Gunaydin hocam.Biz de ogrensek iyi olur o oykuyu.Duymuslugum var ama detayini bilmiyorum.Bizim cuma gunu canakkale programimiz oldu.ilcede bizim okul yapti.cok guzeldi,cok begenildi.Kalabalikti.Ders pek yapamadik.Kan bagidi icin kizilay da geldi.Resim sergimiz de oldu.Bir yandan hastayim.Eve geldim kizim ateslendi filan...Yogun. ve yorucu bir gundu.Ama aliskanlik olmus erkenden kalkiyorum.
Masa tenisi olayi güzelmiş. Ama ben haftasonumu okula vermek istemezdim sahsen.5 gun 7 saat okul yetiyor.Keskek olursa belki fikrim degisebilirdi ama
Çanakkale Cephesi, sanki bir ölüm değirmeni gibiydi; tükettiği insanlar haddi hesabı aşmasına ve İngiliz generali Aspinall-Oglanderin Geliboludaki kanlı muharebeler, Türk ordusunun çiçeğini bitirmiştir, tespitinde ifadesini bulan -gerçekten de İngilizler şehit olan gençlerimizi, çiçeğin tomurcuğu ve vakti gelmeden solan gül goncasına benzetiyorlardı- koskoca bir eğitimli genç nesli yutmasına rağmen bir türlü doymak bilmiyordu.
O kadar ki cephede meydana gelen boşlukları doldurmak için, diğer cephelerden asker getirilemediğinden, en yakın çevreden başlayarak, 15 yaşın üstündeki eli silah tutan bütün gençlerin dahi, gönüllü olup olmadığına bakılmaksızın, Çanakkaleye sevk edilmeleri alışılmış normal bir hadise haline gelmişti.
O günler, köyde, kasabada erkeğin kalmadığı, gücü kuvveti ve boyu posu yerinde olan herkesin asker olduğu ya da asker olmak zorunda kaldığı kara günlerdi
Ekseriyeti 15 ila 19 yaşında olan bu genç bahadırların cepheye katılımları anısına Anadoluda yakılan meşhur Hey Onbeşli Onbeşli adlı türküde de söz konusu durum çok acı ve dramatik bir dille anlatılmıştır. Burada sözü edilen 15liler 1315 doğumlulardır
Yani 1 Haziran 1897 ile 22 Mayıs 1898 arasında doğan ve tam 18 yaşını doldurmuş olan gençlerdi. Türküde, bu 1315li gençlerden şöyle bahsediliyordu:
Hey onbeşli onbeşli
Tokat yolları taşlı
Onbeşliler gidiyor
Kızların gözü yaşlı
Aslan yârim kız senin adın Hediye
Ben dolandım sen de dolan gel beriye
Fistan aldım endazesi onyediye
Gidiyom gidemiyom
Az doldur içemiyom
Sevdiğim pek gönüllü
Koyup da gidemiyom..
Alıntı
Ama günümüzde bu türkünün ağıt olduğu unutulmuş düğünlerde oyun havası olarak kullanılarak özünden uzaklaşmasına sebep olunmuştur.Bizlere de düşen bu yanlışı yeni nesillere iyi bir şekilde anlatarak düzeltmektir.Böylelikle o güzelim ağıtı olması gereken hakketiği yere koymaktır.
Masa tenisine gelince zumrem bizimkisi spor olsun masa tenisi bahane yani.Haftanın kafa yorgunluğunu bu şekilde çocuklarla eğlenceli bir şekilde atıyoruz.
Keşkekte artık çocukların ikramıydı.