Sayın hocam, çok güzel anlatmışsınız zamanı ve hayatın özünü. Epey zaman oldu bir paylaşım yapmıştım.
Özü şu idi:
Birinin bir derdine deva olacaksak ertesi gün.
Bunu o kişiye akşamdan söylemeliyiz.
Çünkü o kişi "Ben yarın o derdimi nasıl çözeceğim?" düşüncesiyle degil, derdine deva bulmanın verdiği huzurla uyumalı.
Ömür dediğimiz şey bir nefesten ibarettir.
Sizin de belirttiğiniz gibi bazı şeyleri, yani iyilikleri bekletmemek gerekir.
Eminim bu olgunlukta olan insanlarız diye düşünürken farklı bir olgunluğa erişemediğimiz bir nokta daha var sayın hocam...
Şu zamanda yaşadığım için geçmişle yüzleşmeyi ona istinaden yazıyorum...
Küskünlükleri,
kırgınlıkları da belki de hiç bekletmemek gerek...
İçinde kaldıkça büyüyor büyüyor...
İşin içinden çıkılmaz oluyor ..
Belki de haberi olmuyor karşının...
Nedenlerini , sebeplerini ve hissettiklerinizi söylerseniz belkide farkında olmadan yaptığı şeyleri yapmayacaktır artık...
Büyümeden , kopmadan , kırmadan , kırılmadan ..çözülecektir ...
Karşının müneccim olmasını bekliyoruz çoğunlukla ..
Yapmayın , yapmayalım....
Trafikte bile...
Sinyal var kullan bi ...
Müneccimmmiyim nereye döneceğini bileyim ..