şu an okutmakta olduğum sınıfıma ilk girdiğim gündü. kırk sekiz tane birinci sınıf öğrencisi. herbirine adını sorup tanımaya çalışıyorum. işin kötüsü sınıfta iki tane Ömer, iki tane Enes, iki tane Beyza, İki tane Recep, üç tane İrem, iki tane Serkan var. hangisinin hangisi olduğundan emin olmak için soru sorduğumda önce adını tekrar soruyorum. orta sıradan bir öğrencime birkaç kez tekrarlatmış olucam ki, çocuk kafasını kaldırıp, yarı sitemli yarı gülümseyerek "Adımı yine unuttun değil mi?" dedi. öylece kaldım.
Sonra toparlanıp, yarı mahcup , yarı çaresiz, neydi diye sordum. Murat, dedi. Meğer bizim Murat'mış.
Artık beşe geçtiler. Hala Murat'a bakarken aklıma geldikçe gülümsüyorum.