İlkokuldan Akılda Kalanlar

bende hatırlamak istemem o yılları...öğretmenimiz şiddete meyilliydi.hep döverdi bizi...beş tane öğrencisi vardı,göz bebeğiydi onlar.biz ise arka taraflara atılan öğrenciler.sonra nemi oldu...
o 5 öğrenciler liseyi bitirdiler yada bitiremediler.bir arkadaşım üniversite mezuniyetinde masalara garsonluk yapıyordu,biriside minübüste şöförlük...üzüldüm onları görünce hemde çok..güzel yerlere gelecek çocuklardı ama olmadı.öğretmenimiz bizi onlar gibi sevseydi,onlar gibi değer verseydi,saçlarımızı okşayıp,öpebilseydi.belki farklı yerlerde olurduk...
ben şiddet uygulayan,öğrencilerini sevemeyenlere üzülüyorum.ben bütün çocuklarımı severek eğitiyorum,inanın hiç ayrım yapmamaya çalışıyorum.çünkü ilk yıllardaki bırakılan izler çok kalıcı...

fakirlikten sefillikten başka aklımda bişey kalmamış ama tek hatırladığım matematik dahisiydim öğretmen üst sınıflara götürüp beni örnek gösterirdi hiç deftere yazmdan soruların cevabını söylerdim bu yüzden çok dayak yedim ama o fakirlik yıllarından dolayı hiçbirşey hatırlamak istemiyorum

suatin hocama katiliyorum aynen; o donemde oyle bir furya vardi ki her ogretmen ibreti alem olsun die alt siniftan yada baska siniftan bir ogrenciyi kendi dersine alip; " gorun, utanin!" die imrenme, ibret alma, rencide etme karisimi tavirlari unutulmaz...

öğretmenim, yanımda oturan arkadaşımın çarpım tablosunu öğrenmesi görevini bana vermişti. o bilemezse sen yanarsın diye de tehdit etmişti. öğretmenin de korkusuyla olsa gerek o arkadaşım için çırpındıkça, arkadaşım da bana her girdiğimiz sınav için inşallah bu sınavdan zayıf alırsın derdi. kısaca çocuklara gereğinden fazla yüklenmemek lazım.

cin aliler

aysegul tatilde serisi

hece fisleri benim vazgecilmezlerim...

simit-gazoz ikilisini de unutmamak lazim ki bu donem gencleri simit-ayran bayilirken, biz neden gazoz simit takiliorduk anlamis deilim....

eglence olsun die gazozu alir almaz sallayip fiskirtmak ayri bi zevkti... hangi akla hizmetse; haftada ancak 1-2 defa gazoz alicak harclik olurken, biz nie onlari sallayip,  yarisini fiskirtiorduk ki? hem de gazi kacip tatli oluor, ustelik de israf ediyorduk....

Ünite dergileri, beslenme saatinde dağıtılan fındık ve sütler, okul bahçesi, tenefüslerde koştuğumuz bakkal, resim dersleri, elmalı şekerler, okul yolu aklımda kalmış. Bir de resim defterini birkaç gün geç almıştım da azarlanmıştık, tahtadan bir de kafa yemiştik. Sağolsun geçici öğretmenimiz böyle takdir etmişti. Esas öğretmenimiz gelince işler daha bi güzel düzene girmişti. Severdi bizi, biz de kendisini.. Mazi her şekilde güzeldi.

ilkokul denilince aklıma gelen ilk şey 1. sınıfta yaşadığım ızdırap dolu günler...
okula okuma yazma bilerek başlamıştım. o yüzden sınıfta okuma yazma işi çözülene kadar hep "sen sus!" die susturuldum.çok sıkılmıştım çok...ve birde zaten okuyup yazabildiğim halde sınıf arkadaşlarım arasında ilk okuyana takılmıştı kırmızı kurdela. ben okuduğum halde neden bana değil de burak'a verildi o kurdela die üzülüp dertlenmiştim:))

Fişler, okuma fişleri. Şimdi göremiyorum neredeler

dergilerimişz vardı aylık, arka sayfada mutlaka komedi olurdu. onlara bayılırdım.
bir de nöbetçi olduğumda sepeti alır bahçeye çıkar simit satardım. çok eğlenceliydi.
o zamanlar otomatik zil yoktu ve dakik olmak zorundaydık derse gişriş çıkış zillerini nöbetçiler çalardı. zil çalmaya da bayılırdım.
ay ilkokul ne güzeldi... üzerinden ne çok yıl geçti... şimdi o çağdaki çocukların öğretmeniyim... vay be ... zaman işte

Ahmet Buhan Zihinden Problemler 1-2-3-4...

Anadolu ve Fen Liselerine Hazırlık Kitapları(5. Sınıftan)

Tudem Yayınları(en zor soruların yer aldığı dergiler)

DPYS ...

Akademik kısmında bunlar vardı, biraz reklam koksa da


Yakantop oyunlarımızı unutamam.

Doğum günü partilerimiz vazgeçilmezdi.

Taso, kağıt oyunları oynardık.

Sanal oyuncak furyasına katılmıştık bir ara.

Kokulu silgiler, çıtçıt kalemler, kokulu not defterleri koleksiyonumuz, peçete koleksiyonumuz...

 diğer tarafta da...


İlkokulda Necla Öğretmenimi hiç ama hiç unutamam. Üzerimde emeği büyüktür, ellerinden öperim...

5.sınıftayken okul kantininde görevliydim.orada satış yapmak paraları saymak öyle hoşuma giderdi ki.

dantel yakalarımız vardı.

aylık dergiler...

kokulu silgiler...

tenefüslerde oynanan yonca evcimik dansları:)

alev hocam evet dantel yakalar ah o dantel yakalar anneler nasıl da kolalardı onları

yazmayı unutmuşum bir de kitaplık koluydum kolun ismini özel beze nakış gibi işlettirir kolumuza çıtçıtla asardık.ne güzeldi...

Ay hocam valla harika şeytler hatıorladınız, benim aklımdan çıkmış tamamen ben de sınıf başkanıydım o kolumdaki sınıf başkanı yazımla çok havalı bulurdum kendimi

harita getir-götür işleri,sınıf nöbeti,tahtaya yazılan konuşanlar listesi,tebeşir tozu(ve bitmeyen öksürük kirizleri) ....

poşet poşet bedava fındık...
ilkelfonik zil sesi...
5 ders...6 değil
Cumhurbaşkanımız merhum Turgut Özal....
Gazeteden defter kaplama...
Silgiye ip geçirip kolye gibi boyuna asma...
Ünite dergisi çizgi serisi....