Sen bu iş için yaratılmadın!
Konu: Tasavvuf İrfanı Açısından Risale-i Nur
A.J. Arberry, İslam Mistiklerinin Öyküsünde, (1) zühd hareketinin, Basradan Kufeye kadar, bütün İslam alemine ve özellikle ikinci/sekizinci yüzyılın ikinci yarısında siyasal ve dini faaliyetlerin önemli bir merkezi haline gelen Horasana nasıl yayıldığını anlatır:
Emevileri yıkan ve Abbasi hilafetini kuran plan, Horasanda yapılmıştı. Bir zamanlar Budizmin filizlendiği bir merkez olan bu uzak vilayet, Belh prensi ünlü İbrahim b. Edheme (v.160/777) ait idi. İbrahim b. Edhemin riyazete çekilişi, daha sonraki sufiler arasında gözde bir tema haline geldi ve sıklıkla Gautama Budanın öyküsüyle karşılaştırıldı. İbrahim b. Edhemin şöyle dediği rivayet edilir: Benim babam, Belhli idi ve Horasan krallarından biriydi. Zengin bir adamdı. Bana avcılığı sevmeyi öğretti. Bir gün köpeğimle birlikte at sürerken, bir yabani tavşan gördüm. Atımı mahmuzladığımda ardımdan bir ses duydum: Sen, bu iş için yaratılmadın. Sen, bu iş için görevlendirilmedin. Birden durdum ve sağıma soluma baktım, ama kimseyi göremedim. Allah, şeytana lanet etsin dedim. Sonra yeniden atımı mahmuzladım ve o sesi, eğerin baş tarafından duydum: Ey İbrahim, sen, bunun için yaratılmadın. Sen, bu iş için görevlendirilmedin. Durdum ve dedim ki: Ben uyandım! Bu uyarı bana, Alemlerin Rabbinden geliyor. Kuşkusuz, bu günden itibaren Rabbim beni muhafaza ettiği sürece, Ona itaatsizlik etmeyeceğim. Sonra halkımın yanına döndüm ve atımı terkettim. Babamın çobanlarından birinin yanına gittim ve onun aba ve giysisini aldım ve benimkileri ona giydirdim. Sonra şehir şehir dolaşarak İrana doğru yola çıktım.
Bu, tüm sufilerde gördüğümüz türden bir ruhi uyanış öyküsüdür. Rububiyet yanılsamasına yol açabilecek tüm mal varlıklarını tümüyle terketmeden salikin seyr-i sülukuna başlaması imkansızdır. Bunun ilginç bir örneğini İbn Arabide görürüz. Manevi yolculuğuna erken yaşta başlayan Şeyh-i Ekber, yirmili yaşların başlarındayken, sahip olduğu tüm eşyayı, babasına emanet eder ve ihtiyaç sahiplerine dağıtmasını söyler. Nedenini soran babasına ise şu cevabı verir: Üzerinde bir başkasının hakkı olan her Allah kulu, kulluğunda bu hak nisbetinde eksik kalır. İbrahim b. Edheminkine benzer menkıbeler, her sufi için çokça anlatılır. Tasavvufun nazari tarihi dışında, sufizm için bereketli bir kaynak olan menkıbeler, sufilerin, halktan Hakka doğru yürüyüşünün tanığı olarak karşımıza çıkarlar.
Dipnotlar:
(1) Arberry, Arthur John. Sufism/An Account of the Mystics of İslam. (Eserin Türkçe baskısı, Gelenek Yayınlarınca yapılmıştır. Çeviren: İbrahim Kapaklıkaya. Tasavvuf Tarihi dizisi. İstanbul. Ocak.2004.)