İyi akşamlar arkadaşlar, iyi çalışmalar...
Bugün en fazla boş dersimin olduğu gün. Ama her ne hikmetse, her perşembe günü mutlaka bir öğretmen izinli veya sevkli ve ben doğru onun sınıfına... O kadar uzun süre böyle oldu ki ben perşembe sendromu yaşıyorum artık... Hoş, öğretmenler tam olduğu zaman da alt sınıflardan okuma yazma güçlüğü çeken öğrencileri alıyoruz. Onlarla ders yapıyoruz. Gerçekten çok sıkıcı... Bu anlamda 1., 2., 3. sınıf olmak çok güzel...
Meslek hayatımda öğrencinin karşısında yaşadığım bir olay geçen sene sınıfta ayağım kayıp düşmüştüm derste, neyse hem ben hem öğrenciler kahkahalarla gülmüştük. ... Bugün de zımbaya tel takarken, iyice pekiştiğini kontrol etmek istedim, bir anlık dikkatsizlikle zımbayı işaret parmağıma kilitledim. Çocukların gözü önünde teli çekip çıkarmamla kanın fışkırması bir oldu. Neyse sınıfımda ecza dolabım olduğu için hemen temizledim sardım falan...... Gözlerindeki acıyı size anlatamam... Türkçe dersinde iki saat bana acıyarak baktılar.
Dakikada bir "öğretmenim kanıyor mu?" diye sordular ve iki ders sınıfta çıt çıkmadı, ... Ben de çok duygulandım tabii... Paylaşmak istememin sebebi sizler böyle şeyler yaşadınız mı bilmiyorum ama öğrencilerin çok etkilenmesi oldu...
Bugün 3 saat dersim vardı. Öğleden önce bir saat matematik, iki saat Türkçe...Devamsız öğrencilerim çok olduğu için konu tekrarları ile geçti dersler. Matematikten çarpma ve bölme işlemleri ile ilgili problem çözme, Türkçe dersinden de sözlük çalışması yaptık, kelime deyim ve atasözleri ile ilgili...