Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

elimde demet demet çiçekler olacak
şahit olacaklar nasıl sarıldığıma sana
her biri birazdan sen kokacak
gözlerimden iki damla mutluluk akacak
ah be iki gözüm
geliver artık  ilk ve son sözüm...


ellerinize ve yüreğinize sağlık öğretmenim...

Günah düşer  deniz kirlenir
Martılar beyaz ölür anne 
Şehrin sokakları  arlanır
Martılar beyaz ölür anne


Lodos merhem olur  yaraya
Dalgalar tez  geçsin sıraya
Bakma kanadımda karaya
Martılar beyaz ölür anne


Vapurlarda çıkar dumanlar
Geçti eski güzel zamanlar
Beni yalnızca  kalbin anlar
Martılar beyaz ölür anne


Günah düşer  deniz kirlenir
Martılar beyaz ölür anne 
Şehrin sokakları  arlanır
Martılar beyaz ölür anne

Ey benim gece saçlım
Buğday  avuçlum
Gülünce ülkeme baharlar gelenim
Ihlamur serinliğim
Okyanus  derinliğim
Sen ki…
sen ki beklediğim bir  düş'müşsün,
yazgıma iyi ki sen düşmüşsün



ey benim sözü bal olanım
yüreğimde ihtilal olanım
gözlerinde yedi iklim yaşadığım
vuslatına kurbanlar taşıdığım
umut türküm
beklenen şarkım
sen ki..
sen ki beklediğim bir  düş'müşsün,
yazgıma iyi ki sen düşmüşsün



ey benim bahar sürgünüm
gönül yorgunum
ezel vurgunum
nehir akışlım
gökkuşağı bakışlım
senle keşfettim en hasını  sevdanın
büyüsü bozulmasın gördüğüm rüyanın
sen ki..
sen ki beklediğim bir  düş'müşsün,
yazgıma iyi ki sen düşmüşsün


Ihlamur serinliğim
Okyanus  derinliğim
umut türküm
beklenen şarkım
nehir akışlım
gökkuşağı bakışlım
sen ki..
sen ki beklediğim bir  düş'müşsün,
yazgıma iyi ki sen düşmüşsün

AZ KALDI…

Biraz kirli biraz temiz,
Zamanı yedik, bitirdik!
Her şey  çok çabuk  geçti,
Bekleyin, çok yakında gelmemiz!

İki gözüm,
Gönül kuşlarım…
Gittiğinizden beri
Çıkılmaz oldu yokuşlarım.
Ellerimizde türküler,
Dilimizde  düğün-dernek
Bazende bir beyaz kefende
Ölüm şahit oldu avuçlarım!
Kimini yıkadık kefenledik,
Kiminde hayata küstük,
Biraz da olur olmaza efelendik!

Sıcak, gün-güneş
Bazen sabaha uyandım,
Bazende aynalardan utandım!
Kılık-kıyafet
Biraz kabül birazda ziyaret!
Gidene güle-güle
Gelene hoşgeldin
Yemek hazırlamakta maharet!
İlk defa yemek yaptım
Yenmeyende utandım:
-Hayret!

Gittiğinizden beri
İnanın, traş olmadım!
Saç- sakal birbirine karıştı
Unuttum makineyi  berberi!
Berberi bırakın,
Bazen de unuttum
Kelama oturduğumuz yeri!

Canımız sıkıldıkça
Günü birlik piknikte,
Bazen de aynı arkadaşlar
Hepsi aynı ekipte!
Yalnız gitmek istesem bir yere,
Ufaklık beni takipte!

Okulda bir şeyler değişmedi,
Yine aynı renk  yine aynı boya!
Sizler olmayınca
Tat alınmıyor doya-doya!
Gidenler gitti,
Gelense üç beş arkadaş.
Nasıllar, ne değiller?
İyi mi Kötü mü?

Birazda onları düşünüyorum:
-Hadi anlaş!

Akşamları teravihte
Gündüzleri fırın kuyruğunda!
Açlık aklıma geliyor
Biraz boş durduğumda!
Yazıyorum,
Çiziyorum,
Fotoğraflarınıza bakıyor,
Sıra sıra diziyorum.

Biraz kirli biraz temiz,
Zamanı yedik, bitirdik!
Her şey  çok çabuk  geçti,
Bekleyin, çok yakında gelmemiz!

-İnanın sizi çok özlüyorum.

S.ORAK-CİH66
ADAMINBİRİ
16 AĞUSTOS 2010
YOZGAT

İki gözüm,
Gönül kuşlarım…
Gittiğinizden beri
Çıkılmaz oldu yokuşlarım.
Ellerimizde türküler,
Dilimizde  düğün-dernek
Bazende bir beyaz kefende
Ölüm şahit oldu avuçlarım!
Kimini yıkadık kefenledik,
Kiminde hayata küstük,
Biraz da olur olmaza efelendik!


yüreğinize sağlık ...şiirlerinizi özlemiştik öğretmenim....

. Şiir duyuyor, şiir bakıyor, şiir arıyor, şiir görüyorsunuz,şiir insansınız vesselam öğretmenim.
  Şiirilerinizde  vicdan güzelliği var  Hayata asılıyor  ve her türlü değer erozyonuna karşı direniyorsunuz yazdıklarınzla.....hayatı kafiyelere sokuştıuruvermek ne güzel:)

özlemin meteor olur düşer başıma

kutupsuz gecelerde

bütün gezegenler ortak olur

en uzaktaki satürn bile

bir dünyadaki sen yaban kalırsın göz yaşıma

Hayattan geri ne kalır
Birkaç güzel günden başka
Gel ey gönlüm inanalım
Yağmurla  gelen bu aşka


Masum kalmak nasıl da güç
Ne yapsan ne yaşasan suç
Kansın kalpler  avuç. avuç
Yağmurla  gelen bu aşka


Gök sevsin izlerimizi
Yıkasın sözlerimizi
Verelim gözlerimizi
Yağmurla  gelen bu aşka


Hayattan geri ne kalır
Birkaç güzel günden başka
Gel ey gönlüm inanalım
Yağmurla  gelen bu aşka

Sen düşeli kirpiğimin  ucuna
Ben de ortak oldum
Adına sevda denen  gönül suçuna
İzin ver  döküleyim
Dua dua  avucuna


Sen gireli siyah gözlerime
Beyaz martılar uçar denizde
Dalga dalga büyür umudum
Karanlıklara vurur darbe


Sen geleli bahar gibi
Bin bir renk bin bir kokuyla
Azade olur yüreğim
Yaşamaz artık korkuyla


Sen gireli iklimime
Yüzüme tebessümler yağar
Deste deste yığın yığın
Gökkuşağından mutluluk sağar


Sen düşeli kirpiğimin  ucuna
Ben de ortak oldum
Adına sevda denen  gönül suçuna
İzin ver  döküleyim
Dua dua  avucuna

sarı sarı indi mevsim
duvarda tozlu bir resim
ayrı düşsem senden  şimdi
gözlerindi ilk adresim



hayal nehir gibi akan
bana melek yüzle bakan
kalbimde kıvılcım yakan
gözlerindi ilk adresim


ömrümün ilk durağında
aşkı bilmeyen çağımda
çatlayan kor  dudağımda
gözlerindi ilk adresim


denizdi dalgalar döken
yüreğime sevda eken
bir mıknatıs olup  çeken
gözlerindi ilk adresim


hayal nehir gibi akan
bana melek yüzle bakan
kalbimde kıvılcım yakan
gözlerindi ilk adresim


sarı sarı indi mevsim
duvarda tozlu bir resim
ayrı düşsem senden  şimdi
gözlerindi ilk adresim

içimde sokak sokak
şehirim özledi seni
sensiz tamama ermeyen
şiirim  özledi seni


kah gönülde kah serdeydin
hangi gelinmez yerdeydin
söyle epeydir nerdeydin
şiirim  özledi seni


içimde sessiz akan
nehirim özledi seni
öksüz çocuk gibi bakan
şiirim  özledi seni


ağlamaklı gecelerle
suskun sukun hecelerle
eksik yarım tümcelerle
şiirim  özledi seni


içimde sokak sokak
şehirim özledi seni
sensiz tamama ermeyen
şiirim  özledi seni

radyoda yılgın şarkılar
ağlıyor sessiz  akşamla
uzaklara daldım gittim
gözlerimde iki damla


hüzün kalbimden taşıyor
biri kirpikten düşüyor
biri yanakta üşüyor
gözlerimde iki damla


senin de yanar mı için
bu ayrılık neden niçin
yaralı bir çift güvercin
gözlerimde iki damla


radyoda yılgın şarkılar
ağlıyor sessiz  akşamla
uzaklara daldım gittim
gözlerimde iki damla

Sevda defterinde karalıyım sana
Varamadım  yol uzun aralıyım sana
Hasretin saplandı gözlerim kanıyor
Sızım içimdedir yaralıyım sana


Mutluluk bir defa başını eğmiyor
Özlemimi  dindiren  yağmur yağmıyor
Seherim meçhulde güneşim doğmuyor
Sözüm geceyedir  yaralıyım sana


Gülmez mi insana yaşadığı hayat
Özlerim dört mevsimde yirmi dört saat
İster eylüller vursun üşütsün  şubat
Yüzüm hüzünlerde  yaralıyım sana

gönül bahçem tarumar içinde
feryad ederim ah-ı zar içinde
gün görmedim şu fani dünyada
rahat nerede? mezar içinde!

akşamlar heybesine
bir gün daha sarıyor
meşgul çalıyor kalbim
çünkü  seni arıyor


rüzgarın uğultusu
gönlümü hepten yorar
kahrediyor beni bu
cevapsız aramalar


kalbim ızdıraplarda
gözlerim girdaplarda
böyle sevda ararsan 
yalnızca  kitaplarda


akşamlar heybesine
bir gün daha sarıyor
meşgul çalıyor kalbim
çünkü  seni arıyor