Bilsem İçin Öğrenci Gönderenler

Benim öğrencim (2.sınıf) cumartesi günü resim alanından bireysel değerlendirmeye girdi.Ancak bütün öğrenciler bir sınıfa toplanmış ve sınav bu şekilde yapılmış.Nasıl bireysel değerlendirme oluyor anlayamadım.

Benim öğrencim (2.sınıf) cumartesi günü resim alanından bireysel değerlendirmeye girdi.Ancak bütün öğrenciler bir sınıfa toplanmış ve sınav bu şekilde yapılmış.Nasıl bireysel değerlendirme oluyor anlayamadım.

Öğretmenim, resim sınavında 20 öğrenci (daha az da olabilir) aynı salona alınıyor. Bu değerlendirme için hazırlanmış olan sınav kağıdının köşesine ad soyad TC kimlik gibi bilgileri yazıyorlar. Sonra bu alan yapıştırılarak kapatılıyor. Resim komisyonunun verdiği metin öğrencilere okunuyor. Sorular cevaplanıyor. Bu aşamada çocuklara hiçbir örnek vermemeliyiz ki etkilemeyelim. Bir nevi papağan gibi aynı şeyleri tekrar ediyoruz. Sonra yapabileceğiniz en farklı resmi yapın, diğer arkadaşlarınızdan farklı olsun diyoruz. Resmi yapıyorlar. Kâğıtları topluyoruz, öğrenciler çıkınca rastgele 1-2 diye numaralandırıyoruz. İdareye teslim ediyoruz. İkinci aşamada da aynı işlemleri yapıyoruz. Uygulayıcılar bilsem öğretmeni fakat hiçbirinin branşı resim değil. Sayı yetmezse rehber öğretmen de gidebiliyor.
Bireysel değerlendirme kısmı burada başlıyor. Bu kağıtlar resim komisyonunun önüne gidiyor. Her öğretmen resim numarasına göre puanlamayı yapıyor. Birinci oturum ve ikinci oturum için ayrı ayrı puanlama yapıldıktan sonra o resme ait tüm puanlar bir kâğıtta toplanıp ortalaması alınıyor. Sonra resmin köşesi açılarak öğrenci ismi bulunuyor, tutanağa geçiriliyor. Resim öğretmenleri ne öğrenciyi görüyorlar, ne de isimlerini. Yarıtıcılık çok önemli. Umarım anlatabilmişimdir.

Öğretmenim, resim sınavında 20 öğrenci (daha az da olabilir) aynı salona alınıyor. Bu değerlendirme için hazırlanmış olan sınav kağıdının köşesine ad soyad TC kimlik gibi bilgileri yazıyorlar. Sonra bu alan yapıştırılarak kapatılıyor. Resim komisyonunun verdiği metin öğrencilere okunuyor. Sorular cevaplanıyor. Bu aşamada çocuklara hiçbir örnek vermemeliyiz ki etkilemeyelim. Bir nevi papağan gibi aynı şeyleri tekrar ediyoruz. Sonra yapabileceğiniz en farklı resmi yapın, diğer arkadaşlarınızdan farklı olsun diyoruz. Resmi yapıyorlar. Kâğıtları topluyoruz, öğrenciler çıkınca rastgele 1-2 diye numaralandırıyoruz. İdareye teslim ediyoruz. İkinci aşamada da aynı işlemleri yapıyoruz. Uygulayıcılar bilsem öğretmeni fakat hiçbirinin branşı resim değil. Sayı yetmezse rehber öğretmen de gidebiliyor.
Bireysel değerlendirme kısmı burada başlıyor. Bu kağıtlar resim komisyonunun önüne gidiyor. Her öğretmen resim numarasına göre puanlamayı yapıyor. Birinci oturum ve ikinci oturum için ayrı ayrı puanlama yapıldıktan sonra o resme ait tüm puanlar bir kâğıtta toplanıp ortalaması alınıyor. Sonra resmin köşesi açılarak öğrenci ismi bulunuyor, tutanağa geçiriliyor. Resim öğretmenleri ne öğrenciyi görüyorlar, ne de isimlerini. Yarıtıcılık çok önemli. Umarım anlatabilmişimdir.

Çok teşekkür ederim bilgiler için.Evet iki ayrı soru sorulmuş.Soruları paylaşmak istemiyorum etik olmadığı için çünkü sınavlar devam ediyor.Ancak bireysel değerlendirme olduğuna göre çocuğa yaptığı resim üzerinde konuşma, ne anlatmak istediğini açıklama şansı verilmeli diye düşünüyorum.Bence yaptığı resim fazlasıyla yaratıcı.Eline malzeme verilse maketini de yapardı.

Çok teşekkür ederim bilgiler için.Evet iki ayrı soru sorulmuş.Soruları paylaşmak istemiyorum etik olmadığı için çünkü sınavlar devam ediyor.Ancak bireysel değerlendirme olduğuna göre çocuğa yaptığı resim üzerinde konuşma, ne anlatmak istediğini açıklama şansı verilmeli diye düşünüyorum.Bence yaptığı resim fazlasıyla yaratıcı.Eline malzeme verilse maketini de yapardı.

Öğrenciler zaten öğretmenim açıklama yazabilir miyiz diye soruyorlar. Onu ben de düşündüm, hatta resim komisyonuna sordum, baktıları tek şey yaratıcılık. Mesela arkadaşlarınızdan çok farklı çizim, en farklı çizim dememizdeki sebep de bu. Bakıyorum kağıtlara çoğu kişi aynı şeyi çizmiş. Ona rağmen farklı olanı ayırabiliyorlar. Resim hakkında konuşulursa işler karışabilir. Mesela komisyondaki öğretmenin özel ders verdiği öğrenci karşına gelse? Ya da bu öğrenci valinin/belediye başkanının vb. çocuğu olsa, kapıda korumaların yardımıyla çocuk komisyonun karşısına gelse? Karışık işler

Bilsem ikinci aşama genel yetenek sınavını RAM'da görevli ve zeka testi yapma yeterliliğine sahip rehber öğretmenler uygulamaktadır. Yapılacak testler bakanlık tarafından belirlenir, uygun personele planlama yapılır ve uygulanır. Testleri yapanlar tamamen işinin ehli kişilerdir. Hangi zeka testlerinin uygulandığını paylaşmayı etik olarak doğru bulmuyorum, o nedenle hangi testin uygulandığını yazmıyorum. Uygulama sonucunda değerlendirme puanları bakanlığa gönderilir ve belli bir puanın üzerindeki öğrenciler seçilir. Çocuk özel yetenekli olsa bile belli bir puanı geçmesi gereklidir.

birçok çocuğun bu seçme anlayışıyla heba edildiğini düşünüyorum Ram ın yaptığı değerlendirmelerin gerçek manada zekayı ölçtüğüne bir öğretmen olarak hiç inanmıyorum 50 dakikalık bir değerlendirmeyle bu seçmelerin (2. sınav) hakkaniyetli olduğunu da düşünmüyorum öğretim aktif bir süreçtir öyle 50 dakikada ölçümle çocuk değerlendirilmez velev ki başı ağrıyor çocuğun diyelim ki hasta diyelim ki gününde değil mülakat denen şeyin olduğu yede geçerlilik ve güvenilirlik yoktur  öyle öğrenciler var ki öğretmeni yanıltıyor bu değerlendirmede eleniyor bilsem de ikinci değerlendirmenin kesinlikle kalkması kanaatindeyim yoksa çok çocuk heba olur işin ehli tarafından yapılıyor kısmına gelince bu konuda çok şey yazarım ama tartışma açar o konuya hiç girmiyorum (BU YAZDIKLARIM BİR ÖĞRETMEN OLARAK KENDİ FİKRİM BEN BU MESELEYE BOYLE BAKIYORUM )

birçok çocuğun bu seçme anlayışıyla heba edildiğini düşünüyorum Ram ın yaptığı değerlendirmelerin gerçek manada zekayı ölçtüğüne bir öğretmen olarak hiç inanmıyorum 50 dakikalık bir değerlendirmeyle bu seçmelerin (2. sınav) hakkaniyetli olduğunu da düşünmüyorum öğretim aktif bir süreçtir öyle 50 dakikada ölçümle çocuk değerlendirilmez velev ki başı ağrıyor çocuğun diyelim ki hasta diyelim ki gününde değil mülakat denen şeyin olduğu yede geçerlilik ve güvenilirlik yoktur  öyle öğrenciler var ki öğretmeni yanıltıyor bu değerlendirmede eleniyor bilsem de ikinci değerlendirmenin kesinlikle kalkması kanaatindeyim yoksa çok çocuk heba olur işin ehli tarafından yapılıyor kısmına gelince bu konuda çok şey yazarım ama tartışma açar o konuya hiç girmiyorum (BU YAZDIKLARIM BİR ÖĞRETMEN OLARAK KENDİ FİKRİM BEN BU MESELEYE BOYLE BAKIYORUM )

aslında problemlerden biri de meb zeka testi yerine mülakat demesi.aslında mülakat da demiyor bireysel görüşme diyor ama herkeste mülakat kavramı yerleşmez. değil hocam zeka testi.mülakat denilince akla çok daha farklı şeyler geliyor sanki herkese farklı sorular gibi.
zeka testinde sorular sorular ve verilecek cevaplar ve puanlama standarttır bu değişmez.her psikolog rehber öğretmen de testör olamaz.bunun için eğitiminden geçmek lazım.çocuğa yaklaşım çocukla uyum kaygıyı azaltma elbette her testör de aynı olmayabiliyor.ama puanlama ve sorular konusunda standarttır.
zekayı ölçmek için tek bir testin yeterli olmadığına ben de bir rehber öğretmen olarak katılıyorum.o an ki ruh hali teste testöre uyum her şey etkili oluyor.aile öğretmen ve uzmanlar tarafından uzunca bir gözlemler ve bu gözlem formları gelişimin bilişsel süreçlerin uzun dönemli izlenmesi sonucunda karar verilmeli diye düşünüyorum.1.sınıfta zeka testine giren oğlum henüz 6.5 yaşında ve nereye gittiğinden bihaber.ona öğretmen arkadaşım seninle etkinlikler yapacak oyunlar oynayacaksınız dedim.test sonrası çıktığında bana sordukları bazı soruları söyleyip doğru cevaplarını da söyleyip "ama ben çok sıkıldım erken bitsin beni bıraksın diye bildiklerime de bilmiyorum dedim" dedi.bu oğlumun benim de öğretmeninin de bildiği genel özelliğidir çabuk sıkılır dikkati hemen dağılır  bitsin diye bilmiyorum der.oğlum yerleşti ama ben biliyorum gerçek performansını sergilememiştir.bunun gibi çocuklar olduğu için tek bir testi bireyin zekası için çok da yeterli bulmuyorum.testi geçenler için değil geçemeyenler için yetersiz buluyorum.yalnız şöyle bir durum da var öğretmenler üstün zekalı çocuğu farketmeyebiliyor.zekayı akademik başarı testlere hızlıve yanlışsız cevap verme ya da tam tersi sorunlu uyumsuz uçuk öğrenciler gibi algılıyor.her üstün matematik dahisi değil.biz öğretmenlerde çok bilinçli nesnel değerlendiremiyoruz.hala şunu duyuyoruz sınıf öğretmenlerinden "Bilsem neye göre öğrenci seçiyor beklediğim hiç bir öğrencim kazanmadı hiç ummadığım çocuklar seçiyor.bu bilsemin ölçütü ne.sınıfımın en iyileri yerleşemedi"

Merhaba arkadaşlar. Bilsemlerde yıl sonunda karne gibi bir belge veriliyor mu öğrencilere?

Bu yıl ki bilsem toplantısında da yine bir öğretmenin agzından duymuştum "Sınıfın en yaramazı olacak okuması ya da matrmatiği kötü olacak ama üstğn olacak kimi kandırıyolar" diyordu. Böyle bir öğretmenin üstün zekayı anlamasını beklemiyorum.
Pek çok uzmanın kitaplarını okudum üstün zeka ile öğrenme güçlüğü ile ilgili ona rağmen soru işaretlerim silinmediği halde hiçbir araştırma yapmadan bu kadar net yargılara varan meslektaşlarıma hayret ediyorum.

Ben özel yaşamımızla ilgili bir durumu kızımla nasıl paylaşabiliriz diye psikologa goturmuştuk kızımı daha 4buçuk yaşındaydı. Bu kız 6yaşını doldurduğunda zeka testini ben yapmak isterim demişti. Zaman geçti 1.sınıfa başladı ilk hafta öğretmeni bizi çağırıp kızınızı hiçbir şekilde oturtamıyorum yazmıyor ben bunları biliyorum gerek yok diyor dedi. Biz destek alalım o zaman dedik. 3.sınıf seviyesinde genel kültür var kelime dagarcıgı çok geniş dedi önceki konuşmayı da hatırlayınca öğretmeni de olabilir deyince psikologda tekrarlayınca yaptırdık. O zaman da paylaşmıştım burda bir alanın alt testleri yüzde 95lerin ustunde ustunken diğer alanınki 85civarıydı ve bu öğrenme güçlüğünü de beraberinde getirir demişti. Okumaktan nefret ediyor kızım. Kelimelerin ilk sonundaki bir iki harf yeterli onun için zahmet edip okumuyor tahminlerle götürüyor ama yanlış sayısı 2-3ü geçmiyor. Ama sınıfta hiç yanlışsız çok çocuk oldugu için benimkini en iyiler arasında saymazsınız mesela. Bu bizim için sorun olmadıgından kızımız mutlu ama sistem içinde zamanla ne olur bilemiyoruz hatta bir de öğretmen cocugu olacak mahalle baskı başlarsa hiç bilemiyoruz bu arada tableti de gecemiyor. Olan potansiyeli köreltmemek ve mutsuz olmaması dısında bekletimiz yok ailecek. Ne kadar az stres o kadar huzurlu hayat.
Konuyu çok dagıttım ama bu gerçekten çok derin bir konu. Zor bir süreç ayrımını yaomak çok zor en azından bi yerinden başlandığı için yine de iyi diyorum kendi adıma. Zamanla daha da iyileşmesi dileğiyle

Merhaba arkadaşlar. Bilsemlerde yıl sonunda karne gibi bir belge veriliyor mu öğrencilere?

E bilsem modülü üzerinden öğrencilerle ilgili gözlemlerimizi dolduruyoruz. Bir de idare bizden dersine girdiğimiz her öğrenci için rapor istiyor. O raporları danışman öğretmenine yolluyoruz. Benim danışmanlığımda olan öğrencilerin raporları toplanınca hepsini bir araya getirip idareye gönderiyorum. Bunu elektronik ortamda yapıyoruz. Velilere de idare yolluyor. Bu anlattığım ikinci kısım resmiyette olmayan birşeymiş ama biz her yıl yapıyoruz.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] temennilerinize katılıyorum. En önemlisi çocuklarımızın mutluluğu.

Bu yıl ki bilsem toplantısında da yine bir öğretmenin agzından duymuştum "Sınıfın en yaramazı olacak okuması ya da matrmatiği kötü olacak ama üstğn olacak kimi kandırıyolar" diyordu. Böyle bir öğretmenin üstün zekayı anlamasını beklemiyorum.
Pek çok uzmanın kitaplarını okudum üstün zeka ile öğrenme güçlüğü ile ilgili ona rağmen soru işaretlerim silinmediği halde hiçbir araştırma yapmadan bu kadar net yargılara varan meslektaşlarıma hayret ediyorum.

Ben özel yaşamımızla ilgili bir durumu kızımla nasıl paylaşabiliriz diye psikologa goturmuştuk kızımı daha 4buçuk yaşındaydı. Bu kız 6yaşını doldurduğunda zeka testini ben yapmak isterim demişti. Zaman geçti 1.sınıfa başladı ilk hafta öğretmeni bizi çağırıp kızınızı hiçbir şekilde oturtamıyorum yazmıyor ben bunları biliyorum gerek yok diyor dedi. Biz destek alalım o zaman dedik. 3.sınıf seviyesinde genel kültür var kelime dagarcıgı çok geniş dedi önceki konuşmayı da hatırlayınca öğretmeni de olabilir deyince psikologda tekrarlayınca yaptırdık. O zaman da paylaşmıştım burda bir alanın alt testleri yüzde 95lerin ustunde ustunken diğer alanınki 85civarıydı ve bu öğrenme güçlüğünü de beraberinde getirir demişti. Okumaktan nefret ediyor kızım. Kelimelerin ilk sonundaki bir iki harf yeterli onun için zahmet edip okumuyor tahminlerle götürüyor ama yanlış sayısı 2-3ü geçmiyor. Ama sınıfta hiç yanlışsız çok çocuk oldugu için benimkini en iyiler arasında saymazsınız mesela. Bu bizim için sorun olmadıgından kızımız mutlu ama sistem içinde zamanla ne olur bilemiyoruz hatta bir de öğretmen cocugu olacak mahalle baskı başlarsa hiç bilemiyoruz bu arada tableti de gecemiyor. Olan potansiyeli köreltmemek ve mutsuz olmaması dısında bekletimiz yok ailecek. Ne kadar az stres o kadar huzurlu hayat.
Konuyu çok dagıttım ama bu gerçekten çok derin bir konu. Zor bir süreç ayrımını yaomak çok zor en azından bi yerinden başlandığı için yine de iyi diyorum kendi adıma. Zamanla daha da iyileşmesi dileğiyle

hocam benim ikizlerim de aynı durumda...aynı dönemlerde aynı şeyleri yaşamışız.o nedenle 1.sınıfta kendi sınıfıma aldım.dahasi böyle çocuklar aslında herşeyin farkında ve benim kizim içten içe bunu kafasına takmaya başladı.anasinifinda sackiran a yakalandı ve içinde herşeyi büyüttüğü ve hırslı bir cocuk olduğu için.. ve ikiz teki olduğu için bir türlü geçmiyor bu hastalık.  Sınıfımda ikisi de orta üstü dizeyseler.. oğlum 2.dünya savaşını 6 yaşındayken ilgi alanı olarak seçti.tarihe çok meraklı ama öğrenme güçlüğü nedeniyle sevdiği sarılarak yattığı kitaplarını okumaktan kaçıyor...kizim 5 yaşı Nda birgün sınır boşanmasıyla nasıl ağladı anlatamam...ben ileride ne olacağımı bilemiyorum.. herşey için çok okumak ve çaba harcamak gerekiyor.sarkici olacaktım onun için bile çok çalışmak gerekiyor diye ...bilsem in ilk aşamasını kizim geçti.2. Aşamada testor çok azimli dedi....bilmiyorum olur mu olmaz mı ama  olursa bu onun için birmotivasyon olacak..

hocam benim ikizlerim de aynı durumda...aynı dönemlerde aynı şeyleri yaşamışız.o nedenle 1.sınıfta kendi sınıfıma aldım.dahasi böyle çocuklar aslında herşeyin farkında ve benim kizim içten içe bunu kafasına takmaya başladı.anasinifinda sackiran a yakalandı ve içinde herşeyi büyüttüğü ve hırslı bir cocuk olduğu için.. ve ikiz teki olduğu için bir türlü geçmiyor bu hastalık.  Sınıfımda ikisi de orta üstü dizeyseler.. oğlum 2.dünya savaşını 6 yaşındayken ilgi alanı olarak seçti.tarihe çok meraklı ama öğrenme güçlüğü nedeniyle sevdiği sarılarak yattığı kitaplarını okumaktan kaçıyor...kizim 5 yaşı Nda birgün sınır boşanmasıyla nasıl ağladı anlatamam...ben ileride ne olacağımı bilemiyorum.. herşey için çok okumak ve çaba harcamak gerekiyor.sarkici olacaktım onun için bile çok çalışmak gerekiyor diye ...bilsem in ilk aşamasını kizim geçti.2. Aşamada testor çok azimli dedi....bilmiyorum olur mu olmaz mı ama  olursa bu onun için birmotivasyon olacak..

Benim kızımda en başından beri ressam olmak istediğini söyler durur. Bunun dısında eline geçen herşeyi farklı bir şeye dönüştürmeye çok meraklıdır. Heeşeyin içini açar söker. Okulda ne işledilerse öğrenmiş olarak eve gelir ama o kitap defter ödev bitmek bilmez yapmamak için elinden geleni yapar. Gün geçtikçe sogudugunu gerilediğini düşünmeye başlıyorum. Ayrıca duyguları çok iyi okuyabiliyor en ufak bir duygusal degişiminizi asla kaçırmaz ve bu işleri daha zorlaştırıyor coğu zaman. Yetebilmek köreltmemek adına birşeyler yapmalıyım diyorum ama kendi okul ve ev hayatımda oldukça yogun belki destek ya da yol gösterici olur düşüncesiyle de yönlendirmiştik ama olmadı. Gelecek yıl artık girmese olur diye düşünmüştüm ama ben girmek isterim dedi. Ne olur bi çocuk daha fazladan sınava girmiş olur bakalım zaman ne gösterecek

Öğrenciler zaten öğretmenim açıklama yazabilir miyiz diye soruyorlar. Onu ben de düşündüm, hatta resim komisyonuna sordum, baktıları tek şey yaratıcılık. Mesela arkadaşlarınızdan çok farklı çizim, en farklı çizim dememizdeki sebep de bu. Bakıyorum kağıtlara çoğu kişi aynı şeyi çizmiş. Ona rağmen farklı olanı ayırabiliyorlar. Resim hakkında konuşulursa işler karışabilir. Mesela komisyondaki öğretmenin özel ders verdiği öğrenci karşına gelse? Ya da bu öğrenci valinin/belediye başkanının vb. çocuğu olsa, kapıda korumaların yardımıyla çocuk komisyonun karşısına gelse? Karışık işler

  o açıdan hiç düşünmemiştim.haklısınız.torp il girer işe o zaman.
yapılan resmî anlarlar diyorsunuz yani.

  o açıdan hiç düşünmemiştim.haklısınız.torp il girer işe o zaman.
yapılan resmî anlarlar diyorsunuz yani.

Sınavda göz ucuyla baksa yeter bence. Neyse ki ortalamadan çok yüksek veya çok düşük verirse ortalamaya katılmıyor.

Benim kızımda en başından beri ressam olmak istediğini söyler durur. Bunun dısında eline geçen herşeyi farklı bir şeye dönüştürmeye çok meraklıdır. Heeşeyin içini açar söker. Okulda ne işledilerse öğrenmiş olarak eve gelir ama o kitap defter ödev bitmek bilmez yapmamak için elinden geleni yapar. Gün geçtikçe sogudugunu gerilediğini düşünmeye başlıyorum. Ayrıca duyguları çok iyi okuyabiliyor en ufak bir duygusal degişiminizi asla kaçırmaz ve bu işleri daha zorlaştırıyor coğu zaman. Yetebilmek köreltmemek adına birşeyler yapmalıyım diyorum ama kendi okul ve ev hayatımda oldukça yogun belki destek ya da yol gösterici olur düşüncesiyle de yönlendirmiştik ama olmadı. Gelecek yıl artık girmese olur diye düşünmüştüm ama ben girmek isterim dedi. Ne olur bi çocuk daha fazladan sınava girmiş olur bakalım zaman ne gösterecek

ben hiç zorlamıyorum.. ödevler önemli ama öğretmeni ile görüşün ve ona olumlu yönlendirmelerde bulunsun..kiminle konuşsam okuldan soğumadan goturmeli diyor...yolumuz zor olacak ama inşallah sağlıkla mutlulukla güzel bir hayat kuracaklar kendilerine..yetenekli oldukları alandan yürüyün diyor uzmanlar....ama egitim sistemimiz,toplumsal beklentiler, mahalle baskıları bizi hep zorlayacak...sizinle gelişmeler hakkında paylaşırsak çok memnun olurum hocam..onlar 2. Aşamayı gecemeseler de biliyoruz ki birer cevherler