Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

çekildiğimiz gün dünyadan
tertemiz bir ad kalan olsun
sevdalar  düşsün ömrümüze
aşktan ötesi yalan olsun


düşsün yüreğe  gülün izi
alem güzel tanısın   bizi
sevgiye muhtaç  kalbimizi
muhabbetli  yar çalan olsun


razıyız bir güzel kandırsın
varsın hayale inandırsın
yüreğimizi aşk yandırsın
ne olacaksa olan olsun


sarı yaprak kederimize
gam etmeyiz hederimize
yar gözleyen gözlerimize
iki damla yaş dolan olsun


çekildiğimiz gün dünyadan
tertemiz bir ad kalan olsun
sevdalar  düşsün ömrümüze
aşktan ötesi yalan olsun

Hangi sisli perdeler ardına gizledin duygularını?
Hangi sahilden taş attın seni ağlatanlara?
Sararan umutları döktün yaprak yaprak;
Sana şahit oldu yalnızca toprak...
Hayallerinle uçtun kuşların kanadında,
Bir dost aradın çevrendeki bakışlarda.
Yoruldun,bittin,göç ettin diyarlardan,
Bir tek yüreğinden edemedin ya...

Akadaşlar size lise son sınıfta bir yarışmaya katılıp Türkiye 3. sü olduğum şiirimi göndermek istiyorum.O yıllar ne yazık ki Bosna'da savaş vardı ve çocuklar ölüyordu
   

                         BOSNA ÇOCUKLARI
 
Kimisinin kolu kırık,kimisinin bacağı
Kimisine bomba düşmüş yıkılmıştır ocağı
Bir zamanlar oyuncakla dolu olan kucağı
Topraklara serilmiştir BOSNA ÇOCUKLARI

Alışmıştır uyumaya top sesleriyle
Ölüm korkusuyla sığınır bir köşeye
Onların dünyasında yer yuktur neşeye
Gülmeyi unutmuştur BOSNA ÇOCUKLARI

Kimsesi yok yalnızdır evde
Küçücük başıyla düşmüş derde
Dünya milleti acaba nerde
Ölüme gidiyor BOSNA ÇOCUKLARI

 

öğretmenim 24 saat engeli... tebrik ederim. şiir yazan bir arkadaşı görünce çok mutlu oluyorum.

istersin hiç girilmemiş bir bahcen olsun,
içinde binbir çiçek...
tanrıların uğrak yeri bir mabedin olsun istersin
ve istersin ki
yokluğun acıtsın
varlığına ödüller yağsın...
İSTEME...

sevmek varmış sevda  varmış
kalbimde yer açamadım
yeminliydim ben sevmeye
gözlerinden kaçamadım


meftun oldum türküsüne
mecbur kaldım ülküsüne
kapıldım da büyüsüne
gözlerinden kaçamadım


yeşil derinine daldım
bilmediğim sırlar aldım
koşamayan ceylan oldum
gözlerinden kaçamadım


sevmek varmış sevda  varmış
kalbimde yer açamadım
yeminliydim ben sevmeye
gözlerinden kaçamadım

biliyorum sensizlikte
kokladığın gül solacak
kalbim derin sessizlikte
senden gitmek zor olacak


bu yağmurlar ıslatırken
gözlerimi kanatırken
ister geç isterse  erken
senden gitmek zor olacak


başka bir nehirlere  akıp
hasret ateşini yakıp
gözlerine bakıp bakıp
senden gitmek zor olacak

ayrılıklar ateş gibi
keder ve hüzün kardeş gibi
yazdan kopan güneş gibi
senden gitmek zor olacak

ne çok isterdim
ellerim saçlarına imbatlar bıraksın
ne çok isterdim
yüreğim yüreğinin kıyısında aksın

kalbime bir sözlerinle
bir gözlerinle kurduğun
tuzaksın

kalbimin eline  kalem
veremem
bir çocuk gülüşünü
sen bile olsan  sebebi
deviremem

‘’sana giden –tüm- yollar kapalı’’(*)
kalsın
sen ,sevebileceğim kadar yakın
sevemeyeceğim kadar
uzaksın

(*) Cemal Süreya’nın mısraı…

ne diyeyim   veda edip gidene
ben  ağlasam gözyaşımdan kimene
sevip sevip ayrılması pek zormuş
sitemim var hasret icat edene


yanıp yanıp sönen sarı bir mumum
ayrılık ateşine hep mahkumum
dalgaların sürüklediği kumum
sitemim var hasret icat edene


doğan her gün kalbime azap verir
görememek seni ızdırap verir
kurtulamam yokluğun  girdap verir
sitemim var hasret icat edene

Kalbim kaç vakittir döndü
Kar ülkesine
Rüzgar olup esmeliyim
Yar ülkesine


Ağlar olsam sızlar olsam
Elin nesine
Gözyaşlarım  karışıyor 
Kuşlar   sesine


Adaklar adadım yarin
Güzel ismine
Rast gelmedi hiç gönlüm
Bahar mevsimine


Öyle özlem doluyum
Yarin nefesine
Susuşum  nağme olsun
Hüzzam bestesine


Kalbim kaç vakittir döndü
Kar ülkesine
Rüzgar olup esmeliyim
Yar ülkesine

yüzüme yüzüme yakından  eser
yol alması zor bu rüzgar ile
dağ gibi, aşılmaz dalgalar gibi
aramıza sevda girdi yar ile


gözleriyle vurduğu o yerdeyim
ne o gelsin ne ben ona gideyim
kurtulayım diye dua edeyim
aramıza sevda girdi yar ile

tenime sokul sarmaşık ol
kalmasın  yüreğim  mekansız
akşamlara  yürü  ışık ol
çal yalnızlığımı ansız


gökte bulut oluşur gibi
yağmur toprak buluşur gibi
çöle bahar  doluşur gibi
çal yalnızlığımı ansız


gözlerim çevrili dünlere
hasretim baharlı günlere
teslim olurken hüzünlere
çal yalnızlığımı ansız


gökte bulut oluşur gibi
yağmur toprak buluşur gibi
çöle bahar  doluşur gibi
çal yalnızlığımı ansız

ben  yine kaldım düşlere
paramparça gülüşlere
yalnızlığın  sokağında
terk edilmiş öpüşlere


asılıdır dudaklarım
sebepsizce gidişlere
yaralı yürek  n’eylesin
hasreti  dert edişlere


altında  çivili bir at
akşam  doludizgin koşar
gam kurşunu vurmuş bir kalp
yaşar ama  kaç gün yaşar


asılıdır dudaklarım
sebepsizce gidişlere
yaralı yürek  n’eylesin
hasreti  dert edişlere

 

yine uykusuz gecelere terkettin beni
sabahı olmayan gecelere
dudaklarımda bir türkü mırıldanıyorum
ne çok sevdiğini hatırladım şimdi
kör kuyulardan sana sesleniyorum
artık sesimi duy hadi
hasretinle başa çıkamıyorum...
gözlerin gittikçe büyüyor içimde
ıssız sokaklarda seni arıyorum
gel artık sonum son değil
bir adım ötesi derin uçurum...

BENİM SANA OLAN SEVDAM

bir yanık sevdadır benim sana beslediğim duygular,
bir körün bakışı
bir dilsizin konuşması,bir sağırın duyması gibidir
benim sana olan sevdam.

seni her gün görmek ama yüzüne bakamamak,
seni her gün duymak ama cevap verememek,
seni her gün yaşamak ama hiç ölmemek gibidir
benim sana olan sevdam.

toprağın yağmurda ıslanması,
bebeğin annesinden doğması,
TUĞRA'nın mühüre susaması gibidir
benim sana olan sevdam.


Tuğra Özyıldız