Bizde Yer Eden Öğretmenlik Anılarımız

2 sene önceydi sınıfımda 10 kişilik bir kız grubu var ve ben nereye gitsem arlamdan gelirler , nöbet tutsam benimle tutarlar ...
 ben tuvalete girdim çıkmak üzereyim ama kapıdan fısıltılar geliyor anladım ki benim kızlar kapıda beni korkutmaya hazırlanıyor ben de inadına çıkmadım sonra çıkarken avuçlarımı su ile doldurup önce kapıyı açtım sonra kapının arkasında beni korkutmaya hazırlanan kızlarıma böh diye bağırıp avuçlarımdaki suları attım ama inanılmaz korktular ...
yüzlerindeki ifadeyi hatırladıkça gülerim kısacası ava giderken avlandılar....

bir tane daha anlatayım 8 yıl önceydi birinci sınıfta İbrahim isimli bir öğrencim vardı  sürekli satranç oynuyoruz birlikte ve ben hevesi kırılmasın diye hep yeniliyorum kazandıkça  O da çok mutlu oluyor ...Yine bir gün satranç oynuyoruz yemekten önceki ders ve ben bu sefer İbo yu zorluyorum en son Şah dedim ve İbo Allah gitti dedi ben de boş ver İbo gitsin bu seferde ben kazanayım dedim İbo oyun değil öğretmenim çiş gitti dedi .Bizimki heyecandan altına kaçırmış ... :neyse biz uzun süre satranç oynamadık ama ibo hala oynuyor ve sürekl
i Bodrumda dereceye giriyor her turnuva sonunda okulda törenle madalyalarını veriyoruz ve bana gelip Kkupasını gösteriyor ve ben hala o günü unutamıyorum

Eğitimhaneyle tanışıp sağ taraftaki tüm isimleri öğretmenler odası kabul etmek sanırım hayatımın anısı.. Dağ başında tek çalışmaktan mütevellit yaşadığım psikolojik buhranlarda yanımda hissettiğim onca arkadaş, kızdığım anlar, coşkumu paylaştığım anlar.. Sağlığa yararlı yahu bu siteye bağımlı olmak..  

Önceki sınıfımda bir ara tam kızdım ve söyleniyordum ki bir sesle irkildim. Boyu kısa olan öğrencilerimden Yusuf ön sırada oturuyordu. Masa ile sıranın arasını açmış, otururken ayağını masasının demirine koymaya çalışırken kendini yerde buldu. O masum sevimli hali beni ve kendi de dahil olmak üzere herkesi kahkahalara boğdu. Ondan sonra ne bende ders işleyecek hal kaldı ne de çocuklarda.

2 sınıflara matematik dersinde doğrular konusunu işliyordum. akıllarında kaldın diye düzleme doğruların babası demiştim.konuyu anlatıp bitirdikten sonra sordum çocuklar anlamayan var mı arka sıradan bir parmak öğretmenim her şeyi anladım ama bu doğruların annesi kim gülmekten yıkıldım

Valla komık bı olay da ben an anlatayım arkadaslar.. 5. sınıf ogrencılerımden olan Oğuz sınıf en calıskan kızına ( kı hep oyle olur) asık olmus. ve her cuma toren sonunda mektup yazıp kızın elıne tutusturup kacıyormus garıbım.. T abı yasları geregı buna sınır olan tum kızlar kosup geldıler ' öğretmenim oguz semaya hep mektup yazıyo ' vs dıye .
 Eee mektupta neler yazıyo deyınce : Uzayda evleneceklermiş öğretmenim demez mi ? ( Oğuzun hayalı astronot olmak:)

Doğuda görev yaparken hemen hemen bir  saatlik yoldan gelen 1.sınıf öğrencim her zaman geç geliyordu.bazen de kopek kovalamıs oluyordu.her sabah onun gelmesını dort gozle beklerdım.
bir sabah hungur hungur aglayarak içeri girdi.çok korktum,kopek kovalamıs sandım ve sarılarak ne oldu rıdvan dedim.
inanın hıç beklemedıgım bır cevapla sarsıldım
-Çok üşüdümm benı ısıt öğretmenim dedi
inanın hala genzım yanıyor dusununce.ağlamamak için gozume birşey gırdı numarası bile yapmıstım.lastık ayakkabıları kardan buz halını almıstı.topukları mosmor olmustu.o an bırakasım geldı bu mesleği...

"Çok üşüdümm benı ısıt öğretmenim dedi"

Bu söz öğretmen olmanın  anlamını  sayfalar dolusu sözden daha iyi anlatmış ...Asıl böyle yavrular için daha sıkı sarılmanız gerekir mesleğinize öğretmenim.Teşekkürler anınız için,okurken beni de çok duygulandırdı.

IŞIL

Kar vakitleri hep hüzne çalar.
Düşündükçe hüzünlenir,
Rüyalardan bile kaçarım diyaar diyaar!

Anna baba ayrı.
Anne Adana'da, baba başka bir şehirde başkasıyla evli.
Güzel kızım babaannesiyle ve dayısıyla kalmakta...
Ve her gün ağlamakta!
Rengi kardan beyaz.
Yaşı diğerleriyle aynı olmasına karşın
Bedenen diğerlerinden büyük kızım.
O anı her hatırlamamda yanar yıkılırım,
Sızlarım sızım-sızım!

Annenin ve babanın adı bile yok.
Yediği laf olur yemediği gaf olur.
Evde düzen yok,
Benim güzümde Allah'ın emaneti
Suçu bile olsa -her zaman- af olur!

Yine bir kış mevsimi,
El ayak buz tutuyor.
Çocuklarım eve gitmekte
Kimi adıyla elimde, kimi elimi tutuyor!
Çocuk bu, istiyorki yanağımdan öpsün,
Bekliyor, bekliyor, bekliyor!

Işıl'ım bir köşede,
Onu -ilk defa- öpmüyorum.
Büyüdüğünü, artık anlasın istiyorum.

Ve onu ilk defa ağlarken görüyorum.

Sonraları yanıma gelmiyor Işıl,
Baba anne diye gördüğü öğretmenine bakmıyor
Eşkisi gibi ışıl ışıl!

Kafam beynim midem
Parçalanıyor, yıkılıyor.
Hanıma anlatıyorum
Hal hatır olmuyor çarem!
Söylemek nafile,
Susuyorum.

Ve üç yıl sonra
Işıl mezun oluyor!
Veda vakti öksüzüm artık gidiyor...

Bir müddet sonra duyuyorum ki
Işıl'ı birine veriyorlar!
Ne yapsınlar bir kişi eksilsin
Ekmek-aş, onlara kalsın sofralar!

Günlerce yüreğim yandı.
"Burnunu bile silemeyen kızım" hangi ocaklarda yandı!
Dayısına, ninesine anlatamadım,
Hanım bir yanda ben bir yanda ağladım!
...

Ve bir gün kapı çaldı yıllar sonra!
Yine aynı kış yine aynı manzara!
Gelen kızımdı!

Eşi delikanlı çocuk,
Kucağında kendisi gibi güzel gözlü çocuk!
Babaaaam! diye bir ses
Çınlarken evimin duvarlarında;
Sarılıyor bana benim öpmediğim o çocuk!

Dudaklarında tek cümle:
-Ben hiç büyümedim öğretmenim!?

Biraz suçlu, biraz hüzünlü
Şimdi torunlarımı seviyorum.
Affedin, bu akılsızı affedin, affediiiiin!

S.ORAK-CİH66
ADAMIN BİRİ
19 SUBAT 2002
SARIKAYA

TÜM HAKLARI SAKLIDIR.

Doğuda görev yaparken hemen hemen bir  saatlik yoldan gelen 1.sınıf öğrencim her zaman geç geliyordu.bazen de kopek kovalamıs oluyordu.her sabah onun gelmesını dort gozle beklerdım.
bir sabah hungur hungur aglayarak içeri girdi.çok korktum,kopek kovalamıs sandım ve sarılarak ne oldu rıdvan dedim.
inanın hıç beklemedıgım bır cevapla sarsıldım
-Çok üşüdümm benı ısıt öğretmenim dedi
inanın hala genzım yanıyor dusununce.ağlamamak için gozume birşey gırdı numarası bile yapmıstım.lastık ayakkabıları kardan buz halını almıstı.topukları mosmor olmustu.o an bırakasım geldı bu mesleği...

okurken ben bile duygulandm.öğretmen olmakkk...

"adamın biri" öğretmenim.yüreğiniz ne kadar güzel.yazdıklarınız ne kadar etkileyici ve duygu yüklü...Allah sizin gibi öğretmenlerimizi başımızdan eksik etmesin...

"adamın biri" öğretmenim.yüreğiniz ne kadar güzel.yazdıklarınız ne kadar etkileyici ve duygu yüklü...Allah sizin gibi öğretmenlerimizi başımızdan eksik etmesin...

Güzel ifadeleriniz için teşekkür ediyorum öğretmenim.
Yaşlıların tecrübesi gençlerin dinamikliği mesleğimizin en güzel yanı diye düşünüyorum.Güzelliklerimiz hiiç ama hiç bitmesin.Saygılar, selamlar.

1. sınıf öğrencielrimin yanağimdan öpüp sonra sıkmalarını unutamam ki o esnada saçıma toka da takmışlar beni çok sevdikelerinden.....)))) sonra farkettiğimde açlarınız çok güzel de ondan taktık hediye olarak demişlerdi....

Bir gün öğle arasından sonra 2.sınıf öğrencim Sevda sınıfa gelmedi.Abisine sorduğumda öğretmenim gelecek dedi. Tabi aradan yarım saat geçti ve ben baya sinirlenmiştim ki Sevda kapıyı çalıp içeriye girdi.Bir baktım nefes nefese ve kıpkırmızı olmuş.Birden bir ağıt tutturdu," Ne oldu?" diye sordum.Meğer yavrumu kazlar kovalamışlar yarım saat boyunca o yüzden gelememiş

kahramanmaraşın saygılı köyünde çalışıyordum. hava çok soğuk ve karlı. kar diz boyu. okula gelirken çizme ile geliyordum.   meryem isminde bir öğrencim okula gelmişti. ayağında bir terlik. 1. sınıfa gidiyordu. terlik annesinin terliği. ne kadar içim yanmıştı.... ayakkabı yok ve annesinin terliğini giyip okula geliyor kar dizde.  (  çok üzülmüştüm. ayakkabı almak istedim. ayakkabı satan yer yok ...
öğretmenilk çok zor. birde bu duygu yüklü olaylarla karşılaşınca.

kahramanmaraşın hacılar köyünde çalışıyorum.ilk yılımdı okulun ilk haftasıydı birinci sınıflarım okula henüz adapte olamamışlar.akşam eve gidecekleri zaman iyi akşamlar diyerek onları eve gönderdiğimde hepsi vedalaşmak için elimi öpmek istemişti.kırk öğrencinin üzerime üşüştüğü o gün çok ilginç bir anıdır benim için.