Cesur Musunuz?

İçinde bulunduğum duruma göre değişir.

Olmak mı gerekiyor?

İptal Yanlış Alıntı

Karacıların komutanı bir asker çağırmış. Asker

- "Emret komutanım" diyerek yanına gitmiş.

Komutanı yere yatmasını istemiş. Daha sonra da bir tanka askerin üzerinden geçmesi için emir vermiş asker kılını bile kıpırdatmadan yattığı yerde beklemiş ve malumunuz ezilmiş. Komutan diğerlerine dönerek

- "İşte cesaret" demiş.

Havacıların komutanı bir asker çağırmış. Asker yine

- "Emret komutanım "diyerek komutanının yanına gitmiş.

Komutanı helikoptere binmesini emretmiş. Asker helikoptere binmiş ve havalanmış daha sonra komutanı askere aşağıya paraşütsüz atlamasını emretmiş asker de emre itaat etmiş ve atlamış. Yere çakılmış ve can vermiş. Komutan da diğeri gibi dönerek

- "İşte cesaret " demiş.

Sıra gelmiş denizci komutana. Denizci komutan askerini çağırmış. Asker çakı gibi hazırola geçmiş ve

-"Emret komutanım" demiş. Komutan

- Derhal denize atla ve 10 dakika yüzeye çıkma demiş.

Asker;

- "Hadi lan" demiş.. Komutan diğer komutanlara dönerek

- "İşte asıl cesaret bu " demiş.

Osmanlı zamanında böyle cesaret oluyormuş demek.

Aynı hatayı iki kez yapamazsınız.
İkinci kez yaptığınız hata değil, tercihtir.

-alıntı

Kesinlikle degilim

Cevabı "evet" ya da "hayır" olan bir soruyla konu açma mantığını anlamış değilim.

erkekliğin 10 da 9 u kaçmaktır

Osmanlı zamanında böyle cesaret oluyormuş demek.

Osmanlı zamanında öyle şeyler oluyordu ki sonucunda 600 sene dünyaya hükmetti.

çoğu zaman 

Cevabı "evet" ya da "hayır" olan bir soruyla konu açma mantığını anlamış değilim.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

İki insan karşılaştığında veya tanışma / tanıştırılma merasimlerinde tarafların en az birinin sorduğu bir soru vardır:

- Nasılsınız?

Bu soru bana sorulduğunda "Teşekkür ederim. İyiyim." anlamında bir cevap vererek sohbeti başlamadan sonlandırırım.

"Nasılsınız?" sorusunun sorulma amacı hemen hemen hiç bir zaman muhatabın nasıl olduğunu öğrenmek değildir.
Bu soruya muhatap olanlar genellikle "ŞİKAYETÇİ" oldukları bir konu ile sohbete giriş yaparlar.
Özellikle belli bir yaşın üzerindekiler sağlık durumlarındaki bozulmalardan bahsetmekten büyük zevk alırlar

Konuya yazdığım ilk mesajda cesaret duygusunun çok az bilinen bir anlamına vurgu yaptım.
Bir profesörün, bir kitabının bir bölümünde anlatılanları  özetleyen cümleler alıntıladım.
Ayrıca aynı konu ile ilgili muhtelif kişilere ait özlü sözleri paylaştım.
Bu kadar bilgi içeren bir mesajla ilgili paylaşımda bulunulabilecek sadece evet veya hayır kelimeleri olmasa gerektir.

Konu hakkında birikimi olan kişiler, birikimlerini paylaşmak için konuya eklemeler yapabilir ve yapmaktadırlar.

değilim:)

konuyo göre değişir. bazen gözümü karartırım bazen kımıldayamam bile

Olmak mı gerekiyor?

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Muhatabımın kullandığı bir ifadeyi soru olarak kendisine yöneltmenin çok faydalı olduğuna inanıyorum ve bu yöntemi mümkün olduğunca kullanmaya çalışıyorum.
Bu nedenle sorunuz için teşekkür ederim.

İlk mesajımda koyu yazılı olarak şu cümle mevcuttur:

Girişimde bulunmayanlar yerinde saymaktan / geri kalmaktan şikayet etmemelidir.

Cesaret gösterip, girişimde bulunmayanlar yerinde sayarlar, dolayısıyla geri(de) kalırlar.
Bu nedenle cesur olmak gerekiyor.

Cesaretim sadece girişimcilikte, sınır tanımam.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Girişimde bulunduğunuz konular hakkında paylaşımlarda bulunursanız, bizlere de ilham kaynağı olmuş olursunuz. Konumuzun açılma sebeplerinden biri de budur.