Yorumsuz! : Haberler

bir haber daha

Sanal bankacılıkta SMS'le şifre ücretsiz 
 
Yılbaşından itibaren zorunlu hale gelen Tek Kullanımlık Şifre (TKŞ) uygulamasına ilişkin bankaların fiyat tarifesi belli oldu. SMS (kısa mesaj) aracılığı ile tek kullanımlık şifre üretimi ücretsiz hale gelirken özel cihaz (Token) ile şifre almanın maliyeti değişiklik gösterecek.
 
1 Ocak 2010 tarihinden itibaren Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) tebliği gereği EFT ve havale gibi işlemlerde tek kullanımlık şifre ile işlem yapılıyor. Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) 26 banka üzerinden derlediği verilere göre internet bankacılığı üzerinden Eylül 2009 itibarıyla üç aylık dönemde 132 milyar 257 milyon TL'lik EFT ve havale işlemi gerçekleştirildi. İnternet üzerinden yapılan işlemin toplam adedi ise yine aynı dönemde 34 milyon 292 bini buldu. İnternet üzerinden işlem yapan aktif bireysel ve kurumsal müşteri adedi ise 5 milyon 691 bin 356.

Tek kullanımlık şifre nedir?

TKŞ, her kullanımda veya belirli bir süre geçtikten sonra geçerliliğini yitiren ve bir sonraki kullanım için yeniden üretilmesi gereken sayı ve/veya harf dizisi. TKŞ cihazı müşterisi olunan bankalardan temin edilebiliyor. SMS içinse müşterinin bankadaki cep telefonu bilgilerinin güncel olması gerekiyor. TKŞ cihazı sadece temin edilen bankada kullanılabiliyor. ZAMAN
 

Bakan Çubukçu: Şubatta atama yok
10 Ocak 2010 08:32

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, güncel konular hakkında AKŞAM'a konuştu.

ŞUBATTA ÖĞRETMEN ATAMASI YOK

Nİmet Çubukçu, şubat ayında öğretmen atamasının yapılmayacağını da sözlerine ekledi. Çubukçu yılda bir kez temmuz ayında atamaların tamamlanması konusunda Maliye Bakanlığı ile anlaştıklarını belirterek şu bilgileri verdi: 'Arada atama yapmayacağız. Böylece öğretmenlerin, eğitim yılı başlamadan yerleşmesi, bundan hem öğretmen ailesinin hem de öğrencilerin olumsuz etkilenmemesi sağlanıyor. Ayrıca, özel okullarda çalışan öğretmenler, yıl ortasında atama yaptığımızda o okulları bırakıp yeni görevlerine geçiyor. Özel eğitimi de aksatmamış oluyoruz.'

AKŞAM

Lojman Başvurularında Yeni Dönem 


Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilatı Lojmanlarına Müracaat işlemleri, MEBBİS Başvuru İşlemleri modülü üzerinden web tabanlı olarak gerçekleştirilecektir.

Milli Eğitim Bakanlığı ilk defa 2010 yılından itibaren Lojman Taleplerini Eğitim Teknolojileri genel Müdürlüğü Bilişim Hizmetleri Daire Başkanlığı ile koordineli olarak hazırlanan ve MEBBİS (Milli Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemleri) bünyesindeki  Başvuru İşlemleri modülü üzerinden web tabanlı olarak gerçekleştirecektir.

Yeni düzenlemeye göre, 2010 yılında başvuruda bulunan personelin mağdur olmamaları için de müracaatlarını web tabanlı olarak gerçekleştirmeleri gerekiyor. Yapılacak değerlendirmenin ardından yerleşme hakkı elde edenler internet üzerinden konut bilgilerine ulaşabileceklerdir.


 

Ehliyet sınavlarında yeni dönem başlıyor 
11 Ocak 2010 04:09       

İlkokul mezunları 1996 yılından bu yana sürücü ehliyeti alamama korkusu yaşıyor. Geçen yıllarda 3 kez ertelenen değişiklik 2011'in Temmuz ayında uygulamaya geçiyor. İşte tüm detaylar:

Yeni bir erteleme söz konusu olmazsa önümüzdeki yıldan itibaren eski sisteme göre ilkokulu 5 yıl okuyanlar artık ehliyet sahibi olamayacak. Uygulamaya karşı çıkan Sürücü Kursları Konfederasyonu Başkanı Dursun Önal, düzenlemenin amacının sürücü adaylarına en az ortaokul ya da sekiz yıllık temel eğitimi bitirtmek olduğunu söylüyor.

Sürücü kurslarının önümüzdeki günlerde bu düzenlemeyi yeniden gündeme taşıyarak kursiyer sayılarını artırmaya çalışacakları tahmin ediliyor.

Sürücü adaylarının eğitim kalitelerini artırma amacıyla başlayan ehliyet almada ilköğretim (ilkokul+ortaokul) mezunu olma şartı 14 yıldır tartışılıyor. İlkokul mezunları sürücü belgesi başvurusunda ilk problemi 1996 yılında yapılan yasa değişikliğiyle yaşadı. Bu uygulama daha sonra 2000 yılına kadar ertelendi. Yaşanan itirazlar üzerine 31 Aralık 2004'e kadar ortaokul ya da sekiz yıllık temel eğitimi (ilköğretim) bitirme şartı aranmayacağı bakanlık tarafından sürücü kurslarına bildirildi. 2004'e gelindiğinde uygulama hayata geçti ve birçok vatandaş komşu ülkelerden yüksek fiyatlarla ehliyet aldı. Mağduriyetlerin artması Milli Eğitim Bakanlığı'nı harekete geçirdi ve 5 Temmuz 2006'da 'ilkokul mezunu olmak yeterlidir' şartıyla uygulama 5 yıllığına yeniden ertelendi.

Yaklaşık 1,5 yıl ehliyet alamayan ilkokul mezunları, bu ertelemeden sonra sürücü kurslarına akın etti. Bakanlığın verdiği 5 yıllık süre 30 Haziran 2011'de sona erecek. İlkokul mezunları ve ilkokul mezunu olarak daha önce ehliyet alan ancak ehliyetini yükseltmek isteyenler değişikliğin mağduru olacak.

Önümüzdeki günlerde ilkokul mezunlarının sürücü kurslarına başvurularının artabileceğini söyleyen Sürücü Kursları Konfederasyonu Başkanı Dursun Önal, bu durumdan rahatsız olduklarını dile getirdi.

GEÇEN YIL 1 MİLYON KİŞİ EHLİYET ALDI

Motorlu Taşıtlar Sürücü Kursları Birliği Derneği Genel Başkanı Vedat Şahin, Türkiye'de 1990-2008 yılları arasında her yıl ortalama 716 bin kişinin sürücü belgesi aldığını söyledi. Şahin, 2007 yılında yaklaşık 837 bin, 2008 yılında ise 954 bin 832 kişiye sürücü belgesi verildiğini ifade ederek, bu sayının 2009 yılında 1 milyonu aşmış olabileceğini söyledi.

ZAMAN 

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu açıkladı: Nüfusun artışı durdu, Marmara ve Ege eksiye geçti. Son 4 yılda öğrenci kaydı her yıl 70-80 bin azalıyor. Pek çok okul kapanacak.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın nüfus artış hızındaki gerileme ve bu durumun eğitime yansımalarına ilişkin çalışması oldukça çarpıcı.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Türkiye'de nüfus artış hızının gerilemesinin, eğitim üzerindeki yansımalarını AKŞAM'a anlattı. Buna göre son 4 yılda okula kayıt yaptıran öğrenci sayısı her sene yaklaşık 80 bin azalıyor. 18 bin okul, öğrencisizlikten kapalı. Bazı bölgelerde yeni okul talebi durma noktasına geldi. Marmara ve Ege'de nüfus dengesi genç nüfus aleyhine değişiyor. Nüfus artış hızı 6 yıllık bir sürede 4.8'den 2.2'ye geriledi. Adrese dayalı kayıt sisteminin ortaya koyduğu verilerle de yeni bir planlama da yapılıyor. Okul bölgeleri, derslik sayıları, sınıf mevcudu, okulların illere göre dağılımı yeniden düzenlenecek.

BAŞBAKAN'A DA SUNULDU

Bakanlığın nüfus artış hızındaki gerileme ve bu durumun eğitime yönelik etkileri üzerine yaptığı çalışmanın sarsıcı sonuçları var. Bakanlığın bu saptamaları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da sunuldu. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu AKŞAM'a konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

OKUL İNŞAATLARI DURACAK

Çubukçu nüfus artış hızının geriye döndüğünü belirterek, 'Son 4 yılda düzenli olarak bir yıl öncesine göre öğrenci sayısı 70-80 bin azalıyor. Göç veren bölgelerde 18 bin okul öğrencisizlik nedeniyle kapalı. Bu şekilde giderse okul kapatmak zorunda kalacağız. Okul inşaatları duracak. Örneğin bundan sonra Beşiktaş'ta okul yapmayacağız. Çünkü burada nüfus geriliyor. Bu ilçemizde sınıf başına 18 öğrenci düşüyor. Yaşlı nüfus daha yoğun.
Okullarımızı yeni gelişen ilçelere yapacağız' dedi.

6 SENEDE 30 YILLIK DÜŞÜŞ

Nimet Çubukçu nüfusun çok teknik bir konu olduğunu söyleyerek, 'Marmara ve Ege'de nüfus dengesi eksiye düşmeye başladı. Nüfus artışında Güneydoğu Anadolu birinci, Doğu Anadolu ikinci sırada. Nüfus artış hızı kısa sürede 4.8'den 2.2'ye geriledi. 6 yıl içinde bu noktaya geldik. 2'nin altı nüfusun geriye dönüşü demektir. Düşüş hızı Fransa, Almanya ve Yunanistan'ın 30 yılda yaşadığına denk geliyor' diye konuştu.

 İstanbul serbest piyasada dolar 1,4600, avro 2,1150 liradan haftaya başladı.

Kapalıçarşı'da 1,4550 liradan alınan dolar 1,4600 liradan satılıyor. 2,1080 liradan alınan avronun satış fiyatı ise 2,1150 lira olarak belirlendi.

Serbest piyasada önceki kapanışta doların satış fiyatı 1,4700 lira, avronun satış fiyatı ise 2,1160 lira olmuştu.

ANADOLU AJANSI 

Eğitim kanalı ZTV açıldı


Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Yeşilköy WOW Otelde düzenlenen eğitim kanalı ZTVnin açılışını yaptı.  
 
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, ''Uzaktan eğitim, günümüz bireylerinin eğitim ihtiyacını karşılamada alternatif çözümler sunabilecek bir sistem olarak karşımıza çıkmaktadır'' dedi.

Yeşilköy WOW Otel'de düzenlenen eğitim kanalı ZTV'nin tanıtım toplantısında konuşan Çubukçu, öğrenci ve eğitmenin fiziksel olarak aynı mekanı paylaşmak zorunda olmadığı ''uzaktan eğitimin'', öğrenci, öğretmen ve eğitim araçlarının iletişim teknolojileri aracılığıyla bir araya getirildiği eğitim faaliyeti olduğunu belirtti.

Çubukçu, şöyle konuştu:

''Uzaktan eğitim, günümüz bireylerinin eğitim ihtiyacını karşılamada alternatif çözümler sunabilecek bir sistem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sistem, eğitimde fırsat eşitliği sağlaması, özürlülere ve çeşitli sebeplerle eğitim yapamamış veya yarıda bırakmış olanlara şans tanıması, yaşam seyrini bozmadan ekonomik zaman kullanımı yaratması, öğrencilerin tek başına eğitimi gerçekleştirmesine yardımcı olması gibi nedenlerle bugün daha çok dünyanın en zengin ve sanayileşmiş ülkelerinde kullanılmaktadır.

Türkiye de ilk uygulamaları 1960'lara uzanan bir uzaktan eğitim deneyimine sahiptir. Süreç içerisinde bilişim teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak gelişen ve daha etkili bir hale gelen uzaktan eğitim, bugün internet üzerinden de verilebilmektedir. İnternet ve multi medya teknolojisinin eğitim programında yer almasıyla birlikte uzaktan eğitim modern bir boyut kazanmıştır. Şimdiye kadar benzeri görülmemiş bir seviyede sunulması, öğrenci ve öğretmenler arasında karşılıklı olarak derse katılım imkanı sağlaması ve bu alanda ortaya çıkan teknolojik gelişmeler, uzaktan eğitim programlarını daha cazip hale getirmiştir.''

''YAKLAŞIK 690 BİN ÖĞRENCİ FAYDALANIYOR''

Bu gelişmeler ışığında Milli Eğitim Bakanlığının 1990'lı yılların başında açık lise, daha sonra da açık ilköğretim ile değişik nedenlerle öğrenimine ara vermiş ve öğretim sürecinin dışına çıkmış bireylere tekrar okuma hakkı verdiğini anımsatan Çubukçu, bugün itibariyle uzaktan eğitimden açık lisede yaklaşık 379 bin, açık ilköğretimde yaklaşık 145 bin, mesleki açık öğretim lisesinde yaklaşık 165 bin öğrenci olmak üzere, toplamda yaklaşık 690 bin öğrencinin faydalandığını bildirdi.

Çubukçu, bunun dışında her düzeydeki 13 milyon öğrenci ile 700 binin üzerindeki öğretmenin de kendilerini geliştirmesine yönelik eğitici programların yapıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

''1992 yılında TRT 2 üzerinden başlayan uzaktan eğitim yayınlarına daha sonra TRT 4 üzerinden paket programlar şeklinde devam edilmiştir. Uzaktan eğitim imkanından yararlanan öğrencilerimizin dışında 'Yaşam boyu öğrenme' felsefesi kapsamında bakanlığımız genel izleyici kitlesine yönelik eğitici ve öğretici programlar da yapmaktadır. Yapılan bu programlara son zamanlarda özel kanallardan da talep geliyor.

Öte yandan, 2009'da TRT 4'ün çocuk kanalına çevrilmesiyle bakanlığımızın TRT 4 üzerinden yapılan uzaktan eğitim yayınları kesilmiştir. Bir alternatif olarak bakanlığımızın web sitesi üzerinden radyo ve televizyon yayınları başlatılmıştır. Sadece interneti olanların ulaşabildiği bu hizmeti geliştirme çalışmaları sürerken, özellikle sonbahar aylarında yaşadığımız H1N1 grip salgını ile tüm öğrencilerimize televizyon üzerinden ulaşmak bir kez daha gündeme gelmiştir.''

Nimet Çubukçu, böyle bir süreç yaşanırken Mediasa Yayıncılık'a ait olan ZTV tarafından, açık öğretim kurumlarına ait dersler ile ürettikleri diğer görsel materyallerin televizyon ortamında hiçbir ücret alınmadan yayınlanması teklifiyle karşılaştıklarını belirterek, yapılan görüşmeler ve değerlendirmeler sonucunda da işbirliğinin temellerinin bir protokolle atıldığını söyledi.

Uydu üzerinden yayın yapan ZTV'de mevcut yayınlar yanında bakanlık tarafından üretilen ders programları ile tanıtım ve belgesel programların yayınlanacağını belirten Çubukçu, bu kapsamda teknik kalitesi ve içeriği yüksek, öğretim teknikleri yenilenmiş 574 programın seçilerek ZTV'ye aktarım işlemlerinin tamamlandığını bildirdi.

Çubukçu, bakanlık tarafından bundan sonra üretilecek programların birer kopyasının da ZTV'ye gönderileceğini sözlerine ekledi.

DEMET SABANCI ÇETİNDOĞAN

Mediasa Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan da, 24 saat yayın yapan ZTV'de gelir durumu, sosyal statüsü ne olursa olsun her öğrencinin aynı seviye ve kalitede eğitim alabildiğini söyledi.

Çetindoğan, sosyal sorumluluk projesi olarak yola çıktıkları ZTV'de yol haritalarını çizerken, herhangi bir sistem ya da kuruma alternatif olma veya ticari getiri amacı gütmediklerini belirterek, sadece faydalı olmayı amaçladıklarını kaydetti.

Eğitimde fırsat eşitliği misyonu doğrultusunda ZTV olarak gençlerin ihtiyacı olan dersleri ve programları hazırladıklarını ifade eden Çetindoğan, ''Bundan sonra ne kadar çok öğrenciye hatta öğretmene ulaşabilirsek, yapılan hizmetten o kadar çok kişi faydalanmış olacaktır'' dedi.
 

Türkiye ile İsrail arasında yaşanan kriz internete de yansıdı. Türk
'hacker'lar, İsrail'in önemli haber sitelerinden biri olan "
jerusalemonline.com"a sızarak, Necati Şaşmaz'ın fotoğrafının yer aldığı ve
Hekimoğlu türküsünün çaldığı Türkçe mesajlar içeren bir web sayfası
hazırladı.
Haberin devamı:
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

keşke hackerlar kadar siyasilerimiz de çalışabilseler.

kurtlar vadisini zevkle seyrediyorum

Türk hackerlar 1 numara

geçen hafta norveçte ve israilde olanlardan dolayı olaylarla ilgisi olanları şeddeli olarak kınıyorum.

keşke hackerlar kadar siyasilerimiz de çalışabilseler.

Ülkenin yönetiminde söz sahibi olanlar üst siyaset oluşturacaklar.bir tane oy peşine düşüp birinin zayıf dediğine diğeri şişman demeyecek.içeride ne kadar düşük siyaset yaparsan yap ulusal konularda tek yumruk,demir yumruk olduğumuz zaman bize daha fazla saygı gösterirler,yoksa böyle çil yavrusu gibi dağınık şekilde değil....

 Dışişleri kaynaklarından elde edilen bilgiye göre İsrail'den gelen bir özür metnin olmaması, Türk tarafına yapılan bir açıklamanın Ankara'yı tatmin etmemesi üzerine Dışışleri Bakanlığı İsrail Büyükelçisi Oğuz Çelikkol'u ankara'ya çağırdı. Büyükelçi Çelikkol'un yarın Ankara'ya döneceği belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Gül, İsrail'e özür için akşam saatlerine kadar bir süre verildiğini belirtmişti.


Dışişleri Bakanlığı, Büyükelçi Çelikkol'un İsrail'e geri dönüşünün ise İsrail'den gelecek özüre bağlı olduğunu açıkladı.

haber7.com dan alıntı

kurtlar vadisi de filistin filmi çekecekmiş.
Aslında bu bir savaş başlangıcı bence.
bu arada hala "özür dilemeyeceğiz" diyerek krizi daha fazla tırmandırıyor.