Yüksek Lisans yapana da ver uzmanlığı 100 adet hizmet içi faaliyete katılmışa da ver o zaman maksat eğitime gönül vermek mesleğine kalite katmak isteyen öğretmene taltif değil midir? Sadece yüksek lisans ve doktora gibi ülkemizde elit, kağıt üstünde sözde yapılmış bir çalışmaya bu kadar değer vermeyi de ben kabul edemiyorum. Ha gidip onu da alıp arşive ekleriz o da sorun değil de mesleğe kendini adamış arkadaşlara da saygısızlık oldu bu durum. 10 yıl çalışıp yüksek lisans yapmak iltifat ölçüsü bana göre olmamalı en azından bizim meslek için. Buna birçok ölçü koyalım ki öğretmeni de kazanalım. Yağ kuyruğu gibi üniversitelerin önünde kuyruk oluşacak şimdi de değişen eğitimin kalitesi mi olacak acaba diye de sorarım.
Ölçüt sadece bu olmamalı olabilir, siz de kendinizce haklısınız. Ancak meslek hayatımda gördüğüm en bariz şey, öğretmenlerin %95'inin kendini geliştirmek için hiçbir adım atmadığı gerçeği. Burdan yola çıkarak, kendini geliştirmek lisansüstü eğitim mi yapmaktır, diyebilirsiniz. Evet, kendini geliştirmek sadece bu değildir. Ancak, bir öğretmen okulda sınıfına girip çıkmaktan ibaret sanmamalı öğretmenliği. Ben bir tane örnek çevremde görmedim. Kitap okuyan, bir enstrumana, bir sanat dalına meraklı, ilgili, kültür düzeyini vs, kendi alanı dışındaki başka başka konulara da yönelimli bir örneğe rastlamadım. Dümdüz dersine girip çıkan, tahtada yazı yazıp çıtını dahi çıkartmadan zil çalınca sınıftan çıkan, öğrencisinin sorularını cevaplamayan milyonlarca öğretmen var bu ülkede. Sınıfı bir günlüğüne bırakıp lisansüstü eğitimine gitmesine takılanlar bu verdiğim örnekteki öğretmenleri görüyor mu merak ediyorum. Eğitim Öğretim döneminde buna izin verilmesin o halde? Yasal olarak bu hak verilmişken neyin tartışması bu çok çok tuhaf... Bir doktoralının sınavsız baş öğretmen olmasına bu derece takılmak yerine tebrik etmeli.