ULUSLARARASIARAŞTIRMALARDA KIZLAR ÖNDEUluslararası eğitimde verimlilik araştırmalarında da kızlar daha başarılı. Iglu (ilkokulda okuma yeteneği) PİSA (anlama-okuma, matematik, tabii bilimler) araştırmalarında kızlar, özellikle okuma ve metinleri anlamada erkeklerden çok öndeler. İngiliz bilim adamları, ülkede okuma zorluğu çeken erkeklerin kızların iki katı olduğunu tespit etti. Matematikte kızlar, erkeklerin arkasında gidiyor. Dil derslerinde kızlar, açık ara öndeler. Kimyada kızlar ilerliyor. Biyolojide çoktan erkekleri geçmiş durumdalar. Fizikte erkekler, kızlardan çok daha iyi.ERKEK VE KIZ ÇOCUKLARINİLGİ ALANLARI FARKLIAmerika'nın Stanford Üniversitesi gelişim psikoloğu Eleanor Maccoby, yıllarca çocuk yuvasında, okulda, özel laboratuvarlarda, sokakta gizli kamera ile çocukları gözlemledi. Esas amacı kız ve erkeklerin eşit olduğunu belgelemekti. Araştırmalarının sonucunda Maccoby şu neticeye vardı: “Kız ve erkekler farklı programları takip ediyorlar. Kızlar birlikte çalışmadan yana, erkekler galip gelecekleri bir programı izliyor.” Yeni doğmuş bir çocuk bile sanki cinsiyetini biliyor gibi davranıyor. Kız bebekler, annenin sesini duymak istiyor ve göz teması arıyor. Erkek bebek ise eline ne geçirirse parçalıyor. 14 aylıktan itibaren erkek çocuk gözünü arabalara, silahlara dikiyor; kız çocuk ise oyuncak bebeğe, kumaştan yapılmış hayvanlara bakıyor.KIZLAR UZLAŞMACI,ERKEKLER YARIŞÇIDurham Üniversitesi psikologlarından Anne Campbell; “Bu gerçeği kabul etmek zorundayız” diyor: “O yaşta bile kız ve erkeklerin dikkatini çeken bir obje olmalı.” Kızlar, birlikte mutlu bir şekilde konuşurken erkekler, laf yarışına giriyor, üstün gelme mücadelesi veriyorlar. Erkekler araba ve topa saldırırken kızlar bebek ve yemek kaplarıyla ilgileniyorlar. Konrad Lorenz Enstitüsü'nde psikolog olarak araştırma yapan bayan Bischof-Köhler “Erkekler, öncelikle yarışı düşünüyor. Üç yaşındaki bir çocuk, hangi milletten olursa olsun, savaşır gibi ciddi bir şekilde oyun oynuyor” diyor.ERKEKLER AYRINTIYI,KIZLAR BÜTÜNCÜL DÜŞÜNÜRHormon ve beyin araştırmacıları, erkek öğrencilerin okulda neden sıkça ayaklarının kaydığını tartışıyor. Cambridge Üniversitesi psikoloğu Simon Baron-Cohen, “Hormonlar yoluyla cinsiyetin getirdiği şekillenme doğumdan önce meydana geliyor” diyor. Colorado Üniversitesi'nde psikoterapist olarak araştırma yapan Gurian ise: “Erkekler ve kızlar, farklı öğreniyorlar. Beynin öğrenme bölümleri farklı” diyor.Nörolog Prof. Hennig Scheich de kız ve erkeklerin farklı öğrenme stratejileri takip ettiğini söylüyor: “Görünen o ki erkekler, daha fazla ayrıntı ile ilgileniyor, kadınlar bütünü kavramaya çalışıyor. Erkekler, bir ödevi yaparken beynin bir lobu aktif olarak çalışıyor, kadınlarda ise iki beyin lobu da çalışıyor.” Prof. Scheich, yeni beyin araştırmaları çerçevesinde kız ve erkeklerdeki farklı öğrenmenin getirdiği sonuçları şöyle yorumluyor: “Kızlar öğrenirken gerçekten iki beyin lobu birden çalışıyorsa kızlar, bilgileri daha çabuk değerlendirebilir ve kıyaslayabilirler. Sol beyin lobunun yapamadığını, iki beyin lobu kolayca yapar. Bir cümlenin ne anlama geldiğini yorumlar, konuşmanın özünü kavrar ve muhatabının durumunu daha iyi anlar. Sol beyin, sadece bilginin kendisini analiz eder. Düşünme stratejisi üretmez. Erkekler, bir problem üzerine dikkatini toplar ve onu çözmek için uğraşırken kızlar, bilgiyi değerlendirmede hem sağ hem de sol beyin yarım kürelerini karşılıklı olarak kullanır ve daha çabuk hedefe ulaşırlar. Bu sebeple bazı erkekler, bir alanda daha iyi uzmanlaşır. Yine de bu durum, insanı daima zirveye yükseltmez.”ERKEK ÇOCUĞUNUNYARAMAZLIKLARINANEDE N GÖZ YUMULUR?Beynin verimliliğini sağlayan beyindeki toplam sinir ağlarının örülmesi ve beyin gelişimi, kişisel tecrübelere bağlı. Anne, baba, çocuk bakıcısı, eğiticiler, çocuğun beyninin gelişmesinde önemli rol oynar. Psikolog Maccoby'nin yaptığı araştırmalara kadar; çocukların sosyalleşmesinde en önemli rolün aileye ait olduğu kabul ediliyordu. Yapılan bir dizi araştırma gösterdi ki babalar, ‘çocuğum kız gibi yetişmesin' diye oğlunun yaptığı yaramazlıklara daha sabırlı davranıyor. Çocukların yetişmesinde genler, anne-baba ve çevre birlikte rol oynuyor. Dortmund Üniversitesi'nde eğitim-bilimci olan Koch-Prieve; “Öğrenme, hayatın ilk gününde başlar” diyor. Gözlemler ve araştırmalar, büyüklerin kucaklarına bir kız bebek aldıkları zaman daha dikkatli ve şefkatli davrandıklarını ortaya koyuyor. Çocuk da hangi davranış daha uygunsa öyle hareket ediyor.BAŞKA ÜLKELERDE KIZÜNİVERSİTELERİ BİLE VARAmerika'da yüzlerce kız üniversitesi ve kız koleji bulunuyor. 90'lı yıllarda karma eğitim üzerine yapılan araştırmalar, ayrı okullardan mezun olan kızların hayata daha donanımlı atıldığını ve daha başarılı olduklarını ortaya koyunca kız üniversiteleri öğrenci akınına uğradı. Almanya'da özellikle kiliselere ait kız ve erkeklerin ayrı okuduğu yüzlerce okul var. Almanya ve Amerika'da yapılan araştırmalar karma eğitimin erkeklere ve özellikle de kızlara zarar verdiğini ortaya koydu, karma sınıflarda kızların yeteneklerini tam olarak geliştiremedikleri ve hayata donanımla başlamadıkları anlaşıldı. Araştırmalar, ayrı okullardan mezun olan kadınların, hayatta daha başarılı olduğunu gösterdi.AYRI EĞİTİM GÖRENÖĞRENCİLER DAHA BAŞARILIİngiltere'de liseyi tamamlama imtihanı olan A level ve GCSE sonuçlarına bakarak yapılan bir karşılaştırmaya göre; kız ve erkek okullarının başarı oranı, karma eğitim yapan okullara göre daha yüksek. Araştırmaya göre; ilk üçe giren okulların hepsi özel! St. Paul's Girls School'un birinci, Perse School for Girls'ün ikinci olması, özel kız okullarının fark attığının da delili oldu. Genel olarak kızların başarısı göze çarpıyor: İlk 50'ye giren liseden, 27'si kız okulu olurken, 14'ü erkek okulu. Aynı araştırmaya göre; ilk 50'ye giren okullardan sadece 7 tanesi karma eğitim yapıyor!¥ YARIN: Okullarda ahlaksızlıkANASOL-M hükümeti döneminde Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu 2000 yılında; batıda karma eğitimden uzaklaşılmaya çalışılırken; Türkiye'de ise özel okullara ve kurslara karma eğitim mecburiyeti getirdi.Eğitim-Sen'in 26 ilde bin 853 kadın eğitimci arasında yaptığı bir araştırmaya göre bayan eğitimciler, eğitimde “cinsel ayırımcılık” yapıldığını söylüyor ve “okullarda cinsel taciz” ile karşılaştıklarını ifade ediyorlar. (Sabah, 5 Ekim 2003) Araştırmalar gösterdi ki cinsel taciz okulda oluyor ve önlenemiyor.Almanya'daki okullarda cinsel taciz konusunu araaştıran Monika Barz şu tespitleri yaptı:“Kızlarla yapılan röportajlarda, kızların % 50'si bedensel tacize uğradıklarını” (vurma, seksüel taciz), kızdırılmaya maruz kaldıklarını ve kötü muamele gördiklerini söylüyorlar.”Yeni istatistiklere göre durum daha da kötü:Amerika'da ilkokul ikiden lise sona kadar 4 bin 200 öğrenci arasında yapılan bir araştırmaya göre;Hergün cinsi tacize uğradıklarını söyleyenler % 39Haftada en az bir tacize uğradıklarını söyleyenler % 2913-19 yaş arasında doğum yapan bekar kızlarda doğum yapma oranındaki artış bir önceki yıla göre % 16Şikayet halinde idarenin şikayeti takip oranı % 55Sözle veya hareketle taciz uğrayanlar % 89Bir üniversitede yapılan araştırmaya göre 17-27 yaşları arasındaki kızlardan % 32'si tecavüze uğramış. Yani 3'te biri.Bu oran Almanya'da 4'te bir. Dr. Birgit Palzkill, “Okullarda Cinsel Tacizin Önlenmesi” isimli makalesinde, “cinsel tacizin her şeyden önce okulda meydana geldiğini” vurguluyor. Okullarda yapılan araştırmalar, cinsel tacizlerin sanıldığından çok olduğunu ve görmezden gelinemeyecek kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. (Schule Lebendik Gestalten, Dr. Birgit Palzkill, Cinsel Tacizin Önlenmesi, s.74.)Eğitim-Bir Sen, Diyarbakır, Van, Bitlis, Siirt, Mardin, Batman başta olmak üzere okuma yazma oranı en düşük illerde yüz yüze görüşerek yaptırdığı ankette bulunan “Neden kız çocuklarınızı okula göndermiyorsunuz?” sorusuna velilerin % 60'ı şu cevabı veriyor “Ahlakî değerlerimizi korumak istiyoruz, okullardaki eğitime güvenmiyoruz.”