Bunları Biliyor Musunuz?

Çevrimdışı suatin

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.659
  • 57.187
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.659
  • 57.187
  • Müdür Yardımcısı
# 04 Eyl 2011 17:29:32
Biberden Ağzımız Yandığında Su İçmek Neden İşe Yaramaz?
 
Yağ ve su kesinlikle birbirlerine karışmaz. Biberin yakıcılık veren maddesi yağlı olduğu için, ne kadar su içerseniz için onunla birleşmez. En iyi metot ekmek yemektir. Ekmek bu yağı emer ve mideye taşır. Bir diğer etkili yol da süt içmektir. Sütün içinde ki kazein maddesi bir deterjan görevini üstlenir ve biberin yağıyla karışarak ağzı temizler.

Çevrimdışı simeranya

  • Uzman Üye
  • *****
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
# 05 Eyl 2011 15:38:09
LAHANACILAR BAMYACILAR’A KARŞI

Eski Türk sporlarının en önemlisi atçılıktı. Usta binicilere cündî adı verilirdi. Babası Sultan Bayezid’in 1402’de Ankara’da Timurlenk’e yenilmesinden sonra Sultan I. Mehmed (Çelebi), cündîliği geliştirmek için, daha önce valilik yaptığı Amasya ve Merzifon’dan topladığı usta binicilerle iki cündî bölüğü kurdu. Ayrıca bunlardan ilk kez birer spor takımı oluşturdu. Me...rzifon'un büyük lahanaları ünlü olduğu için oradan gelenlere lahanacılar, Amasya'nın da bamyası ünlü olduğu için sporcularına da bamyacılar dendi. Bu takım fikri 15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar korundu. Lahanacılar ve Bamyacılar, sultan önünde atla çeşitli gösteriler ve cirit karşılaşması yapardı.

Cündîler inanılmayacak hünerler gösterirdi. Eyerleri üzerinde ayağa kalkıp yandan hedefe ok atar, dolu dizgin at koştururken atın sırtından eyerini çıkarıp boynuna koyar, oradan da çıkarıp tekrar atın sırtına koyardı. Ya da binici, yardımcısının başına bir portakal koyar, at üstünde hızla giderken ok atıp portakalı parçalardı. Bazıları da yan yana giden iki atın birine bir ayağını, ötekine de öbür ayağını koyarak, kimi de başını eğerin üzerine dayayarak, ayakları havada dolu dizgin atı sürerdi. Bir başka binici ise atın sırtında tek ayağı üzerinde durur ya da at koşarken, atın boynuna dolanırdı. Ok yerine mızrak kullandıkları da olurdu. Bu hünerleri padişahların da gösterdiğine bir 16. yüzyıl minyatüründe rastlıyoruz.

Prof. Dr. METİN AND

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Eyl 2011 16:50:42
Ayılar Gerçekte Saldırgan Değil"       
"Ayılar Gerçekte Saldırgan Değil"
Geleneksel yöntemlerle araştırma yapmayı rededen bilim insanı anlatıyor...
Bay Rogers Kuzey Amerika'daki ayıların güvenini kazanmaya karar verdi. Bu yüzden de geleneksel araştırma yöntemleri olan DNA haritası çıkarma, ayıların davranışlarını kaydetme gibi yöntemleri de bıraktı.

Minnesota'da çalıştığı ayılarla bir bağ kurabilmek için "yiyecek"i araç olarak kullanmaya başladı. Böylece ayılarla ilgili bilinenlerin de pek de gerçek olmadığını buldu. Ayıların aslında vahşi ve saldırgan olmadığını gördü.

BBC 2'de Rogers çalışmalarını anlatan bir belgesel hazırlandı.

Belgeselde Rogers şunları söylüyor: "42 yıllık çalışmam sırasında ayılarla çok yakın temastaydım.

Ve hiçbir zaman bir saldırıya uğramadım. " diyor...

Çevrimdışı hileli994

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.477
  • 5.251
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.477
  • 5.251
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 07 Eyl 2011 13:05:10
Hanım kelimesinin kökeni
Birgün Cengiz Han sarayına, tüm hanlarını toplamış , tahtının sağ yanına da eşini oturtmuş;
Cengiz Han hanlarına,
– “Ben Hanlar Han’i Cengiz Han, hepinizin hanıyım” demiş ve sonra eşini göstererek;
...
– “Bu da benim HAN'IM” demiş.

Çevrimdışı hileli994

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.477
  • 5.251
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.477
  • 5.251
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Eyl 2011 15:47:51
Her xp kullanıcısının bilgisayarını ilk kez açtığında bu fotoğtaf çıkar. Peki ama neresidir orası? var mıdır öyle bir yer? Bu fotoğrafı çeken amerikalı fotoğrafçı Charles O'rear'dır. Charles bu fotoğrafı 1978 yılında napa country'de çekmiş, fotoğrafın adını bliss koymuş ve aynı yıl bu fotoğraf National Geographic'de yayınlanmıştır. Sonra Bill Gates bu fotoğrafı görmüş, Charles'le oldukça yüksek bir fiyatla anlaşmıştır. gerisini de hepimiz biliyoruz zaten.

Çevrimdışı simeranya

  • Uzman Üye
  • *****
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
# 08 Eyl 2011 16:32:30
Cemal Süreyya'daki "y" Harfi Nereye Gitti?

CemaL Süreya ve Sezai Karakoç üniversitede sınıf arkadaşıdırLar..Ve sınıfLarında 'Muazzez Akkaya' isminde birde kız varmış..İkiside bu kızı gizLiden gizLiye severLermiş..Sınıfta gün boyu aynı kıza duydukLarı iLgiyi birbirLerine anLatırLarmış..Hatta Muazzeze yazdıkLarı şiirLeri birbirLerine okurLarmış..Sonra bu aşk,zamanLa kızışmış ve birbirLerine 'ben eLde ederim,sen edersin' derken 'kim eLde edecek?' diye iddiaya tutuşmuşLar..Kaybeden büyük bir bedeL ödeyecek demişLer..Ve bu bedeL ömrü boyunca üzerinde kaLacak..Bedene fizikseL bir zarar oLmayacak diyede karar kıLmışLar..Ve sonunda adını değiştirmeye geLmiş oLay..

CemaL Sürey(y)a Kazanırsa ;Sezai Karakoç'un soyadı 'Karkoç' oLacak..

Sezai Karakoç Kazanırsa ; CemaL Süreyya'nın soyadı 'Süreya' oLacak.

ve tabi tahmin ettiğiniz gibi kızı Sezai Karakoç eLde eder ve çıkmaya başLar..CemaL Süreya'da gidip tek 'Y' harfini attırır soyadından..

İşte Süreyya'dan Süreya'ya geçiş dönemi böyLe oLmuştur..

Peki sonrasında ne oLdu diye merak ediyormusunuz?

Muazzez Akkaya bir iddia sonucu kendisi iLe Sezai Karakoç'un kendisi iLe çıktığını öğrenir..Birazda sorunLarı oLan Muazzez bunu kaLdıramamış,okuLu bıramış ve memLeketi oLan Geyve'ye gitmiştir..

Sezai Karakoç bu duruma çok üzüLür ve Muazzez Akkaya'ya ithafen Mona Rosa'yı yazar.. Mona Rozayı okumamış oLsanızda muhakkak bir yerLerde duymuşsunuzdur ama biLmeyenLer için şunu söyLiyeyim..Şair Karakoç,1950 yıLında MüLkiye'de öğrenci iken yazmıştır bu şiiri..Ancak 2002 yıLına kadar yayınLanmamıştır..Bana göre "Mona Roza" Türk edebiyatının en mahrem akrostiş şiiridir.. Şehir efanesi olabilir ama Mona Rosa'daki akrostiş bunu ispatlar nitelikte. Şiirin her kıtasının baş harfine bakarmısınız...

MONA ROSA

Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadi kirik kus merhamet ister.
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.

Ulur aya karsi kirli çakallar,
Ürkek ürkek bakar tavsanlar daga.
Mona Rosa bugün bende bir hal var.
Yagmur iri iri düser topraga,
Ulur aya karsi kirli çakallar.

Açma pencereni perdeleri çek,
Mona Rosa seni görmemeliyim.
Bir bakisin ölmem için yetecek.
Anla Mona Rosa ben bir deliyim.
Açma pencereni perdeleri çek.

Zeytin agaçlari, sögüt gölgesi,
Bende çikar günes aydinligina.
Bir nisan yüzügü bir kapi sesi.
Seni hatirlatir her zaman bana.
Zeytin agaçlari, sögüt gölgesi.

Zambaklar en issiz yerlerde açar
Ve vardir her vahsi çiçekte gurur.
Bir mumun ardinda bekleyen rüzgar,
Isiksiz ruhumu sallar da durur.
Zambaklar en issiz yerlerde açar.

Ellerin, ellerin ve parmaklarin
Bir nar çiçegini eziyor gibi.
Ellerinden belli olur bir kadin,
Denizin dibinde geziyor gibi.
Ellerin, ellerin ve parmaklarin.

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona.
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana,
Bakma tuhaf tuhaf göge bu kadar.
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona.

Aksamlari gelir incir kuslari,
Konarlar bahçemin incirlerine.
Kiminin rengi ak kiminin sari.
Ah beni vursalar bir kus yerine.
Aksamlari gelir incir kuslari.

Ki ben Mona Rosa bulurum seni
Incir kuslarinin bakislarinda.
Hayatla doldurur bu bos yelkeni.
O masum bakislarin su kenarinda.
Ki ben Mona Rosa bulurum seni.

Kirgin kirgin bakma yüzüme Rosa.
Henüz dinlemedin benden türküler.
Benim askim uymaz öyle her saza.
En güzel sarkiyi bir kursun söyler.
Kirgin kirgin bakma yüzüme Rosa.

Artik inan bana muhacir kizi,
Dinle ve kabul et itirafimi.
Bir soguk, bir mavi, bir garip sizi
Alev alev sardi her tarafimi.
Artik inan bana muhacir kizi.

Yagmurdan sonra büyürmüs basak,
Meyvalar sabirla olgunlasirmis.
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsin ölüler niçin yasarmis.
Yagmurdan sonra büyürmüs basak.

Altin bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kus tüyüne.
Bir tüy ki can verir gülümsesen,
Bir tüy ki kapali geceye güne.
Altin bilezikler o kokulu ten.

Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadi kirik kus merhamet ister,
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.

Sezai Karakoç

Her kıtanın baş harfine bakacak oLursanız,"Muazzez Akkayam" çıkar...


farklı söylentiler de var. ancak en çok bilineni bu. ne kadar doğrudur bilemiyorum tabi :)

Çevrimdışı simeranya

  • Uzman Üye
  • *****
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
# 08 Eyl 2011 21:02:19
Demlikte Kalan Çayı Atmayın
( bakın nelere deva )

1. Saçınızı şampuanladıktan sonra son su olarak bir çaydanlık ılık çayla durulayın. Bakın saçlarınız nasıl ışıl ışılıyor.

2. Ilık çay dolu bir leğene ayaklarınızı daldırın ve her akşam yatmadan önce 10 dakika tutun. 10 günde koku diye bir şey kalmayacaktır.

3. Boğaz ağrılarında posaları süzüp, soğuyan demi boğaz ağrılarında gargara olarak kullanılır.

4. Cildiniz çok mu yağlı? Banyodan çıkmadan son su olarak bir çaydanlık çay ile teninizi ovuşturun, balsam vazifesi görün.

5. Çayı, derinizdeki yaraların temizlenmesi ve antibiyotik etki göstermesi için pamukla tatbik ederek kullanabilirsiniz.

6. Balık ayıkladınız, ellerinizi sabunla yıkadınız ve hala balık kokuyor ya da soğan soydunuz, soğan kokuyor. İşte kurtarıcınız yine çay. Elinizi demli çayla yıkayın. Bakın bakalım hiç koku kalmış mı?

7. Gözünüz çapak mı yapıyor? Kaynamış çayı bir tasa koyup buharı gözünüze gelecek biçimde başınızı üstüne koyun. Ya da ılık çaya batırılmış pamuğu gözlerinize ve etrafına tatbik edin.

8. Yemek yerken dilinizi mi ısırdınız? Yine ilacı demlikteki çaydır. Ağzınızı günde üç defa çalkalayın, diliniz dokuz yerine üç günde iyileşecektir.

9. Buzdolabınız koku mu yapıyor? Demlikte kalmış çay posalarını kurutup bir kap içinde buzdolabının orta rafına yerleştirin, kokudan eser kalmayacaktır.

denemedim hiçbirini, işe yarar mı bilmem ama :)

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.317
  • 4.164
  • 47.317
# 08 Eyl 2011 21:04:01
Bu sayfada sohbete gelmiş.Bilmiyordum,öğrendim :)

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.677
  • 6.545
  • 16.677
# 08 Eyl 2011 21:10:16
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bu sayfada sohbete gelmiş.Bilmiyordum,öğrendim :)

:) bunlar da norm kadro fazlası :P

Çevrimdışı hako1726

  • Uzman Üye
  • *****
  • 469
  • 1.478
  • Müdür Yardımcısı
  • 469
  • 1.478
  • Müdür Yardımcısı
# 08 Eyl 2011 23:01:07
Sineğin duyu organlarının en "göz kamaştırıcısı" ve en hayret uyandıranı, karmaşık bir yapıya sahip olan gözüdür. Ortalama 4000 küçük gözcükten oluşan bu göz sistemi ile sinek son derece iyi görür. Her bir gözcük ayrı bir noktayı gördüğünden, görüntü beyinde bir araya getirildikten sonra bir mâna çıkartılır. Gözlere mercek gerekmez. Küçük olduklarından, 2 mm yakındaki bir cismi net olarak görebilir.
           Aslında gözlerin üstünlüğü görme hızından geliyor. İnsan gözü saniyede 20 ilâ 50 açık koyu renk değişimini fark edebilirken, sinekte bu sayı saniyede 200 defaya çıkıyor. Böylece pek çoğumuzu kızdıran hayrete düşüren "sineğe elle vurma" daha doğrusu "ıskalama" hâdisesi de açıklık kazanıyor: Sinekler hızla indirdiğimizi sandığımız elimizi, televizyondaki "ağır çekim" gibi görüp, bizimle bir tür dalga geçiyorlar.
Örneğin; yağmurlu bir havada bir sinek, yağmur tanelerininin düşüş hızını gözünün muhteşem yapısı ile ağır çekim olarak görüp yağmur tanelerinin aralarından geçe geçe ıslanmadan uçabilmektedir.

Çevrimdışı parames_syum

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.381
  • 15.881
  • 1.381
  • 15.881
# 09 Eyl 2011 02:33:20
Mutlu Bir Evlilik İçin;

Konfüçyüs'ün Aşk Öğütleri

1- Tedavi edilemez derecede romantik olun.
2- Birlikte kitap okuyun, elele tutuşun ve birlikte düzenli yürüyüşlere çıkın.
3- Gülümsemeler bulaşıcıdır. Ona da bulaştırın.
4- Güvenilir bir sırdaş olun ve onu hiç kimseye şikayet etmeyin.
5- Onun en sevdiği çiçeği, rengi, müziği, şiiri ve yazarı bilin.
6- Ona beklemediği hoş sürprizler yapın. Hiçbir neden yokken de kart ya da küçük aşk notları yollayın.
7- Birbiriniz için özel ve gizli takma adlar bulun.
8- Aşk birlikte saçmalamaktır. Arada bir, birlikte sonuna kadar saçmalayın.
9- Kimin haklı olduğunu tartışmayın, neyin doğru olduğuna karar verin. Her tartışma sonunda barış anlaşmasını bir öpücükle imzalayın.
10- Sevdiğinizi yalnızca onun duyabileceği biçimde eleştirin. Övgünüzü ise bütün dünyaya duyurun.
11- Bedeninize iyi bakın. Daima sağlıklı ve dinç olmayı hem kendinize hem de ona borç bilin.
12- Bir kucaklaşmadan ilk ayrılan siz olmayın.
13- Eş seçmek kitap seçmeye benzer, iyi tasarlanmış bir kapak ve cilt ilginizi çekebilir. İceriği sağlam olmadıkça sonunu getirmek zordur.
14- Aşk için evlenin. Hem eşinizin hem de kendinizin en iyi arkadaşı olun.


   Bu kadar şeyi denedikten sonra da olumlu sonuç alamadıysanız eğer;
kuzum ya sizde bir sorun var ya da karşı tarafta ... Daha ne bekliyorsunuz ? Yol yakınken hemen "herkes kendi yoluna"şarkısını öğrenin ve de söyleyin...

Çevrimdışı culle

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.215
  • 13.986
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 4.215
  • 13.986
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 09 Eyl 2011 22:39:25
Osmanlılar zamanında Ramazan günlerinde tebdil-i kıyâfet ile, pek çok zengin, hiç tanımadıkları mıntıkalardaki bakkal, manav dükkânlarına gider,
onlardan Zimem Defteri ' ni (veresiye defteri) çıkarmalarını isterlerdi.

Baştan, sondan ve ortadan rastgele sahifelerin toplamını yaptırıp, miktarını ödedikten sonra;

"Bu borçları silin! Allah kabul etsin!" der, kendilerini tanıtmadan çeker giderlerdi.

Borcu ödenen, borcunu ödeyenin kim olduğunu; borcu sildiren, borçtan kimi kurtardığını bilmezdi...

Gizli verilen nâfile sadakanın, açıktan verilen nâfile sadakadan yetmiş kat dahâ sevâp olduğunu bilen zevât, yardımlarını mümkün olduğunca gizliden
yapmaya gayret ederdi. Ecdadımız sağ ile verdiğini, sol elinden bile gizler, yaptıkları iyilikleri unutur giderlerdi.

Çevrimdışı simeranya

  • Uzman Üye
  • *****
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
  • 735
  • 786
  • Sosyal Bilgiler
# 11 Eyl 2011 17:49:35
Türk Dil Kurumu'nun yumurtaya '' tavuksal fırtlangaç'' dediğini...

:)

Çevrimdışı USTA52

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 149
  • 781
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 149
  • 781
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 11 Eyl 2011 23:15:54
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Türk Dil Kurumu'nun yumurtaya '' tavuksal fırtlangaç'' dediğini...

:)
peki ya otobüslere ''çok oturgaçlı götürgeç'' dediğini...

Çevrimdışı simsekhanife67

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.606
  • 15.113
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.606
  • 15.113
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 12 Eyl 2011 14:21:07
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Türk Dil Kurumu'nun yumurtaya '' tavuksal fırtlangaç'' dediğini...

:)
Ciddi misiniz öğretmenim,sözlükte mi,sitesinde mi nerede?

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK