Ben de çok merak ediyorum. Bunu yapmadım, şunu yapmadım. E nasıl oldu bu iş
Eczanelerde ilacı mı satılıyor da bizim haberimiz yok:) Yoksa ödevi dayayıp evde velilere mi çalıştırdınız
Yönteminizi paylaşın da biz de yapalım öğretmenim...
Okumaktan kasıt eğer şimdiye kadar gördükleri kelimeleri okumaksa benimkiler zaten süper:) Hepsi deftere, tahtaya yazdığım kelimeleri okuyor. 6 cümle yazdım tahtaya. Tek tek çıkardım öğrencileri hepsini takır takır okudular. Ama ben istiyorum ki bu seslerle yazılan, daha önce hiç görmediği kelimeleri okusunlar. Mesela hiç Alaettin yazdırmadım. Göstermedim de. Yarın tahtaya yazdığımda Alaettin diye okusun hepsi.
Hocam işin püf noktası veliler.
"Bu sistemde çocuk okuyamıyorsa ya zeka problemi olacak ya da veli ilgisiz olacak. Sizin çocuk maşallah benden zeki." diyorum.
Bir de "Ben uyduyum çocuklarınız da uydu alıcısı, evde cihazınızın ayarlarını yapıp çanağınızı uyduya çevirmezseniz benden bir şey beklemeyin. Sonra sinyal hep bozuk çıkıyor dersiniz. " dedim.
32 velimin 21'ini evde ziyaret ettim. Sonuç: Üç dört öğrencim dışında pek problem yaşamıyoruz çok şükür. Hala istediğim seviyede değiller ama durumdan memnunum. O üç dört öğrencimin de ya yaşı küçük zamanını bekliyor ya da veli ilgisiz. İlk defa 1. sınıf okutuyorum. Başta da dediğim gibi veli desteği şart. Bir de haddime değil belki şu bilgileri paylaşmak istiyorum.
Alıntı:
Carson (1996) formülünü böyle açıklıyor: “Stanford Ericksen şöyle dedi; ‘Öğrenciler önemsedikleri, değer verdikleri şeyi öğrenirler…’, ama Goethe başka bir şey biliyordu; ‘Herşeyin ötesinde sadece sevdiğimiz kişilerden öğreniriz.’ Buna Emerson’ın açıklamasını da ekleyelim: ‘Eğitimin sırrı öğrenciye duyulan saygıda yatar.’ Sonuç olarak elimizde şöyle bir formül var: ‘Öğrenciler, değer verdikleri şeyi, sevdikleri, değer verdikleri ve aynı zamanda kendilerine değer verdiğini bildikleri insanlardan öğrenirler.’”
Son bir not:“Bir atı suya götürebilirsiniz ama ona zorla su içiremezsiniz.”
-Fransız Atasözü-Bu zorlu yolda Rabbim hepimizin yardımcısı olsun.