Çocuk Eğitimi

Çevrimdışı TUANABERRA

  • Yeni Üye
  • 4
  • 1
  • 4
  • 1
# 13 Mar 2010 16:07:46
ÇOCUK OLMA HAKKIMIZI DA ELİMİZDEN ALDINIZ



Biliyorsunuz okullarda Beden eğitimi ders saatleri düşürüldü. Artık harı harıl beyin çalıştıran bir sürü çocuğumuz var. Konserve, dondurulmuş, bilgisayar çağında çocuk değil robot olmuş bizden parçalar…
Hepsi mutsuz, geneli sorunlu, büyük şehir hayatında daracık sokaklara, hatta odalara sıkışmış bir çoğu belki de bilgisayarda bir ekrana hapsolmuş çocuklar… Çoğu astımlı, alerjik, sıska, cansız, gözlerinden yaramazlık ateşi değil, bezgin yaşamının feryatları fışkırıyor, şizofren bakışlı, insanı ürküten çocuklar…
Eskiden sokak güvenli değilse bile okulda Beden eğitimi dersinde çocuk olmayı hatırlayan bizim neslin en şanssızının bile en azından eli uçurtma tutup uçuracak gökyüzü olan anne babaları yaptı hem de bunu, biz hazırladık bu sonu, girdiğimiz s…k yarışında eskiden kimin oğlunun p….i daha yı tartışan cahil beyinlerden ne farkınız var? Yalnızca daha çok diplomanız var.
Okuduk eğitim aldık bizim kuşağın en kötüsü meslek lisesi mezunu bir meslek sahibiyken nasıl becerdik bu denli cahil olmayı? Hala aklım almıyor. Bizim çocukluğumuzun şansı bizi buraya taşıdı, bu çocukların şanssızlığını düşününce bunca sorunla nasıl büyüyecekler onu bile düşünemiyorum, hani büyüyebilecekler mi acaba?
Eğitim ve öğretime verdiğimiz değeri arttırırken çocuk olmalarını unutmalarını istemek ne kadar adil?
Hard disk beyinli çocuklarınız ne kadar mutlu?
Beden eğitimi derslerini geri istiyorum. Beden eğitimi öğretmeni olarak, anne olarak, eğitimci olarak bir zamanlar çocuk olmanın tadını bilen bir yetişkin olarak haklarımızı geri istiyorum. Bakanlıklardan, okul müdürlerinden, dersimde matematik veya her neyse testi çözdürenlerden çocuk olma hakkımı geri istiyorum.
Beden sel enerjisini atamayan, büyümesini tamamlayamayan, sürekli hasta, havadan nem kapan çocuklar ın akademik deha beyinlerini alıp duvarınıza süs yapın, ben onların üstü kirlenmiş, terlemiş, nefes nefese pasaklı hallerini geri istiyorum…


Funda Öztürk Alban
ŞUBAT 2010



Çevrimdışı TUANABERRA

  • Yeni Üye
  • 4
  • 1
  • 4
  • 1
# 13 Mar 2010 16:15:34
MIZIKÇI ÇOCUK(SPORUN ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE ETKİLERİ)


Bu zamana kadar yoğunlukla çocuğun üzerinde sporun bedensel etkisi ile ilgili yazdım ruhsal etkileşimleri de hiç azımsanacak gibi değil oysa...


Çocuğun hayatın içinde ki duruşunda da spora ihtiyacı vardır.

Çok basit bir örnekle;

Basketbolu ele alalım. Maçın başlama düdüğü doğum gibidir, ilk başlarda hızlı hızlı yürür büyürsün, sonra koşman beklenir, koşmak ne kelime uçarsın, derken rakipler gelir karşına, işte, aşkta, yıkman gereken rakipler, devirmen gereken...Hemen topu kaptırmamak için diğer arkadaşına pas veririsin, bizde öyle yapmazmıyız, alıp kahveyi komşuya koşup ağlamazmıyız, komşu ne yapar, kahvenin yanına bir parça çikolatayla dertlerimizi dinler ve biz potaya yaklaşırız, rahatlarız çünkü ve asist gelir, baskete gitmeden önceki son pas yani. Gerçi rakip hemen yenilmez, yine çıkar karşına, ne yaparız, pes etmez, yine üstüne gideriz, bir rakip daha gelir, blok yapar, biz neyaparız geri mi kaçıcaz, pas verecek birini ararız geri kaçacak halimiz yok ya, ya da potayı gözümüze kestirince şansımızı deneriz, basketse sevinç, değilse nasılsa başka şanslarımızda olacak der savunmaya geçeriz...


Hayat bu işte...

Önemli olan, yenme ve yenilmeyi, rakip ve rekabeti tanıtmak, biz gidip onların yerine basket atamayız her zaman...

Ya da "Abisi bu çok ağladı şu golü de o atı versin" demek sizce ne kadar doğru(Annem yapsa yıkılırdım sanırım)

Gördüğü ilk rakipte kaçmak, hemde yalnızca yenilgi ihtimalinde, teslim olmak, savaşmamak, hayat hiç bir zaman bu kadar kolay olmayacak, ve biz hiç bir zaman onların yanında olamayacağız bu yüzden hayatla savaş sanatınıda öğretmeliyiz. Tıpkı konuşmayı öğrettiğimiz, tuvalet eğitimini verdiğimiz gibi...

Her yaz bir veli gelir "Hocam bize de bu başarı belgelerinden veririmisiniz" Parasıyla!!!

Paran o belgeyi satın almaya, yetmez...


Çocuk hayatı oyunla öğrenir, oyun baş gıdasıdır. Kurallı oyunlar da çocuğun durumuna tepki vermeden izlemek ve yense de yenilse de doğal akışına bırakmak gerekir. Bir gün yense birdahakine yenilebileceğini ama bunun önemli olmadığını vurgulamak gerekir.Çünkü yaşadığı sürece yenmek için hep bir şansı olacaktır.

Bazen mızıkçı diye nitelenen çocuklar görürüsünüz çünkü evde babayı bile yener nasıl mahllenin sümüklüsüne yenilebilir ki bu koca adam...

Çocuklarınıza çocuğunuz gibi davranın öğüdünün altında yatan budur aslında...

Özellikle 3 kişilik ailelerde 3 yetişkinmiş gibi büyüyüen çocuklar da sıkça görülen eşitlik durumuna yaşadığım pek çok vaka da şahidim. Mutlaka istisnalarda vardır. Ama yenilmeye tahammülsüzlük en iyisini becerebileceğine kani olana kadar asla denememe( hayal kırıklığı ihtimali bile yok) yenilince bırakma kaçma, hayatı aileye zehretme, başkalarını suçlama... Konunun kaçınılmazları.

Böyle ne eşiniz, ne dostunuz, ne de iş arkdaşınız olsun istersiniz değil mi? Öyleyse çocuklarınızda bu kişilğin önüne geçin...




Funda Öztürk Alban

Ocak 2010

Çevrimdışı harun46

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.674
  • 738
  • Okul Müdürü
  • 1.674
  • 738
  • Okul Müdürü
# 13 Mar 2010 22:42:46
Aile İçi Eğitim
 
Aile içinde çocuğa  karşı tutum çocuğun karekterinin gelişmesinde çok önemli bir etkendir. Bundan dolayı anne babanın çocuğa tutarlı bir şekilde, anlayış ve sabırla  yaklaşması gerekir. Aile ortamı çocuğun sosyalleştiği ilk ortam olduğundan çocuğa karşı bilinçli yaklaşım gelecekte kendine güvenli, sağlıklı düşünebilen, uyumlu, sevmeyi ve sevilmeyi bilen, sorumluluk ve kişilik sahibi bireyler yetişmesi için ilk adım olacaktır.

Çocuğumu "doğru"  yetiştireceğim demekten çok çocuğuma nasıl yaklaşırsam onun için daha iyi bir ebeveyn olurum demelisiniz. Çocuğunuza sevgi ile yaklaşmanız bir ön kaşuldur bunun dışında şu noktalara dikkat etmek gerekir: 

•Çocuğunuzu yetiştirirken onun sizin istediğiniz kişiliğe bürüneceğini düşünmeyin. Onunla kurduğunuz iyi ilişki sayesinde ona tavsiyelerde bulunabilirsiniz.
•Onun size saygılı olmasını istediğiniz kadar siz de ona saygı göstermelisiniz.
•Ona yeterince zaman ayırın ve hoşgörülü davranmaya çalışın (kendi fikirlerini söyleme şansı tanıyın).
•Örnek bir aile olmaya çalışın ve hatalarınız olduğunda bunu kabullenin, ona asla yalan söylemeyin.
•Bazı şeyleri sizinle yaşayarak öğrenmesini sağlayın.
•Onun yanlışlarıyla fazlaca ilgilenmekten çok doğrularını yakalamaya çalışın.
•Para kullanmasını öğretmeye çalışın, boşuna para harcamak yerine gerektiğinde harcamasını öğretin.
•Onu devamlı başkalarıyla kıyaslamaktan kaçının ve kendisini aşmasını sağlayın.
•Ona ilgi göstermekten kaçınmayın ama bunu aşırıya kaçırmayın bundan sıkılabilir.
•Size yardım etmek istediğinde ona fırsat verin ve onu gayretinden ötürü kutlayın. Bu ona kendine güvenme duygusunu verecektir.
•Hatalarını gördüğünde onu suçlamayın yapması gerekenin ne olduğunu söyleyin.
•Eğitimine önem verin devamlı öğretmeniyle iletişim halinde olun.
•Ödevlerinde yardımcı olun ama asla onun yapması gerekeni siz yapmayın.
•Araştırmacı olmasına önem verin. Kendinize bir konu belirleyin ve bunu beraberce araştırın.
•Onu övmekten kaçınmayın bunu yaparken de aşırıya kaçmayın.
•Üstünden gelemeyeceği yükler vermekten kaçının.
•Onunla hiçbir konuda pazarlık etmeyin, rüşvet vermekten kaçının.
•Davranışlarına dikkat edin sürekli aynı hatayı yapıyorsa neden böyle davrandığını araştırın ve ona bunu düzeltmesinde yardımcı olun.
•Toplum içinde onu asla suçlamayın, bunu yalnız olduğunuz zamanda güzel bir biçimde söyleyin.
•Onu sevdiğinizi ona söyleyin, bunu göstermekten asla kaçınmayın.
•Yatmadan  önce çocuğunuza  kitap okuyun, okuma alışkanlığı bu yaşlarda edinilir. Eğer mali durumunuz elveriyorsa ona resimli kitaplar alın okuma bilmese de kitaplarla aşina olması ilerde okulda daha başarılı olmasına yardımcı olacaktır..
•Bütün çocukların da büyükler gibi ayrı bir birey  olduğunu  unutmayın. Onlara bir birey gibi yaklaşın, kişisel isteklerine saygı duyun.
•Hata yapması  için ona fırsat verin, kimse düşmeden bisiklete binmeyi öğrenemez.
•Çok fazla kural koymayın ama olan kurallara da uyun.

 
ALINTI

Çevrimdışı tarkan555

  • Bilge Üye
  • *****
  • 13.941
  • 16.311
  • 13.941
  • 16.311
# 13 Mar 2010 22:48:26
 çocuk eğitiminin özü ailede başlar ailede biter .sen öğretmen olarak doğru davranış ,doğru insan doğru birey için çabala dur ..çocuk ailede almamışsa ,okulda alacağı fazla bir şey yok. kuru bilgi dışında

Çevrimdışı Atahanino

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 104
  • 37
  • 104
  • 37
# 14 Mar 2010 02:34:58
Baştan sona okudum. Aynı mesajları farklı kişiler tekrar etse de yolgösterici oldu ama teoride kalıyor ne yazık ki !uygulamaya geçirmek için özel çocuk eğitim danışmanı olması lazım  her ailenin tıpkı şirketlerde mali danışmanlar, ik danışmanları gibi örnek  olaylar geliştiğinde "şimdi nasıl davranmalıyım" diye arayıp sorabilmek lazım çünkü hedefasında yeni olaylarla karşılaşmak şaşırtıyor. O sırada hayat aktığı için deftere bakıp " burda hangi maddeyi uygulayabilirim "diyemiyorsunuz...

En  akla yatkın olanı aslında, evlenmeden önce eşlerin  çocuk eğitimi bilgisi, çocuğa bakışı  test edilmeli  ; belli seviyede değilse d e izin verilmemeli evlenmelerine ,  öğrensinler de evlensinler  ya d a  başlarının çaresine baksınlar..... gibi . Bu sayede, mesela kız çocuğunun  kucağa alınıp sevilemeyeceğini, babayla parkta gezemeyeceğini  düşünen  ö harfiyle başlayan bir canlının evlenip çocuk sahibi olmasına izin verilmez, bendeniz de  bugün bu saatte güzel  kafamı bu işlerle yormaz 6. soruda bıraktığım  kpds testime devam   ederdim ..


Her nekadar kişilik ve  karakterin şekillenmesindeki payını bilmesem de  gen faktörünün  önemine inanırım. Sağlıklı çocuklar yetiştirmek erkeklerin değil  kadınların  görev ve sorumluluğudur. Akıllarını kullanıp  en iyi geni  seçsinler aksi takdirde   yılanın bile başedemediği Keşap soyundan  gelen bir çocukla ömür boyu uğraşıp dururlar...
*****************************
Ama ben  bu geni yoksayıyorum! Yontulmamış ayıdan   beyefendi yaratılır mı yaratılmaz mı yıllar sonra göreceğim. Bunu da teorideki bilgilerle yapmak zor görünüyor . Başkalarının yanında hatalarını yüzüne vurmayın deniyor mesela.Nasıl vurmam ki?Bugün yaşadım. Teşekkür etmesi gereken yerde kös kös bakmışsa "teyzene ya daamcana ablana herkimse... teşekkür etmedin!" derim tabi ki . Ya da  birey olarak değer verip briç klübüne, şiir gecelerine götürdüğümde, orda bi arkadaşımla tanıştırdığımda montunun kolunu uzatarak  elini saklıyorsa açıkça çok ayıp derim "varsa  gözlüğünü, eldivenini  bile çıkarman gerekir el sıkarken" diye nutuk çekerim !Yoksa   beynine nasıl işliycem.....

Okulda kurallara uyan çocuk evdeki kuralları neden kabul edip uygulamaz da defalarca söylememiz gerekir onu da anlamam?Her dışardan eve gelişte ellerini yıka , her odadan çıkışta ışığı söndür ama her seferinde..her seferinde..Sırf bu sebeple tartışmalar, yasaklamalar,  sinir krizleri...Umarım AÇEV haksız çıkar da 7 çok geç olmaz.

Çevrimdışı Atahanino

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 104
  • 37
  • 104
  • 37
# 14 Mar 2010 20:40:30
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ÇOCUĞUNUZUN DAVRANIŞLARI

     

.....................
    ..... Eğer siz çocuğunuzla problem yaşıyorsanız problem tek taraflı yaşanamayacağı için bunun bir parçasısınız demektir. Eğer problemin parçası iseniz çözümün de parçası olmalısınız. Çözüm için sizin de davranışlarınızı değiştirmeniz gerektiğinin farkında olmalısınız. ....aynen bir sıvı gibi çocuğunuz da sizin anne-baba olarak verdiğiniz eğitimle şekillenecektir.
            .......Tıpkı arabadan gelen sesler gibi çocuğunuzun olumsuz davranışları ve yaramaz tavırları da onunla ilgilenilmesi gerektiğini, çözülmesi gereken bir problemi olduğunu göstermektedir. ......harekete geçmek için problemlerin oluşmasını ve çoğalmasını beklemeyin.
            ...Beklenen davranışlar gerçekleştiğinde bunun farkına varıldığı belli edilmeli ve çocuk ödüllendirilmelidir.

Çocuğunuzun olumsuz davranışlarını değiştirmek için gösterdiği çabası ve başarısı konusundaki güzel duygularınızı kendinize saklamayın. Ona davranışı ile ilgili bu duygularınızı iletin. Buna geri bildirim diyoruz. Geri bildirimlerin etkili olması için olumlu davranışın hemen ardından olması gerekir. Olumsuz davranışların geri bildiriminin de davranışın hemen ardından olmalıdır.,Bu nedenle geri bildirim verilirken hangi davranış ile ilgili olduğu açıkça belirtilmelidir. “Olumsuz davranışı görmezden gelmenize rağmen durum kötüye gidiyorsa bu durum doğru yolda olduğunuzun bir işareti olabilir. İnsanlar alıştıkları ilgiyi yitirdiklerinde tipik olarak sinirlenir, dayatmalarını, olumsuz davranışlarını şiddetlendirirler.

Davranışın olumsuzluğunu iletmeniz gerektiğinde bunu olumlu bir şekilde yapın. Eğer kişiliğine saldırıya geçerseniz daha fazla öfke ve iletişim eksikliğine neden olur. Bunun yerine “Bu doğru değil yavrum, daha iyi nasıl yapacağını sana göstereyim” demek uygun olacaktır. Olumsuz davranışlar karşısında görmezden gelme etkili olmazsa cezaya alternatif olarak ödülleri ve ilgiyi geri çekerek olumsuz davranışların sönmesi sağlanabilir. Sağlıcakla kalın.


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ÇOCUĞUNUZUN DAVRANIŞLARI
............................. .............
.......... Eğer siz çocuğunuzla problem yaşıyorsanız problem tek taraflı yaşanamayacağı için bunun bir parçasısınız demektir. Eğer problemin parçası iseniz çözümün de parçası olmalısınız. Çözüm için sizin de davranışlarınızı değiştirmeniz gerektiğinin farkında olmalısınız. ,...aynen bir sıvı gibi çocuğunuz da sizin anne-baba olarak verdiğiniz eğitimle şekillenecektir.
             Tıpkı arabadan gelen sesler gibi çocuğunuzun olumsuz davranışları ve yaramaz tavırları da onunla ilgilenilmesi gerektiğini, çözülmesi gereken bir problemi olduğunu göstermektedir. ...........Beklenen davranışlar gerçekleştiğinde bunun farkına varıldığı belli edilmeli ve çocuk ödüllendirilmelidir.

Çocuğunuzun olumsuz davranışlarını değiştirmek için gösterdiği çabası ve başarısı konusundaki güzel duygularınızı kendinize saklamayın. Ona davranışı ile ilgili bu duygularınızı iletin. Buna geri bildirim diyoruz. Geri bildirimlerin etkili olması için olumlu davranışın hemen ardından olması gerekir. Olumsuz davranışların geri bildiriminin de davranışın hemen ardından olmalıdır. ......... Bu nedenle geri bildirim verilirken hangi davranış ile ilgili olduğu açıkça belirtilmelidir. “Yavrucuğum ben konuşurken beni sessizce dinlemen çok hoşuma gitti” gibi. Olumsuz davranışı görmezden gelmenize rağmen durum kötüye gidiyorsa bu durum doğru yolda olduğunuzun bir işareti olabilir. İnsanlar alıştıkları ilgiyi yitirdiklerinde tipik olarak sinirlenir, dayatmalarını, olumsuz davranışlarını şiddetlendirirler.

Davranışın olumsuzluğunu iletmeniz gerektiğinde bunu olumlu bir şekilde yapın. Eğer kişiliğine saldırıya geçerseniz daha fazla öfke ve iletişim eksikliğine neden olur. Bunun yerine “Bu doğru değil yavrum, daha iyi nasıl yapacağını sana göstereyim” demek uygun olacaktır. Olumsuz davranışlar karşısında görmezden gelme etkili olmazsa cezaya alternatif olarak ödülleri ve ilgiyi geri çekerek olumsuz davranışların sönmesi sağlanabilir. Sağlıcakla kalın.

Problemin parçasıyız  da çözümüm parçası olamıyoruz çünkü nasıl çözeceğimizi  bilmiyoruz. Ablam yani annesi  dayak taraftarı ve çocuğu daha çok sinirlenditiryor bir süre sonra çocuk annesine gelip özür dilerim diyor bu hep sürüp gidiyor ve çocuk davranışını değiştirmiyor.


Az önce  holün yanan ışığını söndürüp kapıyı kapatıp salona girmesi hoşuma gitti ve "aa Atahan afferin dedenin parası boşa gitmesin milli kaynaklar heba olmasın diye söndürdün dimi ,öpme yasağım olmasaydı öperdim dedim(ben yasak koyunca o da bana öpmeyi yasaklıyo) yasak yok dedi bu memnun bi halde, kalktım öptüm ki o esnada burda mesaj okuyodum. Sonra bu yanıma geldi  hemen kucağıma oturdu ve mausu alıp masaüstünde efsunkar hocanın tavsiye ettiği siteleri almıştım( mod arkadaşlar o hocaya benden 100 teşekkür ilave ederlerse sevinirim)matematik oyunlarını açtı. 15 sorudan 2 tane bilemedi ben de 8+8 ibilemeyince 8+7 biliyosun 15 se 8+8 ne olur deyince ,bu kopyayla 16 dedi mesela sonra da 9binli 8binli sayıları sıraladı  keyifle ve doğru yaptı E tamam yeter dedim işim var.O binli sayıları nasıl yapıyo an  Zorla alıp kaldırdım attım kucağımdan.
Bir de İstiklal marşının ilk 2 kıtasını  ezberlemesi lazım karıştırıyo ama O Atatürk Ağlamasın diye şiir bulmuş o hoşuna gitmiş o şiiri defterine yazmak istedi. Ben de dizeleri sana söylerim deyip kapattım hep açık kalcakmış iyice ağladı zırladı ben d esen yazdıkça ben söylerim deyip şu an yazdığım mesajı yazmaya çalışıyodum.  Sonunda sinirlendi "off ya  senin kafan çalışmıyo mu sen ne laf anlamaz insansın ....gibibirsürü saydı  gitti. Ama dışarda böyle konuşamaz.Yüz vermedim. Bikaç dk sonra bu geldi takrar elinde de  kitap okuma formu imzala diyo 10 dk içinde bi kaç kitap doldurmuş hem de kimi 40 kimi 30 sayfa falan..Bu inatla  imzala benle zıtlaşma diyo:) (bu lafı ben  jimnastikten gelirken ,istediğini almadım diye yolda ağlayıp zırlayıp bana vurduğunda demiştim. ) Neyse ..bunları daha önceden okudun değil mi yalan konuşma dedim. Sonunda itiraf etti. "annem bana okumuştu küçükken dedi.Hoşuma gitti öptüm ama öpünce de hemen mausu kaptı ve en sonunda anlaşma yaptık O aç dediğinde onun şirini açıyorum kağıdına yazıyor , kapatabilirsin  deyince kapatıp bu mesajı yazıyorum .E bu çocuğun istiklal marşını  duraksamadan okuması lazım.Ama Atatürk Ağlamasın şiirini yüksek sesle okuyacak biliyorum ve elinden alamıycam bilgisayarı.Sonunda pes edip kendi  işime bakıcam.

Şimdi şu anda yani salonda büyük masada yanımda arada onun Atatürk Ağlamasın şiirini açıyorum O dayazıyor bir kağıda ama ben ona dilbilgisi testini çöz diyorum benim verdiğimi yapmıyo çok mu üstüne düşüyorum bilmiyorum. Kendi istediklerini yapıyor kafasına göre. Öğretmeninin verdiği toplama  ödevini yapmaz da bilgisayardaki toplama oyununu yapar öğretmenine telefon ettim "hocaqm bi fark var mı ha kalemle kağıda yazmış sonucu ha klavyeye tuşlamış farkeder mi dedim " hayırbilgisayar yasakla önce ödevler" dedi.

İşte böyle bugün  hep didişip durduk.Ama ben oralı olmayınc amesela odası çokı dağınıktı  her şey ama herşey yerdeydi topla dedim toplamayınca d agelme odadan çıkma dedim. " ya sen niye sürekli beni takip ediyosun  benim hayatımdan sana ne  niye karışıyosun..." böle itirazlar.. Aslınd ahaklısın ama sen zamanını planlayamıyosun bend emeden yapmıyosun dedim.
Hele bugün 1.5taki sporu 11den beri bekliyo hiçbişiy yapmadanben dolabımı temizlerken kutularıtaşımamam yardım etti okadar salak salak gezindi evin içinde peşimden. " dilbilgisi testini çöz de akşama bununla uğraşma spora çok var daha "dedim ama yapmadı. Ben kitabımı alıp okuyunca geldi üstüme çıktı bana oyunlar yaparken de kitap yırtıldı ben de ağladım zorla  kötü şeyleri düşünüp ağlamam zor olmuyor nasılsa.Sonra bu uzaklaştı. İnsan hata yapınc aözür diler dedim asık surat ve ciddiyetle. Özür diledi ben deyince değeri yok dedim. Masadan doğru bana" dikkatini çekerim büyükler ağlamaz "dedi. Ben de çocukların ağladığı basit şeylere ağlamazlar ama  büyükler d e insan duyguları var,   briç hocamdan ödünç aldım  bu kitabı bu  halde nasıl geri vericem dedim e "yapıştırırız ozaman " ....

Az önc eşeriat geliyor laikler nered eyazarken şeriatı anlatayım kısaca ddşim karıştırmış yazamamış..sus öküz müsün nesin ya.."

Muhabbet hep böyle...ÖYle yavrucuğum bu doğru değilden Keşap geni anlamıyor.Böylesine hırçın , böylesine terbiyesiz çocuğun küçük beyefendiye dönüşmesi mucize. Bari bundan daha kötü   olmasın.7 çok geç çünkü.
Siz de sağlıcakla kalın...

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.777
  • 227.226
  • 28.777
  • 227.226
# 15 Mar 2010 19:03:06
iki  çocuk annesi olarak anladım ki çocuğa daha 1 yaşından itibaren yeri geldiğinde _hayır_diyebilmek ve kararlı olmak şart.Çok şükür kızılacağını da bilseler yalan konuşmazlar.Fakat bana nazları beni çok yoruyor.Küçüklükten itibaren yaşına uygun sorumluluklar vererek onları hayata hazırlamamız lazım.Anne-baba kesinlikle tutarlı davranmalı.Yoksaçok geç kalınıyor.Saygı,sevgi,yardımlaşma,paylaşma erdemlerini canlı canlı yaşatabilirsek ne ala...

Çevrimdışı 33kalemdar

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.450
  • 5.166
  • 2.450
  • 5.166
# 15 Mar 2010 22:12:46
çocuk eğitimi ele alınması gerekli önemli konulardan biri aslında.fakat çocukları bireyler olarak bizler değil televizyonlar eğitiyor maalesef.3 yaşındaki yeğenim bardakları göstererek viskimi istersin şampanyamı yyoksa rakımı diye sorabiliyor... bu ve buna bezer örnekler sadece 1 tanesi

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK