Yorumsuz! : Haberler

Çevrimdışı beyay77

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.065
  • 668
  • 1.065
  • 668
# 22 Tem 2009 10:06:23
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
hadi hayırlısı. bunu yapacaklarına adsl kullanırken sabit hat alma zorunluluğunu kaldırsalar daha iyi olur.
aslında konya da verilmiş mahkeme kararı var. ama olsun. sabit hat alma zorunluluğunu kaldırmazlarsa yapacağım ilk iş sabit hat numarasını özel şirket hattına taşımak olacak. yeter ki ttelekom kazanmasın.

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 22 Tem 2009 10:30:15
Yüzyılın en büyük güneş tutulması


21. Yüzyılın en büyük güneş tutulması yaşandı. Yalnız Asya'da izlenebilen ama 250 kilometrelik alanı karartan tam güneş tutulması 6 dakika 39 saniye sürdü.   

22 Temmuz 2009 08:15

Hindistan'ın doğusundaki Taregna köyünde yerel saatle 06.24'te (TSİ 03.54) başlayan güneş tutulması TSİ 03.50'te tam güneş tutulması halini aldıktan sonra kuzey doğuya doğru hareket ederek, Nepal, Myanmar, Bangladeş, Butan ve Çin'den de izlenebildi.

Yaklaşık 250 kilometrelik bir koridorda izlenebilen tutulma, zirveye ulaştığında 6 dakika 39 saniye sürdü. En son Pasifik Okyanusu'na ulaşacak olan tutulma, TSİ 08.12'de sona erdi.

Tutulma, Hinduların kutsal kenti Varanasi'ye ulaştığında binlerce Hindu kutsal sayılan Ganj Nehri'nin sularına daldı. Tutulma sırasında Ganj Nehri'nin sularına dalmanın reenkarnasyon döngüsünden kurtuluşu sağladığına inanılıyor. El ele tutuşan ve Hindu ilahileri söyleyen binlerce kadın, erkek ve çocuk birlikte nehrin sularına dalıp çıktı ve tutulmadan kurtulan güneşe dua etti.

Bugünkü güneş tutulması, 11 Temmuz 1991'de Havai ve Güney Amerika'dan izlenebilen 6 dakika 53 saniyelik güneş tutulmasından sonraki en uzun güneş tutulması.

2132 yılına kadar bugünkünden daha uzun bir güneş tutulması olmayacak, bu nedenle bugünkü güneş tutulması 21. yüzyılın en büyük güneş tutulması niteliğini de taşıyor.

AA

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 22 Tem 2009 10:35:27
Kamuda çalışan 2 milyonu aşkın memurun 2010 yılı ücret artışları için toplu pazarlık dönemi 15 Ağustos'ta başlayacak Memur Sen, doğum izninin baba için 5 güne çıkarılması ve alışveriş çeki ile sicil notuna itiraz hakkı talebinde bulunacak

Toplam 2 milyon kamu çalışanını ilgilendiren toplu görüşmeler 15 Ağustos'ta başlıyor. Maliye'nin 2010 yılı memur ücretlerine yüzde 5.5 artış planına tepki gösteren memurlar, pazarlık masasına ilginç taleplerle oturacak. Memurlar, yeni doğan bebeğin bakımını tek başına üstlenmek zorunda kalan eşlerinin yükünü hafifletmek için 3 günlük doğum izninin 5'e çıkarılmasını, alışveriş çeki verilmesini ve olumsuz sicil notuna itiraz hakkı isteyecek.

% 5.5 ZAMMA İMZA ATMAYIZ

Hükümet, ücretlerine yüzde 8.5 zam yaptığı işçinin ardından şimdi de memurla masaya oturmaya hazırlanıyor. Toplu görüşmeler bu yıl ilk kez Memur-Sen başkanlığında yürütülecek. Maliye, 2010 yılı için memur ücretlerine en fazla yüzde 5.5 zam yapabileceğini açıkladı. Maliye'nin 6 aylık dönemler halinde toplam yüzde 5.5 zam planına göre, en düşük memur ücreti 60 lira zam görecek. Aile ve çocuk yardımıyla birlikte en düşük memurun ücreti de bin 278 lira olacak. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise böyle bir teklife imza atmayacaklarını söyledi. Memur-Sen Genel Sekreteri ve Sağlık Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar da, krize karşı açıklanan paketlerin dar gelirliye yansımadığını ifade ederek, "Çalışanları desteklemek için vergi indirimi, alışveriş çeki istiyoruz. Eğitim, sağlık ve güvenlik alanlarında da kamuya yeni personel alınmalı" diye konuştu.

EMEKLİYE YANSIMALI

Memurun mutfağındaki enflasyonun çok daha yüksek olduğunu belirten Kaçar, "Enflasyon oranında bir artış yeterli değil. Ek ödemelerde düzeltme yapıldı ancak emeklilere yansımadı. Emeklilere de yansımasını isteyeceğiz" dedi. Memurlar, görüşmelerde kamuoyunda tartışmalara neden olan, "tam gün yasası"na ilişkin çekincelerini de dile getirecek. Meclis'ten çıkan yasanın destek verdikleri tasarı olmadığını belirten Memur Sen Genel Sekreteri Mahmut Kaçar, şu değerlendirmede bulundu: "Yasa ile çalışma koşulları yeniden düzenlendi. Ücretlerdeki tavan artışı emekliliğe de yansıyacaktı. Ancak ihtiyacımıza veren bir yasa olmadı. Tam gün yasası ve sözleşmeli personel konusundaki itirazlarımızı da dile getireceğiz."

SABAH

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 22 Tem 2009 10:38:51
Okul müdürleri 5 yılda bir değişecek


Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ilk ve orta dereceli okul müdürlerinin görev yerlerini 5 yılda bir değiştirecek. MEB tarafından hazırlanan Yönetici Atama Yönetmeliği Taslağı'na son şekli verildi. Taslağa Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun talimatı doğrultusunda konulan maddeye göre, tüm okul müdürlerine 5 yılda bir zorunlu rotasyon uygulaması getirilecek.

Aynı okul yönetiminde uzun dönem çalışan idarecilerin yıpranmasını engellemek üzere getirilen düzenleme ile, 5 yıldan fazla aynı okulda çalışan yöneticilerin görev yerleri Bakanlık tarafından değiştirilecek.

Öncelikle okul müdürlerini isteği doğrultusunda görev yaptıkları okullar değiştirilirken, bunun mümkün olmaması halinde ise, zorunlu yer değişikliği uygulaması gerçekleştirilecek. Bakanı Çubukçu'nun onayına sunulan taslak düzenleme Çubukçu'nun onayından sonra Başbakanlığa gönderilecek. Düzenlemenin Ağustos ayı başında Resmi Gazete'de yayınlanması bekleniyor.


YENİŞAFAK

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 23 Tem 2009 13:23:56
Gıda alırken nelere dikkat etmeliyiz?



Yediğimiz-içtiğimiz gıdalar bizim fiziksel yapımıza tesir ettiği gibi, psikolojikyapımızı da etkiliyor. Sağlıklı yaşamak adına yiyeceklerimize dikkat etmeliyiz.   

23 Temmuz 2009 08:58

Dolayısıyla sağlıklı gıdalarla beslenmek isteyen duyarlı tüketiciler yapacakları alışverişlerde aldığı gıdalara dikkat etmeli, şüphelendiği bir konu varsa bunu üreticisine mutlaka sormalı.

Bir gıda maddesinin sağlıklı olup olmadığını öğrenmenin en iyi yolu ambalajlıysa içeriğine ve son kullanma tarihine bakmak, açıkta satılıyorsa özelliklerine dikkat etmek. Tüketicilerin gıdalardaki katkı maddelerinin mahiyetini öğrenmek için iyi bir "etiket okuyucusu" olması da gerekiyor. Anlaşılamayan noktalar üreticiye sorulmalı, şüpheli bir durum tespit edilmişse de Alo-174 Gıda Hattı'na şikâyette bulunulmalı.

Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Saim Şendil, kullanım tarihi geçmiş gıdalarda bakteri üreme riski bulunduğunu belirterek, tüketicileri küflü ve süresi geçmiş gıdalara karşı uyardı. Bu tarz gıdaların kısa sürede besin zehirlenmelerine sebep olabileceğine dikkat çeken Dr. Şendil, ishal, kusma, karın ağrısı ve ateş görülen hastalar ve özellikle çocukların öncelikli olarak şüpheli gıda tüketip tüketmediğinin araştırılması gerektiğini vurguladı.

İshallerde en korkulan durumun sıvı kaybı ile dehidratasyon olarak adlandırılan klinik durum olduğunu ifade eden Dr. Şendil, geçmişte bu yüzden birçok çocuğun hayatını kaybettiğini söyleyerek aynı riskin bugün de hastanelere uzak bölgelerde yaşayan çocukların sağlığını tehdit ettiğini belirtti.

Dr. Şendil, uzun vadeli en ciddi hasarı oluşturan gıdaların başında açıkta satılan midye ve kabuklu deniz ürünlerinin yer aldığını kaydederek, "Üreyen virüslere bağlı bağırsak enfeksiyonu, ishal, kusma gibi şikâyetlerin görülmesi midyenin en masum zararlarındandır. Ağır metal ürünleri ile beslenen midye gibi deniz ürünleri karaciğer yağlanmasına ve uzun vadede ciddi hasarlarına sebep olmaktadır." dedi.

BOZUK GIDA, SİNİR SİSTEMİNİ ETKİLİYOR

Uzman Dr. Saim Şendil, gıdalarla bulaşan bakteri ve virüsler konusunda şu bilgileri verdi: "Et konservelerinin bozulması ile klostiridyum, sütlü besinlerde stafilokok, atık suların bulaştığı besinlerde E.coli, salmonella, shigella, V.kolera cinsi bakteriler üreyebilir. Rotavirüs enfeksiyonları da geçtiğimiz dönemlerde olduğu gibi tedavisi zor salgınlara sebep olabilir.

Özellikle açıkta satılan gıdaların sağlıksız şartlarda saklanması ve satılması sonucunda büyük şehirlerimizde bu virüslerin her türü ile ilgili salgınlar görülebiliyor. Bu salgınlarda bağırsak enfeksiyonu yanında sinir sistemi ile ilgili bozuklukların da meydana geldiği norovirüsler ile ishal salgınları görülmüştü.


'İçindekiler'i dikkatli okuyun

İçindekiler listesi okunmalı. Özellikle ufak yazılara dikkat edilmeli.

Restoran, büfe vb. gibi yerlerden ambalajsız olarak alınan yemek ve tatlı çeşitlerinin içinde ne olduğu sorulmalı.

Et ve katkı maddelerinin İslâmi usule uygun olup olmadığı, domuz mamülü ya da alkol içerip içermediği öğrenilmeli.

Çocuk yuvaları ve okullarında neler yendiği öğretmenleriyle konuşulup öğrenilmeli.

Kosher damgalı ürünler bazı türlerde alkol içerebildiğinden her zaman 'helal' anlamına gelmiyor.

Yumurtada hijyen çok önemli

Oda sıcaklığında bekletilen yumurtalar alınmamalı.

Kabuğunda hastalık yapıcı 'Salmonella enteridis' mikrobu bulaşabileceği ve yumurtanın içine de geçebileceği dikkate alınarak yumurtalarda kırık, çatlak ve aşırı kir bulunmamasına dikkat edilmeli.

Eve getirildiğinde yumurtaların tazeliklerini kaybetmemesi için buzdolabında muhafaza edilmeli.

Küflü ürünleri almayın

Meyve ve sebzelerin taze olmasına dikkat edilmeli, aşırı lekeler bulunan, çürümüş ürünler tercih edilmemeli.

Son kullanma tarihi çok önemli. Bu tarihler yazılırken, gıdanın 4 veya 2 santigrat derecede saklanacağı dikkate alınır. Bu yapılmamışsa son kullanım tarihinin bir önemi kalmayabilir.


Bazen peynir ve meyve-sebze gibi gıdaların, paketten çıkarıldığında küflenmiş olabileceğine dikkat edin.

Konserve kutularında herhangi bir açılma olup olmadığının da mutlaka kontrol edilmesi gerekir. Hatalı konserve tüketimi ölüme yol açabilir.


(Zaman)

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 23 Tem 2009 13:55:44
Sözleşmeli öğretmenlerden son çağrı


Hüseyin Çelik'in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde yaptığı 'kadrolu olacaklar' sözü sözleşmeli öğretmenlere umut oldu. Sözleşmelilerin gözü şimdi Meclis'te.   

23 Temmuz 2009 00:10

Koltuğunu Nimet Çubukçu'ya bırakan önceki Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in görevde iken " Sözleşmeli öğretmenleri kadrolu öğretmen yapacağız" şeklindeki sözleri sözleşmeli öğretmenlerin en büyük umudu oldu.

Hüseyin Çelik'in 50 bin sözleşmeli öğretmen bulunduğunu, kaydederek, "Sözleşmeli öğretmenlerin kadrolu öğretmenlere göre dezavantajı yok. Eskiden 11 ay üzerinden faydalanıyordu, biz bir düzenleme yaptık. 12 ay üzerinden oldu artık. Eğer 4/B ataması olmasaydı şu anda 50 bin arkadaş çalışıyor olmayacaktı. 2007’den itibaren 4B atamalarını da KPSS sonuçlarına göre yapmaya başladık. Yarın kapının önüne konur muyum diye düşünürse, böyle bir şey olmaz" açıklamasını yapmıştı.

Eski bakan  Çelik, sözleşmeli öğretmenlere de kadroya geçecekleri müjdesini vermiş,belli bir plan dahilinde sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirileceğini “Bizde atama bölgeleri var. 1. Atama Bölgesi’nde 3 yıl aralıksız çalışan ve olumsuz sicil almayan sözleşmeli öğretmenleri bu 3 yılın sonunda herhangi bir değerlendirmeye tabu tutmadan, herhangi bir sınav yapmadan kadroya alacağız. Bu 3. atama bölgesinin geneli Doğu ve Güneydoğu bölgelerini kapsıyor. 2. Atama Bölgesi’nde çalışan sözleşmeli öğretmenlerden 4 yıl aralıksız çalışan kadroya geçecek. 1. Atama Bölgesi’nde zorunlu hizmet bölgesinde olan ve 5 yıl burada çalışanlar kadroya geçecek” demişti.

Sözleşmeli öğretmenler şimdi 2009-2010 Eğitim/Öğretim yılına kadrolu girmek istediklerini belirterek 4 Ağustos'ta Meclis Başkanı seçimi için toplanacak olan Meclis'te sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınma kanun tasarısının 4 Ağutosta Meclise sunulmasını bekliyorlar.


haber7.com

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 24 Tem 2009 14:59:00
KPSS sonuçları haftaya açıklanıyor


500 bine yakın adayın girdiği Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) sonuçları haftaya açıklanıyor. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, KPSS sonuçlarını biran önce açıklamak için çalışmalarının sürdüğünü belirterek, "Önümüzdeki hafta sonuna doğru KPSS sonuçlarını açıklamayı planlıyoruz, ama tam gününü netleştiremedik" dedi.

Sınavda 'birkaç' sorunun iptal edildiğini, 'bir-iki' soruda ise yanlış açıklanan cevap şıkkının düzeltildiğini açıklayan ÖSYM Başkanı, 'müfredatla ilgili' sorunun da iptal edilenler arasında olduğunu söyledi.

27-28 Haziran 2009 tarihlerinde gerçekleştirilen ve lisans düzeyinde sadece A grubu ve öğretmenlik kadroları için yapılan KPSS'ye 428 bin aday girmişti. Milli Eğitim Bakanlığı'nın alacağı öğretmenlik kadrosuna müracaat edebilmek için 257 bin aday sınavda ter dökmüştü. Hukuk, iktisat, işletme, maliye ve muhasebe testlerine 106 bin; çalışma ekonomisi ve endüstrisi ilişkileri, ekonometri, istatistik, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler testlerine ise 62 bin aday girmişti.

Bakanlığın tepki gösterdiği müfredat sorusu iptal

Öğretmen adaylarına ilköğretim müfredatını yanlış tanıtan ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın tepkisini çeken KPSS sorusu iptal edildi. KPSS sorusunda, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2004-2005 eğitim öğretim yılından itibaren kademeli olarak uygulamaya koyduğu ve genel olarak eğitimcilerin ve toplumun beğenisini kazanan müfredat; 'AB ve ABD'den uyarlama, ulusal değerlere yeterince yer vermeyen, pilot uygulaması yapılmamış, geliştirilmemiş ve aşamalı olarak uygulanmamış' bir şeklinde veriliyordu. Soruya tepki gösteren Milli Eğitim Bakanlığı ise Nimet Çubukçu imzası ile YÖK'e yazı göndermiş, sorudan duyulan 'derin üzüntü' dile getirilmiş ve sorunun 'hem usul açısından hem de esasa yönelik olarak son derece hatalı' olduğunu bildirmişti. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Merdan Tufan da ÖSYM Başkanı ile görüşerek sorudan duydukları rahatsızlığı dile getirmişti.


ZAMAN

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 24 Tem 2009 15:08:40
Özel Diş Muayenesinde Ücretsiz DönemSosyal Güvenlik Kurumu'na bağlı çalışanlar, özel çalı-şan diş hekimlerine ücretsiz tedavi olabilecek. Ağus-tos ayından itibaren başlayacak uygulama için SGK 14 bin diş hekimiyle anlaşma yapmaya hazırlanıyor


Sigortalıların serbest diş hekimlerinden ücretsiz yararlanabilmelerine dönük çalışmalarda sona gelindi. Ağustos ayından itibaren serbest diş hekimlerinin kapısı bütün sigortalı hastalara açılacak. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), 14 bin diş hekimiyle anlaşma yapacak. Böylece vatandaşın serbest diş hekimlerine yaptırdığı tedavinin ücretini devlet ödeyecek. Serbest diş hekimleriyle anlaşmak üzere hizmet alım sözleşmelerini hazırlayan SGK, ödenecek tavan ücreti tespit edecek. Anlaşmanın ardından özel hastanelerde yapılan diş tedavi ücretleri de devlet tarafından karşılanacak.

SGK ile Türk Dişhekimleri Birliği ve oda başkanları, uzun süredir anlaşma sağlayabilmek için müzakereleri sürdürüyor. Toplantılara Maliye ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri de katılıyor. Gelinen noktada diş hekimleri ile SGK, hemen her konuda anlaşmaya vardı. Buna göre diş hekimlerinin muayenehanelerinin MEDULA sistemiyle entegrasyonu sağlanacak. Böylece diş hekimine giden hastanın bilgisayara girişi yapıldığında tıpkı eczanelerde ve hastanelerde olduğu gibi sistem sigortalı hasta için provizyon verecek. Diş hekimleri, baktıkları hastaların ücretlerini 60 gün içinde SGK'dan tahsil edecekler. Çeşitli yolsuzluk ve suistimallerin önüne geçmek için diş hekimlerine aylık kota verilecek. Diş hekimi, kotanın üzerinde hasta tedavi etse bile bunların parasını SGK'dan alamayacak.

Vatandaş, yeni dönemde özel hastanelerde olduğu gibi sevk almadan serbest diş hekimine gidebilecek. Hasta bunun için belli bir miktar fark ücreti ödeyecek. Bu miktarın özel hastanelerde olduğu gibi yüzde 30'u geçmemesi üzerinde duruluyor. Dolgu, parlatma ve diş taşı temizleme gibi koruyucu tedavilerde ise daha düşük katılım payı alınması gündemde. SGK'nın anlaşma yapmasının ardından Türkiye'deki 14 bin serbest diş hekiminden devlet hizmet satın alacak. Böylece hastalar devlet hastanelerinde kuyruk beklemekten kurtulacak.

Türkiye'de ağız ve diş sağlığı hizmetleri büyük ölçüde serbest diş hekimleri ve özel sağlık kuruluşları tarafından veriliyor. Çok sayıda kişi, kamudaki diş tedavisinin uzun sürmesi sebebiyle cebinden ödeme yapmayı göze alıp özele gidiyor. Türkiye'de diş sağlığında dolgu önemli bir yer tutuyor. Resmi verilere göre Türkiye'de 18 milyon diş dolgusu yapılıyor. Bunun üç milyonu kamuda, 15 milyonu da özel sağlık kuruluşlarında gerçekleştiriliyor. Dolgu yapılması gereken diş sayısı ise yaklaşık 230 milyon. Ağız ve diş sağlığına devlet yıllık 540 milyon lira ödüyor.

Devlet memurları, SSK ve Bağ-Kur'lu sigortalıların yeni kavuşacağı serbest diş hekiminden faydalanma hakkını, 2008 Ekim'de elde etmişti. Memurlar, devlet hastanelerinden yaptırdıkları sevkle serbest çalışan hekimlere gidebiliyorlar. Hekimlerle anlaşma yapılmasının ardından ise memurlar da buralara sevksiz gidebilecek.

ZAMAN

Çevrimdışı mtdemirci

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.051
  • 9.256
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 24 Tem 2009 22:57:23
Benzine bir zam daha   


Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), akaryakıt dağıtım ve bayi satışlarına yönelik belirlediği ''tavan fiyat''ı kurşunsuz benzin ve kırsal motorinde artırdı.

EPDK, 25-27 Temmuz'da geçerli olmak üzere, akaryakıt bayi tavan fiyatlarını 95 oktan kurşunsuz benzinde 4 kuruş ve kırsal motorinde 1 kuruş artırdı.

Buna göre, 3,20 lira olan 95 oktan kurşunsuz benzinin litre fiyatı 3,24 lira ve 2,48 lira olan kırsal motorinin litre fiyatı da 2,49 lira oldu. Litre fiyatı 2,61 lira olan motorinin fiyatında değişikliğe gidilmedi.

Vergiler dahil akaryakıt dağıtım tavan fiyatı da 95 oktan kurşunsuz benzinde litrede 4 kuruş, motorin ve kırsal motorinde de 1 kuruş arttı. Akaryakıt dağıtım tavan fiyatı 95 oktan kurşunsuz benzin için litrede 3,10, motorinde 2,44, kırsal motorin için litrede 2,33 lira olarak belirlendi.


Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 25 Tem 2009 12:14:01
KEY'de KEY'ifler Kaçtı
KEY'de itiraz süreci uzadı, 1,5 milyon hak sahibine ödeme gecikecek


Konut Edindirme Yardımı'yla ilgili itirazların süresi içinde sonuçlandırılmaması mağduriyete sebep oldu. Yaklaşık 1,5 milyon hak sahibinin durumu netleşmediği için eylül ayında yapılması planlanan ödemelerin gecikeceği belirtiliyor.

Konut Edindirme Yardımı'na (KEY) ilişkin itirazların değerlendirme sürecinin uzaması, hak sahiplerini zor durumda bıraktı. Kimin ne kadar alacağına yönelik hesaplama, kesin liste belli olmadığı için yapılamıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) itirazları netleştirip hesaplanması için 28 Haziran'a kadar Tasfiye Halindeki Emlak Bankası'na bildirmesi gerekiyordu. Yaklaşık 1,5 milyon hak sahibinin durumu netleşmediği için de eylül ayında yapılması planlanan ödemelerin gecikeceği belirtiliyor.

Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve defterdarlıkların güncellenen listeyi kuruma gönderdiğine dikkat çeken yetkililer, SGK'nın 28 Haziran'a kadar müddet verilmesine rağmen 1,5 milyona yakın itirazın değerlendirme sürecini tamamlayıp ilgili birimlere göndermediğini belirtti. Yetkililer, "Şimdi Tasfiye Halindeki Emlak Bankası, bu tarihten sonra gönderilen belgeyi eline geçse dahi iade edecek. Ancak 28 Haziran'dan önce postaya verilmesi halinde kabul edecek. Bu durumda KEY kapsamında ödeme yapılabilmesi için kanuni bir düzenleme yapılması gerekiyor. Bu da sürecin uzamasına neden olacak." dedi.

SGK şimdiye kadar listeyi alınacak miktarın hesaplanması için göndermezken, çalışanlarına ilişkin KEY tahakkuk belgelerini göndermesi gereken diğer kurum ve kuruluşlar ise evraklarını ulaştırdı. Kurumların ilettiği listeleri KEY birimi inceleyerek son halini verecek ve ödenecek tutarları hesaplayacak. Listeler daha sonra Emlak Konut GYO'ya gönderilecek. Emlak Konut GYO, listeleri düzenleyip yine Resmi Gazete'de yayımlayacak.

KEY hesaplarına ilişkin listelerin işlenmesi sırasında aynı TC vatandaşlık numarasının veya aynı sicil numarasının mükerrer şekilde birkaç kişiye verildiği tespitleri yapılırken, Tasfiye Halindeki Emlak Bankası, bu sorunu kurumlarla görüşerek çözmeye çalışıyor. Tasfiye kanunu gereğince hiçbir şekilde adlarına para yatırılmayanlara ödeme yapılmıyor. Listeler yayımlandıktan sonra hak sahibi olduğunu düşündüğü halde adını listelerde bulamayanlar, doğrudan kurumlarına başvurup, mahkeme yoluyla bu parayı talep edebilecek.

5,3 milyon kişi, 2,5 milyar lira KEY parası aldı

Konut Edindirme Yardımı kapsamında hak sahiplerine geçen yıldan itibaren paraları ödenmeye başlandı. KEY paralarının ödenmesine ilişkin 8,5 milyon kişiyi kapsayan ilk liste 27 Temmuz 2008 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanmıştı. Bu kişilere toplam 2,8 milyar lira KEY ödenmesi öngörülüyordu. Verilere göre, Mayıs 2009 sonu itibarıyla listede isimleri yayımlanan 8,5 milyon kişiden 5 milyon 349 bin 686 kişiye, 2 milyar 529 milyon 987,3 bin lira nakit ödeme yapıldı. 270 kişi 67 bin 824 liralık hisse senedi aldı. Böylece 5 milyon 349 bin 956 kişiye toplam 2 milyar 530 milyon 55,2 bin liralık KEY ödemesi yapılırken, bunun 41 milyon 344,1 bin lirasını temettü oluşturdu. Toplam 2,5 milyar liralık KEY ödemelerinin 1 milyar 814 milyon 989,8 bin lirası Emlak Konut GYO kaynaklarından, kalanı Hazine kaynaklarından yapıldı.


ZAMAN


Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 26 Tem 2009 09:06:31
10 yıllık kart aidatı tüketiciye geri ödenecek

Ankara 7. Tüketici Mahkemesi, bankaların kredi kartı sahiplerinden aldığı yıllık üyelik bedellerine ilişkin emsal olabilecek bir karara imza attı

Mahkeme, bir tüketicinin geriye dönük 10 yıllık üyelik bedelini talep edebileceğine karar vererek, aksi yöndeki Çankaya Hakem Heyeti kararını bozdu. Karar Yargıtay'ca onanırsa bankalar, dava açan tüketicilere geriye dönük 10'ar yıllık üyelik ücretlerini yasal faiziyle birlikte ödemek zorunda kalacak.

Aytekin Sakarya adlı kredi kartı sahibi, Çankaya Kaymakamlığı 2. Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne başvurarak kredi kartı aidat bedellerinin yasal faiziyle iadesini talep etti. Hakem Heyeti Başkanlığı, sadece 2008'e ait aidat bedelinin iptal edilerek tüketiciye iade edilmesine karar verdi.

Sakarya, bunun üzerine 2008'den önceki yıllara ait kesintilerin de iadesi istemiyle dava açtı. Ankara 7. Tüketici Mahkemesi Hâkimi İlhan Kara, davayı kabul ederek emsal olabilecek bir karar verdi. Bankayla tüketici arasında imzalanan kart sözleşmesindeki üyelik ücreti alınmasına ilişkin hükmün, tek taraflı alındığı vurgulanan kararda şöyle denildi:

"Kart hamili, bugüne kadar alınan ücretleri zamanaşımı süresi içersinde olmak kaydıyla talep edebilir. Taraflar arasında akdi ilişki bulunması halinde yasal nedeni olmaksızın yapılan ödemeler 10 yıllık zamanaşımı süresinde her zaman geri istenebilir."

Faiziyle birlikte

Kararda, davalı bankanın davacıdan 2002'den itibaren yıllık üyelik aidatı kesintisi yaptığı, 2007 yılına kadar yapılan kesinti miktarının 147 TL olduğu, işlemiş avans faizinin de 123.28 TL olduğu kaydedildi.

Hâkim Kara, bu nedenlerle Hakem Heyeti kararının kısmen iptaline, kredi kartı üyelik bedeli olarak davacı tarafından ödenen 147 TL asıl alacak ve 123,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 270,28 TL'nin davalı bankadan tahsiline karar verdi. Karar, Yargıtay tarafından onanırsa emsal olacak.

MİLLİYET

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 27 Tem 2009 14:39:45
2009/3 KPSS Yerleştirme Sonuçları açıklandı

6-20 Temmmuz 2009 tarihleri arasında başvuruları alınan ve 10 bin 244 kadronun yer aldığı 2009/3 KPSS tercih işlemleri Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığınca açıklandı. ÖSYM ilk kez sonuç açıklama işlemini bir haftada tamamladı.


MEMURLAR.NET

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 27 Tem 2009 14:58:59
10 Yıllık Kredi Kartı Aidatı İade EdilecekMahkemeden ‘Banka, kart aidatını iade etsin’ kararı


Ankara 7’nci Tüketici Mahkemesi, bankaların kredi kartı sahiplerinden aldığı yıllık üyelik bedellerine ilişkin emsal olabilecek bir karara imza attı.


Mahkeme, kredi kartı kullanıcısının  geriye dönük 10 yıllık üyelik bedelini yasal faizi ile birlikte talep edebileceğine karar verdi. Kararın Yargıtayca onanması durumunda bankalar, dava açan tüketicilere geriye dönük 10 yıllık üyelik ücretlerini yasal faiziyle birlikte ödeme durumuyla karşı karşıya kalacak.

Hakem’e gitti

Aytekin Sakarya adlı kredi kartı sahibi, Çankaya Kaymakamlığı 2’nci Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvurarak, kredi kartı aidat bedellerinin yasal faiziyle iadesini talep etti. Hakem Heyeti Başkanlığı, 2008 yılına ait aidat bedelinin iptal edilerek tüketiciye iade edilmesine, geriye dönük diğer aidat ücretlerinin iadesi istemini ise ödemeden itibaren bir yıl içerinde talep edilmediği gerekçesiyle reddine karar verdi. Sakarya, 2008 yılından önceki yıllara ait kesintilerin ödenmesi için Hakem Heyeti Başkanlığı kararının iptali istemiyle dava açtı.

Zamanaşımı 10 yıl

Kredi kartı sözleşmesindeki üyelik ücreti alınmasına ilişkin hükmün, tek taraflı alındığı ve “haksız şart” niteliğinde olduğu vurgulanan kararda, şöyle denildi: “Buna dayanarak alınan son yılın ücreti dışında bugüne kadar alınan ücretlerin de zamanaşımı süresi içersinde olmak kaydıyla, kart hamili tarafından her zaman talep edilmesi mümkündür. Taraflar arasında sözleşme mevcuttur. Kural olarak taraflar arasında akdi ilişki bulunması halinde yasal nedeni olmaksızın yapılan ödemeler Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde her zaman geri istenebilir. Bu halde sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bir yıllık zamanaşımı süresi uygulanmaz. Davalı bankanın faaliyet alanı değerlendirildiğinde, haksız surette alınan yıllık aidat bedellerinin hesaba girdiği andan itibaren banka tarafından nemalandırılmaktadır. Bundan gelir elde edildiği kuşkusuzdur. ‘Hiç kimse kendi kusuruna dayanarak menfaat elde edemez’ ilkesi gözetildiğinde, bankanın yasal dayanağı olmaksızın aidat üyelik ücretlerini hesabına girdiği andan itibaren avans faizi ile birlikte iade etmesi hakkaniyet ve adalete uygun olur.”

Avans faizini de ödeyin

Kararda, davalı bankanın davacıdan 2002’den itibaren yıllık üyelik aidatı kesintisi yaptığı, 2007 yılına kadar yapılan kesinti miktarının 147 TL olduğu, işlemiş avans faizinin de 123.28 TL olduğu kaydedildi. Hakim, bu nedenlerle Hakem Heyeti kararının kısmen iptaline, kredi kartı üyelik bedeli olarak davacı tarafından ödenen 147 TL asıl alacak ve 123.28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 270.28 TL’nin davalı bankadan tahsiline karar verdi.


HÜRRİYET



aslında yorum yapmamam gerekirdi ancak tutamadım kendimi...Arkadaşlar lütfen kart aidat bedellerine itaraz edelim sizinde bu konu ile ilgili hiç bir masraf alınmıyor tek yapmanız gereken kart aidat bedelinin size yansıtıldığı ayda hesap ektresi ile bağlı bulunduğunuz İllerde Valilikiler İlçede ise Kaymakamlıklar bünyesinde faaliyetini sürdüren tüketici hakları hakem heyetine gitmeniz gerisini onlar hallediyor, ve büyük ihtimalle %90 paranızı iade alıyorsunuz lütfen bu paralarınızı alın, bunlar sizin ekmek paranız pazar paranız alınteriniz...(bu arada benim bugüne kadar hiç kredi kartım olmadı)

Çevrimdışı okuls

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.264
  • 1.325
  • 3.264
  • 1.325
# 27 Tem 2009 18:59:22
Çubukçu Taşımalı Sistemi Onaylıyor

 27 Temmuz 2009 01:26

Çubukçu, yerleşim birimlerine verilecek öğretmenlerin doğuracağı maliyete oranla taşımalı sistemin maliyeti kıyaslandığında bu sistemin daha uygun olduğunu belirtti.



Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2000 yılından bu yana uyguladığı taşımalı eğitim sisteminin bir yıllık maliyeti 471 milyon 27 bin 463 TL oldu.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 2008-2009 eğitim-öğretim yılında Türkiye genelinde toplam 685 bin 978 öğrencinin taşınarak eğitimini sürdürdüğünü belirtirken 34 bin 581 yerleşim biriminden taşıma yapıldığını kaydetti.

Çubukçu, taşımalı eğitim sistemini “Her yerleşim birimine en az bir öğretmenin verildiği varsayıldığında 34 bin 581 öğretmenin yıllık maliyeti yaklaşık 1 milyar 37 milyon 430 bin TL tutmakta olup, 6,7 ve 8'nci sınıflar için her branştan bir öğretmenin verilmesi gerektiği de varsayıldığında bu maliyetin çok yüksek olacağı açıktır” sözleriyle savundu.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2000 yılından bu yana uyguladığı taşımalı eğitim sisteminin bir yıllık maliyeti 471 milyon 27 bin 463 TL oldu. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 2008-2009 eğitim-öğretim yılında Türkiye genelinde toplam 685 bin 978 öğrencinin taşınarak eğitimini sürdürdüğünü belirtirken 34 bin 581 yerleşim biriminden taşıma yapıldığını kaydetti. Çubukçu, taşımalı eğitim sistemini “Her yerleşim birimine en az bir öğretmenin verildiği varsayıldığında 34 bin 581 öğretmenin yıllık maliyeti yaklaşık 1 milyar 37 milyon 430 bin TL tutmakta olup, 6,7 ve 8'nci sınıflar için her branştan bir öğretmenin verilmesi gerektiği de varsayıldığında bu maliyetin çok yüksek olacağı açıktır” sözleriyle savundu.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın 'Taşımalı Eğitim sistemi'ne ilişkin soru önergesini yanıtladı. Taşımalı ilköğretim uygulamasının 15 Nisan 2000 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı Taşımalı İlköğretim Yönetmeliği hükümlerine göre gerçekleştirildiğini belirten Bakan Çubukçu, yönetmelik gereği taşımalı ilköğretim kapsamına alınacak okul ve öğrencilerin valilikler tarafından karşılandığını söyledi. 2008-2009 eğitim-öğretim yılına ilişkin rakamları da veren Bakan Çubukçu, sözkonusu yönetmelik kapsamında bir yılda ülke genelinde 685 bin 978 öğrencinin taşınarak eğitimini sürdürdüğünü bildirdi. Milli Eğitim Bakanlığı Taşımalı İlköğretim Yönetmeliği'nde, yürürlüğe girdiği tarihten sonra günün şartlarına göre gerekli değişikliklerin yapıldığını ifade eden Çubukçu, taşımalı eğitime ilişkin şu bilgileri verdi:
“2008-2009 eğitim-öğretim yılında taşımalı ilköğretim uygulamasının maliyeti 471 milyon 27 bin 463 TL'dir. 34 bin 581 yerleşim biriminden taşıma yapılmaktadır. Her yerleşim birimine en az bir öğretmenin verildiği varsayıldığında 34 bin 581 öğretmenin yıllık maliyeti yaklaşık 1 milyar 37 milyon 430 bin TL tutmakta olup, 6,7 ve 8'nci sınıflar için her branştan bir öğretmenin verilmesi gerektiği de varsayıldığında bu maliyetin çok yüksek olacağı açıktır.”


Çevrimdışı saraydangelme

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
  • 4.474
  • 34.657
  • Öğrenci Velisi
# 27 Tem 2009 19:22:13
Parasal açıdan bakıldığında elbette doğru hesap.Ancak,bu işin bundan başka boyutlarını da hesaplamak lazım.
Tarım işletmelerinden gelecek para,yerinde hizmettten gelecek para,insanların dilediklere yere yerleşme,barınma vs.hesaplandığında pek tasarruf etmiş olmuyoruz.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK