Hocam meslekte 19.yılım. Bir seneyi bitiremem dediğim meslegimde hem de. Ben de kadın halimle 2.5 yıl köyde soba yakmaktan foseptik temizliğine, köylünün koyununa bakmaktan kar küremeye, boru degistirmekten kömür posetlemeye kadar çoğu şeyi yaptım. Her sıkıntım baharda biterdi. Yeşillik, kuş sesleri, yeni bir dalgalanma. Sonra merkeze geldim . Her şey daha elimin altında , her şey daha kolay ama zevk deseniz yok. Mesleki yorgunluk tabirinize alkış tuttum. Ben de çok şey yazmak istiyorum ama çok yorgunum 😄Allah size de hepimize de yardımcı olsun.Bu arada diğer kaleminizden ne çıkacağını merakla bekleyeceğim.
Ortalama 2 senede bir yeni sosyal medya platformu çıkıyor.
facebook.com.
instagram.com.
twitter.com.
whatsapp.com.
pinterest.com
tiktok.com.
Konumuzla alakası yok gibi gözükse de, anlık paylaşılan sosyal ortamlar ile okuma yazma öğretiminde başarılı olunacağını sanmıyorum. Çünkü orada kimin doğru kimin yanlış yazdığı anlaşılamıyor. Biri bir video çekiyor, ben yaptım süper oldu, şöyle başarılı, böyle başarılı...
Belki anlık mesajlar o an için kurtarıcı oluyordur. Fakat mesajın kimden geldiğini anlamakta bir o kadar güç. Ve bizim mesleğe bu platformlardan başlayan yeni gençlerin, tecrübeleri ve olan biten olaylar karşısındaki bilgisizliği o kadar net ki.
Başından beri hep aynı şeyi söylüyoruz. Başarı devamlılığı gerektirir.
Neden derseniz, 1 öğretmen soru soruyor. 1 öğretmen olur diyor, 1 başka öğretmen öyle olmaz diyor. Yönetmeliği okuyan kalmamış sanki. İşin trajejik yanı, sorduğu sorunun cevabı 2 ileti önce yazılmış. Geriye dönüp okuma zahmetine bile girmeyenler de var. Armut piş ağzıma düş. Sonra günlük tutamayanlar anlık oluyor.
Kendimden de örnek vereyim. Telegrama 1 haftadır katılıyorum.
Geçen bir mesajı okuduğum genç BSO öğretmeni mesleğe yeni atanmış. O kadar tecrübesiz ki, haline acıdım. İşi ile alakalı olması gerektiği gibi bir kaç yönlendirme yaptım.
5. mesajda ne dualar etti, okusanız şaşarsınız. Yani hesabıma iki maaşımı yatır, senin okulunun tüm yazı işlerini ben yaparım derseniz hemen yatıracak. Çok vahim durum. Ya art niyetli bir insan olsa.
5 dakikada, okulun tüm bilgileri al, ödenekleri yönlendir vs.
Burada 1. sınıf günlüğündeyiz, ben mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin özellikle dağ başı, kimsenin hatta ilçenin bile uğramadığı (tecrübeli arkadaşlar bilir) unutulmuş bölgelerdeki öğretmen arkadaşların durumunu hatırlatmak için yazıyorum.
Normalde; Bu başlık altında, bu gün -e yarın -a sesini vereceğimiz şeklinde giden bir ilerleme kaydetmemiz gerekirken, cep telefonu sisteminin, hazırcı bir nesile getirdiği, anlık mesajlaşma sistemlerinin topluma tümden bir hafıza kaybına sebep olduğunu, mesleğe yeni başlayan öğretmenlerimizin donanımsızlığı geleceği hatırlatmak istiyorum. İşte size milli güvenlik sorunu.
Suçlanınca, her kes bir birini suçlar. Bu konu, bir çok konuyu daha açabileceği için üzerinde fazla durmak istemiyorum.
Atalarımız, İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır demişler.
Her şeye rağmen, Bizimde biraz yeniliğe açık olmamız lazım. Meselaya siteye girişi Facebook, Twitter üzerinden yapmaya açık olmak gibi.
Okuma yazma konusunda gelişmelerin olması için Ekim ayının sonunu bekleyin. İlk toplantılar, ilk tartışmalar, ardından ilk hayal kırıklıkları, buradan daha daha ne hikayeler çıkacak.
Çünkü;
Kaç kere 1. sınıf okutursak okutalım, 1. sınıfımızdaki öğrencileri ilk kez okutacağız. Belki ateş ile oksijen ilk kez bu sene çok daha yakınımızda. Kim bilir ?