Sürekli hesap yapan değerli ilksansever arkdaşlar! Ben kendi adıma ilksandan çıkmak istiyorum ve benim meselem çok kesti az verdş meselesi değil. Kestiği 50 lira ile fakir düşmeyiz, 30-35 yıl sonra vereceği bilnem kaç bin lira ile zrngin olmayız. Mesele adı yardım sandığı okan bir kuruma zorla üyelik! meselesi.. Herkesin dücüncesine saygı duyuyorum ama şahsım adına ilksanın çalışma yöntemini tasvip etmiyorum ve imkanım olan ilk gün çıkmayı düşünüyorum. Ama tekrar belirtiyorum kalmak isteyene saygı duyuyorum. Ama benim ve benim gibi düşünenlerin ayrılma düşüncesine de saygı duyulmasını ve bu konuda çalışma yapılnasını bekliyorum. Bana göre kalmak isteyeni zorla ve sebepsiz yere üyelikten çıkarmakla, çıkmak isteyeni zorla üye yapmak aynı dçüşüncedir ve kabul edilemez bir durumdur. Kalmak isteyen arkadaşlar,ayrılmak isteyenleri bu gözle değerlendşrmelidir. Biraz uç bir örnek olacak ama,olayın kavranması adına yazacağım. Camii önünde yardım toplanırken yardım verene niye verdin diye sorulamayacağı gibi, vermeyene de niye vermedin diye sorulamaz. Bu tamamen kişisel bir tercihtir ve yapılan davranışı kendinize göre yanlış bulsanız bile kişinin düşünce ve kanunsuz olmayan( yani kanuna aykırı olmayan) eylemini sorgulayamazsınız. Bana göre bir yardım sandığı olan ilksanda kalmak da çıkmak da böyle değerlendirilmeli ve herkes birbirine saygı duymalıdır. Gönüllü olsun isteyen kalsın isteyen çıksın. Kimse kimsenin karını zararını hesap etmesin arkadaş. İlksanın kestiği 50 liranın dışında maaşının geri kalan 2500-3000 lira gibi nakit gelirini değerlendirebilen bir öğretmen, bırakında 50 lirasını da kendi değerlendirsin. İster ilksanda ister başka yerde. İlksan %2 kesinti yapıyor Demekki ben her ay ilksanın kestiğinden 50 kat fazla para alıyorum. Bu elli kat fazlasını idare edebilen bir öğretmen,müsaade edinde elli de biri kadar miktarıda kendi idare etsin. Siz niye zorla o elli liraya göz koyuyorsunuz.
1. İlksan'ı savunan biri olarak kimse kimsenin zorla üye olmasını istemiyor.
2. Sizin zorla üye olmanız İlksan yönetim kurulunun kararı değil, 4357 sayılı Kanunun ilgili maddelerine göre. Bu kanunuda yasama organı yani TBMM değiştirir.
3. 2015 Toplu Sözleşme maddesinde alınan "Mevcut üyeler dahil olmak üzere İlksan'a üyelik ihtiyaridir" maddesi yukarıdaki kanuna aykırı olduğu için İlksan yönetimi tarafından Danıştay'a dava açıldı. Danıştay da bu Toplu Sözleşme maddesini iptal etti.
4. Bazı insanlar İlksan yönetimin adalet aramasını suç gördü.
5. Şu anda bazı sendikalar İlksan'ın kapanması için kampanyalar düzenlemekte, algı operasyonu yapmaktalar. 20 yıl önceki defterleri açıp, hakkında iftiralar atmakta. İlksan'ı işe yaramaz bir kurum gibi göstermek istemekteler. İlksan'ın hakkında bilinmesi gereken tek şey İlksan özerk bir kurum değil Milli Eğitim Bakanlığı'nın denetimi alanında olması.
6. Kısacası bizim isteğimiz İLKSAN Kanununu değiştirmek, İLKSAN'ı MEBSAN yaparak, MEB'de çalışan tüm eğitim çalışanlarının isteğe bağlı üyeliğine açık hale getirmek ve zorunlu üyeliği de kaldırmaktır. Bu kanunu ancak TBMM değiştirebilir. Bu kapsamda verilmiş bir kanun teklifi de TBMM'de bulunmaktadır. Bu teklif güncellenerek, bir an önce kanunlaştırılmalıdır.