülke' konumuna sokmuştur. Bu tavır, AB müzakerelerinin 'Sosyal Politika ve İstihdam' başlıklı 19. faslının hala açılamamasına neden olmuştur'' diye konuştu.

Kamu görevlilerinin maaşlarında yapılacak artışlarda hedeflenen enflasyon yerine açlık ve yoksulluk sınırının dikkate alınmasının zorunluluk olduğunu dile getiren Akyıldız, yetkililerden ''kabul edilemez bir ücret değil, insanca bir yaşama yetecek adil bir ücret'' istediklerini vurguladı.

Akyıldız, şunları kaydetti:

''Bütün bu gelişmeler ışığında, bu yıl sekizinci defa oturacağımız toplu pazarlık masasında hükümetin 'kaynak yok' mazeretinin konfederasyonumuz nezdinde kabul edilebilir hiçbir gerekçesi bulunmamaktadır.

Mali haklar konusundaki talebimiz, ek ödeme oranlarına 21 puan eklenmek suretiyle eski adı denge tazminatı olan ek ödemelerin 110 TL artırılması, tüm kamu görevlilerinin maaşlarına 200 TL net seyyanen zam yapılması ve sendika üyesi kamu görevlilerine ödenen 10 TL toplu görüşme priminin 50 TL'ye çıkarılmasıdır.

Ek ödemeler ile ilgili talebimiz, Sayın Başbakan'ın geçtiğimiz yıl verdiği söze dayanmaktadır. Sayın Başbakan 16 Ağustos 2008'de ek ödemelerle ilgili  yaptığı açıklamada, kaynağın ayrıldığını ve 2012 yılına kadar bu ödemelerin sürdürüleceğini belirtmiştir. İmzalanan mutabakat metninde de bu hususa vurgu yapılmıştır. Bugün gelinen noktada ek ödemelerin artırılmaması, mali değil etik bir sorundur.''

Akyıldız, bu talepler ışığında Türkiye Kamu-Sen'in 2010'da kamu görevlilerine uygulanacak zam ve tazminatlar konusundaki mali talebinin ek ödeme almayan, sendika üyesi olmayan bir memur için 200 TL, sendikalı memurlar için 240 TL olduğunu bildirdi.

Akyıldız, ''Talebimiz son derece makul ve mantıklıdır. Karşılanmaması için tek engel, siyasi iradenin ekonomik tercihidir.

-TÜM ÇALIŞANLARA KADRO TALEBİ-

Bircan Akyıldız, kamu görevlilerinin yaşadıkları sorunların çözümüne yönelik diğer taleplerinden bazılarını şöyle sıraladı:

-Kamuda istihdam yapısını değiştiren, iş güvencesini yok eden 4-b ve 4-c statüsünde eleman çalıştırma uygulamasından bir an önce vazgeçilmeli. Bu statülerde çalışan tüm kamu çalışanları kadrolu statüye geçirilmeli.

-Mevcut statüde yaşanan tayin, nakil, kadro gibi problemlerin çözümünde bir an önce adım atılmalı.

-Kamu görevlilerinin görev tanımları bir an önce yapılmalı, çalışanlarımızın görevleri dışında işlerde çalıştırılmalarının önüne geçilmeli, atamaları bir kurala bağlanmalı.

-Bayramlarda ve hafta sonlarında tatil yapamayan kamu çalışanlarının da çalışma şartları yeniden gözden geçirilmeli.

-Yerel yönetimlerde çalışanların maaşlarının zamanında ödenmesi sağlanmalı.

-KEY hesaplarına ilişkin hak edişlerin bir an önce ödenmesi sağlanmalı.

-Kamu çalışanlarının kanunen ödenmesi gereken tedavi ödeneği, yolluk ve diğer ödeneklerin zamanında aktarılmaması nedeni ile yaşanan mağduriyetler bir an önce sona erdirilmeli.

-Kamu görevlilerinin maaşları ve ek ödemelerinin tamamı emekli keseneğine dahil edilerek, emekli maaşı hesaplamasına katılması için gerekli yasal düzenleme yapılmalı.


AA

Bedelli askerlikte son dakika değişikliği
13 Ağustos 2009 10:11

IMF'nin stand-by için yeni tedbirler istemesi üzerine ekonomi yönetimi bedelli askerliği de hesaba kattı. Milli Savunma Bakanlığı ve TSK karşı çıkınca taslak halinde kaldı.

Bedelli askerliğin çıkarılmasına yönelik yasal düzenlemenin, IMF ile stand-by anlaşması yapılması için hazırlanan 'tedbir paketi' çalışmaları sırasında da gündeme geldiği belirlendi. Ancak, Milli Savunma Bakanlığı ve TSK'nın karşı çıkması üzerine, sadece taslak olarak kaldığı belirlendi. IMF, stand-by anlaşması için Türkiye'den 2009, 2010 ve 2011 yılları için ek tedbir paketi hazırlaması istedi. Bu tedbirlerin büyüklüğünün de yaklaşık 50 milyar lira olması öngörüldü. Ekonomi yönetimi IMF'nin talep ettiği ek tedbirleri almak için birçok alternatif düzenleme hazırladı.

2.5 MİLYAR LİRALIK GELİR HESABI

Ekonomi yönetiminin üzerinde çalıştığı 37 maddelik tedbir paketi tamamlandığında IMF'nin Türkiye'ye davet edilmesi bekleniyor. Ekonomi yönetiminin üzerinde çalıştığı düzenlemeler arasında, bedelli askerlik projesi de yer alıyordu. Ekonomi yönetiminin hesaplamasına göre, bedelli askerlik uygulamasının yürürlüğe konulması halinde, bütçeye bu yıl 850 milyon lira, 2010'da ise 1.7 milyar liralık gelir sağlanacaktı. Ekonomi yönetimi tarafından, IMF için hazırlanan tedbir paketleri çerçevesinde değerlendirilen bedelli askerlik, Milli Savunma Bakanlığı ve TSK'nın karşı çıkması nedeniyle uygulanması imkansız düzenlemeler içine alındı. Ekonomi yönetiminin Milli Savunma Bakanlığı ve TSK'nın nabzını yokladığı, tarafların bedelli askerliğe kesin bir şekilde karşı çıkması üzerine, konunun kamuoyuna duyurulmadığı kaydedildi.

IMF için İstanbul'a 15 bin kişi gelecek

IMF ile Dünya Bankası 2009 yıllık toplantısı 6-7 Ekim'de, Türkiye'nin ev sahipliğinde İstanbul'da yapılacak. 28 Eylül'deki hazırlık toplantılarıyla başlayacak olan yıllık toplantıya dünya genelinde yaklaşık 15 bin kişinin katılacağı, IMF ve Dünya Bankası yetkililerinin, resmi yetkililerin yanı sıra toplantılar sırasında sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcileriyle de toplantılar yapacağı belirtildi.

(AA-STAR )

Üniversiteye yerleşmeye hak kazanan öğrenciler için yurt, burs, öğrenim ve katkı kredisi başvuruları yarın başlıyor.

2009-2010 eğitim-öğretim yılında üniversitelere kayıt yaptıracak öğrenciler, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun (YURTKUR), yurtlarında barınmak veya burs ile öğrenim ve katkı kredisi almak için başvurabilecek.

Başvurular yarın saat 14.00'den itibaren kurumun [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] adresli internet sitesinden yapılabilecek.

Başvuru süresi 25 Ağustos Salı günü saat 14.00'de sona erecek. Yurt başvuru sonuçları 30 Ağustos Pazar günü açıklanacak. Yurt kayıtları 31 Ağustos-11 Eylül tarihleri arasında yapılacak.                                                                                             
CNN türk

               EFSANENİN SONU HÜSRAN

Definenin yerini gösterdiği söylentisiyle fiyatı 10 kata kadar artan lüks lambasının efsanesi hüsranla sonuçlandı.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, bir süre önce kaçak kazı yapanlar arasında ''lüks lambalarının hava basıncını gösteren manometrelerinin, define bulunan bölgede titreyerek sinyal verdiği'' söylentisi yayıldı.

Şehir efsanesi haline gelen, kulaktan kulağa, ilden ile yayılan bu söylenti sonucu, eski eşya satıcıları ve antikacılar yoğun şekilde lüks lambası satmaya başladı. Piyasada ortalama 100 ila 150 liraya satılan lüks lambalarının fiyatı, yoğun talep sonucu bir anda 500 liraya, bazı illerde de bin liraya kadar çıktı. Şehirlerde lüks lambası bulamayan kimi define meraklıları, ilçelere ve köylere kadar giderek lüks lambası toplamaya başladı.

Gece yaktıkları lüks lambalarını maden arama dedektörü gibi kullanan define avcıları, günlerce süren aramalardan bir sonuç alamayınca, umutlarını yitirerek bu yöntemi bıraktı. Yüksek fiyatlarla satın alınan lüks lambaları da şimdi yeniden eski eşya satıcılarında ve antikacılarda tanesi 100 liraya alıcı beklemeye başladı.

Yaklaşık 50 yıldan beri eski eşya ve antika eşya alım satımı yapan Osman Yıldırım, AA muhabirine, define arayanların rağbet ettiği lüks lambalarından 4 ay önce elinde hiç kalmadığını, şimdi ise lüks lambası satmak için müşteri bulamadığını anlattı.

Defineciler arasında yayılan söylentinin aslının olmadığını, ancak lüks lambası satışlarının bir dönem çok hareketlendiğini belirten Osman Yıldırım, şu bilgileri verdi:

''Lüks lambalarının depolarının üzeride bulunan, hava basıncını gösteren manometrelerin içerisindeki civanın definenin yerini gösterdiği ve titrediği dedikodusu tamamen asılsız çıktı. Bundan 4 ay önce piyasada satmak için lüks lambası bulamıyorduk. İstanbul'dan bile Kayseri'ye lüks lambası almaya gelenler oldu. 100 liralık lambalar, 500 liraya, hatta bin liraya çıktı. Söylentinin aslı olmayınca defineciler ellerindeki lüks lambalarını şimdi bize getirip ucuz fiyata geri satıyorlar. Ben, elimdeki lüks lambalarına şimdi 100 liraya müşteri bulamıyorum.''

LPG'li ocak ve gaz lambası satıcılarından Mustafa Çadırcı da, 4 ay önce çok sayıda kişinin kendisine lüks lambası satın almak için geldiğini, ortaya atılan söylentinin asılsız çıktığını belirterek ''define arayanlar zaten hayalci kişilerdir. Basıncı gösteren manometre defineyi nasıl gösterir'' diye konuştu.



-LÜKS LAMBALARI-



Elektriğin olmadığı dönemlerde aydınlatma amacıyla kullanılan, Avrupa ülkelerinden ithal edilen lüks lambaları, içindeki direği ispirto ile ısıtıldıktan sonra ipekten yapılan flamanı pompalamayla buharlaşan gaz yağıyla yanarak beyaz renkli ışık veriyor. Halk arasında ''Löküs'' diye bilinen lüks lambaları artık şark köşelerini ve antika eşya satıcılarının vitrinlerini süslüyor.

   Güzel yurdumun güzel insanları!

AA

20 saniye konuşup 1 dakikalık ücret ödeme devri bitiyor
14 Ağustos 2009 08:01

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), cep telefonunda abonelerin zarara uğramasına yol açan 'kontör' karmaşasına neşter vuruyor. Hem GSM operatörlerinde hem de sabit telefonlarda kontör atış süresine standart getirilecek. Buna göre telefon görüşmeleri sırasında kontör atış süresi en fazla 20 saniye olacak.

Operatörler, tarifelerini ve kontör atış periyotlarını buna göre belirleyecek. BTK, köntör atışlarında süre sınırlaması için bir araştırma yaptı. Araştırmada, ortalama konuşma süresinin 20 saniye olduğu görüldü. Bunun üzerine, kontör atışı 20 saniye olarak belirlendi.

Kurum yetkilileri, getirecekleri yeni standardın tüketicinin lehine olacağını vurgulayarak, "Herhangi bir operatörde, kontör atış süresi 60 saniye. Abone, 20 saniye konuşuyor, 60 saniye parası ödüyor. Getirilecek standartla operatör de 20 saniyeye göre tarifesini düzenleyeceği için abonenin faturası bundan olumlu etkilenecek." dedi. Yeni standardın operatörlerin 'en ucuz tarife bizde' şeklindeki tartışmaları da bitirmesi bekleniyor. Yetkililer, "Her bir operatör, en fazla 20 saniyelik kontör atış süreleri belirleyecek. Böylece, aboneler hangi operatörün daha ucuza konuşturduğunu net biçimde görecek. Tarifeleri karşılaştırabilecek." açıklamasını yaptı.

YENİŞAFAK

Elektriğe yeni zam sinyali
14 Ağustos 2009 23:55

Mevzuat gereği yılı zararla kapatmaması gereken Türkiye Elektrik Ticaret A.Ş’nin (TETAŞ) ekim başında toptan elektriğe yüksek oranlı zam yapabileceği belirtiyor

Bu değişikliğin tüketiciye yansımasının yüzde 8 zamma işaret etmesi öngörülüyor.

Üst düzey bir enerji yetkilisi, “Yılın son dört ayına girerken TETAŞ’ın bilançosunu düzeltmesi için fiyatlarda bir artışa gitmesi gerekecek. Ancak bu konuda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) yapılmış bir başvuru yok” dedi. Yetkililer, TETAŞ’ın zam ihtiyacının yüzde 20’yi bulabileceğini kaydettiler.

REUTERS

4 yıllık lisans programına yerleştirmede en başarılı il

15 Ağustos 2009 09:18

Üniversitelerin 4 yıllık ve üzeri lisans programlarını kazanma konusunda Kırklareli tüm illeri geride bıraktı. Kırklareli’ni Tekirdağ ve Aydın izlerken, Ankara 9, İzmir 14, İstanbul ise 27’nci sırada yer aldı. İlk 10 sırayı paylaşan iller, 2008’e göre başarılarını artırdı

Kırklareli’den ÖSS’ye katılan adaylar, yükseköğretime toplam yerleşme sıralamasında olduğu gibi, üniversitelerin 4 yıllık ve üzeri lisans programlarını kazanma konusunda da tüm illeri geride bıraktı.

Kırklareli’ni Tekirdağ ve Aydın izlerken, Ankara 9, İzmir 14, İstanbul ise 27’nci sırada yer aldı.

ÖSYS’ye bu yıl başvuran Kırklarelili 6386 adaydan 1644’ü (Yüzde 25.7), Tekirdağ’dan başvuran 12 bin 39 adaydan 3 bin 6’sı (yüzde 24.9) ve Aydınlı 17558 adaydan 4351’i (Yüzde 24.7) lisans programlarına yerleşti.

Bu illeri, Muğla (yüzde 24.5), Edirne (yüzde 24.4), Bursa (yüzde 23., Çanakkale (yüzde 23.6), Antalya (yüzde 23.5) izledi. Ankara’dan başvuruda bulunan 108789 adaydan 25486’sı (yüzde 23.4) ve Balıkesir’den başvuran 20985 adaydan 4907’si (yüzde 23.4) de lisan programlarına yerleşti.

İlk 10 sırayı paylaşan iller, 2008’e göre başarılarını artırdı. Geçen yıl lisans programlarına yerleşme açısından Kırklareli yüzde 21.1, Tekirdağ 19.8, Aydın yüzde 17.9, Muğla yüzde 18.8, Edirne yüzde 19.1, Bursa yüzde 19.1, Çanakkale yüzde 18.5, Antalya yüzde 19, Ankara yüzde 18, Balıkesir yüzde 18.7 oranında başarı göstermişti.

Hakkâri aynı

ÖSYS’ye başvuran adayların lisans, önlisans ve açıköğretim programlarına toplam yerleştirilmesinde son sırada yer alan Hakkâri, lisans programlarına göre yapılan sıralamada da bu kez bir basamak yükseldi.

80. sırada yer alan Hakkâri’yi, 81. sıraya gerileyen Şırnak izledi. Şırnak, Hakkâri, Batman, Artvin, Adıyaman, Tunceli, Diyarbakır, Bingöl, Mardin ve Kars, adayları en az lisans programlarına yerleşen iller oldu.

Şırnak’tan ÖSYS’ye başvuran 5842 adaydan 787’si (yüzde 13.4), Hakkâri’den başvuran 7647 adaydan 1.089’u (yüzde 14.29), Batman’dan başvuran 11538 adaydan 1696’sı (Yüzde 14.6) lisans programlarına yerleşti.

Metropoller geride

Geçen yıl Şırnaklı adayların yüzde 12.4’ü, Hakkârili adayların yüzde 10.8’i, Batmanlı adayların ise yüzde 15.1’i lisans programlarına yerleştirilmişti. 2008’e göre, bu üç ilin başarılarını artırdığı görüldü.

2009-ÖSYS’ye İzmir’den başvuran 70 bin 48 adaydan 15976’sı (yüzde 22., İstanbul’dan başvuran 222575 adaydan 45823’ü (Yüzde 20.5) lisans programlarında okumaya hak kazandı.

Sıralamada İzmir 14’üncü, İstanbul 27’nci oldu. ÖSS-SAY1 puan türünde birinci olan Karaman ise lisansa yerleştirme oranında 35. sırada yer aldı.

ÖSS SAY-1’de zirveye çıkan Karaman’dan ÖSYS’ye başvuran 4950 adayın 977’si (Yüzde 19.7) lisansa yerleşebildi. Karaman’ın geçen yılki başarı oranı yüzde 16.7 olmuştu.


GENEL LİSELER BAŞARISIZ

Genel liseler, ÖSS sonuçlarına göre öğrencilerini lisansa gönderme oranında imam hatip liseleri ile teknik liselerin gerisinde kaldı

Öğrencilerini akademik eğitime hazırlaması amaçlanan genel liselerin, ÖSS sonuçlarına göre öğrencilerini lisansa gönderme oranında imam hatip liseleri ile teknik liselerin gerisinde kalması dikkati çekti.

Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksek Adıbelli, “Sınıfı zor geçen öğrenciler genel liseye gidiyor. Yükseköğretime geçişte meslek ve genel liselerin farklı katsayılarının birbirine eşitlenmesiyle genel liselerin başarısızlığı daha da artacak” dedi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da, “Her geçen yıl liselerde kalitesizlik artıyor. Liselerde çok ciddi bir disiplin sorunu var, başı boşluk içinde. Öğretmenin hâkim olmadığı sınıfta öğrenciden başarı beklemek çok zordur” diye konuştu.

ÖSYM tarafından üniversitelerin lisans, ön lisans programları ile açıköğretim fakültesine yapılan yerleştirmede, genel lise mezunlarının pek çok meslek lisesi mezununun ardında kalmasına eğitimciler “kalitesizlik artıyor” yorumunu yaptı.

ÖSYS verilerine göre, 2009-ÖSS’ye sosyal bilimler liselerinden başvuran 316 adaydan yüzde 84.4’ü, özel fen liselerinden başvuran 3 bin 303 adaydan yüzde 70.9’u, anadolu öğretmen liselerinden başvuran 18 bin 872 adaydan yüzde 68.7’si, devlet fen liselerinden başvuran 6 bin 689 adaydan yüzde 66.8’i, özel liselerden başvuran 9 bin 142 adaydan yüzde 36.7’si, genel liselerden başvuran 745 bin 639 adaydan yüzde 15.1’i lisans programlarında okumaya hak kazandı.

Genel liseden sınava katılan adayların başarı oranındaki düşüklük dikkati çekti. Bazı okul türlerinin, lisans programlarına göre üniversiteye öğrenci gönderme oranları ise şöyle gerçekleşti (yüzde):

- Sosyal bilimler: 84.4, Polis koleji: 84.2, Özel fen lisesi: 70.9, Anadolu öğretmen: 68.7, Devlet fen: 66.8, Anadolu lisesi: 58, Yabancı dilde eğitim yapan özel lise: 55.2, Yabancı dil ağırlıklı lise: 47, Askeri lise: 46.5, Genel lise: 15.1, Otelcilik ve turizm meslek: 13.9, İmam hatip: 12.4, Teknik liseler: 11.5, Kız meslek liseleri: 3.9, Endüstri meslek: 3.3, Ticaret meslek: 2, Sağlık meslek liseleri: 0.9.

MİLLİYET