İlkokuldan Akılda Kalanlar

Hatırımda kalanlar bahçede oynadığımız güzel oyunlar,içinde yalan olmayan sıcacık arkadaşlıklar... Ve elimde kalan ise birkaç fotoğraf...

siyah önlük ve dagıtılan paket paket fındık...

  3. sınıfta  öğretmen beni bakkala bisküvi almak için gönderdiğinde,bakkal amcaya bir türlü bisküvinin tarifini yapamam yada onun beni anlamaması.Bu arada bizim orda biskivüye bisküğüt derler.Bakkal amcaya diyorumki 200 gr bisküvi vereceksin diyorum yok öyle bişey diyor.Eskiden öyle vitrinde de bisküvi yok ki, bende gösteremiyorum da. İki kere gittim bakkala en sonunda öğretmen dedi ki oğlum bisküğüt de dedi..

bir hüzün hatırlıyorum 

O yıllarda pazar günleri televizyonda hiçbir şey olmazdı.Hele pazar konseri adı altında programdan nefret ederdim.İşkence gelirdi bana.Nils ve uçan kaz vardı.Merakla her hafta onu beklerdik.Perihan abla dizisi.Hey gidi günler hey.Zaman ne çabuk geçiyor.

nur içinde yatsın rahmetli bir arkadaşım pazar konseri başladımı gene başladı pazar kanseri derdi o geldi şimdi aklıma

Siyah önlüğüm,dantel işleme yakam ve dağıtılan leblebi tozları,fındıklar geldi aklıma.

Başlığı görünce ilkokul 2. sınıfta aşık olduğum Filiz geldi aklıma

ESKİDENDİ ÇOK ESKİDEN

Hani erken inerdi karanlık,
Hani yağmur yağardı inceden,
Hani okuldan, işten dönerken,
Işıklar yanardı evlerde,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken...
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani hepimiz arkadaşken,
Hani oyunlar tükenmemişken,
Henüz kimse bize ihanet etmemiş,
Biz kimseyi aldatmamışken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken,
Hani körkütük sarhoşken gençliğimizden,
Daha biz kimseye küsmemiş,
Daha kimse ölmemişken,
Eskidendi, çok eskiden.

Şimdi ay usul, yıldızlar eski
Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti,
Geçen geçti,
Geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti.

MURATHAN MUNGAN

siyah önlüğümün kokusu,dersin ortasında fındık dağıtmaya gelen okul hizmetlimiz,pembe kokulu silgiler,havuz-hız-yaş-kat problemleri ve kümeler....,beyaz kurdeleler.....

süt tozu ve fındık... nedense  bunları hatırlıyorum.

köyün ortasına yapılmış bir çeşme. köyün bütün su ihtiyacı burdan karşılanırdı. güneşin doğuşuyla başlayan kadın gürültüsü.günün her saati bir panayır yeri gibiydi. duymak isteyeceğiniz bütün flaş haberleri, dedikoduları burdan öğrenebilirdiniz.

tabi öğretmenimizin su ihtiyacını karşılamak için de sınıftan çok bu çeşme başında, su sırası bekleyerek geçerdi zamanımız.

2.sınıftayken 4.sınıfın sorularını çözdüğümüz kaya testler:((

Resim dersimizi bahçede çimlerin üzerinde yapardık.Şimdi baktığımda küçük görünen bahçe çocukluğumda bana koskocaman gelirdi.

Aslında o günlerden aklımızda kalan öğrendiklerimiz değil, sadece bize hissettirilen duygular.

fakirlikten sefillikten başka aklımda bişey kalmamış ama tek hatırladığım matematik dahisiydim öğretmen üst sınıflara götürüp beni örnek gösterirdi hiç deftere yazmdan soruların cevabını söylerdim bu yüzden çok dayak yedim ama o fakirlik yıllarından dolayı hiçbirşey hatırlamak istemiyorum

İlkokuldan Akılda Kalanlar

ilk olarak dikkatimi ceken 'ilkokul' kavrami... ozman oyleydi ya, once ilkokul basari ile biter; dpy, anadolu liseleri, ozel okul ve dersane sinavlari...

devaminda cok fazla deildi sanirim 'ortaokul'a dvm edenler... aileler sanirim daha bilincliydi (zorunlu 8 yil egitimin avantaj ve dezavantajlari oldugu kesin) basarili yada okumak isteyen ogrenciyi bir ust egitim kurumuna yazdirirlardi... meslek lisesi ve ticaret liseleri bi hayli ogrenci alir ve mezun olunca bunlar cok rahat is bulurdu, ve tabiki donemin en basarili okullarindan imamhatip ortaokul ve liseleri...

okumak istemeyen yada vasat ogrenciler, bir meslek erbabinin yanina yonlendirilir, ciraklik yaparlar, sanat-zanaat ogrenirlerdi... gunumuzde kalife eleman eksikligi, esnaflik anlayisinin yitirilmesi, cogu sanayi esnafinin yardimci eleman-yetistirecek cirak bulamamasi sanrim biraz da 8yil zorunlu egitimin tesiri....

tabi ilkokul yillarim ve  benim de sanayi de gecen yaz tatillerim; bos kalmasin, avare olmasin, para nasil kazanilir gorsun,  okulunun kiymetini bilsin zihniyeti ile karne alir almaz, ertesi gun elimde sefer tasi yaya sanayi yolunu arsinlamak....

tum paylasilan, akilda kalan anilari gorunce; sanki mazi daha tatliymis gibi gelior goze ve kulaga....

ondandir ya yeni nesil bozuldu, yozlasti, maneviyat kalmadi die serzenislerimiz...

saygilar...