Dilimizi Kullanırken Özen Gösterelim!

Herkes buraya..

Dokuman kelimesinin, döküm kelimesiyle hiç ilgisinin olmadığını hatırlatmak isterim; "belge" anlamında kullanırken "döküman" şeklinde kulanılmamaya özen gösterelim değerli arkadaşlar. Doğrusu "doküman" olacak. Söylemesi zor ama dilbilimcilerimiz öyle istiyor.

  Maalesef, inşaallah... gibi bazı kelimelerin doğru yazılışını tam olarak bulamadım. Bu kelimeleri yazarken sürekli tereddüt ediyorum. Doğrusu nasıldır acaba?

Herkes buraya..

HerkeŞ  mi

Türkçe İle İlgili Güzel Sözler

 


“TÜRKÇEM BENİM, SES BAYRAĞIM..”
 Fazıl Hüsnü Dağlarca
 
“Türkçe konulmayan bir insan; Türk harsına, Türk topluluğuna bağlılığını iddia ederse, buna inanmak doğru olmaz.”
 ATATÜRK
 
“Türk dilinin kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet örgütümüzün, dikkatli, ilgili olmasını isteriz.”
 ATATÜRK Kasım 1937
 
“Ulusal duygu ile dil arasındaki bağ çok güçlüdür. Dilin ulusal ve zengin olması, ulusal duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, bilinçle işlensin…”
 ATATÜRK, 2 Eylül 1932
 
“Türk demek dil demektir. Ulusun çok açık niteliklerinden birisi de dildir. Her şeyden önce ve kesinlikle Türkçe konuşulmalıdır.”
 ATATÜRK 1932
 
“Türk Milletinin dili, Türkçedir. Türk Dili dünyanın en güzel, en zengin ve en kolay dilidir.”
 Mustafa Kemal Atatürk
 
“Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.”
 ATATÜRK, 1 Kasım 1932
 
 
“Türklüğün vicdanı bir
 Dini bir, imanı bir;
 Fakat hepsi ayrılır
 Olmazsa lisanı bir.”
 Ziya Gökalp

Yukarıdaki sadece şakaydı. Bizim köylerde "herkeş" derler genelde. Bu ağız alışkanlığıdır. Anadili deriz ya işte anamızdan öyle gördüğümüz içindir o. Ne kadar dikkat edersen et bazı şeyler düzelmez. Düzeltemezsin.
Bizim buralarda bir de "dil kırıyor" diye yererler insanı. Neşet Ertaş hala köyünün aksanı ile konuşuyor diye ona Türkçeyi katlediyor, derseniz hakkını yemiş olursunuz.
Bir de öğretmenler çocukların konuşmasını düzelteme uğraşır, ben bunun kadar rencide edici bir davranış daha olmadığını düşünüyorum. Çocuk öğretmeninin karşısında kendisini ifade etmeyi hele bir öğrensin zamanla konuşmasının da nasıl olması gerektiği fark eder.
Anasından, babasından gördüğü konuşmayı bir kaç yılda unutmasını beklemek çocuğun sadece sizinle daha az konuşmasına sebep olacaktır.
Almanya'da senelerce kaldım, çarpık çurpuk Almancamızı kimseler düzeltmeye kalkmazdı. Oradaki öğretmenler kişiliğe hiç zede vermezdi.
Buraya bir geldim, doğru dürüst Türkçe bilmiyorum, tahtaya MATHEMATİK yazmışım. Öğretmen sınıfa girdi, tahtaya baktı, yazımı ihanetin belgesiymiş gibi hışımla çizdi, MATEMATİK yazdı, doğrusu budur, dedi. Başka türlü yazılmaz böyle yazılır, dedi.
Aman ne erdemli bir davranıştı. Orda onu ben yazmışım işte, sınıfın geneline söyleyerek güya  beni rencide etmiyor.
Çok bozulmuştum. Kulaklarıma dek yanmıştım. Bir de fenci vardı, sen, dedi bir arkadaşımız hocaya. Hoca  dilini kıra kıra, ağzını büze büze "Seeaaann değil kızım siiiizz diyeceksin." dedi. Düzeltmeyin çocukların dilini...onu düzelteyim derken çok yerlerini rendelersiniz de geriye elinizde hiç bir şey kalmaz.
Ezilmeden özgürce büyüyen nesiller lazım bize. Özgür ve özgüvenli olursa ağzını gözünü büzmeden adam gibi davranacak ve onu bunu taklit etmeye lüzum görmeyecektir.

  Yazdığımız dil ile konuştuğumuz dil çok farklı... Yazdığımız gibi konuşsak, ya da konuştuğumuz gibi yazsak; işimiz kolaylaşacak ama ortada ortak bir dil kalmayacak...

Bir tane de ben ekleyeyim;

Hâtıra

Necip Fazıl Kısakürek

Renk renk hâtıralarım oda oda silindi;
Anne kokan bir Türkçem vardı, o da silindi. 1983

Aşık Paşa'mız da yine Türkçemiz için şiir yazmış. Onu anmadan geçmek olmaz;


Türk Diline Kimse Bakmaz İdi

Türk diline kimse bakmaz idi,
Türklere hergiz gönül akmaz idi.
Türk dahi bilmez idi bu dilleri,
İnce yolu ol ulu menzilleri.

Bu Garibname eğer Gönül geldi bile,
Kim bu dil ehli dahi mana bile,

Yol içinde birbirini yermiye,
Dile bakıp manayı hor görmeye,
Ta ki mahrum kalmaya Türkler dahi,
Türk dilinden anlayanlat ol haki.

 

Aşık Paşa
 

  Maalesef, inşaallah... gibi bazı kelimelerin doğru yazılışını tam olarak bulamadım. Bu kelimeleri yazarken sürekli tereddüt ediyorum. Doğrusu nasıldır acaba?

TDK yazım kılavuzuna göre maalesef 2 a ile ,inşallah 1 a ile ....

Türkçe düşün,Türkçe konuş,Türkçe sev

Türkün hasleti bir başka güzeldir,
Türkçe düşün,Türkçe konuş,Türkçe sev.
Türkün her şeyi kendine özeldir,
Türkçe düşün,Türkçe konuş,Türkçe sev.

Mevlana gibi düşünmek gerekir,
Yunus gibi sözü anmak gerekir.
Ferhat gibi sevip yanmak gerekir,
Türkçe düşün,Türkçe konuş,Türkçe sev.

Sen Fuzuliyi kendine örnek al,
Dilde Karamanoğlu Mehmeti bul,
Aslı ile Keremin sevdası ol,
Türkçe düşün,Türkçe konuş,Türkçe sev.

Akılın kıymetini herkes bilsin,
Senin konuştuğun dil Türkçe kalsın.
Sevgin Türk töresine uygun olsun,
Türkçe düşün,Türkçe konuş,Türkçe sev.

Yusuf düşüncenin özünü anla,
Türkçe konuşup Türk müziği dinle.
Türkçe sevmeyenin aşkını önle,
Türkçe düşün,Türkçe konuş,Türkçe sev.

                                    Yusuf Tuna
 

      Sayın Eğitim Haneli Öğretmenlerim,
      Çoğu arkadaşımız mesaj yazarken yazım ve anlatım kurallarına pek özen göstermiyor. Sonuçta ortaya genellikle gençlerin sohbet sitelerinde gördüğümüz dejenere edilmiş, sulandırılmış bir dil çıkıyor ortaya.
     Bu durum asıl anlatmak istediklerimizin yanlış anlaşılıp yorumlanmasına da yol açıyor.Bu da seviyeli, öğretmen tabanlı kişilerin (sitenin her kesimden insanlarca da ziyaret edildiği düşünülürse ) bu sitesinde hiç hoş ve şık durmuyor.
      Sitemizin bizlere yaraşır olması adına yazarken biraz daha sabırlı ve özenli davranamaz mıyız?

Güncelliğini yitirmemiş, ne güzel bir konu...

Güncelliğini yitirmemiş, ne güzel bir konu...

Üye isimleri de Türkçe'den nasibini alsa...

evet onur belgesi yerine iftihar belgesi demek türkçeye uygun mudur acaba?

Bencede herseyi tatmamak lazim, yararli yiyecekler yiyelim.)))
Dil iste her yere cekilebiliyor.)