Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

ÜÇ PERDELİK OYUN…

Saat üç…
Öğretmenler odasında
"Cevizcik" dolusu sohbetler.
Konuşulansa
Hafta sonunda gidilen piknik,
Yaptıklar maç ve Tanju Beydeki teknik.
Hayır hasenat çeşme yaptırmış kullar
O kadar içmişler ki bitecekmiş sular(!)
Boyalı Hacce öğretmen ve demetler
Gelişte yemeyince ziyan olmuş etler.
Ardından demlenmiş çay
Funda Hanım çayı devirmezmi ayy  ayy!
Hepsi birden ne kadar çok üzülmüşler
Gelene kadar gelin olup süzülmüşler.
Sonra bir şaka yapmış ki Ömercip
Gülüşmüşler, "Ay Ömeeer vallahi çip çip"
Melda Hanım kızını Annannesine
Bırakıp ta gelmiş Pınarcık Teyzesine.
Naapsınlar orada kalkıp gitsinler mi?
Yoksa birazcık daha kalıp yesinler mi?
"Vallahi mi, ay! Yok ya, Aşk olsunlar!
Kızarım vallahi piknikte bizle olsunlar."
…
…
Saat dört…
Kafam beynim bir yerde
Onların kafası hala o yerde.
En yaşlı üye sıfatıyla
Geriye dönüp bakarken Hasan Bey:
Özür dilerim ama
Yaşadığınız eskiler nerede hey!
Okulda para bulamazken siz
Babanız mısır satardı gömleksiz.
İki odalı bir evdi yaşadığınız yer
Sadece eski evlere bakın yeter!
Ya Ömercip sana ne oluyor sana?
Elli lira gönderdin mi babana?
Hepinizde ayrı şive ayrı dil
Ne oluyoruz ya?
Hala evimizde yanar kandil!
Onu bırakın bakın yavrularımıza
Böyle mi anlatacağız hayatı
Oğlumuza kızımıza!
Ne o sosyeteden şakalar makalar
Maaşı beklerken dilimizde markalar.
Bize ne diyor bazıları
Düşük gelirli aile çocukları.
Ömercip, artık Ömer ol Ömer
Evdeki et kurban eti, dilimizi emer!
Yapmayın arkadaşlar yapmayın
Bizi görende sosyete zanneder!

Saat beş…
Gölgeme diyorum ki:
Ne yapsak kardeş?
Gözüm takılıyor “haneye”
Baksak mı kardeş?
İsimsiz,
Resimsiz,
Adamın biri zaten geçimsiz(!)
Odalar haneler boş
Sevdiklerim nerdesiniz?


S.ORAK-CİH66   
ADAMIN BİRİ
7MAYIS2008
SARIKAYA

BÜTÜN HAKLARI SAKLIDIR

ilk perde bizim öğretmenler odasını anlatıyor öğretmenim:))

ÜÇ PERDELİK OYUN…

Saat üç…
Öğretmenler odasında
"Cevizcik" dolusu sohbetler.
Konuşulansa
Hafta sonunda gidilen piknik,
Yaptıklar maç ve Tanju Beydeki teknik.
Hayır hasenat çeşme yaptırmış kullar
O kadar içmişler ki bitecekmiş sular(!)
Boyalı Hacce öğretmen ve demetler
Gelişte yemeyince ziyan olmuş etler.
Ardından demlenmiş çay
Funda Hanım çayı devirmezmi ayy  ayy!
Hepsi birden ne kadar çok üzülmüşler
Gelene kadar gelin olup süzülmüşler.
Sonra bir şaka yapmış ki Ömercip
Gülüşmüşler, "Ay Ömeeer vallahi çip çip"
Melda Hanım kızını Annannesine
Bırakıp ta gelmiş Pınarcık Teyzesine.
Naapsınlar orada kalkıp gitsinler mi?
Yoksa birazcık daha kalıp yesinler mi?
"Vallahi mi, ay! Yok ya, Aşk olsunlar!
Kızarım vallahi piknikte bizle olsunlar."
…
…
Saat dört…
Kafam beynim bir yerde
Onların kafası hala o yerde.
En yaşlı üye sıfatıyla
Geriye dönüp bakarken Hasan Bey:
Özür dilerim ama
Yaşadığınız eskiler nerede hey!
Okulda para bulamazken siz
Babanız mısır satardı gömleksiz.
İki odalı bir evdi yaşadığınız yer
Sadece eski evlere bakın yeter!
Ya Ömercip sana ne oluyor sana?
Elli lira gönderdin mi babana?
Hepinizde ayrı şive ayrı dil
Ne oluyoruz ya?
Hala evimizde yanar kandil!
Onu bırakın bakın yavrularımıza
Böyle mi anlatacağız hayatı
Oğlumuza kızımıza!
Ne o sosyeteden şakalar makalar
Maaşı beklerken dilimizde markalar.
Bize ne diyor bazıları
Düşük gelirli aile çocukları.
Ömercip, artık Ömer ol Ömer
Evdeki et kurban eti, dilimizi emer!
Yapmayın arkadaşlar yapmayın
Bizi görende sosyete zanneder!

Saat beş…
Gölgeme diyorum ki:
Ne yapsak kardeş?
Gözüm takılıyor “haneye”
Baksak mı kardeş?
İsimsiz,
Resimsiz,
Adamın biri zaten geçimsiz(!)
Odalar haneler boş
Sevdiklerim nerdesiniz?


S.ORAK-CİH66   
ADAMIN BİRİ
7MAYIS2008
SARIKAYA

BÜTÜN HAKLARI SAKLIDIR

Öyle bir durumdayım ki sanki araf
Öyle bir karanlık ki etraf
Anlatamam
Gel çıkar beni bu zemheri hayattan, dayanamam

Öyle bir ağlıyorum ki kirpiklerim yanıyor
Öyle bir yara ki durmadan kanıyor
Durduramam
Yapma Allah aşkına, unutamam

Öyle bir hasret ve vuslat ki yaşadığım
Öyle gerçekmiş gibi kandığım
Haykıramam
Sesim kesildi anlasana, duyuramam

Öyle bir düştüm ve yıkıldı ki ümitlerim
Öyle bitti sevinçlerim
Kalkamam
Yeter artık dursana, kaldıramam...

(efe_muallim) - 2011

Senin baktığın yerde, zerre olabilmenin mutluluğudur sevda..
Tebessümüne müsebbip olmak bir faniye hayal olur da...

Yıldızları dinliyorum, saçlarını anlatıyorlar..
Ben yazamamıştım, onlar da boş konuşuyorlar..

Dolunay yok bu akşam lakin bu hal de güzel..
Dolunay olsa ne sanki saçlarından mı güzel??

MAAŞ GÜNÜ HİKÂYEMİZ.

15 Haziran 2008
Maaş günü.
Malum...
Telaş günü.

Hava sıcak.
Sırada
Havadan sudan konuşuyoruz:
—Daha da ısınacak!
Kısacak bir cümle:
—Birazdan bizim cepte ısınacak.
Alıştığımız sesler:
—Niye yavaş gidiyoruz acaba?
—Para koyuyorlar para!
—Valla; bakkala, manava, kasaba…
Telaştan öğretmenim terlemiş galiba:
—Hasan Bey!
—Efendiim…
—Hüseyin’i de ara!
—Ne deyim?
Arkadan bir ses:
—Geldiiim!

Evet:
—Geldim…
Şarkı sözleri gibi:
—Biz her bahar âşık oluruz…
Manzara aynı
Sözler aynı:
—Biz her maaşta burada oluruz.
Sevmediğimiz
Özlediğimiz bir sevgili gibi
—Burada oluruz…

—Ne haber hocam?
—Valla ne olsun!
Ne olsun
Ahh o ne olsunlar?
Onun içinde
Neler var neler?!
Kahır,
Çile,
Dert,
Düşünce!
İnsan maaşa sevinemiyor ki
Her şeyi düşününce.

Gençler konuşuyor:
—Halı sahaya gidelim mi maaşı çekince!
—Haber veririm temizlik bitince…
—Ya benim biraz işim var(!)
Tamam...
Yani demek istiyor ki:
—Para istemişti babam!
Elbise,
Gömlek,
Ayakkabı,
Onlar genç adam.
Sevdiği olacak,
Sevdalısı olacak,
Takacak,
Takıştıracak.
Kalkacak,
Koşacak.
Dedim ya onlar genç adam.
Kendimi hatırlıyorum
Onlara baktığım zaman.

—Dershaneyi ödedin mi?
—?
—Çocukta umut var mı?
—İnşallah hocam bekliyoruz…
-Olmaz ise?
-Gelecek yıl dershaneden bekleniyoruz?!

İşte biz buyuz.
İçimizi döküyoruz.
Farklı olmaya çalışsakta
Kendimiz biliyoruz…
—Kira ne oldu hocam?
—Valla, ev sahibi gelince soracam…
…
…
-Yeni zamlar belli olmuş?!
—Belli değil
Yaşlı ağabeyimiz konuşuyor:
—Elli lira!Niye belli değil?!
Elli lira!
Paraya bak be!
Harca gitsin.
Üst üste koy biriktir gitsin…
Taksitler,
Faturalar,
Daha neler neler…
O parayı  nereye versin?

—Haydi, arkadaşlar biraz hızlanın.
Diyorum ki içimden:
Ne olur,
Birazda güzel şeyler anlatın?

Yoldan geçenlere bakıyorum:
Sarı kara renkler.
Hepsinde aynı lekeler,
Kendimi yakıyorum.
Onlar ne yapıyor?
Evet, onlar ne yapıyor:
Sadece
Evet, sadece yaşıyor…

—Haydi, arkadaşlar biraz acele edin…
—Tamam hocam.
—Hayırlı olsun
—Size de hocam, güle güle yeyin!

Sıra bana geldi!
Şifre,
Mevduat,
Kredi kartı.

Bir günlük hikaye:
—Bize kendimizi anlattı.


Saygı ve muhabbetle, okumayanlar için...
S.ORAK-CİH66
ADAMIN BİRİ
17HAZİRAN2008
YOZGAT

Sayın "adamın biri" öğretmenim, yazdıklarınızda kendimden birşeyler bulsamda kullanmış olduğunuz kelimelerdeki sihir bir başka anlatıyor yaşadıklarını insana...
Yüreğinize kaleminize sağlık öğretmenim...
Saygılarımla...

MAAŞ GÜNÜ HİKÂYEMİZ  

gülümseten , düşündüren ve bizden ,
biz ögretmenlerden,
teşekkür ederiz ögretmenim,
şiirlerinizin devamını bekleriz..

efe_muallim öğretmenim profilinizdeki dede ve nine beni alıp götürüyor köyüme.Çocukluğumun geçtiği odaların aynısı resimdeki oda. Acaba fotoğraf size mi ait yoksa internetten mi? Her gördüğümde bir hoş oluyorum.

Ayrıca birbirinden güzel şiirlerini bizlerle paylaşan şiir dostlarına teşekkür ediyor ayrıca  biri sizi gözetliyor ve gözetlemeye devam edecek diyorum.

Değerli öğretmenim, resim bana ait değil... Google görseller bölümüne dede ve nene yazarsanız çıkıyor... Benide çok etkiliyor bu resim, çünkü bende böyle odalarda ve ortamlarda yetiştim... Ve hala da ne zaman gitsem köye, dedemgilin yanına, hele kahvaltıdan sonra, işte aynı bu ortam oluşur...

efe_muallim öğretmenim profilinizdeki dede ve nine beni alıp götürüyor köyüme.Çocukluğumun geçtiği odaların aynısı resimdeki oda. Acaba fotoğraf size mi ait yoksa internetten mi? Her gördüğümde bir hoş oluyorum.

Ayrıca birbirinden güzel şiirlerini bizlerle paylaşan şiir dostlarına teşekkür ediyor ayrıca  biri sizi gözetliyor ve gözetlemeye devam edecek diyorum.

Güneş gibi yakan gözler
O büyülü sözler
Damarımdan geçti zehir
Tüm vücuda seyir
Bağrımda aşk hançeri
Yar vurdu gönlüme neşteri
Yangın yeri sanki gözleri
Aratmadı mahşeri
Bastığım yer diken
Bir gömlek giydim ateşten
Yoruldum
Duruldum
Her yer oldu zifiri karanlık
Büsbütün mahsur kaldık
Çıkış yok
Beynimden girdi ok
Düşünemedim
Belanın gelişini fark edemedim
Ben ki mahzun ve saf
Gözler yakıyor beni el insaf
Saçımdaki aklar
Dağlarımdaki karlar
Bana yeter
Beni ezer
Birde sen çıkma
Diğerleri gibi yıkma
Anlamaz
Vurdumduymaz
Yangınlardan geriye kalan kül
Yoruldu bu gönül
Anla bu aşk ciğerimizi dağlar
Anamız ağlar
Sorma neden
Çek git erkenden
Deli eder beni aşkın
Sürmeli gözlerin eder şaşkın…

(efe_muallim) - 2011

BİZ
Şiir söyler, şiir yazarız!
Türkü söyler, türkü yakarız!
Masal, hikaye bilmez özümüz
Yalan, riya bilmez sözümüz
Gerçekten öte bakmaz gözümüz
Sevda sevda bakarız!!
İN/AN

GÖRMEZLER
Sen giderken biz geliyorduk derler
Yolda yürüyene bile diş bilerler..
Ben giderken onlar geliyordu
Gördüm..
Yüreğimde sevda vardı
Gelirken de yanımda olacaktı
Onlar görmediler..
Güldüm..

Ö/telerden..
Z/amanlar ötesinden..
L/iyakatlar ötesinden..
E/bed müddetin de ötesinden..
M/utluluk getirdim, kabul eyle..

BİZ
Yıldızlar bizim olsun, dünyayı verelim onlara
Bir bakış lütuf eyle, aşkı öğretelim onlara
Gitme ey sevgili, vefayı öğretelim onlara
Adın Eylül olsun
Bir tebessümünle hazan bahar olsun
Bırak hüznü de öğretmeyelim onlara..