İlkokuma Yazma Günlüğü

değerli öğretmenim bence gerçek öğretmenliği siz yapıyorsunuz.ben burada ankara merkezde en fazla müfredatı vermeye çalışıyorum.sizi tebrik ediyorum.selamlarrrr......

hocam düşünceleriniz için sağolun yan gelip yatan tayfa dışında bence her yerde hepimiz elinmizden geleni yapıyoruz ankara da olsa urfada olsa herkes emeğini veriyor tek fark var biz burda karşılığını ancak %10 başarı olarak alıyoruz

zamana bırakın zamanla düzeliyor benimkilerde her seferin her şeyi doğru yazamıyor ama zaman geçtikçe düzeliyor herşeyin ilacı zaman

Aman suatin hocam ver notları ödevide yapmış gibi göster ne olacak. Zaten sınıfta performans ödevi niteliğinde bir çok çalışma yapıyoruz...

Ben de katılıyorum.Zaten oldukça sıkıntılı bir süreçten geçtik.Pek çok etkinliği 2. sınıfa saklıyorum,inşallah.

Yaptığımız çalışmalar da dediğiniz gibi performans niteliğindeydi.

Vicdanım ağlarken ayakkabısız ve kirli öğrencilerime laboratuarınızdaki direksiyon iğnesiyle deney yapın yazıyordu fen ve teknoloji kitabında. Her sabah evlerden zorla öğrenci topladığım saatlerde ‘Siz de yaptığınız koleksiyonu arkadaşlarınızla paylaşın deniyordu Sosyal Bilgilerde. Daha köyünden çıkmamış öğrencilerime yaya kaldırımı ve üst geçitleri anlatıyordu Trafik kitabı. Onlar da cevap veriyordu: - Yaya ne demek örtmenim? Eğer annesi ekmek yaptırmıyorsa ya da ev işleri kaçıp geliyordu Zeynep fazla kalamam ama diyip pazarlık yapıyor üstüne. Her şeyi öğrenci bulmalı siz rehbersiniz denilmişti bize ve böyleydi program hiçbir şeyi bilmeyen öğrenci olsa bile. Fil yazıyorlardı Fiil diye not tuttururken ve yarım yamalak konuşuyorlar Türkçe derslerinde. Ana dili olmadığı için yeni öğrenirken birçoğu Türkçeyi şiir yazdırın diye emrediyordu bakanlığın Türkçe kitapları.Kalemim bitti örtmenim diyordu aslıında hiç olmayan kaleminden bahsediyorken ve yıldızlı pekiyi istiyordu abisinin defterine not tutarken. Siz de evinizdeki geometrik şekilleri inceleyin diyen matematik dersine inat gidiyorlardı kuru çamurla sıvanmış çatısız evlerine.Aile kronolojisi oluşturun diyordu çalışma kitabı daha doğum tarihini bilmeyen öğrencilerime ve ekliyordu etkinliğinizi değerlendirin diye. Soy ağacı yaptırmaktan vazgeçtim küçük bir odada 11 kardeş kalan miniklerime. Programımız kusursuz diyen Doçentlere gülüyordum tüm bunları gördükçe. Eylül Ekim ve Kasımda boş sıralara konuşurken Minik eller yorgun düşüyordu pamuk tarlalarından dönünce ve öğretmene diyemiyorlardı biz okula gelmek istiyoruz diye. İkna etmeye çalıştığım veliler dinlemiyorlardı bile. İstersen ceza yaz ekmek paramız pamuktur hoca çalışsınlar diyorlardı küçük beyinleriyle ve ‘ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE SON!’ yazılı pankartın önünde arsızca ekledi biri:
-Sen rahatına bak maaşını al gerisine karışma biz gönderirih bunnarı hocaa zamanı gelince.
 40 derecede kalem yerine pamuk tutuyordu parmaklar ve dua ediyorlardı akşam olsun diye. Oyun mu? Gülmek mi? ne haddine tek düşündüğü şey biraz soğuk su ve kimin olduğu belli olmayan yatağıydı. Yaşıtları top değil örümcek adam, toka değil barbie bebek isteyerek nazlanırken onlar yine mi bulgur pilavı diyemiyorlardı annelerine. Erken yatın pamuk toplanacak yarın diye kapatılıyordu ışıklar.Pamuk bitmeliydi ki okula gelebilsinler yoksa aç kalacaklardı babalarının demesine göre.Ve asla ezberimden çıkmayacak bu iki cümle:Güneydoğu sıcaktır ve pamuk yetişir bolca…

Suatin hocam kitabın biraz üstüne çıkalım derken çarpma öğretelim demek istemedim. Kitapta toplama ve çıkarma işlemleri şekillerle yapılmış. Şekil kullanmadan da yapabilmeleri gerektiğini  anlatmaya çalıştım. Yoksa bende köyde çalışıyorum kalem tutmayı bilmeyen öğrencilerim vardı, 6 tane okuma yazma bilmeyen velim var.

valla kitapları beğenmesemde onları hazırlayan insanlar işlerinde uzman insanlar öğrencinin seviyesine göre hazırlanmıştır bunu daha fazlasını beklemek için çocuklarında vasatın üzerinde olması lazım eğer sınıfımın seviyesi çok iyi ise çevre şartları uygun ise aile yapıları ailelerin eğitim seviyesi yüksek ise o zaman zorlanabilir ama ben kendimden örnek vereyim velilerimin yarısı okuma yazma bilmiyor çocukların 4 5 tanesi ilk defa kalem kağıdı bu sene gördüler şimdi ben hangi sınırları zorlamalıyım burada sınır nedir

Göreve birleştirilmiş sınıflı bir köy okulunda başladım. Oradaki öğrencilerin seviyeleri belliydi. Hiç bir zaman beklentilerim onların kapasitesini aşmadı. Ama şuan çalıştığım okul için aynı şeyleri söyleyemiyorum. Burda beklentim haliyle daha fazla oluyor. İlçe merkezinde bir okul. Çok zeki öğrencilerim var. Tabi bunun yanında beni aşırı derecede zorlayan öğrencilerim de var. İyileri daha da ilerletmekle birlikte çalışma hevesi olmayan öğrencilerime de bir şeyler vermeye çalışıyorum. Haliyle strese giriyorum. Zamanla sabrımdan eser kalmıyor. Yani her okulda beklentiler farklı oluyor.
 Amacım asla çocuklara bir yıl içerisinde her şeyi yüklemek değil. Alabileceklerine inandığım yere kadar gitmek.

özür dilerim yanlış anlamışım hocam ben de uzun bir süre şekil kullandırdım hem problemlerde hem de işlemlerde şekil çizdirdim ve faydasını gördüm allaha şükür işlem olarak tahtaya ne yazsam kafadan hesaplıyorlar ama problemlerde biraz zorlanıyorlar ben mesela bazı derslerde problemi yazdırmıyorum sözlü olarak soruyorum ve zihinden çözmelerini istiyorum bir kaç kez denedim çok ilgi çekti bende yapıyorum ama sürekli değil ara sıra çünkü bir şeyi sürekli yaparsanız dünyanın en eğlenceli etkinliğide olsa değerini kaybediyor eziyet oluyor

özür dilerim yanlış anlamışım hocam ben de uzun bir süre şekil kullandırdım hem problemlerde hem de işlemlerde şekil çizdirdim ve faydasını gördüm allaha şükür işlem olarak tahtaya ne yazsam kafadan hesaplıyorlar ama problemlerde biraz zorlanıyorlar ben mesela bazı derslerde problemi yazdırmıyorum sözlü olarak soruyorum ve zihinden çözmelerini istiyorum bir kaç kez denedim çok ilgi çekti bende yapıyorum ama sürekli değil ara sıra çünkü bir şeyi sürekli yaparsanız dünyanın en eğlenceli etkinliğide olsa değerini kaybediyor eziyet oluyor

hocam ben de kullanıyorum aynı yöntemi. çocuklara sözlü olarak soruyorum. işlemi yapıp defterlerinin köşesine sonucu yazıp bekliyorlar. bnm sınıf 45 kişi. tek tek dolaşıp bakıyorum. doğru olanlar elini kafasına koysun, yok burnuna koysun diye oyun da yapıyoruz aynı anda. yazı yazmaktan sıkıldıkları zamanlarda eğlenceli oluyor.

Gerçekten çok ihitiyacım var elinde olan varsa paylaşabilir mi arkadaşlarçıkarmada verilmeyen sunusu?toplamada verilmeyeni çok güzel yapıyorlardı,ama çıkarmada işler karıştı

Çıkarma İşleminde Verilmeyeni Bulma Slayt
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çıkarma İşleminde Verilmeyeni Bulma Slayt
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

bu da anlatımlı videosu: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

arkadaşlar çıkarmada bilinmeyeni bulma ile çalışma yaprağı var mı

belki size şaka gibi gelecektir halaaa sınıfımda 9 öğrenci okuma yazma bilmiyor 12 tanesi de eh işte kalanı da fena değil iki tanesi ise hah işte böyle diyebileceğim öğrenciler 40 kişiye tek tek ilgilenemiyorsun ki burda mesela veliyi ancak yardım dağıtıldığında görürsünüz adam gelir kapıyı çalmadan açar benim çocuk burda mı diye sorar çocuğun kim dersin bi süre düşünür (şaka değil) 15-20 tane olunca hatırlamak da zaman oluyo tabi sonra görür işaret eder aha bu hocam der sen tam sevinirsin durumunu sormaya geldi diye tam lafa başlayacak olursun işte çouğun durumu şöyle böyle diye adam çocuğun elinden tutup senden izin bile almadan müdürün odasına götürür sebep öğrenci belgesi alacak ki yardım parasını alsın bu sadecee ufacık bi anektod 1. dönwm başından beri tek tek ilgilenebildiğim kadar ilgilendim bi gün gelir 3 gün gelmez sayfalarca çıktı alırsın bi bbakarsın hiçbiri yok ödev mi ? aslaaa adamlar karnelerini bile saklayamıyorlar nerdeyse hepsi yırtmış kitaplar mı? 20 kişi de var yok naptınız kitapları diyorum kardeşim yırttı yada sobayaaa ki hepsinde soba da olmaz elektrik bedava olunca vee aralıka kadar sadece 9 kişi geldi aralıkta aniden 40 kişi oldu her gün nöbetleşe en az 3 kişi gelmez sebep ? sebep yok kalem mi defter mi silgi mi hepsini ben verdim hem de defalarca ama yine yok yine yok türkçe bilen sadece 3 kişiydi başlarda şimdi en azından anlayıp konuşuyorlar tuvalet eğitimi temizlik doğru davranışlar öğretmeye çalışıyorum en azından yoksa böyle bi durumda kendime bu sene iki işlemli toplama problemi çözecek duruma getirmeliyim desem 5 bilemedin 7-8 kişi olur gerisi için sinir olur dururum

hocam hemen hemen aynı şeyleri ben de yaşadım ilçe merkezde kenar bi okulda.sadece türkçe bilmeyen 5 öğrencim vardı diğerleri de zaten çoğu şeyi hala anlamıyor.müjde kelimesini o kadar anlatmaya kalktım bana boş boş baktılar.ben de artık zorlamıyorum çünkü aileler çok ilgisiz ve cahil.Kendimizi yıpratmamak en doğru olanı.öğrencilerin seviyesine göre sürece devam etmek benim tercihim.kolay gelsin size ve aynı durumdaki öğretmenlerimize

Arkadaşlar birde benim bir öğrencim var aslında güzel okuyabildiğine eminim çünkü kelimeleri bir çırpıda çıkarıyor ama kekeme bir takılıyo bir türklü ağzından o kelime çıkmıyor, sizce ne yapabilirim bu öğrenci için, mesela ezberlediği şiirleri çok güzel okuyor ama okurken cok takılıyor, aferin sana dıyorum beklıyorum hep ben soylemıyorum kelımeyı

bugün bir öğrencim beni hayrete düşürdü. dersle kitapla alakası olmayan çok tuhaf bir çocuk sessiz sayılır raporluk olduğunu düşünüyorum yönlendirdimde zaten artık okumasından umudu kesmiştim ilgilenemiyorumda sınıf kalabalık olduğu için. bugün bikaç kelime gösterdim okusun diye okudumu okumadımı anlamadım:)
"yaramaz" kelimesini okuttum.Aynen şöyle okudu yy aa rr aa mm aaze" sonra "ya ra maz" dedi."akıllı" kelimesini gösterdim "aa kee ıı ll lle ıı" "ak ıı lll ıı" akıllı" dedi. ailesi toplantılara katılmayınca harfleri eski usul göstermişti çocuğa.

okuma yarışı yapıyor musunuz?