Mustafa Kemal ATATÜRK ve Köpeği Fox
Foks… Atatürk'ün yatak odasında uyurdu, karyolanın ayak ucunda, kendisi için diktirilmiş özel minder vardı. Yemek salonunda masanın altına kıvrılır, sabaha kadar süren sofra sohbetlerine eşlik ederdi, Atatürk uykuya çekilene kadar yatmazdı. Sevmediği misafirlerin paçalarını ısırmasıyla meşhurdu. Atatürk'ün dolabını kurcalar, ayakkabıların uçlarını kemirirdi, bir defasında Atatürk'ün elini bile ısırdı, pansuman yapılırken “fenalık olsun diye yapmadı” dedi Atatürk, sinirlenmeye kıyamıyordu, Foks'a çok düşkündü. Bilardo oynanırken masaya sıçrar, topların yerini bozardı, Gazi bu yaramaz hallerine kahkahayla gülerdi. Çok gürültücüydü ama, bir o kadar zekiydi, çalışma odasına girdiğinde uslu uslu oturur, hiç ses çıkarmazdı. Törenlerde, balolarda, daima protokoldeydi. Ankara'daki şehiriçi gezilerde, Atatürk'ün otomobilinde başköşedeydi. Diplomatik görüşmelerde hep vardı, cumhurbaşkanı TBMM'ye gittiğinde hep yanındaydı. Deniz keyfi yapılacaksa, Ege vapuruna en önce o binerdi. Yurt gezilerine katılırdı, Atatürk trenle nereye gitse onu yanında götürürdü. İstanbul'da Erzurum'da Konya'da Trabzon'da Gaziantep'te Mersin'de Tokat'ta Kırklareli'de hep Atatürk'ün yanındaydı. Babaeski gezisinde aniden ortadan kayboldu, ara tara yok, herkes telaşlanmıştı, Atatürk çevresini sakinleştirdi, “merak etmeyin, Erzurum'da da böyle kaybolmuştu, Kılıç Ali bulmuştu, gene bulur” dedi. Hakikaten öyle oldu, Kılıç Ali buldu getirdi. Gaziantep gezisinde Foks fazla durgundu, akşam yemeğinde önüne konulanlara dokunmuyordu, sessizdi, Atatürk başını okşadı, “muhakkak biri bir şey söylemiştir, küsmüştür” dedi. O gün için ne olduğu bilinmiyordu ama, Atatürk köpeğinin karakterini çok iyi tanıyordu, vali konağının aşçısı seneler sonra röportajda anlattı, Foks mutfağa girmişti, etrafı kokluyordu, yemeklere fazla yaklaşıyor diye aşçı öfkelenmiş, kepçeyle vurmuştu.
1933'te öldü… Atatürk Orman Çiftliği'nde derisi dolduruldu, camekana yerleştirildi, Atatürk'ün çiftliği ziyareti sırasında sürpriz yapılarak, kendisine gösterildi. Tatsız bir sürpriz olmuştu… Atatürk görünce çok şaşırdı, duygulandı, bir sandalye çekti, karşısına oturdu, uzuun uzun seyretti, sonra “onu çok sevmiştim, bu şekilde görmeye tahammül edemem, çiftlikte uygun bir yere gömün lütfen” dedi.