Bam Teli

Şimdi sevgi kalmış mı emin değilim

Var da diyemeyiz, yok da diyemeyiz.
Yin-Yang gibi
Bazen de fifty fifty bence.

Gönül almayı bilmeyene,
               Ömür emanet edilmez.

Babam gülüşüne hasret kaldığım adam
Sen gülünce sadece mutluluk açardı kapımı
Kardelen çiçeğim derdin bana
Nereye gittin onu bırakıp
Sana sarılmayı özledim
Kavga etmeyi seninle inatlaşmayı
Özledi seni özlemin
Belki çok uzaklardasın
Gelmek istesen gelemezsin
Dünya çok değişti
İnsanlarda öyle
Herkes birbirine hasret
Bitsin bu hasretlik
Ya ben geleyim yanına
Ya da sen gel gülümse bana

Dilimize, kalbimize tercüman olmuşsunuz öğretmenim, sağolun.

Dilimize, kalbimize tercüman olmuşsunuz öğretmenim, sağolun.

Siz de sağolun şarkı içinde özelden engellemişsiniz yazamadım

Hayat bu, hayal ötesi,
             ne çıkarsa kısmetine....

Ben O'na, sıkıntılı güz günleri içinde
Yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim...

..

çiğ düşmüş aklıma, kaskatı kesilmiş dilim, sanırım kışım geldi yine.
-akıl nedir? guattari.
+birini diğerinin yerine koymak gibi bir şey.
-başkasının varlığı mıdır?
+gördüklerimiz biziz
-peki, neden biz kıyarız kendimize.
+yoksunuz! foucualt..çay içer misin?

 İnsanların yaşam çok kısa dediklerini ve onu kısaltmak için ellerinden geleni yaptıklarını görüyorum.
[ J. J. Rousseau ]

Hasretin ortasında açmış 'gül'üm.

Tembelliğin tadını bir kez aldınız mı ne kadar uğraşırsanız uğraşın sonsuza dek bırakamazsınız.

Sen bu kitabı eline alana kadar ömrümden; kaç yalnız bahar, kaç demlik çay, kaç kupa kahve, kaç saman defteri, kaç ucu kesik kalem ve kaç ihtimal tükendi, bilmiyorum. Ama içimde bir parça umut kalmış, onu da bu sayfaların arasına saklıyorum.
 Galiba sana âşık ölüyorum…

 inan bana, insanların çoğunun ruhu, bedeninden önce çürür.

.

.

Böyle bir kare Rabbim hepimize nasip etsin