Gecenin zifiri siyahını görüp,derin sessizliğini dinlemek...
FECRE ERİNCE
Gecenin karanlığında genleşen dertlerim,
Uzandıkça, ağırlığıyla eziliyor bedenim.
Zifiri gecede bir çığlık bozuyor sessizliği,
Bu çığlıkla yırtıldı gecenin engin derinliği.
Sessiz odama bütün kasvetiyle dolan gece;
Çevremdeki eşyanın sessizliğiyle birleşince,
Hiç beklenilmedik anda içten bir vurgunla beni,
Çekiyor ızdırabın doruklarına ruhumla bedenimi.
Ve bu vurgunla değişime uğruyor yaşamın rengi.
Yüreğimde aşk, bedenimde verem belirecek belki?
Kaçmak istedikçe bu hafakandan uzağa,
Yüreğimden tutuluyorum ümitsiz bir tuzağa!
Yakınlar uzaklaşıyor uzaklar mı uzak,
Anlayamadığım hayat, bu nasıl bir tuzak?
Giz, büyü, sır, soru işaretleri iç içe,
Düşündükçe felsefeyi, artıyor işkence!
Diyorum ki; diner belki bu gece dinince.
Bitmez gibi görünen sızı fecre erince!..
Hikmet Baş
Gecenin zifiri siyahı..... deyince öğretmenim, o zifiri gecelerden birinde yazdığım bu şiir geldi aklıma....