Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

KISA BİR ÖYKÜDÜR HAYAT

Kısa bir öyküdür hayat
Uğruna upuzun acılar çektiğimiz
Kısa bir türküdür
Bir kez daha söylemek için delirdiğimiz

Yılmaz Odabaşı


Ben şiir yazamıyorum ama okumayı çok seviyorum...

ben uçurumun kenarında, bir siyah çiçeğim
kalabalıklar arasında,yanlız bir deliyim.
biliyorum geliyorsun artık
buzlar eriyor,
ama zor bir tercih,inan seni bekliyor.

yak şehirleri,mısradaki beni
ya da ateş et kurut,
gözlerimdeki nemi

bak ellerime,kanayan dizlerime
yardım et bana
ya da öldür beni....


gitar çalmaya yeni başladığım zamanlar,yaptığım bir besteydi...aşırı amatör,fakat samimi bir çalışma:))))

Kayıp ve yitik adreslerim

kaybettiğim yitik adreslerde kimse yok artık
düşlerimi süsleyen kapılardan  bir çehre eksik
Vedası bitsede sancısı kalan,inciten  bir şey bu
Vuslatın firkatle yaralanmış ömrü sende  tek
Gönül ikliminde gidenlerin kıyameti var şimdi

Şimdilerde kayıp gece düşlerim,sesim, sende kaldı
Karanlık dehlizlere çıkıyor uyku nöbetlerim
büyüyen yüreğimde, küçük kıyametler başladı
Nerede ?Sessizliğin incittiği yalnızlığım …
Şimdi kaybettiğim yitik adreslerde kim kaldı

Unutamadığın onca şey,sevdanı acıtır ....Silemezssin
Umut ve sevgi dizelerinden yayılan ne bir ses ne bir ezgi
iki sıcak göz yaşı ile bölünür hülyaların
sevdan acır,acıtmaz ; dönmez gidenler,bilirsin ki
yitirdiğin kayıp   adresler de kimse yok artık

çünkü


özlem mi
gecenin bi yarısında
bana şiirler okutan?
yoksa hasret mi
sabahın köründe
şiir yamama sebep?


aylar sonra
düşündüren gülüşünü
dinlediğim şarkılar mı,
yoksa yalnızlığım mı?

2003

(arkadaşlar şimdi bu şiirler çok komik geliyor bana ama yine de paylaşmak istedim. tekrar şiir yazmaya başlayana kadar eskilerden gönderebilirm. altında sene yazacaktır.ne kadar değişiyor insanın hayata bakışı onu gördüm şimdi seneler sonra açtığım defterime bakınca )

KAÇAĞIN NOTU  


Çekilmez oldu
Senelerdir aynı sokaktan geçmek
Aynı yerleri
Aynı suratları görmek
Sabahları aynı kapıdan çıkmak
Akşamları aynı eve dönmek…

Yüreğim yaramaz bir çocuk
Serseri bir serüvenci
Tehlikeli yolculuklara hazırlanan…

İmkansızlaştı artık
Onu avutmak
Çirkinleşen bu kentle
Bu kent betonlaşan bir dev artık
Bense yıkılmaya yüz tutmuş
Ahşap bir yapı…

Şimdilerde firar hazırlığı yapıyoruz
Kimsenin haberi olmadan
Uzaklaşacağız bu kentten
Biz iki uslanmaz kaçak
Yüreğim ve ben…

Sıkıldık artık bu sıradanlıktan
Tekrar tekrar aynıları yaşamaktan
Biz iki toy asi
Yüreğim ve ben…

Çocukluk arkadaşıyız bu kentle
Yıllarımı geçirdim onun sokaklarında
Ama anlaşamıyoruz şimdilerde
O kendine hayran nicedir
Bense başka kentlere hasret
O yeşille küskün nicedir
Bense doğayla barışık…

Döneceğiz bu kente yine
Yüreğim ve ben
Döneceğiz ve herşey değişmiş olacak
Döneceğiz ve değiştireceğiz aynıları…

                                             ____Ankara-Çankaya____
                                              ____10.07.1997____  

ÖLÜMÜ HATIRLATAN KADIN

Kayalıklarda gördüm seni,bir sisli günde,Fırtınadan saçların çözülmüş bir demetti.O kayalıklarda ki bir yıl evvel üstündeÇöllerden aşık dönen bir genç intihar etti...

Seni her nerde,artık,her ne suretle görsemBir gölgenin duyarım ruhuma düştüğünü.Ben de o aşık gibi bir kayada ölürsemRabb'im mukaddes etsin seni gördüğüm günü!

Kayalıklarda bir genç öldüğü gün beldeninHalkı seni karanlık rüyalarında görmüş,Ey yadı gönlümüzden çıkmayan afet seninSevmediklerin değil,sevdiklerin ölürmüş.

Bazı ruhum kararır kefenlerden,mezardan;Yok mu,Rabb'im,ölümün bir güzel şekli,derdim.O kayalıklarda ilk seni gördüğüm zamanHayalimde ölüme en güzel şekli verdim.

Başka bir göz yaşını dudaklarınla silsenÜrpererek:Bu,derim,mezardan bir nefestir!Buna kıskançlık deme,bence değil yalnız sen,Seni gören göz bile ne kadar mukaddestir!

Kimse karşında belki titremez gönlüm gibi,Bense hala korkarım dizinde ağlamaktan.Teması korku veren tatlı bir ölüm gibiDaha cana yakındır görünüşün uzaktan...

Gözlerin kaldı şehrimde..

Her köşe başında duruyor gibi hayalin
Hala kentimden bakıyor  gibi gözlerin

Her yeni gün bir ümit yüreğimde
Her gün yeni kapılar açıyorum şehrime
Belki bir gün dönersin diye

Yalnızlık ve ümitle kuşanmış yollarda
Sadece yalnızlık kadar doluyorum sokaklara
Sadece sensizlikti şehrimin sokaklarında kalan
Her an yeni bir hatıra öznesizliğinin tutsaklığında

Yorgun kentimde yaralı yalnızlıklar yaşıyorum
Günden güne çoğalan,günden güne ağırlaşan

Her yeni gün bir ümit yüreğimde
Her gün yeni kapılar açıyorum şehrime
Belki bir gün dönersin diye


                                        (Mayıs-2002,kIsaltılmıştır)

elinize kaleminize yüreğinize sağlık arkadaşlar...

Yüreğim şehrinde kaldı...


Ilkın yüreğimde başladı bu hicret
Sonra şehirler kaldı ardımda

Kaç mevsim kaç şehir bilmem kaç  ses
Vermedi seni,beni bana


Hangi hayalin ardındaki sese uyanmak istedim ki
Ne sen dönebildin,ne de gidenler ses verdi bana

İlkın şehrinden basladı bu hicret
Sonra yüreğim kaldı ardımda


............................. ............................
............................. ............................
............................. .............................
............................. .............................

gözlerin gözlerime değdiği an
felaketim olurdu ağlardım...
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım...
 

sadece sana....

Se(si)ni yitirdim sokaklarımda

Rüyalarıma ses olan bir çehre yok  güncemde
Ne de fırtınalardan sığındığım bir liman yüreğimde
Ne düşüme sevinen,ne de acıma üzülen ne diye
Kaç kişilik ki bu yürek,kaç kişi ki bu şehir
Neden yalnızlığıma ses olmuyor hiç bir çehre
................

Issız ve yıkık bir kentin sokaklarında kaybedilmiş yitik adreslere bir ses olsun diye....

en azından üç dil bileceksin
en azından üç dilde
ana avrat dümdüz gideceksin
en azından üç dil bileceksin
en azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin
en azından üç dil
birisi ana dilin
elin ayağın kadar senin
ana sütü gibi tatlı
ana sütü gibi bedava
nenniler, masallar, küfürler de caba
ötekiler yedi kat yabancı
her kelime arslan ağzında
her kelimeyi bir bir dişinle tırnağınla
kök sökercesine söküp çıkartacaksın
her kelimede bir tuğla boyu yükselecek
her kelimede bir kat daha artacaksın

en azından üç dil bileceksin
en azından üç dilde
canımın içi demesini
kırmızı gülün alı var demesini
atın ölümü arapadan olsun demesini
keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini
İnsanın insanı sömürmesi
rezilliğin dik âlâsı demesini
ne demesi be
gümbür gümbür gümbürdemesini becereceksin

en azından üç dil bileceksin
en azından üç dilde
ana avrat dümdüz gideceksin
en azından üç dil
çünkü sen ne tarih ne coğrafya
ne şu ne busun
oğlum mernuş
sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun


Yazamam ama severim şiiri

Uzun zamandır şiir yazıyorum. Sevgili öğretmenim yüreğinizden yansıyan size ait, paylaşmak istediğiniz şiirlerinizi buraya yazalım....

Uzun bir aradan sonra sizi burada görmek çok güzel. Hoşgeldiniz Avrenus79 Öğretmenim 

tşk sude hocam. Sizden bir şiir alsak daha güzel olacak....