İlkokuma Yazma Günlüğü

arkadaşlar e okulda okuduğu kitaplar bölümünde değişiklik yapılmış sınıf kitaplığı oluşturulup ordan öğrencinin okuduğu kitaplar seçiliyormuş eskisi gibi tek tek kitap girilmiyormuş ben baktım ama o menüyü göremedim bilgisi olan varmı 4 nisandan itibaren diyor ama acaba daha sisteme eklenmedimi

arkadaşlar e okulda okuduğu kitaplar bölümünde değişiklik yapılmış sınıf kitaplığı oluşturulup ordan öğrencinin okuduğu kitaplar seçiliyormuş eskisi gibi tek tek kitap girilmiyormuş ben baktım ama o menüyü göremedim bilgisi olan varmı 4 nisandan itibaren diyor ama acaba daha sisteme eklenmedimi

Hocam kurum işlemlerinden kitap listesi giriyorsunuz ancak bunun için önce okul idaresinden yetki verilmesi gerekiyor.

hocam kurum işlemlerinde en alttaki menüde var ama yetkilinin size açması gerekiyor.

arkadaşlar e okulda okuduğu kitaplar bölümünde değişiklik yapılmış sınıf kitaplığı oluşturulup ordan öğrencinin okuduğu kitaplar seçiliyormuş eskisi gibi tek tek kitap girilmiyormuş ben baktım ama o menüyü göremedim bilgisi olan varmı 4 nisandan itibaren diyor ama acaba daha sisteme eklenmedimi

hocam kurum işlemlerinde en alttaki menüde var ama yetkilinin size açması gerekiyor.

demekki bizim idarenin haberi yok onun için açılmıyor hocam anlaşıldı

bizde yetkilendirmeler yapıldı... kitap listemin bir kısmı sistem tarafından aktarılmış zaten... yani birinci dönem yazdığım kitaplar kitaplıkta mevcut... bir kaç tane daha yazınca işler kolaylaşır sanırım...

bizde yetkilendirmeler yapıldı... kitap listemin bir kısmı sistem tarafından aktarılmış zaten... yani birinci dönem yazdığım kitaplar kitaplıkta mevcut... bir kaç tane daha yazınca işler kolaylaşır sanırım...

zümrem listeye sınıfımızdaki kitapları bir kereye mahsus olarak yazacakmıyız

evet öğrencilerin okuduğu kitapları da defterden kontrol edip tıklayacağız, eskisinden daha kolay bence... yalnız beni düşündüren şu, bizim bebelerin kitapları çok fazla yani nerdeyse hergün kitaplıktan 3-4 kitap okuyorlar sayfa sayıları az olduğu için... onların hepsini yazmaya üşeniyorum nerdeyse 300 kitap var, 100 tane gireceğim eokula...

e okula girdiğimiz kitaplar demirbaş olarak değerlendirilebilir mi ileride bu kitaplar kaybolduğu zaman bu kitabı buraya yazmışsınız nerede bu kitap diye sormasın idarecilerimiz birde bu kitaplar bizimle beraber sınıf atlayacakmı acaba yoksa birinci sınıf kitabı hep birinci sınıftamı kalacak

valla aslında kitaplar sınıfın demirbaşıdır, ancak özellikle 1. sınıfta çok yıprandığı için demirbaş görmemek daha mantıklı... sonra kaybolup yıprandığı zaman yerine yenisini koymak gerek... ya da elimizde 2 tane olanlardan yazıp birini bir sonraki sınıflara teslim edeceğiz , dediğiniz doğru olabilir. kayıt altına alınıyor çünkü...

çok haklısınız hocam. sistem öylesine bir hal almışki öğretmenlerde kendi aralarında rekabete düşüyorlar. sonuçta öğretim yapalım derken eğitimi unutuyoruz. sonrada eskiden öğrenciler böyle değildi diyoruz. eskiden böyle bir rekabet ortamı yoktu öğretmenlert az da olsa eğitimle alakalı şeyler yapıyorlardı. şimdi rehberlik saatlerinde bile matematik yapar olduk.

haklısınız ama şimdiki sistem eğitimdenn çok öğretimi amaçlıyo.hayatımız sınav.böyle sistem olduktan sonra ne öğrencinin ne de öğretmenin yarış atından bir farkı kalır.bana necilikte cabası.  

toplama çıkarmayı yapmaktan osandılar çarpmaya devam

fmerve hocam 2. sınıfta eminim daha iyi olacaklardır en azından daha seri okuyacaklardır.geçen haftalarda bize müfettiş geldi,eğer çocuk ileri geri sayamıyorsa toplama çıkarma vermeyin dedi bana, benimde var çünkü 1 tane falan...oda ne kadar doğru bilmiyorum müfredat yetiştirmek gerekiyor en azından toplama çıkarma yapsın diyoruz o da tam olmuyor.

valla aslında kitaplar sınıfın demirbaşıdır, ancak özellikle 1. sınıfta çok yıprandığı için demirbaş görmemek daha mantıklı... sonra kaybolup yıprandığı zaman yerine yenisini koymak gerek... ya da elimizde 2 tane olanlardan yazıp birini bir sonraki sınıflara teslim edeceğiz , dediğiniz doğru olabilir. kayıt altına alınıyor çünkü...

zzümrem şimdiye kadar bana önceki sınıflardan hiç kitap kalmadı velilerden topladığımız paralarla alıyoruz demirbaş olmaması lazım

KİMSE ALINMASIN LÜTFEN GENEL BİR ELEŞTİRİDİR (Kendimi de katıyorum)

Ödevler-Testler Üzerine

Olumsuz eleştirilerden kaçındığımız için genellikle program ne olursa olsun, onun sınırlarını zorlama eğilimimiz baskın çıkıyor her nedense.

Klasik eğitim anlayışımızda ''bol ödev'' ; öğrenciyi çalıştıran öğretmen imajımızı besliyor çünkü. Eğitim uzmanlarının, yaş psikolojisine uygun davranış kazandırma, zamana yayılmış öğretim miktarı ve basamakları, uygun düzey becerilerinin yeri geldikçe verilmesi işini biraz önemsemiyoruz gibi...Çünkü herşeyi biran evvel öğretme, bilgiye ve mesleğe giden en kısa yolu kapıvermelerini bekliyoruz onlardan. Leb demeden leblebiyi bilmelerini istiyoruz kısaca. ''Çok çalıştıran öğretmen iyi öğretmendir'' anlayışına da denk geliyor malesef. Hal böyle olunca da iş tek düzey öğretim oluveriyor çoğu kez. Doğal olarak eğitim; istemesek de unutuluyor. Aceleye getiriliyor birçokşey ve hiçbirimiz memnun olamıyoruz sonuçtan, ya da öğretiyoruz ama eğitemiyoruz demek daha doğru olur sanırım.

Bir süre sonra çocuklarımız sanki kendileri için değil de bizim için çalışıyormuş hissi ile bocalıyor ve pasif kişilik geliştiriyor. Aslında bizler böyle yaparak onların kendi yaşamlarını düzenleme, karar verme, yaşamlarının her anını kendileri için yaşama, yeteneklerini farkederek becerilerini geliştirme ve farkındalık düzeylerini yükseltme olanaklarını bir anlamda köreltiyoruz kanımca. Aktif öğrenme, yaşayıp deneyimleme, eğitim ortamına bizzat katılarak sosyalleşme ve sorumluluk alma ve benimseyeceği roller üstlenme gibi birçok faktörü ikincil plana itiyoruz, bilerek ya da bilmeden. Haliyle ya tıkır tıkır işleyen kurmalı saat gibi çalışan ''çalışkan öğrencilerimiz''  yada ''isteksiz, binbir zahmetle, çalışmayı eziyet gören öğrencilerimiz oluyor'' genellikle....

Öğrenciyi pasifleştiren nedenleri sadece kendimizde aramak biraz haksızlık olur tabiki. Öğretmeni, idarecisi, velisi, dersanesi, çevresi, testi, dergisi, kaynağı v.s.......v.s......... bu payda uzayıp gider.

Kimse kusura bakmasın ama yazma gereği duyuyorum. Payda büyüdükçe pay küçülür. Çok basit bir matematik ve fizik kuralı. Tahmin edin bakalım bu PAY kim? öğrenci tabiki.

Bizler o biricik diye tanımladığımız çocuklarımızın kendi  yeteneğinden çok, onu kendi beklentilerimizi (içimizdeki en ukte meslekleri, imajları) karşılaması gereken bir obje olarak gördükçe o da afallıyor, pasif ve edilgen bir birey olarak karşımıza çıkıveriyor. Bir ton suçluluk duygusuyla, her değerden habersiz günümüz toplumuna katılıveriyor. Nedense hiçbirimiz memnun değiliz toplumsal gidişimizden-kendimizden, çünkü toplum hepimizin toplamı.

Birbirimizi anlamıyoruz çünkü eğitemiyoruz ve eğitilemiyoruz. Birey olamıyoruz bir türlü. Kolaycılık olsa olsa budur kanımca.

Özetle sorumluluk bilincinden yoksun, edilgen kişilik.

hocam tamamıyla katılıyorum size.keşke çoğnluk böyle düşünse

toplama çıkarmayı yapmaktan osandılar çarpmaya devam

hocam benim bildiğim çarpma konusu birde yok ikinin konusu nasıl verdiniz

zzümrem şimdiye kadar bana önceki sınıflardan hiç kitap kalmadı velilerden topladığımız paralarla alıyoruz demirbaş olmaması lazım

çoğumuz öyle yapıyoruz üst sınıflardan bize çokça kitap kalıyor bulunduğumuz okulda, ancak bunların çok azı yıpranmamış oluyor çoğu yıpranmış hecelenmiş, çizilmiş v.s. demirbaş olmamalı ...