Yorumsuz! : Haberler

Çevrimdışı windywind

  • Uzman Üye
  • *****
  • 304
  • 522
  • 304
  • 522
# 13 Eyl 2009 19:56:03
Okul öncesi öğretmen açığı ücretli öğretmen alımı yoluyla giderilecek

Milli Eğitim Bakanlığı, kadrosuz usta öğretici görevlendirilmesi işlemlerinin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin Danıştay 2. Dairesinin 20.08.2009 tarih ve 2009/405 5 esas nolu kararı ile iptal edilmesinden sonra okul öncesi eğitim kurumlarında, Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda ücretli görevlendirme yapılarak sorunun aşılmasını istedi.
Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğünün 11/09/2009 tarih ve 2647 sayılı yazılarına göre; Ek Ders Saatlerine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda ücretli personel görevlendirilmesi yapılacak.

01.12.2006 gün ve 2006/1350 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ekindeki Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın “Ders ücreti karşılığında görevlendirme” başlıklı 9.maddesindeki;

“Öğretmen sayısının yetersiz olması hâlinde;
a) Yüksek öğrenimli olmak koşuluyla;
1) Bu Karar kapsamındaki yönetici ve öğretmenler dışındaki resmî görevliler ile sınıf öğretmenlerine ilköğretim okulu 6, 7 ve 8 inci sınıflarında, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında haftada 8 saate,
2) Resmî görevi bulunmayanlar ile emeklilere, okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim, özel eğitim ve yaygın eğitim kurumlarında haftada 30 saate,
kadar ek ders görevi verilebilir.

b) İlgili mevzuatında belirtilen esaslara göre uzman ve usta öğretici olarak nitelendirilenlerden;
1) Resmî görevi bulunanlara haftada 10 saate,
2) Resmî görevi bulunmayanlara haftada 40 saate,
kadar okul öncesi, meslekî ve teknik orta öğretim, özel eğitim ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders görevi verilebilir.” hükümleri çerçevesinde ücretli öğretmen görevlendirilebilecek

Okul öncesi eğitim kurumlarında kadrosuz usta öğretici yerine ücreti karşılığında personel görevlendirilmesi için Öğretmen sayısının yetersiz olması gerekiyor.

Öğretmen sayısı yetersizse ki çok yetersiz, Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın “Ders ücreti karşılığında görevlendirme” başlıklı 9.maddesi b. bendi 2. fıkrası hükümleri gereğince yüksek öğrenimli olmak koşulu aranmadan görevlendirilecek personelden Resmî görevi bulunmayanlara; haftada 40 saat okul öncesi kurumlarında ek ders görevi verilecek

Çevrimdışı windywind

  • Uzman Üye
  • *****
  • 304
  • 522
  • 304
  • 522
# 14 Eyl 2009 11:11:37
Atanamayan öğretmenler Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem yapıyor


Milli Eğitim Bakanlığı'nda öğretmen atamaları için düzenlenen tören devam ederken bir grup Bakanlık önünde protesto gösterisine başladı.

Ataması Yapılmayan Öğretmeler Platformu'nun bazı üyeleri, ellerinde 'savaşa değil eğitime bütçe', 'hamdolsun atamalar teğet geçti' yazılı pankartlarla alkışlı ve ıslıklı protesto gösterisine başladı.

Grup, "Kadrolu atama istiyoruz", "Direne direne atanacağız" sloganları attı.

Grubun eylemi devam ediyor.

cihan

Çevrimdışı windywind

  • Uzman Üye
  • *****
  • 304
  • 522
  • 304
  • 522
# 16 Eyl 2009 11:32:55
 Okul öncesi okullaşma oranı %33'e çıktı
 
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürü Remzi İnanlı, Türkiye genelinde 2003'de yüzde 10 olan okul öncesi okullaşma oranının bugün yüzde 33'e kadar çıktığını, 32 ilde anaokulunun zorunlu hale getirildiğini söyledi.

İnanlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği ülkelerinin önemli bölümünde okul öncesi okullaşma oranının yüzde 100'ü bulduğunu, Türkiye'de de özellikle son yıllarda bu alanda önemli mesafe alınmasına rağmen, gelinen noktayı halen yeterli görmediklerini ifade etti.

Remzi İnanlı, yapılan çalışmalarla Türkiye genelinde 2003'te yüzde 10 olan okul öncesi okullaşma oranının bugün yüzde 33'e kadar çıktığını, 32 ilde anaokulunun zorunlu hale getirildiğine dikkati çekerek, "Yine 2003'te 417 olan anaokulu sayısı bugün bin 210'a ulaştı. İlköğretim okulları bünyesinde 40 bine yakın ana sınıfının yanı sıra müstakil ana sınıfları da açılmaya devam ediyor. Geçen yıl ana sınıflarımızda 804 bin 474 öğrencimiz vardı, bu yıl 900 binin üzerine çıkmasını bekliyoruz" dedi.

İnanlı, okul öncesi okullaşma oranını, fiziki mekan imkanından çok velilerin bilinçlenmesinin etkilediğini vurgulayarak, "Biz, okul öncesi eğitim için gelen çocuğu geri çevirmiyor, bir şekilde mekan buluyoruz. 'Bulamıyorum, kapıdan çevrildim' diyen varsa bana gelsin" dedi

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 17 Eyl 2009 16:45:54
Konutta ve sanayide elektriğe zam

20 elektrik dağıtım şirketinin zam talebini EPDK onayladı. Elektrik fiyatlarına sanayi ve konutlarda ayrı ayrı uygulanmak üzere zam geldi.   

17 09 2009 16:05

1 Ekim 2009 tarihinden geçerli olmak üzere sanayi elektriğinin fiyatı kilovat saatte yüzde 9,85, konut elektriğinin fiyatı ise yüzde 9,68 oranında artırıldı.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) bugünkü toplantısında toptan elektrik fiyatlarına yapılan zammın ardından, nihai tüketiciye yansıyacak perakende elektrik satış tarifelerini görüşerek, karara bağladı.

Buna göre, 1 Ekim'den itibaren sanayi elektriğinin fiyatı kilovatsaatte (KWH) yüzde 9,85, konut elektriğinin fiyatı yüzde 9,68, ticarethanelerin elektriği ise yüzde 9,97 oranında artırıldı.


ANADOLU AJANSI

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 19 Eyl 2009 20:12:34
Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaat yönetmeliği değişti

19 Eylül 2009 10:12

19 Eylül 2009 CUMARTESİ
Resmî GazeteSayı : 27354

YÖNETMELİK

Karar Sayısı : 2009/15428

Ekli “Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in yürürlüğe konulması; Devlet Bakanlığının 10/7/2009 tarihli ve 10735 sayılı yazısı üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 2 nci ve 21 inci maddelerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 14/9/2009 tarihinde kararlaştırılmıştır.


Abdullah GÜL

CUMHURBAŞKANI

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1 – 28/11/1982 tarihli ve 8/5743 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkında Yönetmeliğin Üçüncü Kısım başlığı "Müracaat ve İhbar" olarak ve 11 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Müracaat Hakkı ve İhbar Yükümlülüğü:

MADDE 11- Devlet memurları, kurumları ile ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaat hakkına sahiptirler. Ayrıca Devlet memurları, görevleri sırasında haberdar oldukları konusu suç teşkil eden durumları yetkili makamlara bildirmekle yükümlüdürler."

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

"İhbar yükümlülüğünü yerine getiren Devlet memurlarına ihbarlarından dolayı bir ceza verilemez, doğrudan veya dolaylı olarak hizmet koşulları kısmen de olsa ağırlaştırılamaz ve değiştirilemez."

MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 19 Eyl 2009 20:14:01
Memur zammı programa takıldı

19 Eylül 2009 09:38

Program, memurun 3 yıl boyunca yüzde 5’ten fazla zam alamayacağını gösteriyor...

Orta Vadeli Program’ın (OVP) ardından ekonomideki yol haritasının ayrıntılarını içeren orta vadeli mali plan Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayınlanarak yürürlüğe girdi. Devletin üç yıllık dönemde bütçe harcama ve gelirlerinde izleyeceği politikaları net biçimde ortaya koyan plan, memura yapılacak zamda uygulanacak yöntemin değiştirilmeyeceği mesajını verdi. Plana göre memur maaşlarında enflasyon hedefleri yerine bu yıl olduğu gibi Merkez Bankası’nın gerçekleşme tahmini esas alınacak.

YÜZDE 5 BİLE ZOR

Planda enflasyonun yıl sonları itibariyle 2010’da yüzde 5,3 2011 yılında yüzde 4,9 ve 2012 yılında yüzde 4,8 olacağı tahmini yapıldı. Hükümet, bu yıl yapılan toplu görüşmelerde memura yüzde 2,5 artı 2,5 zam yapma kararı almıştı. Bu zam, planda yer alan yüzde 5,3’lük enflasyon tahminiyle örtüşüyor. Plan çerçevesinde maaş zamlarının bu hedefler doğrultusunda yapılacağı dikkate alındığında 2011 ve 2012 yıllarında uygulanacak zammın sırasıyla yüzde 4,9 ve 4,8 civarında olacağı ve yüzde 5’i aşmayacağı ortaya çıkıyor.

3 YILDA 158 TL ZAM

Enflasyonda beklentilerin dışında bir gelişme yaşanmaması durumunda memur maaşları, 2010 için belirlenen yüzde 5,1 zam da dahil olmak üzere 2010-2012 yılları arasındaki üç yıllık dönemde toplam yüzde 15,7 artmış olacak. Dolayısıyla bugün bin 18 TL olan en düşük memur (hizmetli) maaşı 2012 yılı sonunda 158 TL’lik zamla bin 176 TL’ye çıkacak. Ancak, sosyal ödemeler ve denge tazminatı gibi ödemelerle memurun eline daha yüksek maaş geçecek.

8 MİLYAR PAYLAŞILACAK

Enflasyon tahminlerinin dışında memura 3 yıl içerisinde bütçeden yapılacak ödemeler de zam oranının düşük tutulacağını işaret ediyor. Plana göre, personel giderleri 2011’de 60,3 milyardan 64,1 milyara, 2012’de de 68,4 milyar liraya çıkacak. Böylece yaklaşık 3 milyon memur 3 yılda 8 milyar lirayı zam olarak paylaşacak. Memur sendikaları, grevli toplu sözleşmeli pazarlık hakkının önümüzdeki yıldan itibaren uygulanmasını talep ediyordu.

BUGÜN

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 20 Eyl 2009 21:30:17
Anadolu liselerine öğretmen atama yetkisi illere devredildi

Anadolu, fen, sosyal, spor ve güzel sanatlar liselerine öğretmen atama sorunu gideriliyor. Milli Eğitim Bakanlığı, bu liselerde merkezden yapılan atamaları illere bıraktı.

20 09 2009 10:23




Alımlarda mülakat kaldırılırken, yazılı sınavın taban puanı 60'tan 40'a indirildi. Ancak sınava ilave olarak adayların sicil, kıdem ve uzmanlık durumunun dikkate alındığı 'değerlendirme formu' getirildi. Yeni düzenlemeye göre her il, öğretmen başvurularını kendisi alacak ve adaylara 20 tercih imkanı sunacak. Böylece yargı kararları ve sınav gibi çeşitli sebeplerle 5-6 yıldır 'geçici görevlendirmeli' öğretmenle eğitim yapan fen, sosyal ve Anadolu liselerinin kadrolu öğretmen sorunu çözülecek.

Anadolu türü liselerde öğretmen ataması merkezi yazılı sınav sonrasında gerçekleştiriliyordu. Fen ve sosyal bilimler liseleri için bu sınava ilave olarak 'mülakat' yapılıyordu. Taban puan 60'ı geçebilen aday sayısının az olması, küçük il ve ilçelerdeki liselerin tercih edilmemesi ve sınavsız atanan öğretmenlerin işlemlerinin iptal edilmesi gibi sebeplerle okullara yıllardır öğretmen atanamadı. 4 binin üzerindeki Anadolu lisesinin önemli bir kısmında öğretmenler valiliklerin 'geçici görevlendirme' onayları ile çalıştı. Kadroları farklı bir okulda olduğu için kendilerini 'geçici' gören öğretmenlerden istenen verim alınamadı. Anadolu liselerinde binlerce öğretmen kadrosunun boş olması üzerine bakanlık ilgili yönetmeliği değiştirdi. Daha fazla adayın kazanması için yazılı sınavda taban puan 40'a indirildi. Müracaat sayısını artırmak için de 2 yıllık öğretmenlere imtihana girme imkanı verildi.

Yeni sistemde sınav puanına; öğretmenlerin kıdem, sicil, aldıkları teşekkür ve takdirler, uzman ve başöğretmenlik durumu gibi kişisel birikimlerine göre hazırlanan 'değerlendirme formu'ndan alınan puan ilave edilecek. Değerlendirme formunda yüksek lisans ve doktoralı öğretmenler ile uzman ve başöğretmenlere ekstra puanlar verilecek. En yüksek puanı alanlar, tercih ettiği Anadolu ve fen liselerine atanacak.

 ZAMAN


Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 20 Eyl 2009 21:31:32
Öğretmen Atamaları GENÇ BAKIŞ'ta

Üniversitelerdeki boş kontenjan sayısı 140 bine çıkmış. Müthiş bir rakam. Bu durumu, sadece krizle ilişkilendirmek büyük hata olur.

20 09 2009 13:32

Niye Boş Kontenjan Kalmasın

 
Sınav sisteminin gelecek yıl değiştirilerek katsayıların kaldırılacak olmasının da çok etkili olduğu söylenemez.
Üniversite mezunu işsiz oranının tavan yapması da tek başına gerekçe olamaz.
Peki o halde, yüz binlerce gencin gecesini gündüzüne katarak girmek için çok büyük bir mücadele verdiği üniversiteler niye boş kaldı?
Bunun pek çok nedeni var. Yukarıdaki gerekçelerin hepsi de doğru. Ama eksik. Çünkü hemen herkesin kendisine göre bir gerekçesi var.
Hükümete, YÖK"e, MEB"e, ÖSYM"ye, DPT"ye, üniversitelere ve diğer ilgili kurumlara düşen görev, bu ilgi azalmasının nedenlerini bilimsel bir şekilde araştırmak olmalıdır.
Boş kalan her kontenjan, sadece milli servetin erozyona uğraması anlamına gelmiyor. Gençlerin hayallerini de çalıp götürüyor.
Eğer yanlışlık öğrencilerin çok istediği alanlarda değil de farklı alanlarda kontenjan artışı sağlanıp, bunların boş kalması ise üniversitelerin süratle yeniden yapılanma süreci içerisine girmeleri gerekmez mi?
Kontenjan açığı sadece üniversitelerde mi var? Hayır. Anadolu liseleri ile özel Türk veYABANCI  okullarda da fazlasıyla açık bulunuyor.
Peki bu açıklar ne olacak?
Bir şekilde doldurulması gerekiyor. Tabii ki kaliteyi düşürmeden. Ona buna avantaj sağlamadan.
Niye doldurulmalı? Bakın 16.09 tarih  2009 15131 sayılı aşağıdaki genelgede MEB bu konuda ne diyor:
""Fiziki kapasitesi dolmayan okullarımızın atıl kalmaması, madde ve insan kaynaklarının etkin kullanılması, kapasite üstü faaliyet gösteren okullarımızın yükünün hafifletilmesi, kalabalık sınıf mevcutlarının normal seviyeye çekilmesi amacıyla İlgi (a) Yönetmelik"in 17/f maddesi kapsamında fiziki kapasitesi dolmayan okullarımıza öğrenci alınabilecektir.""
Demeye diyor da peki sonuç?
Sıfıra sıfır, elde var sıfır.
Başbakan Erdoğan"ın da zaman zaman bu yönde açıklamaları oldu. “Kontenjanlar neden boş kalıyor, yazık değil mi? Doldurulsun” dedi. Çok haklı. Ama bu sistemin sorumlusu da kendisi değil mi?
MEB bürokrasisi sadece bu konuda değil, başta dershaneler ve sınavlar olmak üzere daha birçok konuda Başbakan"ın talimatlarını dikkate almıyor. Dahası, ne söylerse tam aksini yapıyor.
Bilinçli ve kasıtlı olarak mı böyle bir tavır içerisindeler? Hiç sanmıyorum. Ama gelinen nokta bu yönde!..

Peki nasıl dolar?
Yüz binlerce öğrenci öğrenim görmek için yanıp tutuşurken, sınıf mevcutları 50-60"a yükselmişken, çağımızın en değerli hazinesi eğitilmiş insan gücü iken, her biri milli bir servet olan bu kontenjanlar boş kalmamalıdır. Bu konuda herkes taşın altına elini koymak zorundadır.
MEB, devlet liseleri ve üniversiteler için kontenjanları dolduracak yeni açılımlar getirmeli, özel ve vakıf öğretim kurumlarında ise kâr marjları düşülerek yeni avantajlar sunulmalıdır.
Bu arada herkes dibe vururken kâr rekoru kıran bankalar da sıfıra yakın faizlerle öğrenim kredisi vermelidir. Onlar bunu yapmıyorsa da devlet zorunluluk getirmelidir. Nasıl ki sıkıntıya düştüklerinde devlet kasasından onlara destek sağlanıyorsa ve bu kârlarını halkın üzerinden yapıyorlarsa, bu soruna da el uzatmalılar..

Genç Bakış
Genç Bakış önümüzdeki hafta yeni sezona merhaba diyor. Bayram sonrasında, okullar açılmadan hemen önce, çarşamba gecesi, eğitimin güncel sorunlarını ele alacağız.
Öğretmen atamalarından sınavlara, ek yerleştirmeden mesleki eğitime, yeni sınav sisteminden kadrolaşmaya kadar hemen her konu masaya yatırılacak. Milletvekilleri, eğitim sendikaları, veliler, öğrenciler ve atanamayan öğretmenler sıkıntılarını dile getirecekler.
Genç Bakış"a genelde dışarıdan hiç konuk almıyoruz. Ama yeni öğretim yılıyla ilgili olarak hemen her kesimin o kadar çok sıkıntısı var ki, ilk program için farklı bir açılım getirip, dışarıdan da konuk alalım istedik. İlle de ben de gelip, şu sorunu dile getirmek istiyorum diyorsanız, gencbakis@kanald.com.tr"ye yazabilirsiniz. Program İstanbul"da gerçekleşecek...
Özetin özeti: Ağlamak, sızlamak yerine çözüm üretmeliyiz...

Abbas Güçlü

Milliyet

Çevrimdışı sultanmurat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.620
  • 6.140
  • 2.620
  • 6.140
# 23 Eyl 2009 19:49:56
Haber 
Açıköğretim kayıtları başladı
{ 23 Eylül 2009 }
 
Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nin Açıköğretim Fakülteleri'ne internet başvuru ve kayıt işlemleri bu sabahtan itibaren başladı.

2009 - ÖSYS İle Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakültelerine Yerleştirilen Öğrencilerin Yeni Kayıt İşlemleri

2009 yılı Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) sonucunda uzaktan eğitim sistemiyle öğretim yapan Açıköğretim, İktisat ve İşletme Fakültelerine yerleştirilen adayların kayıtları “İnternet başvuru” ve “AÖF Bürolarından kayıt” olmak üzere iki aşamalı yapılacaktır.

2009-2010 Öğretim yılı başvuru ve kayıt tarihleri aşağıda verilmiştir.

Planlanan İnternet Başvuru Tarihi Planlanan AÖF Bürosundan Kayıt Tarihi Planlanan AÖF Bürosundan Mazeretli Kayıt Tarihi
23 Eylül 2009 - 20 Ekim 2009 23 Eylül 2009 - 16 Ekim 2009 17 Ekim 2009 – 20 Ekim 2009

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] adresinde ”ÖSYS Yeni Kayıt” linkini tıklayarak başvurularını yapabilirler.

İnternet sitesinden başvuru yapmak, yazıcıdan döküm almak ve bankaya gerekli ücreti yatırmak kayıt için yeterli değildir. Kayıt kılavuzunda açıklanan tüm kayıt belgelerini, kayıt süresi içerisinde mutlaka AÖF bürosuna teslim etmeniz gerekir. Aksi takdirde kaydınız yapılmamış olur.

 
 
 

Çevrimdışı windywind

  • Uzman Üye
  • *****
  • 304
  • 522
  • 304
  • 522
# 24 Eyl 2009 15:14:39
'Velini okula çağır' dönemi bitti, okul velinin ayağına gidecek


Sakarya Milli Eğitim Müdürlüğü ilginç bir proje başlattı. Özellikle okulda sorun çıkaran öğrencinin velisini okula çağırmak yerine, okul velinin evine gidecek. Böylece öğrencinin yaşadığı sorunlar yerinde tespit edilecek.

Bu güne kadar olan uygulamada sorunlu öğrencinin velisi telefon ya da öğrenciye verilen yazılı bir mesajla okula çağrılıyordu. Sakarya Milli Eğitim Müdürlüğü bu uygulamaya kısmen son verdi. Genel veli toplantıları hariç, özellikle okulda sorun çıkaran öğrencinin velisi okula çağrılmak yerine okul velinin ayağına gidecek. Proje ile öğrencinin okulda yaşadığı sorunların aile ortamından kaynaklanıp kaynaklanmadığı yerinde görülecek. Rehber ve sınıf öğretmeni velinin evine giderek, öğrencinin velisiyle evinde görüşecek, sorunu tespit edip çözmeye çalışacak. Okul yönetimine rahatlıkla anlatılamayan sıkıntılar, ev ortamında çocuğun öğretmenleriyle paylaşılması sağlanacak.

Sakarya Milli eğitim Müdürü Murat Yazıcı, öğrencinin okul başarısının yaşadığı aile ortamı ile yakından ilgili olduğunu belirterek, evde sorun yaşayan, huzurlu olmayan öğrencinin okulda da başarılı olmayacağını söyledi. Evde yaşanan sorunların çocuğun dersleri yanında okuldaki davranışlarının da olumsuz yönde etkileyeceğini ifade eden Yazıcı, bu sebeple okul-aile işbirliğine büyük önem verdiklerini kaydetti.

PROJE BAŞARILI OLDU

'Velinin ayağına gitme' projesinin de okul-aile işbirliği çerçevesinde uygulanacağını dile getiren Yazıcı şöyle konuştu: "Aslında geçen eğitim döneminde projeyi kısmen uygulamaya koyduk ve başarılı sonuçlar aldık. Bu sene daha da yaygınlaştıracağız. Velinin evine gitmek, okula çağırmaktan daha etkili oluyor. Bunu gördük. Velinin ayağına gidilmesiyle sorunlar daha rahat ve kısa sürede çözülüyor. Öğrencinin yaşadığı ev ortamı görülüyor, sorun tespit ediliyor, çözüm bulunuyor. Veli de evinde daha rahat sorunlarını aktarabiliyor. Biz maddi ve manevi her konuda öğrenci ve velisinin sorununu çözmeye çalışıyoruz. Aynı şekilde öğrencinin okul çevresinde yaşadığı, okul yönetimine söyleyemediği, ancak ailesiyle paylaştığı sorunları da öğrenme imkanı buluyoruz."

cihan

Çevrimdışı windywind

  • Uzman Üye
  • *****
  • 304
  • 522
  • 304
  • 522
# 26 Eyl 2009 11:39:52
Öğretmenlerin beklediği talimat geldi

Öğretmenlerin yeni eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneği bugünden itibaren ödenecek

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, valiliklere gönderdiği genelgede, öğretmenlere 515 TL hazırlık ödeneği ödeneceği hükmünün kanunda yer aldığını anımsattı.

Çubukçu, buna göre eğitim-öğretim hizmetleri sınıfına dahil öğretmen unvanlı kadrolarda görevli olup fiilen öğretmenlik yapanlara (ilköğretim ve okul müdürleri ile yardımcıları, cezaevi okullarında çalışan öğretmenler, yönetici, eğitim uzmanı ve eğitim uzman yardımcıları dahil, ilköğretim müfettişleri hariç) 515 TL hazırlık ödeneğinin bugünden itibaren ödenmesi talimatı verdi.

Çevrimdışı beyay77

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.065
  • 668
  • 1.065
  • 668
# 27 Eyl 2009 16:50:50
Yalın ADSL, BTK’yı bekliyor

Rekabet Kurumu, “Yalın ADSL” uygulamasına, ilgili tarife sistemine karar verip onaylayacak olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) çalışmasını tamamlamasıyla başlanabileceğini bildirerek, Türk Telekomünikasyon A.Ş.;ye Rekabet Kurulu kararı ile getirilen yükümlülük açısından süreci izlemeye devam edeceklerini açıkladı.
Kurumun resmi web sitesinde ilan edilen açıklamada, Rekabet Kurulu’nun 18 Şubat 2009 tarihinde verdiği kararla, Türk Telekomünikasyon A.Ş.;nin ADSL hizmetinin sabit telefon aboneliğine bağlanması uygulamasına son verilmesi ve yalın ADSL hizmetine başlamak için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu;na (BTK) başvurmasına karar verdiği hatırlatıldı.
Açıklamada, Kurul;un söz konusu başvurunun Türk Telekomünikasyon A.Ş.  tarafından 3 ay içinde yapılması koşulunu da içeren bu kararı 27 Nisan 2009 tarihinde kamuoyuna duyurmasına rağmen, uygulamanın başlamamasının tüketicilerin ve tüketici örgütlerinin süregelen tepkilerine neden olduğu, Rekabet Kurumu’nun yalın ADSL hizmetinin neden halen başlatılmadığı konusunda çok sayıda soru ile karşı karşıya kaldığı ifade edildi.
Uygulamanın, BTK tarafından onaylanacak bir tarife ile yürürlüğe girebilecek olması nedeniyle, Rekabet Kurumu yapılan başvurular bakımından yol gösterici olması amacıyla açıklama yapılması ihtiyacı duyulduğu belirtilen açıklamada şu bilgilere yer verildi:
“Türk Telekomünikasyon A.Ş. Rekabet Kurulu;nun kararını takiben Kurumumuza gönderdiği yazıda, yalın ADSL uygulamasına geçilmesi için BTK; ya 3 Temmuz 2009 tarihinde başvuruda bulunduğunu bildirmiştir. Türk Telekomünikasyon A.Ş. tarafından gönderilen bir diğer yazıdan da söz konusu başvuruyu takiben BTK ile Türk Telekomünikasyon A.Ş. arasında bu konuda çeşitli toplantılar yapıldığı anlaşılmaktadır. BTK tarafından Kurumumuza gönderilen bilgilendirme yazısında ise Türk Telekomünikasyon A.Ş.;nin başvurusuna değinilerek konunun kendi görev alanlarında olduğu ifade edilmektedir” Açıklamada, söz konusu bilgilerden Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin, Rekabet Kurulu kararında yer alan “yalın ADSL hizmeti sunmak üzere 3 ay içinde BTK;ya başvuru yapılması” hükmünün gereğini bu aşamada yerine getirildiğinin anlaşıldığı ifade edildi ve yalın ADSL uygulamasının ilgili tarife sistemine karar verip bu tarifeyi onaylayacak olan BTK;nın çalışmasını tamamlamasıyla başlayabileceği belirtildi.
Kurumun, Türk Telekomünikasyon A.Ş.;ye Rekabet Kurulu kararı ile getirilen yükümlülük açısından süreci izlemeye devam ettiği vurgulandı.

Çevrimdışı sultanmurat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.620
  • 6.140
  • 2.620
  • 6.140
# 27 Eyl 2009 23:09:59
Bakın Okulu Kimler Temizliyor

Bakın Okulu Kimler Temizliyor
Eğitime bütçeden ayrılan payların ortalama yüzde 65’inin personel harcamalarına ayrılması, eğitimin finansmanını öğrencilerin, dolayısıyla velilerin omuzlarına yıkıyor
Milyonlarca öğrenci dün ders başı yaparken, velilerin de zorlu süreci başladı. Sözde ‘parasız’ olan eğitimin yükü, bu yıl da velinin sırtında olacak. Velinin okula ödediği para kayıtla başlıyor, eğitim yılı bitene kadar devam ediyor. En az 100 TL kayıt parası veren veliler, ardından etüt, teknoloji, küçük bakım, hizmetli, memur maaşları derken yılda ortalama 2 bin TL’yi okula veriyor. Bazı veliler ise, istenen paraları ödeyemediği için okulun temizlik ve bakım onarım gibi işlerine yardımcı oluyor.

Devletin eğitim harcaması az


Eğitim kademelerine göre öğrenci başına yapılan harcamalarda Türkiye, OECD ülkeleri arasında en son sırada yer alıyor. OECD rakamlarına göre, Türkiye’de devletin öğrenci başına yaptığı yıllık eğitim harcaması miktarı ilköğretimde 1130 ABD doları, ortaöğretimde 1834 ABD doları, yükseköğretimde 4 bin 648 ABD doları.
İlköğretimden yükseköğretime kadar yıl bazında öğrencilere yapılan ortalama kamusal harcamada Türkiye 35 OECD üyesi ülke arasında en alt sırada yer alıyor. Söz konusu harcama Almanya’da 7925, Slovenya’da 7869, Portekiz’de 6624, Çek Cumhuriyeti’nde 5174 iken, Türkiye’de 1614 dolar. OECD üyesi ülkelerin ortalaması ise 7840 dolar.
Eğitim-Sen’in hazırladığı “2009-2010 Eğitim Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu” başlıklı raporda, eğitimin maliyetinin giderek öğrenci ve velilerin sırtına yüklendiği, Türkiye’de eğitime ayrılan payın ekonomik açıdan Türkiye’nin çok gerisinde kalan Barbaros Adaları, Fildişi Sahilleri, Vanuatu gibi ülkelerin dahi gerisinde kaldığı belirtiliyor.

İşte velinin zorlu süreci
- 100 TL’den başlayan bağış. Bu paralarla okulda görev yapan temizlik çalışanlarının maaşları ödeniyor.
- Etüt ücreti: 400 - 600 TL.
- Kıyafet, kırtasiye (pek çok okul kendisi satıyor): 250 TL
- Beslenme: Kantin için verilen harçlıklar aylık 40-80 lira.
- Teknoloji parası: Projeksiyon, bilgisayar almak veya parçalarını yenilemek için bir sınıftan alınan para 4 bin lira civarında. Bu rakam öğrenci sayısına göre bölünüyor.
- Öğrenci servisi: Mesafeye göre ücret değişmekle birlikte ortalama 150 TL.
- Spor malzemeleri parası: İlköğretim 1. kademe için yılda 5, 2. kademe için 10 TL.
- Katkı payı: Yeni kayıt sırasında 100 TL civarında bir para okulun küçük bakım ve onarımı için alınıyor.
- Sosyal sanatsal etkinlikler gideri: Gezi veya tiyatro gibi etkinliklerin bilet ücretleri.
- Öğrenci pasosu: Ortalama 5 TL.



Veliler cam sildi, öğretmenler yardım etti
Sivas’ta yaz tatilinin ardından tadilata alınan ve yenileme çalışmaları yapılan Kanuni İlköğretim Okulu’nun temizliği 2009-2010 eğitim-öğretim yılının ilk gününe yetişmeyince, halk seferber oldu. Öğrenci velileri ellerinde paspas ve bezlerle okulun içini temizlerken, öğrenciler okul bahçesinde bekletildi.
Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun bir soru önergesine verdiği yanıta göre geçen yıl okulların temizlikçi ihtiyacını gidermek için velilerin cebinden 75 milyon TL çıktı.

 

Çevrimdışı sultanmurat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.620
  • 6.140
  • 2.620
  • 6.140
# 27 Eyl 2009 23:10:40
MEB, yönetici atamaları için sınav tarihlerini belirledi

Konuyla ilgili Milli eğitim bakanlığının açıklaması

Bakanlığımıza bağlı resmî eğitim kurumlarına yönetici olarak atanacakların belirlenmesi için Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmelik hükümleri çerçevesinde Müdür Yardımcılığı için 31 Ekim 2009, Müdürlük için 01 Kasım 2009 tarihlerinde Seçme Sınavı yapılacaktır.
Sınavla ilgili bilgilendirme amaçlı hazırlanan Sınav Kılavuzu [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] internet adresinde 28/Eylül/2009 günü yayımlanacaktır.
Adaylar, başvurularını 05-09 Ekim 2009 tarihleri arasında [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] internet ortamında yapılabileceklerdir.
Müdür ve Müdür Yardımcılığı Seçme Sınavı'nın her ikisine de katılmak isteyen adaylar Yönetmeliğin ilgili hükümlerini taşımaları halinde başvuruda bulunabileceklerdir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği


 

Çevrimdışı sultanmurat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.620
  • 6.140
  • 2.620
  • 6.140
# 29 Eyl 2009 19:15:56
Okullarda kılık-kıyafete yeni düzenleme
{ 29 Eylül 2009 }
 
Okullarda kılık-kıyafete yeni düzenleme

Cumhuriyetin ilk yıllarından 1990'lara kadar siyah olan, daha sonra maviye dönüşen ve öğrencilikle özdeş hale gelen önlüklerin, gelecek eğitim-öğretim yılından itibaren ''resmen'' kalkması planlanıyor.Reklam
FacebookDiggDel.icio.usreddit MixxStumbleUponGoogleYahooMil li Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürü İbrahim Er, öğrencilerin kılık kıyafetlerini düzenleyen yönetmelikte değişiklik yapılacağını ve artık önlük uygulamasına son verileceğini bildirdi.

Er, Haziran 2009'da, ''Okul Kıyafetleri Çalıştayı'' düzenlediklerini anımsatarak, çalıştay sonucunda bir rapor ortaya konulduğunu belirtti. İbrahim Er, çalıştayda, yeni uygulamanın 2010-2011 eğitim-öğretim yılından itibaren başlatılmasının öngörüldüğünü söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürü Er, devlet memurları ile öğrencilerin kılık-kıyafetlerini düzenleyen yönetmeliğin değiştirileceğini, yeni uygulamanın en kısa zamanda duyurulacağını ifade etti.

Devlet memurları ile öğrencilerin kılık kıyafetlerini düzenleyen yönetmeliğin Bakanlar Kurulu'ndan çıktığını, yönetmeliğin öğrencilerle ilgili bölümünde yapılacak değişiklik teklifini İlköğretim Genel Müdürlüğü olarak kendilerinin hazırlayacağını anlatan Er, çalışmanın kısa zamanda tamamlanacağını söyledi.

Okullardaki kılık-kıyafet ile ilgili genel kuralları belirleyeceklerini dile getiren Er, ''Yapacağımız çalışma, çalıştaydan çıkan sonuçlara göre olacak. Biz çok genel çerçeveyi çizeceğiz. Yine üniforma olacak. Rengine, desenine, diğer ayrıntılarına okul aile birliği karar verecek. Okullar rengi belirleyecek ama bir okulda tek bir renk olacak. Önlük kalkacak'' dedi.

-''İKLİM KOŞULLARI AYNI DEĞİL''-

İbrahim Er, genel çerçevenin nasıl belirleneceği konusunda da şunları söyledi:

''Her yönetmeliğin bir çerçevesi olur; mesela askılı giyilmez, streç pantolon giyilmez gibi... Hiçbir çerçeve koymazsanız çocuk şortla okula gelirse, okul şortu seçerse bu olmaz. Biz bu anlamda genel bir çerçeveyi çizip, içinin nasıl doldurulacağını onlara bırakacağız.

Bunun nedeni de şu, Türkiye'de iklim koşulları aynı değil. Antalya'daki bir okul kıyafeti ile Kars'taki bir okul kıyafeti aynı zaman aralığında aynı işlevi görmez. Bunu belirlemeyi okula bırakacağız. Aslında fiilen de bu uygulama yapılıyor. Bizim yaptığımız fiili duruma meşruiyet kazandırmak.''

Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren öğrencilerin siyah önlük giydiğini ifade eden Er, bunun, ''o yıllardaki yoksulluğu göstermemeyi'' sağladığını anlattı. 1929 ekonomik krizine işaret eden Er, ''Siyah önlük en basit, ucuz kumaştı. İnsanların yoksulluğunu kamufle ediyordu'' dedi.

-KIYAFET, EN ÇOK GENELGE YAYIMLANAN KONULARDAN BİRİ-

Okullarda siyah önlük zorunluluğuna 1989-1990 eğitim-öğretim yılında, yayımlanan genelgeyle son verildi.

Dönemin Milli Eğitim Bakanı merhum Avni Akyol, yayımladığı genelgede, bakanlığa yazılı ve şifahi başvurular yapıldığını, ''Yurdun çeşitli yerlerinde okul yöneticileri, öğretmenler, veliler ve öğrencilerle yapılan toplantılarda siyah önlüklerin değiştirilmesi fikrinin büyük oranda tasvip edildiğini'' belirterek, konuyla ilgili bazı valiliklerden görüş istendiğini bildirmişti.

Akyol, gelen görüşlerde ''Siyah önlüğün ilköğretim çağındaki çocukları psikolojik yönden olumsuz etkilediğinin dile getirildiği, siyah önlük uygulamasına son verilmesi ve yerine çeşitli renk (deniz mavisi, lacivert, gri vb.) ve modeldeki önlüklerin kullanılmasının ifade edildiğini'' belirterek, bu görüş ve anketler doğrultusunda, okullarda deniz mavisi, lacivert, siyah ve gri renklerden birinin önlük rengi olarak seçilmesinin kararlaştırıldığını belirtmişti.

Milli Eğitim Bakanlığında, öğrenci kıyafetleri, en çok genelge yayımlanan konulardan biri oldu. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay 1997'de, dönemin müsteşarı merhum Bener Cordan 1998'de, dönemin Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu 1999'da, dönemin Milli Eğitim Bakanı Necdet Tekin 2002'de, dönemin müsteşarı İsmail Bircan 2002'de, dönemin müsteşarı Necat Birinci 2005'te ve dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de 2006, 2007 ve 2008 yıllarında genelgeler yayımlayarak, öğrencilerin kılık-kıyafetlerinin nasıl olacağı konularında uyarılarda bulunmuşlardı.

-KIZ ÖĞRENCİLERE PANTOLON İZNİ-

Necdet Tekin, 2002'de, liselerdeki kız öğrencilerin pantolon giyebilmelerine imkan tanıyan genelge yayımlamıştı. Türkiye'de yaşanan iklim farklılıklarına dikkati çeken Tekin, ortaöğretim kurumlarında okumakta olan öğrencilerin velilerinden yoğun istek geldiğini, bu isteklerin değerlendirilmesi sonucunda ortaöğretim kurumlarındaki kız öğrencilerin siyah, füme, gri renk pantolon giyebileceklerini belirtmişti. 
 
 

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK